Antidepresan kullananların Kovid-19’dan ölme olasılığı daha düşük

Antidepresan kullananların Kovid-19’dan ölme olasılığı daha düşük
TT

Antidepresan kullananların Kovid-19’dan ölme olasılığı daha düşük

Antidepresan kullananların Kovid-19’dan ölme olasılığı daha düşük

Yapılan bir araştırma, antidepresan kullanıp yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanmış kimselerin virüs sebebiyle ölüm oranının diğerlerine göre yaklaşık yüzde 28 daha düşük olduğunu belirtti. Araştırmayı yürüten Kaliforniya Üniversitesi'nden doktorlar, sonuçları “cesaret verici” olarak nitelendirdi.
Araştırma, pandeminin ortaya çıkışının ilk yılında yaklaşık 85 bin gönüllünün sağlık durumunun takip edilmesini içeriyordu. Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA'dan aktardığı habere göre çalışmayı hazırlayan bilim insanları, doktorlar tarafından kendisine Selektif Serotonin Gerialım İnhibitörü (SSRI) reçete edilen 3 bin 401 katılımcıyı seçti ve onları benzer yetişkinlerle karşılaştırdı.
Sonuçlar, tabletin fiyatı sadece 4 peni olan fluoksetin (Prozac) kullanan Kovid-19 hastalarının virüsten ölme olasılığının yüzde 28 daha düşük olduğunu gösterdi. Aynı sonuç fluvoksamin (Luvox) alan yetişkinlerde de görüldü.
Araştırmanın başında bulunan Dr. Marina Serota, "Bu etkilere farmasötik ilaçların neden olup olmadığını kesin olarak söyleyemeyiz ancak istatistiksel analizler önemli bir ilişki olduğunu gösteriyor. İstatistikler güçlü veriler sunuyor" dedi. Şarku’l Avsat’ın İngiliz Daily Mail gazetesinden aktardığı habere göre çalışmaya katılan araştırmacılardan biri olan Tomiko Oskotsi “Herhangi bir durumu tedavi etmek için mümkün olduğunca çok seçenek bulmanın önemli olduğunu” söyledi ve “Belirli bir ilaç veya tedavi herkeste etkili olmayabilir ya da herkes tarafından kaldırılamayabilir” dedi.
Birleşik Krallık’ta (İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda) her yıl milyonlara reçete edilen SSRI, beyinde serotonini artırarak çalışıyor ve bu yolla ruh halini iyileştiriyor.
Ancak bu hormon aynı zamanda bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde de rol oynar ve sistemin aşırı tepki vermesini ve sağlıklı hücrelere saldırmasını önlemeye yardımcı olabilir ve bunun gerçekleşmesi tehlike oluşturabilir.



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe