BM’nin Irak Temsilcisi Hennis, Ashab-ül Ehlül Hak Genel Sekreteri Hazali ile görüştü

BM Genel Sekreteri’nin Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis Plasschaert. (INA)
BM Genel Sekreteri’nin Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis Plasschaert. (INA)
TT

BM’nin Irak Temsilcisi Hennis, Ashab-ül Ehlül Hak Genel Sekreteri Hazali ile görüştü

BM Genel Sekreteri’nin Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis Plasschaert. (INA)
BM Genel Sekreteri’nin Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis Plasschaert. (INA)

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis Plasschaert 15 Kasım’da Ashab-ül Ehlül Hak Genel Sekreteri Kays Hazali ile bir araya geldi. Görüşmenin gündeminde Irak’ta düzenlenen seçimlere ilişkin bir ayı aşkın süredir devam eden krizin yansımaları vardı.
Seçimleri kaybeden silahlı gruplar,  BM Temsilcisi’ne yönelik sözlü saldırılarına ve ‘dolandırıcılığa karışma’ suçlamalarını sürdürüyor.
Hazali’nin ofisinden yapılan açıklamada “Görüşmede, Irak’taki başlıca siyasi konular ele alındı. Bunların başında da parlamento seçimlerinin sonuçları ve yansımaları geliyor” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Hazali’nin ‘seçimlere eşlik eden dolandırıcılık ve aleni manipülasyona ilişkin bir dizi kanıt sunduğu ve nihai sonuçlar onaylanmadan önce Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) seçimlerle ilgili açıklamasından duyduğu şaşkınlığı dile getirdiği’ kaydedildi. Ayrıca BMGK’nın ‘teknik olarak sağlıklı seçimler yürüttüğü’ için Irak hükümetini tebrik etmesine ve kaybeden grupların BM misyonuna yönelik tehditlerinden duyduğu üzüntüyü dile getirmesine atıf yapıldı.
Açıklamaya göre Hazali, koordinasyon çerçevesinin (kuvvetlerinin) bu konuyla ilgili yasal prosedürlerin takibini sürdürdüğünü belirtti. Açıklamada Plasschaert’ın ‘BM Temsilcisi’ni mevcut krizlerin üstesinden gelmek ve ülkenin siyasi tıkanıklıkla karşılaşmasını önlemek için ortaya çıkan sorunlara tarafsız bir taraf olmaya çağıran Hazali’nin sunduğu kanıtları’ incelemeye yönelik yanıtına da yer verildi.
Gözlemcilere göre Plasschaert’ın Hazali ile görüşmesi, ‘BM Temsilcisi’nin seçimlerle ilgili kendisine yöneltilen suçlamalara cevap verme ve adını temize çıkarma’ çabaları bağlamında gerçekleşti.
Hazali’nin mensup olduğu Fetih Koalisyonu, daha önce de Plasschaert’ı makamını ‘kaosa neden olmak ve seçim sonuçlarını değiştirmek’ için kullanmakla suçlamıştı. Ashab-ül Ehlül Hak’ın eski milletvekillerinden Hasa Salim, “Irak’ta yaşananlar, Jeanine Plasschaert’ın himayesinde, uluslararası bir projedir” dedi.
‘Koordinasyon çerçevesi’ güçlerinin seçim sonuçlarının düğümünü çözmek ve bir sonraki hükümeti kurmak için yeni bir anlayış için atacağı bir sonraki adımın ne olacağı ise halen net değil. Bir protesto dalgasının ve tüm oyların yeniden sayılması taleplerinin ardından son iki günde bazı taraflardan krize önerilen çözümler hakkında yeni öneriler ortaya çıktı. Bu öneriler arasında, Ammar el-Hekim liderliğindeki ‘Ulusal Devlet Güçleri Koalisyonu’ üyesi Beşir ed-Darraci’nin öne sürdüğü ‘Oylar ve Koltuklar Önerisi’ de yer alıyor.
Söz konusu teoriye göre bir sonraki hükümetin oluşumu, her partinin elde ettiği koltuklara değil, seçimlerde elde ettiği oylara dayanmalı. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Darraci konuya dair yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Sunacağımız şey, Şiiler (koordinasyon çerçevesi) için toplam oy sayısının yaklaşık 2 milyon oy olduğu gerçeğine dayanan oylar ve koltuklar önerisidir. Bu, şu an açıklanan koltuk sayısını (55 koltuktan fazla) üretmiştir. Sadr bloğu yaklaşık 800 bin oya (73 koltuk) sahip. Bu da toplam oy sayısı ile bu oyların her bir siyasi parti için çıkardığı koltuk sayısı arasındaki farkı gösteriyor. Oy ve koltuk sayısına göre ‘bir sonraki hükümetin ağırlıklarını dağıtarak’ bir uzlaşmaya ulaşabilirsek belirli bir anlaşmaya varılabilir.”
Diğer yandan Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu, 15 Kasım’da yargı tarafından karar verilen merkezlerde oyların elle sayımına başladığını duyurdu. Komisyonun medya ekibinden İmad Cemil, yaptığı açıklamada “Yargı tarafından karar verilen merkezlerin bu sabah elle sayım ve tasnif işlemleri başladı” dedi. Cemil açıklamasının devamında “Yeniden sayım ve elle sayım kapsamındaki merkez sayısı 108 olup kapsamı Bağdat- Rusafe Seçim Bürosu’na kadar uzanmaktadır” ifadesini kullandı.
Yerel olarak, bazı seçim merkezlerine yapılan itirazların karara bağlanmasındaki gecikme konusu, kaybeden blokların zaman içerisinde gösterdiği öfkeyi kontrol altına almak amacıyla komisyon tarafından benimsenen ‘yumuşak bir mekanizma’ olarak görülüyor.
Komisyon kaynaklarına göre ülke genelinde 5 bin 541 olanmerkez sayısının yaklaşık yüzde 25’i manuel olarak yeniden sayılıyor. Yapılan açıklamalar sonuçların, elektronik sayım sonuçlarıyla aynı olduğu yönünde. Bu durumun kaybeden taraflarca ortaya atılan dolandırıcılık iddialarını çürütüğü kaydediliyor.



