Libya Seçim Komisyonu adaylık başvurularını incelerken, Başbakan Dibeybe seçim yasalarını eleştirdi

Oğul Kaddafi, vatandaşlara, ‘geleceklerine karar vermeleri’ için sandığa gitme çağrısında bulundu.

Libyalılar seçmen kartlarını almak için Bingazi’deki Yüksek Seçim Komisyonu’nda bilgilerini kaydediyorlar.
Libyalılar seçmen kartlarını almak için Bingazi’deki Yüksek Seçim Komisyonu’nda bilgilerini kaydediyorlar.
TT

Libya Seçim Komisyonu adaylık başvurularını incelerken, Başbakan Dibeybe seçim yasalarını eleştirdi

Libyalılar seçmen kartlarını almak için Bingazi’deki Yüksek Seçim Komisyonu’nda bilgilerini kaydediyorlar.
Libyalılar seçmen kartlarını almak için Bingazi’deki Yüksek Seçim Komisyonu’nda bilgilerini kaydediyorlar.

Libya Yüksek Seçim Komisyonu, gelecek ayın sonlarında yapılması planlanan başkanlık seçimleri için yapılan başvuruları incelerken, Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe seçim süreci yasalarını reddetti ve üstü kapalı bir şekilde bu yasaların düzeltilmesi çağrısında bulundu. Bununla birlikte Dibeybe aday olma ihtimaline ilişkin belirsizliğe açıklık getirmedi. Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ise seçimlerin yapılmasına ve sonuçları kabul etmeye hazır olduğunu bildirdi.
Dibeybe dün(Çarşamba) başkent Trablus’ta düzenlenen hükümet toplantısında yaptığı konuşmada, “Eğer Allah bize demokrasiyi seçmemizi takdir etmişse o zaman demokrasiyi kurallarıyla, yasalarıyla ve prosedürleriyle seçmemiz gerekir. Libyalılar geriye dönmek istemiyor. Çünkü savaşlar hayatımızı yıktı. Tüm Libyalıları ‘savaşlara hayır, çatışmaya hayır’ sloganını atmaya çağırıyoruz. Tekrar başa dönmememiz için üzerinde anlaşmazlık olmayan bir seçim yapılmalı” dedi.
Belçika’yı, Libya’nın dondurulan mal varlıklarına el koymaya çalışmakla suçlayan Dibeybe, “Topraklarındaki yabancı bir yatırımcı olarak Libya’ya saygı duymasını istediğim Belçika ile bir sorunumuz var. Libya’yı oradan çekmek zorunda kalabiliriz” ifadelerini kullandı.
Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, Birleşmiş Milletler (BM) Libya Destek Misyonu Başkanı Jan Kubis ile görüşmesinde, gelecek parlamento ve başkanlık seçimlerinin karşı karşıya olduğu engelleri ve Libya konulu BM Güvenlik Konseyi’nin bir sonraki toplantısından önce tüm taraflar arasında güven inşa etme meselesini görüştü. Menfi, Libyalı grupları bir araya getirme, aralarındaki sıkıntıları giderme ve ulusal uzlaşı projesi üzerinde çalışmaya devam etmek istediğini belirterek, seçimlerin yapılmasına ve sonuçlarını kabul etmeye hazır olduğunu ifade etti.
Yüksek Seçim Komisyonu, yasal şartları sağlayan belgelerle sunulan adaylık başvurularını teslim almasının, bu başvuruların mutlaka kabul edileceği anlamına gelmediğini belirtti. Komisyon, adayların başvurularıyla ilgili inceleme ve araştırma sürecinin bitmesinin ve ilgili birimlerden yanıt gelmesinin ardından istenilen tüm şartları ve gerekli belgeleri sağlayan adayların isimlerinin yer alacağı bir ön liste yayınlanacağını ve ardından itiraz sürecinin başlayacağını kaydetti. Adayların yapacağı itirazların doğrudan ilgili asliye ve temyiz mahkemeleri bünyesindeki itiraz komiteleri tarafından inceleneceği ve bu aşamanın 12 gün süreceği belirtildi.
