BM, acil durum fonundan Etiyopya'ya 40 milyon dolar ayırdı

Etiyopya hükümeti tarafından geçen Aralık ayında Alamata şehrinde düzenlenen bir gıda dağıtım operasyonu sırasında kadınlar çuvalla buğday taşıyor (AFP)
Etiyopya hükümeti tarafından geçen Aralık ayında Alamata şehrinde düzenlenen bir gıda dağıtım operasyonu sırasında kadınlar çuvalla buğday taşıyor (AFP)
TT

BM, acil durum fonundan Etiyopya'ya 40 milyon dolar ayırdı

Etiyopya hükümeti tarafından geçen Aralık ayında Alamata şehrinde düzenlenen bir gıda dağıtım operasyonu sırasında kadınlar çuvalla buğday taşıyor (AFP)
Etiyopya hükümeti tarafından geçen Aralık ayında Alamata şehrinde düzenlenen bir gıda dağıtım operasyonu sırasında kadınlar çuvalla buğday taşıyor (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardımdan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, ordu birlikleriyle isyancı Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF) güçleri arasında çatışmaların devam ettiği Etiyopya'da sivillere insani yardımda bulunmak üzere 40 milyon ABD dolar ayrıldığını açıkladı.
Etiyopya ziyaretinin ardından basın toplantısı düzenleyen Griffiths, ülkedeki iç çatışmalara ilişkin son gelişmeleri değerlendirdi.
Griffiths, BM'ye bağlı Merkezi Acil Durum Fonu'ndan (CERF) 25 milyon ve BM'nin ülkedeki yardım kuruluşu Etiyopya İnsani Yardım Fonu'ndan (EHF) 15 milyon doların, ülkede çatışmalardan etkilenen sivillere acil yardımda kullanılmak üzere tahsis edildiğini duyurdu.
Yardım fonunun öncelikli olarak ülkenin kuzeyinde çatışmalardan etkilenen bölgelerdeki siviller için kullanılacağını belirten Griffiths, Etiyopya'nın güneyinde kuraklıktan olumsuz etkilenen vatandaşlara da yardımda bulunacaklarını kaydetti.
Griffiths, "Etiyopya'nın kuzeyinde milyonlarca insan, krizin giderek derinleştiği bu zamanda bıçak sırtında yaşıyor." ifadesini kullandı.
Ülke genelinde insani yardıma duyulan ihtiyacın her geçen gün arttığını belirten Griffiths, "BM'nin fon tahsisi, ihtiyaç sahibi sivillere yardım ulaştırılması konusunda önem taşıyacaktır." dedi.

Bölgede 5 milyondan fazla kişi acil yardıma ihtiyaç duyuyor
Etiyopya hükümeti, 2 Kasım'da güneye ilerleyişini sürdüren isyancı TPLF saldırıları nedeniyle ülkede olağanüstü hal ilan etmişti.
TPLF'nin, başkent Addis Ababa'ya yapabileceği muhtemel saldırılara karşı savunma görev birlikleri oluşturulmuştu.
Ülkenin kuzeyinde bir yılı aşkın süredir devam eden çatışmalar, yaklaşık 2,5 milyon kişiyi yerinden etti, bölgede 5 milyondan fazla kişi acil yardıma ihtiyaç duyuyor.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times