Fraksiyonel plan Irak'ı yeniden ABD-İran çatışmasının merkezine yerleştiriyor

Irak güvenlik güçlerine ait zırhlı araçlar Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği önünde konuşlanıyor (Reuters)
Irak güvenlik güçlerine ait zırhlı araçlar Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği önünde konuşlanıyor (Reuters)
TT

Fraksiyonel plan Irak'ı yeniden ABD-İran çatışmasının merkezine yerleştiriyor

Irak güvenlik güçlerine ait zırhlı araçlar Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği önünde konuşlanıyor (Reuters)
Irak güvenlik güçlerine ait zırhlı araçlar Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği önünde konuşlanıyor (Reuters)

Washington ile Tahran arasındaki gerginlik Irak'ın başkenti Bağdat'a da sıçradı. ABD'nin “güvenlik riski” nedeniyle bu ülkeye seyahat etmeme uyarısının ardından, istihbarat kaynaklarından milis grupların ABD çıkarlarını hedef alacağına dair bilgiler gelmesi üzerine, ABD diplomatları askeri uçaklarla tahliye edildi.

Irak Başbakanı Muhammed Şiya es- Sudani bugün (Perşembe) yaptığı açıklamada, bölgedeki gerginliğin çözüme hizmet etmediğini ve ülkesinin İran-ABD müzakerelerinde olumlu sonuçlara yol açacak “adil ve dengeli” bir yaklaşımın bulunmasını desteklediğini söyledi.

Sudani, basın açıklamasında, bölgedeki çatışmanın nedenlerinin Filistin meselesinin önemi ve Gazze'ye yönelik saldırıların gerginliği tırmandırması, istikrarı bozması ve bölgeyi şiddete sürükleme çabalarıyla bağlantılı olduğunu belirtti.

Sudani, uluslararası toplumun görevlerini yerine getirmesi ve Gazze'deki savaşı durdurması gerektiğini vurgulayarak, ateşkesi ihlallerin devam etmesi ve İsrail'in Lübnan'a saldırılarının tekrarlanmasına da dikkat çekti.

İran Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami, İran ile ABD arasındaki nükleer müzakerelerin sonucunu beklerken, ülkesinin her senaryoya hazır olduğunu ve “askeri stratejisi” olduğunu söylemişti.

ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği, İran ile nükleer müzakerelerin akıbeti belirsizliğini korurken, vatandaşlarına Irak'a hiçbir nedenle seyahat etmemelerini istedi.

cvfgbh
Irak Başbakanı Muhammed Şiya es- Sudani (Reuters)

Büyükelçilik, Irak'ın başkentindeki ABD personelinin güvenlik endişeleri nedeniyle Bağdat Havalimanı'nı kullanmasının yasaklandığını belirterek, Irak'ta terör saldırıları ve diğer faaliyetler dahil olmak üzere şiddet olayları yaşanabileceği uyarısında bulundu.