Yüksek Seçim Komisyonu Operasyon Dairesi’ne bağlı Adaylar Bölümü Başkanı Ramazan et-Tevati, parlamento ve devlet başkanlığı seçimlerine aday olan kişilerin seçim dairesi ofislerine sunduğu başvuruların kontrol edilmesi ve incelenmesi için bölüm personellerinin sıkı bir şekilde çalıştığını ifade etti. Tevati, kontrol ve inceleme sürecinin bitmesinin ardından seçimlerde adaylık başvurusunda bulunan tüm isimlerin yer aldığı ilk listeleri yayınlayacaklarını ve ardından adaylıklarla ilgili şikâyet ve itiraz sürecinin başlayacağını söyledi.
Merhum Muammer Kaddafi’nin ikinci oğlu Seyfülislam Kaddafi, dün Twitter hesabından paylaştığı mesajda ‘Yüce Libya Halkı’na hitap ederek, vatandaşları seçim kartlarını almaya teşvik etti. Kaddafi, “Asıl vakit geldi” dedi.
Kaddafi vatandaşlara, geleceklerine ve evlatlarının geleceklerine karar vermeleri için Yüksek Seçim Komisyonu ofislerinin şubelerine gitme çağrısında bulundu.
Başkanlık seçimine adaylık başvurusunda bulunmasından ve babasının rejiminin düşmesinden ve öldürülmesinden bu yana ilk kez açıklama yapan oğul Kaddafi, “Libya, mevcut krizden kurtulmaya yardımcı olabilecek tarihi bir dönüm noktasının kapılarının ve hayati bir kazanımın önünde duruyor. Bu hususla, Libya’yı çatışma ve kaos ateşinden kurtarma, istikrar ve barışı yeniden sağlama hayalini kuran ve birleştirici ulusal uzlaşı projesine inanan herkesi, ciddiyet gerektiren seçim sürecine katılmaya çağırıyorum. Seçmen kartlarınızı -ki bu olmadan seçime katılamaz ve karar veremezsiniz- almak için bölgenizdeki ve şehrinizdeki Seçim Komisyonu ofislerine gitmeye başlayarak, seçime dahil olma konusunda sorumlu durmaya çağırıyorum. Seçmen kartları, ülkemizin kalkınması, restorasyonu, yeniden imarı ve yeniden ülkeler arasında ilk sıraya girmesi, ihtiyaç duyduğu kararları alması için seçeceğiniz yeni siyasi kurumların meşruiyetini güçlendirmek amacıyla bağımsız ulusal karar alma süreçlerine katılma noktasında oy sandıklarına gitmenizin izin belgesidir. Bu çağrının geniş bir karşılık, olumlu ve ülke çıkarının bilincinde olan bir etkileşim almasını ümit ediyorum” ifadelerini kullandı.
Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakan Yardımcısı Ahmed Muaytik’in de aralarında bulunduğu 5 kişinin daha dün adaylık başvurusunda bulunmasının ardından devlet başkanlığı seçimlerinde aday olanların sayısı 15’e yükseldi.
ABD'nin Trablus Büyükelçisi Richard Norland, ülkesinin “Libyalıların adayları tanımalarına ve önemli meseleleri bilmelerine izin verecek gerçek bir seçim kampanyası dönemini” desteklediğini ifade etti.
Norland, dün Trablus’ta Menfi’nin Yardımcısı Musa el-Kuni ile yaptığı görüşmede, uluslararası toplumun Libyalıların 24 Aralık’ta seçimleri düzenleme çabalarına nasıl en iyi şekilde destek verebileceğini ele aldı. Norland, Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayih ile daha önce yaptığı görüşmede, Komisyonun, Libyalı seçmenlerin ülkelerinin geleceğine karar vermelerine izin vermenin temel parçası olması olan oylama sürecinde güvenlik ve tarafsızlığı sağlama çabalarının ABD tarafından desteklenmeye devam edildiğini ilettiğini söyledi.
Öte yandan BM, Libya’daki devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerinde adayların uygunluğuna karar vermenin Seçim Komisyonu’nun yetkileri dahilinde olduğunu kaydetti. BM Genel Sekreteri Sözcü Yardımcısı, “Gelecek devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerine hazırlık olarak Libyalı yetkililere desteğimizi sürdürüyoruz. Adaylar açısından ise, yasaya göre Seçim Komisyonu’nun yetkilerinden biri de adayların uygunluğuna karar vermektir” ifadelerini kullandı.



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.