Türkiye, Doğu Akdeniz’de ‘kimseden çekinmeden’ sondaj çalışmalarına devam ediyor

KKTC’nin 38. kuruluş yıl dönümünde düzenlenen törende askeri geçit töreninde askerler (AFP)
KKTC’nin 38. kuruluş yıl dönümünde düzenlenen törende askeri geçit töreninde askerler (AFP)
TT

Türkiye, Doğu Akdeniz’de ‘kimseden çekinmeden’ sondaj çalışmalarına devam ediyor

KKTC’nin 38. kuruluş yıl dönümünde düzenlenen törende askeri geçit töreninde askerler (AFP)
KKTC’nin 38. kuruluş yıl dönümünde düzenlenen törende askeri geçit töreninde askerler (AFP)

Türkiye, Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz arama faaliyetlerine devam edeceğini, gemi sayısını artıracağını ve bu konuda kimseden çekinmeyeceğini duyurdu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin Akdeniz ve Karadeniz’deki sondaj çalışmalarının devam ettiğini ve ülkesinin gemi filosuna dördüncüsünün eklendiğini açıkladı.
Bu geminin, diğerlerinden farklı olarak yedinci nesil olarak adlandırılan en modern ve son teknoloji ile donatıldığı bilgisini veren Cumhurbaşkanı, “Dünyada bu geminin sınıfında toplam 5 gemi bulunuyor. Birine de biz sahibiz. Boyu 238 metre, eni 42 metre olan yeni gemimizle denizin 3 bin 665 metre derinliğine kadar sondaj yapabileceğiz” diye konuştu.
Erdoğan, birkaç ay önce yaptığı bir başka konuşmasında, ülkesinin sahip olduğu filoyla 2018 yılından bu yana 14 derin deniz kuyusu açıldığını bildirerek, Akdeniz ve Karadeniz’deki iki ve üç boyutlu sismik araştırmaların 6-7 katına çıkarıldığını söylemişti.

Oktay: Kimseden çekinmiyoruz
Aynı bağlamda, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, KKTC’nin 38. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen resmi törende bir konuşma yaptı.
Oktay konuya ilişkin açıklamasında, “Rum tarafı, bölgede yeniden tek taraflı hidrokarbon çalışmalarına başlayacağını duyuruyor. Hiç merak etmesinler, onları yalnız bırakmaz, sondaj çalışmalarımıza kaldığımız yerden devam ederiz. Kimseden çekinmiyoruz. Doğu Akdeniz’de macera arayan cevabını alır” dedi.
Oktay’ın bu açıklamasından birkaç hafta önce, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) hükümeti, ExxonMobil ve Qatar Petroleum şirketlerinin Aralık ayı içerisinde doğrulama sondajı gerçekleştirmelerinin beklendiğini duyurdu.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sondaj çalışmaları, geçen yaz Avrupa Birliği (AB) ile bir krize yol açtı.
AB, Türkiye’nin GKRY’nin ilan ettiği MEB (Münhasır ekonomik bölge) sahasında ‘yasadışı’ sondaj çalışmaları yaptığını öne sürerek, Türkiye’ye uyguladığı sembolik yaptırımları artırabileceğini ima etti.
Türkiye ise bu alanların kıta sahanlığı içinde kaldığını vurgulayarak, KKTC halkının bölgenin zenginliği üzerinde hakkı olduğunu belirtiyor.

