İsrailli sivil toplum kuruluşu B’tselem: İsrail, yerleşimci şiddetini işgal için kullanıyor

İsrailli STK, İsrail yönetiminin yasal olarak tanımadığı ancak askerleriyle koruduğu Yahudi yerleşimcilerle Filistinlilere ait tarım arazilerinin ele geçirildiğini tespit etti.

AA
AA
TT

İsrailli sivil toplum kuruluşu B’tselem: İsrail, yerleşimci şiddetini işgal için kullanıyor

AA
AA

İsrailli sivil toplum kuruluşu B'tselem, Tel Aviv yönetiminin yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik şiddetine göz yumduğunu ve öncü yerleşimciler aracılığıyla Filistinlilere ait tarım arazilerini işgal ettiğini açıkladı.
B'tselem, İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da, Yahudi yerleşimcilerin şiddeti aracılığıyla Filistinlilere ait topraklara el koymasını "Devlet İşi" isimli bir raporla detaylandırdı.
Raporda, İsrail'in 1967'de işgal ettiği Batı Şeria topraklarında 2 milyon dönümden büyük bir alanda yerleşim yeri inşa ettiği 280'den fazla yerleşim yerinde 440 bin kadar Yahudi yerleşimcinin yaşadığı belirtilirken, bu yasa dışı yerleşim birimlerinden 138'inin İsrail devleti tarafından kurulduğu ve yasal statüye sahip olduğu aktarıldı.
Ancak, raporda 150 kadar prefabrik evlerle Filistin topraklarına kurulan öncü Yahudi yerleşim noktasının üçte ikisinin son on yılda inşa edildiğine dikkat çekilerek, İsrail tarafından yasal statüye sahip olmadığı, bunlara "çiftlik" adı verildiği bilgisi paylaşıldı.
Sadece uluslararası kanunlara göre değil İsrail yasalarına göre de yasa dışı kabul edilen öncü yerleşim noktalarına, İsrail makamlarının, "tarımsal ekipman, güvenlik desteği sağladığı, mali teşvikler verdiği, bu alanlara su, yol, elektrik getirdiği" raporda yer aldı.
Bu destek sayesinde, en az 54 tanesi Filistinlilere ait özel mülk arazisine inşa edilmiş 150'den fazla öncü yerleşim noktasının kurulduğu kaydedildi.

"Yerleşimci şiddeti devlet politikası olarak kullanılıyor"
Batı Şeria'daki yerleşimcilerin, ele geçirmek istedikleri topraklardaki Filistinli nüfusa yönelik, "fiziksel şiddet, taş atma, tehdit etme, tarlalarını yakma, ağaçlarına ve ürünlerine zarar verme, mahsullerini çalma, gerçek mermilerle ateş açma, evlerini, arabalarını tahrip etme nadiren de cinayete varan" şiddet yollarına başvurduğuna raporda işaret edildi.
İsrail askerlerinin, Filistinlilere saldıran Yahudi yerleşimcilere müdahale yetkileri olmalarına rağmen bu saldırılara göz yumduğu, bölgeden uzaklaştırmak için Filistinlilere karşı şiddete başvurduğu aktarıldı.
Raporda, B'tselem'in yıl başından eylüle kadar 251'i Filistinli çiftçilere olmak üzere 451 yerleşimci saldırısını kaydettiği, bu saldırılardan "27'sinde yerleşimcilerin gerçek mermilerle ateş açtığı, 180'inde fiziksel saldırıda bulunduğu, 145'inde özel mülke zarar verdiği, 77'sinde evleri, 35'inde yoldan geçen araçları tahrip ettiği, 123'ünde ağaçlara ve mahsule zarar verdiği ve 59'unda da tarımsal ekipmana saldırdığı" belirtildi.
Yerleşimcilerin, Filistinlilere saldırıları sırasında 183'ünde İsrail askerlerinin bölgede bulunduğu, bunlardan 104'ünde saldırılara Filistinlilere karşı plastik mermi, ses bombaları ve göz yaşartıcı gaz kullanarak katıldığı, 66'sında bölgede bulundukları ancak yerleşimcilerin saldırılarına göz yumdukları, 22 olayda da güvenlik güçlerinin yerleşimcilerin saldırılarına uğrayan Filistinlileri gözaltına aldığı ifade edildi.
Raporun hazırlandığı tarih aralığında yerleşimcilerin ve askerlerin Filistinlilere yönelik saldırıları sonucu 5 Filistinlinin hayatını kaybettiğine dikkat çekildi.
İsrail'in, yerleşimci şiddetini işgal alanını genişletmek ve Filistinlilerin kendi tarım arazilerine ulaşmalarına engel olmak için kullandığı vurgulanan raporda, incelenen dört Yahudi yerleşimci tarım projesi sonucunda 38 bin 300 dönüm Filistin arazisini işgal ettiği, Filistinlilerin 20 bin dönüm tarım arazisine erişiminin engellendiği kaydedildi.



