Kuveyt Emiri hükümetin istifasını kabul ederken, Türkiye’deki eski milletvekilleri ülkeye geri dönüyor

Abdali hücresi üyelerinin affı muhalefeti ikiye böldü

Kuveyt’te dün serbest bırakılan siyasi mahkumları taşıyan bir otobüs (Reuters)
Kuveyt’te dün serbest bırakılan siyasi mahkumları taşıyan bir otobüs (Reuters)
TT

Kuveyt Emiri hükümetin istifasını kabul ederken, Türkiye’deki eski milletvekilleri ülkeye geri dönüyor

Kuveyt’te dün serbest bırakılan siyasi mahkumları taşıyan bir otobüs (Reuters)
Kuveyt’te dün serbest bırakılan siyasi mahkumları taşıyan bir otobüs (Reuters)

Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Başbakan Şeyh Sabah Halid el-Hamed es-Sabah ve kabinesinin 8 Kasım’da sunduğu istifayı dün kabul etti.
Kuveyt Emiri ayrıca yeni bir hükümet kurulana kadar mevcut hükümetin görevini sürdürmesi yönünde talimat verdi.
Hükümetin istifası, yasama ve yürütme organları arasında verimli bir işbirliği ortamı yaratmak ve ülkedeki siyasi anlaşmazlık atmosferini temizlemek için Emirlik Affı çıkarılmasının hemen ardından geldi.
Hükümet, muhalefetle uzlaşma çabalarının, mevcut yasama döneminde bir ekonomik reform paketinin kabul edilmesiyle sonuçlanmasını umuyor.
Bu istifa sayesinde hükümet, başbakan ve hükümetindeki 8 bakana yönelik 11 sorguya maruz kalmaktan kurtuluyor.
Anlaşmazlık, geçen yıl petrol fiyatlarındaki düşüş ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından kötü etkilenen devletin maliyesini güçlendirme çabalarının yanı sıra küresel pazarlara erişmek için gereken bir borç yasasının yürürlüğe girmesini engelledi.
Bu arada, ülkedeki üç makamın başkanları, Ulusal Meclis Başkanı Merzuk el-Ganim, Başbakan Şeyh Sabah Halid es-Sabah ve Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Ahmed Müsaid el-Acil dün bir toplantı düzenledi.
Bu üç yetkili, Kuveyt Emiri tarafından Anayasa’nın 75. maddesi kullanılarak af çıkarılmasına hazırlık yapılması için görevlendirmişti.

Türkiye’deki eski milletvekilleri ülkeye dönüyor
Af kararnamesinin resmi gazetede yayımlanarak dün yürürlüğe girmesiyle birlikte, bazı eski milletvekilleri Pazartesi akşamı Türkiye’den Kuveyt’e döneceklerini duyurdu.
Eski milletvekili Caman el-Harbaş, dün akşam Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “İnşallah Pazartesi akşamı kardeşlerim (eski milletvekilleri) Mubarek el-Valan ve Salim en-Namlan ile birlikte sevgili vatanıma döneceğim” ifadelerini kullandı.
Harbaş, af kararnamesi için Kuveyt Emiri’ne ve kendilerine kapılarını açan Türkiye’ye de teşekkür etti.

Abdali hücresi üyelerinin affı tepki çekti
Kuveyt makamları, af kararnamesi kapsamında Abdali hücresinin tutuklu birkaç üyesini serbest bıraktı. Ancak bu, meclis muhalefetini ikiye böldü.
İslami akımlara bağlı milletvekilleri, hükümetin bu kişileri serbest bırakma kararını eleştirirken, meclis baskını davasında yargılanan sanıkların affedilmesini memnuniyetle karşıladı.
Milletvekili Muhammed el-Mutair, “Abdali hücresine bağlı medyada paylaşılan videolar provoke edici ve herhangi bir pişmanlık izlenimi vermiyor” dedi.
Milletvekili Bader ed-Dahum ise, kişisel çıkarları karşılığında Kuveyt’in çıkar ve güvenliğini ihmal edenleri suçlayarak, Abdali hücresi üyelerinin yararlandığı af koşullarının belirlenmesine yol açan diyalog sonucuna atıfta bulundu.
İslami eğilimli eski milletvekili Velid Tabtabai de, Abdali hücresi üyelerinin serbest bırakılmasını ‘kara bir gün’ olarak nitelendirdi.
Şii İslam İttifakı bloğu, bu adımı memnuniyetle karşılayarak, “Hoşgörü, uzlaşma, ulusal birlik, adalet ve eşitlik başlıklı yeni bir sayfa açılıyor” şeklinde bir açıklama yaptı.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.