Japonya eski Prensesi Mako, ABD’de yeni bir hayata başlamak için eşiyle birlikte ülkeden ayrıldı

Eski Prenses Mako Komuro ve eşi Kei Komuro, ABD’ye gitmek için havalanına geldi (Reuters)
Eski Prenses Mako Komuro ve eşi Kei Komuro, ABD’ye gitmek için havalanına geldi (Reuters)
TT

Japonya eski Prensesi Mako, ABD’de yeni bir hayata başlamak için eşiyle birlikte ülkeden ayrıldı

Eski Prenses Mako Komuro ve eşi Kei Komuro, ABD’ye gitmek için havalanına geldi (Reuters)
Eski Prenses Mako Komuro ve eşi Kei Komuro, ABD’ye gitmek için havalanına geldi (Reuters)

Japonya eski Prensesi Mako Komuro ve eşi Kei Komuro, evlendikten bir aydan kısa bir süre sonra ABD’de yeni bir hayata başlamak için bu sabah ülkeden ayrıldı.
Japonya merkezli Kyodo News’in haberine göre, her ikisi de 30 yaşında olan çift, Kei’nin bir hukuk firmasında çalıştığı New York’a gitmek üzere bu sabah Tokyo’daki Haneda Uluslararası Havaalanı’na geldi.
Çiftin ülkeden ayrıldığı anı görüntülemek isteyen yaklaşık 100 gazeteci havaalanına akın etti.
Polis ve havaalanı yetkilileri tarafından yoğun bir şekilde korunan çift, bu sabah saat 10.40’ta ABD’ye gitmek üzere ülkeden ayrıldı.
1947 tarihli İmparatorluk Ailesi Yasası’na göre, imparatorluk tahtına sadece ailenin erkek üyelerinin çıkmasına izin veriliyor ve imparatorluk ailesinin herhangi bir kadın üyesi, halktan biriyle evlendiğinde Kraliyet unvanından feragat ediyor.



Beyin oyunlarının hafızaya etkisi kanıtlandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Beyin oyunlarının hafızaya etkisi kanıtlandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir çalışmada, çevrimiçi beyin egzersizi oyunlarının yaşlılarda hafızayı geliştirebileceği ortaya kondu.

McGill Üniversitesi'nden araştırmacılar, 65 yaş ve üzeri 92 sağlıklı yetişkin üzerinde klinik çalışma yürüttü. Katılımcılar, 10 hafta boyunca günde 30 dakika çevrimiçi bir etkinlik yapmak üzere rasgele iki gruba ayrıldı.

Grubun yarısı BrainHQ adlı oyun benzeri bir uygulamada çevrimiçi beyin egzersizleri yaparken, kontrol grubundaki diğer yarısı eğlence amaçlı oyunlar oynadı. BrainHQ, giderek zorlaşan ve dikkat gerektiren, hıza dayalı egzersizler sunuyor ve etkili olduğu yüzlerce çalışmada gösterildi.

INHANCE (Nöroplastisite Tabanlı Bilgisayarlı Egzersizle Yaşlanmada Nörolojik Sağlığın İyileştirilmesi) adlı çalışma, 10 hafta boyunca her gün BrainHQ kullanan yetişkinlerin kolinerjik fonksiyonlarının arttığını buldu. Kolinerjik fonksiyonlar dikkati, hafızayı ve karar vermeyi etkileyen, genellikle yaşla birlikte azalan beyindeki bir kimyasal sistem.

McGill Üniversitesi Nöroloji ve Nöroşirurji Bölümü'nde doçent ve The Neuro'da (Montreal Nöroloji Enstitüsü-Hastanesi) nörolog olan kıdemli yazar Dr. Etienne de Villers-Sidani, "Egzersizler, kolinerjik sağlığı genellikle 10 yaş daha genç bireylerde görülen seviyelere getirdi" dedi.

İlaçla ya da ilaçsız herhangi bir müdahalenin insanlarda bunu başarması ilk kez gösterildi.

Beyindeki değişiklikleri izlemek için özel bir PET taraması ve izleyici kullanan araştırmacılar, bu sayede kolinerjik sistemin eğitimden önce ve sonra ne kadar aktif olduğunu görebildi.

Dr. de Villers-Sidani, "Nadir bir teknoloji kullandık" dedi.

Neuro, izleyiciyi üretebilen ve taramayı çalıştırabilen dünya çapındaki birkaç merkezden biri.

Dr. de Villers-Sidani, "Birçok kişi okumanın veya bulmaca çözmenin zihni keskin tutmak için yeterli olduğunu varsayıyor. Ancak her etkinlik nöroplastisiteyi gerçekten desteklemiyor" diye ekledi.

Demansın en yaygın nedeni olan Alzheimer hastalığı, kolinerjik sağlıkta düşüşe yol açıyor.

Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Servisi (NHS) göre Alzheimer, 65 yaş üstü kişilerde en yaygın görülen hastalık. Bu hastalıkla diğer demans türlerinin riski yaşla birlikte artıyor. 65 yaş üstü her 14 kişiden 1'ini ve 80 yaş üstü her 6 kişiden 1'ini etkilediği tahmin ediliyor.

Ancak Alzheimer hastası her 13 kişiden yaklaşık 1'i 65 yaşın altında. Bu duruma erken veya genç başlangıçlı Alzheimer hastalığı deniyor.

Çalışmanın sonuçları, bu egzersizlerin demans riskini azaltıp bilişsel işlevleri geliştirebileceğine işaret ediyor. Araştırmacılar, bu eğitimin ilaçlara daha düşük riskli bir alternatif sunabileceğini veya ilaçlarla birlikte kullanılabileceğini ve programı erken evre demans hastalarında test etmek için bir takip çalışması planladıklarını belirtiyor.

Çalışma, JMIR Serious Games adlı akademik dergide yayımlandı ve araştırma, Ulusal Sağlık Enstitüleri'ne bağlı Ulusal Yaşlanma Enstitüsü tarafından desteklendi.

Independent Türkçe


Uzmanlar açıkladı: Amerikalıların en çok korktuğu şeyler ne?

Amerikalılar en çok neden korkuyor? Yeni bir anket, ilk 10'da yer alan korkuları ortaya koydu (Reuters)
Amerikalılar en çok neden korkuyor? Yeni bir anket, ilk 10'da yer alan korkuları ortaya koydu (Reuters)
TT

Uzmanlar açıkladı: Amerikalıların en çok korktuğu şeyler ne?

Amerikalılar en çok neden korkuyor? Yeni bir anket, ilk 10'da yer alan korkuları ortaya koydu (Reuters)
Amerikalılar en çok neden korkuyor? Yeni bir anket, ilk 10'da yer alan korkuları ortaya koydu (Reuters)

Julia Musto 

Amerikalıların her şeyden çok neden korkuyor?

Şaşırtıcı bir şekilde, örümcekler, uçmak veya topluluk önünde konuşmak değil.

Güney Kaliforniya'daki Chapman Üniversitesi'ndeki araştırmacılara göre, yönetimdeki yolsuzluk 10 yıldır üst üste listenin başında yer alıyor. Okulun 11. kez yaptığı yıllık FEAR anketine katılan binden fazla katılımcının yaklaşık yüzde 70'i, yönetim yolsuzluğundan "korktuğunu" veya "çok korktuğunu" söyledi; bu duygu parti ayırt etmeksizin herkeste hissediliyor.

Chapman Üniversitesi'nde sosyoloji alanında öğretim üyesi olan Dr. Steven Pfaff, "Amerikalıların çoğunluğu partilerinden bağımsız bu korkuyu paylaşıyor. Analizlerimiz bu duygunun, paranın siyasi işleyişi bozduğu, güçlü ve bol kaynaklara sahip çıkar gruplarının, kamu yararı ve seçmen tercihlerini hiçe saymak gerekse bile hedeflerine ulaştığı algısından kaynaklandığını gösteriyor" diyor.

Katılımcılara siyaset, sağlık, su kirliliği ve yapay zeka gibi 65 farklı konuda korkuları soruldu.

Ankete katılanların en çok korktuğu ikinci konu geçen yılki gibi, sevdiklerinin ciddi bir hastalığa yakalanmasıydı.

Ekonomik veya finansal çöküş, siber terörizm ve sevdikleri insanların ölmesi ilk 5'i tamamladı.

ABD'nin bir dünya savaşına daha karışması 6., içme suyu kirliliği 7. sırada yer alırken ilk 10'un diğer maddelerinde Rusya'nın nükleer silah kullanması, okyanus ve diğer su kaynaklarının kirlenmesi ve hükümetin kişisel verileri takip etmesi var.

Chapman, en büyük korkuların çoğu meşru endişeleri gösterse de insanların algısının genellikle gerçeği yansıtmadığını ifade ediyor. Örneğin ekonomik çöküşle ilgili endişelerin genellikle siyasetin ve medyanın söylemini yansıttığını belirtiyorlar.

Chapman'da sosyoloji alanında doçent olan Dr. Edward Day, bulgularla birlikte paylaşılan basın bülteninde "İnsanlar bilgiye her zamankinden daha fazla erişebiliyor ancak aynı zamanda duygu uyandırmak için tasarlanmış yorum ve imgelere de daha fazla maruz kalıyorlar" diye açıklıyor.

Korkunun nasıl işlediğini anlamak, neyin tehlikeli hissettirdiğiyle neyin gerçekte tehlikeli olduğunu ayırt etmeye yardımcı olur.

Korku, birçok şey tarafından tetiklenebilen güçlü bir duygu ama aynı zamanda fiziksel bir tepkiye de yol açar.

