BM’den Filistin’de ekonomik çöküş uyarısı

İsrail, Gazze yakınlarındaki bir sanayi bölgesini yeniden etkinleştirmeyi planlıyor

Filistin’in Batı Şeria bölgesindeki el-Azariya kasabasında İsrail ayrım duvarının yanındaki bir Filistinli çocuk (AFP)
Filistin’in Batı Şeria bölgesindeki el-Azariya kasabasında İsrail ayrım duvarının yanındaki bir Filistinli çocuk (AFP)
TT

BM’den Filistin’de ekonomik çöküş uyarısı

Filistin’in Batı Şeria bölgesindeki el-Azariya kasabasında İsrail ayrım duvarının yanındaki bir Filistinli çocuk (AFP)
Filistin’in Batı Şeria bölgesindeki el-Azariya kasabasında İsrail ayrım duvarının yanındaki bir Filistinli çocuk (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından hazırlanan rapor, Filistin Yönetimi’nin kontrolündeki bölgelerin ekonomik durumunu “korkunç” olarak nitelendirdi. Raporda, “Filistinli ve İsrailli liderler arasında koordinasyon kurulması, krizi ele almak ve Filistin halkını bu durumun sonuçlarından kurtarmak için ortak bir uluslararası çaba çağrısında bulundu.
Açıklama, BM Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Tor Wennesland’ın Filistin Halkı İçin Uluslararası Yardım Koordinasyon Komitesi kapsamındaki bağışçı ülkelerin periyodik konferansına sunulacak olan bir raporda yer alıyor. Konferansın, gelecek çarşamba günü Norveç’in başkenti Oslo’da gerçekleşmesi planlanıyor. Wennesland’a göre rapor, Filistin Yönetimi ve Filistin halkının karşı karşıya olduğu ve giderek istikrarsız hale gelen, devam eden ekonomik ve mali krizin acilen ele alınması gerektiğini vurguluyor.
BM raporu, işgal altındaki Filistin topraklarının mevcut siyasi, ekonomik ve güvenlik sorunlarına yönelik parçalı bir yaklaşımın, ‘çözümden ziyade sürekli bir kriz yönetimi döngüsüne yol açacağı’ konusunda uyarıyor. Raporda, “Batı Şeria’da yıllarca süren ekonomik durgunluk ve Gazze Şeridi’nde on yıllardır devam eden bozulmanın bir sonucu olarak, işgal altındaki Filistin topraklarının ekonomik ve mali durumu korkunç” ifadelerine yer verildi. Aynı şekilde “İsrail, Filistin gümrük gelirlerinin bir kısmını kesmeye ve alıkoymaya devam ederken, uzun vadeli finansal sızıntılar nedeniyle Filistin Yönetimi için minimum giderlerini karşılaması zor hale geldi” değerlendirmesinde bulunuldu.
Raporda İsrail hükümeti, Ulusal Otorite ve uluslararası topluma da ‘gelecek aylarda entegre bir yanıt benimseme, Gazze’deki ateşkes sürecini sağlamlaştırma, Gazze’deki ekonomik kalkınmayı destekleme ve sürdürülebilir bir kalkınmayı teşvik etme, Kadınlar, gençler, mülteciler ve diğer marjinal gruplar dahil olmak üzere tüm Filistinlilerin geçim kaynaklarını iyileştirecek kapsamlı bir ekonomik iyileşme sağlama’ hususlarında ortak bir koordinasyon içinde faaliyet gösterme çağrısı yapıldı. Rapor, işgal altındaki Filistin topraklarındaki durumun son derece kırılgan olduğu konusunda da uyarırken, “Bu nedenle Doğu Kudüs’teki gerginliği azaltmak, Gazze’de ateşkesi sürdürmek, yerleşim faaliyetlerini, yerleşimcilerin şiddetini ve İsrail’in ‘Filistin Yönetimini, kurumlarını ve iki devletli çözüm olasılığını baltalamaya devam ettiği A Bölgesi’ne yönelik’ yıkımlarını, tahliyelerini ve işgallerini durdurmak için daha fazla adımlar atılmalıdır” ifadelerini içerdi.
