Fas’ta, tutukluluk süresini sınırlamak için bir ceza prosedürü hazırlanıyor

Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi (Şarku’l Avsat)
Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi (Şarku’l Avsat)
TT

Fas’ta, tutukluluk süresini sınırlamak için bir ceza prosedürü hazırlanıyor

Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi (Şarku’l Avsat)
Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi (Şarku’l Avsat)

Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi, parlamentonun birinci kanadı Temsilciler Meclisi’ndeki haftalık oturumda, Adalet Bakanlığı’nın, Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki düzenlemeyi tamamlamaya yaklaştığını, düzenlemenin tamamlanmasının ardından tasarının onay için Bakanlar Kurulu’na sunulacağını açıkladı.
Düzenlemede, sanıklar için yasal güvencelerin güçlendirilmesi ve mahkeme öncesi tutukluluk süresinin azaltılması dahil olmak üzere birkaç değişiklik içerdiğini belirten Bakan Vehbi,  Fas cezaevlerindeki tutukluların yüzde 44,56'sını yargılanmayı bekleyen tutukların oluşturduğunu ve bu sayının çok fazla olduğunu ve azaltılması gerektiğini söyledi.
Bakan Vehbi, Ceza Muhakemesi Kanunu tasarısının, yurtdışı yasağı, adli takip vb. gibi alternatif bir uygulama olmadığı sürece tutukluluk süresinin sınırlandırılmasını öngördüğüne dikkati çekti.
Suçun işlendiğine dair nihai bir itiraf olması veya sanığın kamu düzeni için tehlike oluşturması ya da eylemlerin ciddi boyutlara ulaşması yahut fiilin işlenmesinde kullanılan araçların tehlikeli olması gibi durumlarda tutukluya yargı yolunun açıldığını ifade eden Faslı Bakan, bu yüzden hakimin, sanığın tutukluluk halinin sürmesini gerekçelendirmek zorunda kalacağını ve tutukluluk süresinin hukuka uygunluğuna bir gün içinde itiraz edilebileceğini söyledi.
Davanın soruşturma hakimine sevk edilmesiyle ilgili olarak ise Bakan Vehbi, “Tüm suçların araştırılması gerekmiyor, çünkü soruşturma, sanığın tutuklu olarak yargılanmasını gerektiriyor” dedi.
Fas Adalet Bakanı, cezaevlerindeki kalabalık nüfuzun azaltılması ile ilgili olarak ise şunları söyledi:
“Tasarı, tutukluluğu para cezasına çevirme veya kamuya hizmet etme gibi diğer alternatif cezalarla tazmin etmenin yanı sıra sanıklara cezaevi dışında kaldıkları süre boyunca elektronik kelepçe taşıma zorunluluğu getiriyor.”
Fas'ta yargı alanının geliştirilmesinin, bir ceza prosedürünün geliştirilmesine ihtiyaç duyduğuna işaret eden Bakan Vehbi, tasarıda, sanıkların haklarını korumak için avukatların karakollardaki sorgulara katılmalarının şart koşulduğuna dikkati çekti.
Bakan Vehbi, milletvekillerinin tutuklu sayısının yüksek olmasıyla ilgili sorularına verdiği yanıtta, bazı tutuklulukların ‘masumiyet karinesiyle çeliştiğini’, ancak bazen hakimin örneğin ölümlü bir trafik kazasında sanığı serbest bırakmanın ölen kişinin ailesinin tepkisine yol açabileceğinden sanığın tutuklanması kararı alabildiğini de sözlerine ekledi.
Bakan Vehbi ayrıca ‘hakimlerin Adalet Bakanlığı'ndan bağımsız olduğunun’ altını çizerek milletvekillerinin ‘mahkeme öncesi tutukluluk halini ve bununla ilgili gözlemleri dikkate almalarını’ umduğunu ifade etti.
Abdullatif Vehbi, 7 Ekim'de Adalet Bakanı olarak göreve başladığında üç eski bakanın üzerinde çalıştığı Ceza Muhakemesi Kanunu tasarısını masasında bulduğunu belirterek tasarıda bazı küçük değişiklikler yapacağını ve bu hafta tasarıyı hükümetin onayına sunmadan önce bir takım noktaların netleştirilmesi için başka bir toplantı daha yapılacağını kaydetti.

 



Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?
TT

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Hizbullah'a yönelik çağrı cihazı saldırısıyla ilgili en büyük soru: Neden şimdi?

Colin P. Clarke

Lübnan ve Suriye’nin bazı bölgelerinde salı günü gerçekleştirilen eş zamanlı bir saldırıda, Lübnan’daki Hizbullah Hareketi tarafından kullanılan yüzlerce çağrı cihazı peş peşe patladı. Saldırıda en az 10 kişi öldü, binlerce kişi yaralandı.

Birçok kişi saldırının neden şimdi düzenlendiğini ve saldırının zamanlamasının daha geniş bir anlamı olup olmadığını merak ediyor.

İsrail, ABD'nin daha geniş çaplı bir operasyonun, bölgede topyekûn bir savaşa yol açabileceği yönündeki uyarılarına rağmen, Hizbullah’ın saldırılarını önlemenin savaştaki hedeflerinden biri olduğunu açıkladı. Çağrı cihazı saldırısı İsrail'in Lübnan'da Hizbullah'a karşı yürüteceği uzun vadeli bir askeri harekatın başlangıcı olabileceği gibi, İsrail ile İran'ın vekilleri arasında uzun süredir devam eden gölge savaşının son gizli operasyonu da olabilir. İsrail, saldırıyı fark edilmeden gerçekleştirilebileceği zaman aralığı sınırlı olduğu için de böyle bir saldırı düzenlemiş olabilir.

İsrail'in istihbarat servisi Mossad için bu saldırı, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısında yaşanan başarısızlıklar nedeniyle ciddi şekilde zedelenen itibarını iyileştirme yolunda atılan sağlam bir adım olabilir. Saldırı aynı zamanda bir casus romanından fırlamış gibi görünüyor. Mossad'ın böylesine büyük ve dramatik bir operasyonu nasıl gerçekleştirebildiğine dair çok sayıda hipotez ortaya atıldı. Patlayıcıların çağrı cihazlarına üretim aşamasında mı yoksa tedarik süreci sırasında mı yerleştirilmiş olabileceğini henüz bilmiyoruz.

Hizbullah, İsrail'in siber saldırılarına karşı önlem amacıyla çağrı cihazları gibi eski iletişim araçlarını kullanıyordu. Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah’ın alternatif iletişim araçları kullanmaya çağırdığı Hizbullah üyeleri 7 Ekim saldırısının ardından cep telefonu kullanmaktan büyük ölçüde kaçındılar.

Bazı kişiler cihazlara sızan kötü amaçlı yazılımın pillerin aşırı ısınmasına ve sonunda patlamasına neden olduğunu düşünüyor. Oysa saldırı titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi. Saldırının anlık etkisi ne olursa olsun, ortaya çıkan tablo Hizbullah'ın paranoyasını arttıracak ve Mossad'ın gelecekte yapabileceklerine karşı daha fazla temkinli olmasına yol açacak. Hizbullah'ın bu saldırının ardından iç güvenlik aygıtında bir revizyona gidebilir, operasyonel güvenliğindeki boşlukları gözden geçirebilir ve üyelerinin yeteneklerini arttırmaya çalışabilir. Tüm bunlar aynı zamanda Hizbullah içinde kan dökülmesine yol açabilir ve içeride bir casus avı başlayabilir. Bu da İsrail istihbaratı için bir başka kazanç olacaktır.

Saldırı, titiz bir planlama ve ayrıntılara gösterilen özenle dikkatlice organize edildi.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye’ye geçtiğimiz temmuz ayı sonlarında Tahran'da düzenlenen suikastta olduğu gibi çağrı cihazı saldırısının arkasındaki nedenlerden biri de Mossad'ın prestijini yeniden kazanma konusundaki kararlılığıydı. İsrail istihbaratı 7 Ekim 2023 saldırısından önce her şeye gücünün yetebileceği yönünde güçlü bir imaja sahipti. Mossad efsaneleri, Steven Spielberg yönettiği Münih ve Netflix yapımı Kaos gibi popüler casusluk filmleriyle ekranlara taşınmıştı.

İsrail'in hedef odaklı suikastlarında, geçtiğimiz ocak ayında Beyrut'ta Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcı Salih el-Aruri, temmuz ayı sonlarında yine Beyrut'ta Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükür ve Şükür’den kısa bir süre sonra da İsmail Heniyye öldürüldü.

dfv fdev
Patlayan çağrı cihazlarından birinden geri kalanlar Beyrut'ta sergilendi, 18 Eylül (AFP)

İsrail'in gizli operasyonlarının Mossad'ın imajını iyileştirmenin yanı sıra daha pratik bir etkisi de var. Saldırı büyük olasılıkla Hizbullah'ın komuta ve kontrol merkezini yok etti. Bu da öngörülebilir gelecekte Hizbullah için büyük iletişim sorunlarına yol açacak. Dahası, salı günü gerçekleşen saldırıda yüzlerce Hizbullah üyesi yaralandı. Bazılarının parmaklarının ya da ellerinin koptuğu ya da geçici de olsa sahadan uzaklaşmalarına neden olan başka yaralanmalar gibi fiziksel bozukluklara sebep olduğu şüphesiz.

Yemen'deki Husiler, Irak ve Suriye'deki milisler ve İran'ın diğer vekilleri daha fazla önlem almaya başlayacaktır. Bu durum söz konusu grupların birbirleriyle iletişim kurma şekillerinde değişikliklere yol açarak koordinasyon düzeylerini doğrudan etkileyebilir ve saldırı düzenleme kabiliyetlerini engelleyebilir.