Erdoğan'ın evinin fotoğrafını çektiği için tutuklanan İsrailli çift serbest bırakıldı, ülkelerine döndü

İsrail yetkilileri Erdoğan'a ve Türkiye hükümetine teşekkür etti

Mody ve Natali Oknin çifti (The Times of Israel)
Mody ve Natali Oknin çifti (The Times of Israel)
TT

Erdoğan'ın evinin fotoğrafını çektiği için tutuklanan İsrailli çift serbest bırakıldı, ülkelerine döndü

Mody ve Natali Oknin çifti (The Times of Israel)
Mody ve Natali Oknin çifti (The Times of Israel)

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul'daki evinin fotoğraflarını çeken ve sonrasında casusluk suçlamasıyla tutuklanan İsrail vatandaşı 2 kişinin serbest bırakıldığı öğrenildi.
Haaretz'in aktardığına göre, İsrail Başbakanı Naftali Benet ile ülkenin dışişleri Bakanı Yair Lapid ortak bir açıklama yaparak Mody ve Natali Oknin çiftinin serbest bırakıldığını duyurdu.
İsrailli iki isim, yaptıkları açıklamada “Erdoğan ve Türkiye hükümetine işbirliğinden dolayı teşekkür ettiklerini” bildirdi.
Soylu, “Siyasi ve askeri casusluk değerlendirmesi var” demişti
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2 gün önce çift hakkında şu değerlendirmeyi yapmıştı:
"Birtakım çekimler yaparken Sayın Cumhurbaşkanı'mızın konutunu, ikametini de çekmişler. Sadece bununla da yetinmemişler aynı zamanda buraya yoğunlaşmışlar, bununla da yetinmemişler aynı zamanda işaretlemişler. Bunu orada gören güvenlik unsurları, meseleye müdahale etti. İş, eldeki bilgilerle savcılıklara intikal etti. Burada da savcılıklar kanun, hukuk çerçevesinde bir değerlendirme ortaya koydular, tutuklama gerçekleşti. Bundan sonrası süreç, mahkeme sürecidir. 'Siyasal ve askeri casusluk' suçu diyebileceğimiz bir değerlendirme var. Mahkemeler ilerleyen süreçte, kendi kararlarını vereceklerdir" dedi."

Ne olmuştu?
Çamlıca'daki radyo kulesine çıkarak fotoğraf çekmeye başlayan İsrail vatandaşı Mody ve Natali Oknin'in fotoğraf çekmek için kullandıkları telefonun 'zoom'unu Erdoğan'ın evine doğru ayarladı ve evin fotoğraflarını çekti. Bunu ilk kulenin güvenlik görevlileri fark etti ve İsraillileri izlemeye aldı.
İsraillilerin, evin fotoğrafını çember içine alarak bir WhatsApp grubuyla paylaşması üzerine olaya müdahale ettiği ifade edilen güvenlik görevlileri fotoğraf çekmekte kullanılan cep telefonunu alarak görselleri kontrol etmeye başladı.  Söz konusu fotoğrafın “Aile” isimli WhatsApp grubunda paylaşıldığını gören güvenlik görevlileri, durumu emniyete bildirdi.
Yaklaşık 4 dakika sonra bölgeye gelen MİT görevlileri, üç kişiyi gözaltına aldı Emniyetteki işlemlerinin ardından savcılığa sevk edilen şüpheliler casusluk suçlamasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. 



İran-ABD görüşmelerinin üçüncü turu başladı

Arakçi başkanlığındaki İran müzakere heyeti dün gece Muskat'taki İran Büyükelçiliği’nde bir toplantı gerçekleştirdi. (İran Dışişleri Bakanlığı)
Arakçi başkanlığındaki İran müzakere heyeti dün gece Muskat'taki İran Büyükelçiliği’nde bir toplantı gerçekleştirdi. (İran Dışişleri Bakanlığı)
TT

İran-ABD görüşmelerinin üçüncü turu başladı

Arakçi başkanlığındaki İran müzakere heyeti dün gece Muskat'taki İran Büyükelçiliği’nde bir toplantı gerçekleştirdi. (İran Dışişleri Bakanlığı)
Arakçi başkanlığındaki İran müzakere heyeti dün gece Muskat'taki İran Büyükelçiliği’nde bir toplantı gerçekleştirdi. (İran Dışişleri Bakanlığı)

ABD ve İran'dan üst düzey müzakereciler, her iki tarafın da Roma'daki son toplantılarda ilerleme kaydettiğini açıklamasının ardından, Tahran'ın hızlandırılmış nükleer programına ilişkin üçüncü tur görüşmelere bugün Umman'da başladı. ABD Başkanı Donald Trump, İran'ın nükleer bombaya ulaşma yolunu tıkayacak yeni bir anlaşmaya varılacağına olan güvenini dile getirdi.