Rapora göre Dünya Bankası da ‘Filistin Yönetimi’nin, bu yılın sonuna kadar yükümlülüklerini yerine getirmede zorluklarla karşılaşabileceği’ konusunda uyardı. Filistin ekonomisinin son zamanlarda ‘iyileşme işaretleri’ kaydettiği belirtilen raporda, buna rağmen özellikle istihdamı ve ‘son derece istikrarsız’ kamu maliyesini etkileyen tehlikeli zorluklarla da karşı karşıya olduğu vurgulandı. Dünya Bankası’nın Batı Şeria ve Gazze Ülke Direktörü Kanthan Shankar ise “Ekonomiyi canlandırma ve gençlere iş fırsatları sağlama konusundaki yol hala belirsiz. Bu yol, tüm bağışçı tarafların, Filistin Yönetiminin, İsrail’in ve diğerlerinin ortak çabalarına bağlıdır” şeklinde konuştu. Shankar, Gazze Şeridi’nde yaklaşık iki milyon insanın yaşadığını, işsizlik oranının yüzde 45, yoksulluk oranının ise yüzde 59 olduğunu açıkladı. Koronavirüs pandemisi nedeniyle Filistin ekonomisi, sağlık sektörüne yapılan harcamaların artması dolayısıyla 2020’de başka bir bozulmaya tanık oldu ve aynı zamanda İsrail’de çalışan Filistinli işçi sayısı da azaldı. Filistin ekonomisinin 2021’in ilk altı ayında yüzde 5,4 büyüdüğünü açıklayan Shankar, bu oranın yıl sonuna kadar yüzde 6’ya çıkmasının beklendiğini ifade etti. Ancak devam eden sınırlı kaynaklar nedeniyle bu ekonomik büyümenin hızının gelecek yıl yaklaşık yüzde 3’e düşeceği konusunda da uyarı yapıldı.
Filistin hükümeti, geçen salı günü acil bir toplantı gerçekleştirdi ve mali krize karşı koymak için yaklaşık 140 bin çalışanın maaşlarının düşürülmesini de içerebilecek bir dizi önlem aldı. Filistin Başbakanı Muhammed İştiyye de aynı gün Filistin hükümetinin mevcut mali durumunun son yıllardaki en zor durum olduğunu söyledi. İştiyye, sonuna kadar alınan yardımın genellikle hazineye ulaşanın yüzde 10’unu geçmediğini, bu durumun yönetimin işletme giderlerine yansıyacağını açıkladı.
Filistin Başbakanı, Ramallah Yönetimi’nin son iki yılda kardeş Arap ülkelerinden herhangi bir mali yardım almadığını belirtti. “ABD, UNRWA’ya yaptığı yardımın bir kısmını yeniden başlatmış olsa da ABD Kongresi yasaları, ABD yönetiminin Filistin otoritesine doğrudan yardım etmesini engelliyor” diyen Muhammed Iştiyye, “Oslo’daki bağışçı ülkeler toplantısında, Filistin’e dost ülkelerden İsrail’e ‘Filistin vergi parasından kesintilerini durdurması için’ baskı yapmalarını ve taahhütlerimizi yerine getirebilmemiz için yardımlarını artırmalarını isteyeceğiz” dedi. Iştiyye, geçen ay Avrupa’ya yaptığı son ziyaretin başarılı olduğunu da söylerken, “Önümüzdeki yılın başında mali durumda iyileşme beklentileri başladı ve yakın gelecekte bu krizi aşabileceğimizi umuyoruz” ifadelerini kullandı.
Filistin hükümetinin yerel bankalara olan borcu yaklaşık 2,3 milyar dolar. Yönetim, bu yıl bütçe tahmininden yüzde 90 düşük şekilde sadece 30 milyon dolar dış yardım aldı.
İsrail takip ediyor
Öte yandan İsrailli siyasi kaynaklar, yetkililerin endişeyle olup biteni takip ettiğini belirtti. Kaynaklar, bu nedenle hükümeti şehit ailelerine, mahkumlara ve ailelerine maaş ödemesi nedeniyle vergi fonu tahvilinden kaçınmaya zorlayan yasayı aşmanın bir yolunu bulduğunu açıkladı. Aynı şekilde yakın zamanda Gazze Şeridi’ndeki Filistinli işçiler için izin sayısının 7 bine yükseltildiği belirtildi.
12 Kasım’da Tel Aviv merkezli Maariv gazetesi, İsrail’in Gazze’nin kuzeyinde yer alan Beyt Hanun sınır kapısındaki sanayi bölgesini yeniden etkinleştirmeyi planladığını açıkladı. Gazete, 2004 yılına kadar faaliyet gösteren sanayi bölgesine atıf yaptı. Bölge, İsrail’in ikinci Filistin intifadasını bastırması ve Gazze Şeridi’nden ayrılması sırasında hava ve topçu bombardımanıyla yok edilmişti. İbranice yayın yapan gazeteye göre İsrail, ‘yıkılan sanayi bölgesinin kalıntıları üzerinde İsrail ve Gazze için ortak bir sanayi bölgesi’ kurulması için bir plan önerdi. Tel Aviv’deki askeri bir kaynak da bu bölgenin çeşitli endüstriyel alanlarda yüzlerce Filistinliyi istihdam ettiğini ve bugün ise en az 7 bin Filistinlinin istihdamından söz edildiğini dile getirdi.



