Adele, babasının ölüm döşeğine düşene kadar şarkılarını dinlemediğini açıkladı

Şarkıcı ve babasının arasında Adele'i rahatlatan bir konuşma geçmiş

Adele, Oprah Winfrey röportajında verdiği kilolardan ve kendisini çok etkileyen boşanmasından da bahsetti (CBS)
Adele, Oprah Winfrey röportajında verdiği kilolardan ve kendisini çok etkileyen boşanmasından da bahsetti (CBS)
TT

Adele, babasının ölüm döşeğine düşene kadar şarkılarını dinlemediğini açıkladı

Adele, Oprah Winfrey röportajında verdiği kilolardan ve kendisini çok etkileyen boşanmasından da bahsetti (CBS)
Adele, Oprah Winfrey röportajında verdiği kilolardan ve kendisini çok etkileyen boşanmasından da bahsetti (CBS)

Adele, Oprah Winfrey'e verdiği röportajda babasıyla ilişkisini anlattı.
The Independent'ın haberine göre, ABD'de CBS kanalında pazar (14 Kasım) yayımlanan sohbet esnasında Adele, babası Mark Evans'ın yıllarca müziğini dinlemediğini söyledi.
Müzisyen, babasının dinlediği tek şarkının 2007 tarihli "Hometown Glory" parçası olduğunu dile getirdi.
Adele, Winfrey'e "Onun için çok acı verici gibiydi. Şarkım çalmaya başlayınca kapatırdı ve diğer parçalarımdan hiçbirini asla çalmadı" dedi.
Bu durum Evans'ın bu yıl mayısta bağırsak kanserinden hayatını kaybetmesinden kısa süre önce değişmiş.
Adele ve babasının arasında nisanda şarkıcının kendisine çok ihtiyaç duyduğu rahatlamayı getirdiğini söylediği bir konuşma geçmiş. Bu konuşma sırasında Adele babasına Zoom'dan yakında çıkacak albümü 30'u çalmış.
Winfrey'e babasıyla yaptığı konuşmadan bahseden Adele şunları söyledi:
"O kocaman boşluğun dolduğunu hissettim. Birbirimizi affettik. Birlikte huzur bulduk ve sonra, Zoom'dan ona albümümü çaldım."
Adele, Rolling Stone'a verdiği ve 11 Kasım'da yayımlanan röportajda yeni şarkılarını dinleyen ilk kişinin babası olduğunu söylemişti.
Şarkıcı 4. stüdyo albümü 30'u 19 Kasım'da piyasaya sürecek.



Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
TT

Bilim insanları primatları inceledi: Alfa erkek kural değil istisna

Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)
Erkek egemenliğinin en belirgin olduğu türlerden biri şempanzeler (AFP)

Bilim insanları primat türlerinde alfa erkek olgusunun pek de gerçek olmadığını tespit etti. Geniş kapsamlı araştırma, dişi ve erkekler arasındaki hiyerarşik ilişkinin daha karmaşık olduğuna işaret ediyor.

İnsanların da içinde yer aldığı primat grubunda ya erkeklerin ya da dişilerin popülasyondaki hakim cinsiyet olduğu düşünülüyordu. Genellikle erkeklerin gruptaki hakimiyeti elinde tuttuğuna inanılıyordu.

Ancak hakemli dergi PNAS'te dün (7 Temmuz) yayımlanan çalışmada durumun sanıldığı kadar net olmadığı ve beklendiğinden daha fazla popülasyonda dişilerin egemen olduğu ortaya çıktı.

Araştırmacılar maymunlar, lemurlar, tarsiyerler ve lorisler gibi 121 primat türüne ait 253 popülasyondan 5 yıl boyunca veri topladı. Ekip varsayımların ötesinde daha net bilgi edinmek adına ayrıntılı davranış kayıtları toplayıp grup içindeki kavgaları ve kazananları derledi.

Çalışmada karşı cinsler arasındaki kavga ve tartışmaların sanılandan çok daha sık yaşandığı saptandı. Bir grup içindeki anlaşmazlıkların ortalama yarısı dişi ve erkekler arasında geçti. 

Araştırma genelinde incelenen kavgaların yaklaşık yüzde 90'ını erkekler kazandığı için bu açıdan net bir erkek hakimiyeti olduğu söylenebilir.

Öte yandan araştırmacılar popülasyonların sadece yüzde 17'sinde bu durumun gözlemlendiğini söylüyor. İnsanların en yakın akrabalarından şempanze ve bonobolar bu kesimde yer alırken, lemur ve bonoboların da olduğu primat popülasyonlarının yüzde 13'ünde net bir dişi egemenliği vardı.

Geri kalan yüzde 70'lik kısımdaysa bir cinsiyetin diğeri üzerindeki hakimiyet ya orta düzeydeydi ya da hiç yoktu.

Fransa'daki Montpellier Üniversitesi'nden çalışmanın başyazarı Dr. Élise Huchard, "Sıkı bir erkek egemenliği gerçekten azınlıkta" diyerek ekliyor: 

Bunun çoğunluk olmasını beklemiyorduk çünkü literatürü iyi biliyoruz ancak yüzde 20'nin altında kalmasını pek beklemezdik.

Erkek egemenliğinin daha net olduğu gruplarda, bu cinsiyetin vücut veya dişlerinin daha büyük olduğu gözlemlendi. Ayrıca dişilerin kaçıp ağaçlara tırmanamadığı popülasyonlarda da benzer bir durum vardı.

Öte yandan dişiler hakimiyetini, üremeden gelen güçleriyle kazanıyordu. Dr. Huchard, "Bir dişi çiftleşmek istemiyorsa, erkek bu konuda hiçbir şey yapamaz" diye açıklıyor: 

Dişiler üremeyi kontrol ettiklerinde, bunu erkeklere karşı bir güç mekanizması olarak kullanabiliyorlar.

Bilim insanları ayrıca dişilerin birbirleriyle rekabet ettiği ve erkeklerin yavrulara daha fazla baktığı gruplarda da dişi egemenliğinin daha yaygın olduğunu gözlemledi. Bu türlerde dişiler ya genellikle yalnız oluyor ya da sadece erkek-dişi çiftleri halinde yaşıyorlar. Bu durum tek eşliliğin dişi hakimiyetiyle bağlantılı olduğu anlamına gelebilir.

Araştırmacılar bu sonuçların doğrudan insanlara uygulanamayabileceğini ancak yakın akraba türlerdeki cinsiyet rollerinde şaşırtıcı bir esnekliğe işaret ettiğini söylüyor. 

Dr. Huchard, "Bu sonuçlar, insanlık tarihinde daha sonra ortaya çıkan tarım toplumlarına kıyasla daha eşitlikçi olan avcı-toplayıcılar arasındaki kadın-erkek ilişkileri hakkında bildiklerimizle epey örtüşüyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, BCC Science Focus, PNAS