Squid Game: Gi-hun, 2. sezonda ölecek mi?

Yönetmen Hwang Dong-hyuk’un planları sevilen karakterin ölebileceğine işaret ediyor

Fotoğraf: Twitter
Fotoğraf: Twitter
TT

Squid Game: Gi-hun, 2. sezonda ölecek mi?

Fotoğraf: Twitter
Fotoğraf: Twitter

Netflix'in izlenme rekorlarını altüst eden Squid Game'in senaristi ve yönetmeni Hwang Dong-hyuk'un yakın zamanda dizinin 2. sezonuna yönelik açıkladığı planlar Lee Jung-jae'nin canlandırdığı Seong Gi-hun'un ölebileceğine işaret ediyor. 
Dong-hyuk, ilk sezonun finalinde Gi-hun'un kızını görmek için ABD'ye gitmek üzere uçağa binmesini planlanladığı ancak daha sonra bu fikrin değiştiğini söylemişti. 
Entertainment Weekly'ye verdiği röportajda Dong-hyuk şu ifadeleri kullanmıştı:
"Cevaplamak istediğimiz, 'Dünya neden şimdi bu noktaya geldi?' sorusu sadece Gi-hun geri dönüp kameraya doğru yürürse cevaplanabilecek ya da ortaya konabilecekti… Sanırım aklımdaki temel hikaye akışına bağlı kalacağım."
Yorumlarından Dong-hyuk'un Squid Game'in sosyal ve politik temalarını bir adım ileri taşımayı hedeflediği anlaşılıyor. 
Screen Rant'ten Peter Mutuc'un imzasını taşıyan haberse bu açıklama mevcut teorilerle birleştirildiğinde Gi-hun'u bir trajedinin beklediğini gösteriyor. 1. sezonun sonunda Gi-hun bir şekilde Squid Game organizasyonuna karşı hareket etmeye kararlı görünüyordu. 
Ve bu mücadele sonucunda 2. sezonda Gi-hun özgürlüğü ve hatta hayatı pahasına bir kahraman olabilir. Haberde senaryonun bu şekilde akmasının dizideki şaşırtmacalar ve yeni unsurlar için gerekli olabileceği belirtiliyor. 
Öte yandan Gi-hun'un yeni Yönetici olabileceği yönünde de teoriler mevcut. 
Dizinin yeni sezonunun 2022'de yayımlanması bekleniyor. Ancak o zamana kadar senaryoya dair teorilerin sayısı artacak gibi görünüyor. 
 
Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Screen Rant



Oscarlı yönetmenden Yaratık itirafı: Doğru kişi değildim

1997 yapımı Yaratık: Diriliş'te bilim insanları, yaratığa tekrar ulaşabilmek için önceki filmde ölen Ripley'yi yeniden hayata döndürürüyor (20th Century Fox)
1997 yapımı Yaratık: Diriliş'te bilim insanları, yaratığa tekrar ulaşabilmek için önceki filmde ölen Ripley'yi yeniden hayata döndürürüyor (20th Century Fox)
TT

Oscarlı yönetmenden Yaratık itirafı: Doğru kişi değildim

1997 yapımı Yaratık: Diriliş'te bilim insanları, yaratığa tekrar ulaşabilmek için önceki filmde ölen Ripley'yi yeniden hayata döndürürüyor (20th Century Fox)
1997 yapımı Yaratık: Diriliş'te bilim insanları, yaratığa tekrar ulaşabilmek için önceki filmde ölen Ripley'yi yeniden hayata döndürürüyor (20th Century Fox)

28 Gün Sonra (28 Days Later) serisini başlatmasından yaklaşık 5 yıl önce Danny Boyle, sinema tarihinin en büyük bilimkurgu serilerinden birinde yer alma şansını geri çevirmişti.

Şu sıralar yeni filmi 28 Yıl Sonra'yı (28 Years Later) tanıtan yönetmen, Hollywood Reporter'a verdiği röportajda, 1997 yapımı Yaratık: Diriliş'in (Alien: Resurrection) yönetmenliğini CGI kullanımının fazlalığı nedeniyle reddettiğini söyledi.

Boyle, Mezarını Derin Kaz (Shallow Grave) ve Trainspotting'le yakaladığı çıkışın ardından filmin yapımcıları tarafından ilk tercih olarak belirlenmişti. Ancak filmi sonunda Fransız yönetmen Jean-Pierre Jeunet yönetti.

"Sigourney Weaver ve Winona Ryder'la tanıştım" diyen Boyle, teklifin ciddiyetini şöyle anlattı: 

Muhteşem insanlardı. Ama bu, CGI'la gelen geçiş dönemiydi. Yani sinemada dijital efektlerin ağırlık kazandığı o ilk zamanlar. Ve ben bununla baş edemedim.

Ridley Scott'ın Yaratık (Alien) evrenine büyük hayranlık duyduğunu belirten Boyle, şunları ekledi:

Yaratık'ın fikrini gerçekten çok seviyordum. Bu yüzden çok tutkuluydum. Ama sonra nadiren yaşadığım bir netlik anı geldi ve dedim ki 'Bu iş için doğru kişi sen değilsin.' Onun yerine gidip Olağanüstü Bir Hayat'ı (A Life Less Ordinary) çektim.

Boyle, ilerleyen yıllarda CGI'la daha fazla iç içe çalıştı. Özellikle 2007’deki Gün Işığı (Sunshine) ve 2010'da Oscar'dan sonraki projesi 127 Saat (127 Hours) bu anlamda öne çıkıyor. Milyoner'le (Slumdog Millionaire) En İyi Film Oscar'ını kazanmasının ardından gelen bu yapım, yönetmene göre riskli ama önemli bir işti.

"Oscar sonrası biraz kibirli oluyorsunuz" diyen Boyle, bu durumu iyiye kullandıklarını söylüyor: 

Çünkü 127 Saat gibi bir film normal şartlarda yapılmazdı. Ama senarist Simon Beaufoy'la aklımızda çok net bir fikir vardı. Dar, odaklı bir yöntem: Asla o kanyondan çıkmayacaktık. Ya da çıkarsak bile sadece halüsinasyonlarla. Ve James Franco bu filmde harikaydı.

Filmin en çok konuşulan sahnesi, Franco’nun canlandırdığı karakterin kendi kolunu kesme anıydı. Boyle bu sahne hakkında şunları söylüyor:

Teknik olarak çok iyi çekilmişti, protez kullanımı açısından mükemmeldi. Ama o an kameranın Franco'ya odaklandığı ana bakarsanız, sadece oyunculuğunu görürsünüz. Oyunculuğu çok güçlüydü. Pek çok kişinin baygınlık geçirdiği vakalar yaşandı.

Independent Türkçe, IndieWire, Hollywood Reporter