Münbiç'te şiddetli çatışmalar… Humus'ta ve sahilde gerginlik

Humus'ta dün eski rejime bağlı hücrelere yönelik operasyonlar kapsamında gözaltına alınanlar (AP)
Humus'ta dün eski rejime bağlı hücrelere yönelik operasyonlar kapsamında gözaltına alınanlar (AP)
TT

Münbiç'te şiddetli çatışmalar… Humus'ta ve sahilde gerginlik

Humus'ta dün eski rejime bağlı hücrelere yönelik operasyonlar kapsamında gözaltına alınanlar (AP)
Humus'ta dün eski rejime bağlı hücrelere yönelik operasyonlar kapsamında gözaltına alınanlar (AP)

Suriye'nin yeni yetkilileri Humus şehri ve Suriye sahilindeki Alevi mahallelerinde eski rejim hücrelerine yönelik operasyonlarını sürdürürken, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) dün Suriye'nin kuzeyindeki Münbiç bölgesinde Türkiye destekli gruplarla Kürtlerin öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında şiddetli çatışmaların yaşandığını bildirdi.

İngiltere merkezli SOHR, Münbiç çevresindeki çatışmalarda Türkiye yanlısı grupların en az 28 üyesinin öldürüldüğünü açıkladı. SOHR ayrıca, Türk ordusunun SDG tarafından kontrol edilen bölgeleri şiddetli bir şekilde bombaladığını da belirtti.

Türkiye yanlısı güçlerin Münbiç'in güney ve doğusundaki birkaç köye geniş çaplı saldırı başlattığını belirten SDG, günlerdir Fırat Nehri üzerinde bulunan Tişrin Barajı çevresindeki bölgeyi kontrol etmeye çalışan saldırganları püskürtmeyi başardığını vurguladı.

Münbiç’teki çatışmalarda öldürülen ve Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da perşembe günü defnedilen iki Kürt milisin cenaze töreninden (AFP)Münbiç’teki çatışmalarda öldürülen ve Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kamışlı'da perşembe günü defnedilen iki Kürt milisin cenaze töreninden (AFP)

Türkiye, SDG'nin belkemiğini oluşturan YPG’nin, terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olduğunu iddia ederek bölgeden çıkarılmasını istiyor.

Bu arada, Humus'ta Alevilerin çoğunlukta olduğu mahallelerde eski rejim unsurlarının aranmasına yönelik operasyonlar sırasında tansiyon yükselip Suriye kıyılarında yankı bulurken, Tartus vilayetinde dini mezhepleri ve sosyal grupları temsil eden yaklaşık elli sivil toplum temsilcisi, eski Devlet Başkanı Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin ardından ülkede iktidarı ele geçiren Askeri Operasyonlar Dairesi'nden siyasi temsilcilerle bir araya geldi. Dört saat süren toplantı boyunca katılımcılar, eski rejime sadık olanların çoğunlukta olduğu kıyı bölgelerinin endişelerini açık bir şekilde dile getirdiler. Toplantıda, Suriye'deki durum, uluslararası durum, güncel gelişmeler ve bunların Suriye gerçekliği üzerindeki etkilerine ilişkin siyasi bir brifingin ardından, genel olarak Suriye'de ve özel olarak Suriye kıyılarında iç barış ve toplumsal uyum konularına odaklanıldı.

Humus'ta  tarama operasyonları yapan güvenlik güçleri (AP)Humus'ta  tarama operasyonları yapan güvenlik güçleri (AP)

Basın oturumunun moderatörü Lara Ayzuki Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, İstikrar Destek Birimi (s.s.u) tarafından düzenlenen oturuma katılanların, Askeri Operasyonlar Dairesi’nden siyasi temsilcilerin yanı sıra, farklı dini mezhepler ve sosyal tabakalardan oluşan yerel toplumun geniş bir yelpazesini temsil ettiğini söyledi. Ayzuki, sivil heyetin en önemli talebinin güvenliğin tesis edilmesi olduğunu belirtti. Mevcut aşamada kaosun önlenmesi için her bölgenin kendini koruyabilmesi amacıyla yerel koruma komitelerinin etkinleştirilmesi önerisinde bulunulduğunu kaydeden Ayzuki, misillemelerin önlenmesi için gerçek garantiler verilmesi koşuluyla, aranan kişilerin teslim edilmesi konusunda istekli olduklarını ifade etti.

Humus'ta dün gerçekleşen tarama operasyonlarıda yakalanan eski rejim mensupları (AP)Humus'ta dün gerçekleşen tarama operasyonlarıda yakalanan eski rejim mensupları (AP)

Ayzuki, güvenlik eksikliği ve yollardaki kanunsuzluk durumunun birçok ebeveynin çocuklarını okullara ve üniversitelere göndermekten kaçınmasına neden olduğunu ve onları eğitimden mahrum bıraktığını söyledi. Diyalog oturumunda, eski rejimin ordusunda kendi istekleri dışında bulunan ve Askeri Operasyonlar Dairesi tarafından gözaltına alınan askerlerin serbest bırakılması çağrısında bulunuldu.