Umman'ın aracılık ettiği toplantılar, ilki 12 Nisan'da Mskat'tua, ikincisi ise 19 Nisan'da Roma'da olmak üzere daha önce gerçekleştirilen iki tur dolaylı müzakereyi takip ediyor. Bu, ABD Başkanı Donald Trump'ın 2018 yılında ülkesini İran ile büyük güçler arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan çekmesinden bu yana iki hasım arasındaki en üst düzey iletişim.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, her iki tarafın da yapıcı olarak nitelendirdiği Roma'daki ikinci turdan bir hafta sonra Ummanlı aracılar vasıtasıyla Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ile Muskat'ta dolaylı olarak müzakerelerde bulunacak. Olası bir nükleer anlaşmanın çerçevesini çizmeye başlayacak olan uzman düzeyindeki görüşmelerin, iki ana müzakereci arasındaki dolaylı görüşmeden önce başlaması planlanıyor.

Dün Time dergisine verdiği röportajda “İran'la bir anlaşma yapacağımızı düşünüyorum” diyen Trump, diplomasinin başarısız olması halinde Tahran'a karşı askerî harekât tehdidini yineledi. Şarku’l Avsat’ın İran devlet televizyonundan aktardığına göre görüşmeler eş zamanlı yapılmayacak; önce teknik görüşmeler yapılacak ve ardından üst düzey müzakerelere geçilecek. 1980'den bu yana diplomatik ilişkileri bulunmayan İran ve ABD, Umman'ın Roma'daki büyükelçisinin konutunda geçen cumartesi günü yapılan görüşmelerin ‘ilerleme’ ile sonuçlandığını açıkladı. Tahran görüşmenin ‘iyi’ geçtiğini bildirdi.

Hem Tahran hem de Washington diplomasiyi sürdürmeye kararlı olduklarını söyleseler de, yirmi yılı aşkın süredir devam eden anlaşmazlık konusunda birbirlerinden çok uzaklar. Şubat ayından bu yana Tahran'a yönelik ‘maksimum baskı’ politikasını yeniden uygulamaya koyan Trump, ilk döneminde 2018 yılında İran ile altı dünya gücü arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmadan çekildi ve İran'a yönelik ağır yaptırımları yeniden uygulamaya koydu. Trump, 2020 yılının başlarında İran'ın en üst düzey dış operasyon yetkilisi ve ülkenin en yüksek rütbeli askeri figürü General Kasım Süleymani'yi öldüren bir hava saldırısı emri vermeden önce İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun (DMO) terör örgütü olarak tanımlanmasını emretti. Diğer yandan İran, 2019'dan bu yana uranyum zenginleştirmeyi ‘önemli ölçüde’ hızlandırmak da dahil olmak üzere nükleer anlaşmanın getirdiği nükleer kısıtlamaları ihlal etti.

Joe Biden yönetimi döneminde Tahran, uranyum saflık oranını önce yüzde 20'ye, sonra yüzde 60'a çıkardı. Bu oran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) silah sınıfı olarak kabul ettiği yüzde 90 seviyesine yakın.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio geçen hafta yaptığı açıklamada, İran'ın bir anlaşma çerçevesinde uranyum zenginleştirmeyi tamamen durdurması ve Buşehr'deki tek faal atom enerjisi santraline yakıt sağlamak için ihtiyaç duyduğu zenginleştirilmiş uranyumu ithal etmesi gerektiğini söyledi. İranlı yetkililere göre Tahran, yaptırımların hafifletilmesi karşılığında nükleer çalışmalarına bazı kısıtlamalar getirilmesini müzakere etmeye istekli, ancak zenginleştirme programına son vermek ya da zenginleştirilmiş uranyum stokunu teslim etmek İran'ın müzakerelerdeki ‘taviz verilemez kırmızı çizgileri’ arasında yer alıyor.

Ayrıca bazı Avrupalı diplomatlar, Avrupa ülkelerinin ABD'li müzakerecilere kapsamlı bir anlaşmanın İran'ın balistik bir füzeye nükleer başlık yerleştirme kapasitesini edinmesini ya da tamamlamasını engelleyecek kısıtlamalar içermesi gerektiğini önerdiklerini söyledi. Tahran, füze programı gibi savunma yeteneklerinin müzakere edilemez olduğunda ısrar ediyor. Görüşmeler hakkında bilgi sahibi olan İranlı bir yetkili dün yaptığı açıklamada, Tahran'ın füze programını görüşmelerde daha büyük bir engel olarak gördüğünü söyledi.