Amerikalıların tahliyesi

Kürt haber ağı Rudaw, ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği sözcüsünün, zorunlu olmayan personelin ülkeyi terk etme emrinin Büyükelçilik ve Irak'ın kuzeyindeki Kürdistan bölgesinin başkenti Erbil'deki Başkonsolosluğu'nu da kapsadığını söylediğini aktardı.

ABD Başkanı Donald Trump, Washington'un Ortadoğu'daki bir grup zorunlu olmayan personelini tahliye ettiğini doğrularken, Washington Post gazetesi, ABD'nin olası bir İsrail saldırısına karşı İran'a karşı yüksek alarmda olduğunu yazdı.

Büyükelçilik, ABD karşıtı milislerin ABD vatandaşlarını ve uluslararası şirketleri tehdit ettiğini belirtti. Büyükelçilik, Irak'taki ABD vatandaşlarının şiddet ve kaçırılma dahil olmak üzere büyük risklerle karşı karşıya olduğunu söyledi.

Iraklı siyasetçi Meş'an el-Ceburi, büyükelçiliğin silahlı gruplar tarafından öldürülme ve kaçırılma tehlikesine işaret etmesinin spontane bir hareket olmadığını ve çoğunlukla belirli Iraklı gruplara yönelik olası önleyici saldırıların habercisi olarak yorumlanabileceğini söyledi.

Daha sonra Iraklı güvenlik kaynakları, “şiddet olayları” konusunda yüksek uyarılar eşliğinde, ABD askeri uçaklarının Bağdat Uluslararası Havalimanı yakınlarındaki bir askeri üsse indiğini bildirdi.

Kaynaklar, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, ABD uçağının Bağdat'ın batısındaki “Victoria” üssüne indiğini ve ABD büyükelçiliğindeki diplomat ve çalışanları tahliye etmek için hazırlandığını belirtti.

Silahlı Kuvvetler Genel Komutanlığı Sözcüsü Sabah al-Numan ise, ABD Büyükelçiliği'nin bazı personelini tahliye etme kararının, Irak topraklarında herhangi bir güvenlik tehdidi ile ilgisi olmayan, önleyici bir tedbir olduğunu belirtti. Numan, tüm diplomatik misyonların istikrarlı ve güvenli bir ortamda çalıştığını, Ülke genelinde istikrarın artması ve güvenlik planlarının etkin bir şekilde uygulanmasıyla birlikte, ABD'nin Bağdat'taki büyükelçiliğini tahliye etme kararının Irak'ta herhangi bir güvenlik tehdidi ile ilgisi olmadığını belirtti.

Irak'ın güneyindeki petrol sahalarında operasyonları denetleyen bir Iraklı yetkili de, yabancı enerji şirketlerinin ülkedeki faaliyetlerini normal şekilde sürdürdüğünü söyledi.

jukı
İki adet “Sikorski Black Hawk” helikopteri Bağdat semalarında uçuyor (Reuters)

Reuters, yetkilinin Irak Petrol Bakanlığı'nın sektörde faaliyet gösteren şirketlerden personel sayısında azalma konusunda herhangi bir bildirim almadığını aktardı.

Fraksiyonlar düzeyinde ise, Kataib Seyyid eş-Şüheda Tugayı'nın sekreteri Ebu Alaa el-Velayi Perşembe günü, İran'a karşı savaş çıkması halinde ABD'nin çıkarlarına saldırmak için onlarca intihar bombacısı gönderecekleri tehdidinde bulundu.

İstihbarat bilgileri

Bu bağlamda, Bağdat Üniversitesi'nde kamu politikası profesörü olan İhsan Şemri, “Washington ile Tahran arasındaki müzakerelerin tıkanması halinde, gerginliğin tırmanarak İsrail'in İran'daki nükleer ve füze tesislerine geniş çaplı bir saldırı düzenlemesine kadar varabileceğini” belirtti.

Ancak Şemri, Şarku'l Avsat'a verdiği demeçte, gerilimin kapsamlı bir savaşa varamayacağını ve en olası senaryonun İsrail'in İran'a sınırlı bir saldırı düzenlemesi olduğunu belirtti.

Iraklı araştırmacı Akil Abbas ise ABD'nin İran'a yönelik bir saldırı hazırlığında olduğuna dair yeterli gösterge bulunmadığını, aksine Irak'taki silahlı grupların Irak ve Arap ülkelerinde Amerikalıları hedef alabileceğine dair istihbarat bilgileri olduğunu ve bu nedenle bazı önlemlerin alındığını belirtti.