Ayzuki, sivil heyetin de her türlü suiistimale son verilmesi gerektiğini vurguladığını söyledi. Hirbet Maaze köyünde yaşananların uzun uzun müzakere edildiğini ifade eden Ayzuki, köy sakinlerinin aranan kişileri korumanın hata olduğunu kabul ettiklerini, ancak bunun operasyonlar sırasında yaşanan ihlalleri haklı çıkarmayacağını belirtti.

Tartus'ta 25 Aralık'ta güvenlik güçlerinin ‘Sednaya Hapishanesi kasabı’ olarak bilinen ve binlerce tutuklunun ölümünden sorumlu olmakla suçlanan eski rejim subayı Muhammed Kanjo Hasan'ın peşine düşmesi üzerine çatışmalar patlak verdi.

Oturumda Tartus sakinleri, yüzlerce eğitimli gencin yoksulluk nedeniyle rejimin güvenlik ve askeri aygıtlarında çalışmak zorunda kalmasından ötürü genel af talebini gündeme getirdi. Temsilciler, işsiz kalmanın olumsuz yansımalarından kaçınmak için Savunma Bakanlığı'na yeniden katılma olasılığını araştırmak istiyor. Ayzuki'ye göre yeni yönetimden bir temsilci, Askeri Operasyonlar Dairesi'nin eski rejimin suçlarına doğrudan karışanları kapsam dışında bırakacak bir genel af çıkarma niyetinde olduğunu açıkladı.

Humus'ta yeni rejimin güvenlik güçleri dün eski rejim üyelerini aramak için operasyonlar düzenlerken vatandaşlar (AP)Humus'ta yeni rejimin güvenlik güçleri dün eski rejim üyelerini aramak için operasyonlar düzenlerken vatandaşlar (AP)

Ayzuki, 20-30 yaş arası gençlerin, kendilerini belli bir mezhebe değil, Suriye'ye ait gördüklerini, göç etmek istemediklerini ve Suriye'nin geleceğinde bir rol oynamayı arzuladıklarını söyleyerek, mezhepsel bir çerçeveye oturtulmaları halinde bunun nasıl gerçekleşebileceğini sordu.

İşten çıkarmalarla ilgili olarak katılımcılar, özellikle aileleri rejim tarafından öldürülenlerin yakınları olan ve Tartus vilayetinin son yıllarda tarımı kötüleşen bir tarım vilayeti olarak sistematik bir şekilde yoksullaştığını beyan eden kadınlar olmak üzere, binlerce çalışanın işten çıkarılacağına dair korkularını dile getirdiler.

Humus kentinde bir kamyonetin kasasındaki çocuklar, 3 Ocak 2025. (AP)Humus kentinde bir kamyonetin kasasındaki çocuklar, 3 Ocak 2025. (AP)

Perşembe akşamı ile Cuma sabahı arasında Tartus şehri, Askeri Operasyonlar Dairesi’nden grupların bulunduğu Şalihatu’l Ahlam yakınlarında işlenen bir cinayet haberiyle gerildi. Kimliği belirsiz saldırganların iki kişiyi vurduğu, birinin öldüğü ve diğerinin de yaralandığı bildirildi. SOHR, bölge sakinlerinin askeri operasyon yönetimini yürüten Heyetu Tahriru’ş-Şam'a (HTŞ) ‘istikrarsızlığa katkıda bulunan ve bölgedeki iç barışa zarar veren saldırı ve ihlallere son vermesi’ çağrısında bulunduğunu belirtti.

SOHR, maskeli silahlı kişilerin Tartus kentindeki el-Gammaka eş-Şarkiyye mahallesi sakinlerinden, ceza davalarından aranan bir kişinin kardeşini infaz ettiğini kaydetti. Olay, kurbanın Şalihatu’l Ahlam bölgesinde sahibi olduğu dağ evini ziyaret ettiği sırada meydana geldi.

Humus, Tartus ve Lazkiye vilayetlerinde Alevilerin yoğun olarak yaşadığı bölgeler, silahların yayılması ve aranan eski rejim unsurlarının mahalle ve köylere yerleşmesi nedeniyle güvensizliğe sahne oluyor ve bölgesel bir çatışmayı körükleme korkusunu arttırıyor.

Askeri Operasyonlar Dairesi, eski rejim milislerinin kalıntılarını aramak üzere perşembe günü Humus'ta başlattığı ve el-Abbasiye, es-Sebil, ez-Zehra ve el-Muhacirin mahallelerini kapsayan tarama operasyonunu dün tamamladı. Onlarca kişinin gözaltına alındığı, ancak bazılarının birkaç saat sonra serbest bırakıldığı bildirildi.