Almanya, Gazze İnsani Yardım Vakfı’nın Gazze'de yardım dağıtımını eleştirdi

Gazze Şeridi'ndeki Filistinli mülteciler (EPA)
Gazze Şeridi'ndeki Filistinli mülteciler (EPA)
TT

Almanya, Gazze İnsani Yardım Vakfı’nın Gazze'de yardım dağıtımını eleştirdi

Gazze Şeridi'ndeki Filistinli mülteciler (EPA)
Gazze Şeridi'ndeki Filistinli mülteciler (EPA)

Alman hükümeti, Filistin'in abluka altındaki Gazze bölgesinde “Gazze İnsani Yardım Vakfı” tarafından dağıtılan insani yardımları yetersiz bularak eleştirdi.

Alman Haber Ajansı'nın haberine göre, Yeşil Parti parlamento bloğunun sorularına yanıt veren Dışişleri Bakanlığı, örgütün uyguladığı yeni dağıtım yöntemi hakkında şu yorumu yaptı: “Alman hükümetinin görüşüne göre bu mekanizmanın sivil halka yeterince ulaşmadığı ve insani ilkelere uygun şekilde işlemediği açıktır” denildi.

Hem İsrail hem de ABD tarafından desteklenen örgütün, İsrail'in kıyı şeridini aylarca abluka altına alması ve yardımları kesmesinin ardından mayıs ayı sonunda faaliyete geçtiğini belirtmekte fayda var.

Kuruluş, sınırlı sayıda dağıtım merkezinde gıda dağıtımı yapmakta. Bu merkezlerin yakınında, yardım almak isteyen birçok Filistinlinin hayatını kaybettiği silahlı çatışmaların yaşandığına dair haberler tekrarlanmakta ve bu haberlerde, çatışmalarda ateş açan tarafın İsrail ordusu olduğu iddia edilmektedir.

Birleşmiş Milletler'e göre geçen mayıs sonundan bu yana bu kuruluşun dağıtım merkezlerinin çevresinde yüzlerce Filistinli öldürüldü.

İsrail, yeni dağıtım mekanizmasını Hamas'ın yardımları ele geçirmesini önlemek amacıyla uyguladığını gerekçe gösterdi. Ancak eleştirenler, İsrail'in yardımları taraflı bir şekilde kullandığını iddia ediyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Birleşmiş Milletler daha önce Gazze Şeridi'nde yaklaşık 2 milyon Filistinliye hizmet vermek için 400 dağıtım merkezi işletiyordu, ancak İsrail'in yardımların ulaşmasını engellemesi nedeniyle bu merkezler şu anda neredeyse tamamen işlevsiz hale geldi.

Almanya hükümeti yanıtında, yardım almaya veya dağıtmaya çalışırken hayatını kaybeden kişilerin ölümüne yol açan şok edici olayların tam ve hızlı bir şekilde soruşturulması gerektiğini kaydetti.

Almanya hükümeti ayrıca, bu kuruma Alman devletinden herhangi bir destek sağlamadığını ve finansmanına ilişkin herhangi bir kararın bulunmadığını da açıkladı.

Hükümet, Gazze'deki insani durumu “dayanılmaz” olarak nitelendirerek, insanların acılarının hafifletilmesi ve koşulların insani ilkelere ve uluslararası insani hukuka tam olarak uygun bir şekilde iyileştirilmesi gerektiğini belirtti.

Gazze'deki durumun, yaklaşık iki yıllık savaşın ardından felaket boyutlarına ulaştığı, birçok Filistinlinin açlık çektiği ve yüz binlerce yerinden edilmiş kişinin temel ihtiyaçlarından mahrum olduğu belirtiliyor.