Bu duygu, beynin amigdala adı verilen badem şeklindeki bölümünde başlıyor. Duyguları işlememize yardımcı olan bu bölge, vücudun "savaş ya da kaç" tepkisi için gereken kısımlarını harekete geçirerek stres hormonlarını tetikliyor.

Ancak araştırmacılar, korkularımızın ardında yatan şeyin daha karmaşık olduğuna dikkat çekiyor.

Chapman Üniversitesi'nde sosyoloji alanında öğretim üyesi ve çalışmanın baş araştırmacısı Dr. Christopher Bader, "Neyden korktuğumuzu anlamak, kaygıyı körüklemekle değil, bu korkuları bağlamına oturtmakla ilgili" diyor.

Araştırmacı, sosyal medya ve diğer medya platformlarındaki olayların genellikle nadir ve olağandışı olduğunu ancak sürekli vurgulandıkları için halka günlük tehditler gibi gelebileceklerini söylüyor.

Bader, "Bu farkı anlamak, kendi duygularımız üzerinde bakış açımızı ve gücümüzü yeniden kazanmamıza fayda sağlar" diyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news


Sudan'daki El Faşir katliamı: Son faal hastanede en az 460 kişi öldürüldü

Kan birikintileri ve cesetlerin uzaydan görülebildiği söyleniyor (Airbus DS)
Kan birikintileri ve cesetlerin uzaydan görülebildiği söyleniyor (Airbus DS)
TT

Sudan'daki El Faşir katliamı: Son faal hastanede en az 460 kişi öldürüldü

Kan birikintileri ve cesetlerin uzaydan görülebildiği söyleniyor (Airbus DS)
Kan birikintileri ve cesetlerin uzaydan görülebildiği söyleniyor (Airbus DS)

Sudan'ın El Faşir kentinde, paramiliter örgüt Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (HDK) şehrin son faal hastanesine düzenlediği saldırıda en az 460 kişi öldürüldü.

Malzeme sıkıntısı ve sık sık yaşanan yoğun bombardımana rağmen faaliyette kalan Suudi Doğum Hastanesi, savunmasız hastalar için son sığınak görevi gördükten sonra katliama sahne oldu.

Bölgeden gelen haberlere göre örgütün 18 aylık kuşatmanın ardından şehri ele geçirmesinden sonra 48 saatte 2 binden fazla kişi öldürüldü. İnternette dolaşan görüntülerde, bir çocuk askerin yetişkin bir adamı öldürdüğü görülüyor.

Yale Halk Sağlığı Okulu İnsani Araştırma Laboratuvarı’nın analiz ettiği korkunç uydu görüntülerinde, kum üzerindeki geniş kan birikintileri ve insan cesetlerinin uzaydan bile görülebildiği saptandı. Bu bulguların ardından katliam geniş çapta kınandı.

Dünya Sağlık Örgütü olay karşısında "derinden şoke olduğunu" ve "dehşete düştüğünü" açıkladı. İnsani yardım kuruluşuna göre salı günü hastaneden 6 sağlık çalışanı, bir hemşire ve bir eczacı kaçırıldı.

Açıklamada "Aynı gün hastanedeki 460'tan fazla hasta ve refakatçisi vurularak öldürüldü" ifadeleri yer aldı.

DSÖ Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, sağlık tesislerinin, sağlık çalışanlarının ve hastaların uluslararası hukuk tarafından korunması çağrısında bulundu.

Bu olay, Sudan Silahlı Kuvvetleri'yle (SSK) HDK arasında Nisan 2023'ten beri devam eden çatışmada yeni bir tırmanmaya işaret ediyor. Savaş, bölgede yıkıma ve yerinden edilmeye yol açarken, yapılan zulümlerle ilgili haberler geliyor. Ajanslara göre kıtlık ve hastalıkların yaygın olduğu söyleniyor.

Görgü tanıkları, Associated Press'e HDK savaşçılarının tek tek evleri basarak kadınlar ve çocuklar da dahil olmak üzere insanları dövüp ateş ettiğini anlattı.

Birleşmiş Milletler'e (BM) göre nüfusun yüzde 40'ından fazlası (24 milyon kişi) gıda güvencesinden yoksun. 4 milyondan fazla kişi Çad, Güney Sudan ve Orta Afrika Cumhuriyeti gibi komşu ülkelere kaçtı.

BM'nin en üst düzey yardım yetkilisi, vahşeti durdurmak, güvenli insani yardım erişimini sağlamak ve savaşı körükleyen silah akışını durdurmak için Güvenlik Konseyi'ni "acil ve güçlü adımlarla" harekete geçmeye çağırdı.

Meslektaşlarımı El Faşir'in en son uydu görüntülerini, kumlardaki kanı incelemeye çağırıyorum. Ayrıca meslektaşlarımı, dünyanın bunu durdurmada sürekli başarısızlığa uğramasını incelemeye çağırıyorum. Ellerinizde kan var.

Independent Türkçe