“Yunanistan’ın her türlü haksız eylemlerine diplomatik alan ve sahada karşılık verilmektedir”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada, “Tüm iyi niyetli diyalog çağrılarımıza rağmen Yunanistan’ın yaptığı her türlü haksız, hukuksuz eylemlere, mütekabiliyet kapsamında diplomatik alanda ve sahada gerekli karşılık verilmektedir” dedi.
Yunanistan’ın her türlü gerçeği çarpıtarak mağdur ülke imajı vermeye, AB üyeliğine sığınarak hukuk dışı ve saldırgan eylemlerini örtbas etmeye, suni bir tehdit algısı oluşturarak bazı ülkelerle ittifak kurmaya çalıştığını ifade eden Akar şu ifadeleri kullandı;
“Ege’de ve Doğu Akdeniz’de hem kendimizin, hem de KKTC’nin hak, alaka ve menfaatlerini korumakta azimliyiz, kararlıyız ve buna muktediriz.”
Yunanistan’ın Ege Denizi’nde kadın ve çocuklar dahil göçmenleri acımasız bir şekilde geri itmeye devam ettiğini söyleyen Akar, “Tüm bunlara rağmen biz, aramızdaki sorunların uluslararası hukuka uygun, barışçıl yöntemlerle, iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde ve diyalog ile çözülmesini samimi olarak istemekteyiz. Bunun için de her türlü çabayı göstermekteyiz” diye konuştu.
Akar, Yunan heyetini güven arttırıcı önlemlere ilişkin görüşmelerin 4. turu için davet ettiklerini ve Ankara’ya beklediklerini dile getirerek şöyle devam etti;
“Defalarca ifade ettiğimiz gibi Türkiye hiç kimse için tehdit değildir. Aksine dost ve ortakları için güçlü, etkin ve güvenilir bir müttefiktir. En samimi temennimiz, Türk ve Yunan halklarının, bölge zenginliklerinden de adil bir şekilde istifade ederek barış, refah ve güven içinde yaşaması, Ege Denizi’nin, Türkiye ve Yunanistan arasında dostluk denizi olmasıdır.”
Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ise, Yunan ordusunun göçmen krizi nedeniyle alarma geçirildiğini kaydederek, Türkiye’nin göçmenlerin Avrupa’ya serbest girişine izin vermek için kapıları açmakla tehdit ettiğini öne sürdü.

MSB: Türkiye-ABD Savunma Bakanlıkları arasında Yüksek Düzeyli Savunma Grup Toplantısı yapıldı
Öte yandan Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Türk ve ABD’li heyetler arasında olumlu ve yapıcı bir atmosferde, ikili ve bölgesel konuları ele alan bir askeri toplantı yapıldığını duyurdu.
Anadolu Ajansı’na (AA) göre, MSB tarafından yapılan açıklamada, Türkiye-ABD Savunma Bakanlıkları arasında Yüksek Düzeyli Savunma Grup Toplantısı'nın Washington’da yapıldığı bilgisi verildi.
Açıklamada, “Olumlu ve yapıcı bir ortamda geçen toplantıda askeri heyetler arasında ikili ve bölgesel savunma güvenlik konularında görüş alışverişinde bulunuldu. Müteakip toplantının Türkiye’de yapılması konusunda mutabık kalındı” denildi.

Ukrayna Cumhurbaşkanı: Aramızdaki ortaklık silahlı kuvvetlerimizi güçlendiriyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile telefonda görüştü.
İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, görüşmede Türkiye-Ukrayna ilişkilerini geliştirecek konular ve bölgesel meseleler ele alındı.
Zelenskiy görüşmenin ardından Twitter hesabından yaptığı açıklamada, iki ülke ortaklığının güçlendiğini belirterek, “Ortaklık ülkelerimizin silahlı kuvvetlerini güçlendiriyor. Beklenen serbest ticaret anlaşması da ekonomik büyümeye katkı sağlayacak” ifadelerini kullandı.
Ukrayna’nın Türkiye’den Bayraktar TB2 SİHA’ları satın alarak, Donbass’taki Rusya yanlısı isyancılara karşı kullanması Rusya’nın tepkisini çekmişti.



Tayvan Devlet Başkanı savunma harcamalarına 40 milyar dolarlık ek bütçe önerisinde bulunacak

Hsinchu'daki Hokou Askeri Üssü'nde Tayvan'ın ilk Abrams tank taburunun açılış töreninde yer alan Brave Tiger ve Abrams M1A2T tankları (Reuters)
Hsinchu'daki Hokou Askeri Üssü'nde Tayvan'ın ilk Abrams tank taburunun açılış töreninde yer alan Brave Tiger ve Abrams M1A2T tankları (Reuters)
TT

Tayvan Devlet Başkanı savunma harcamalarına 40 milyar dolarlık ek bütçe önerisinde bulunacak

Hsinchu'daki Hokou Askeri Üssü'nde Tayvan'ın ilk Abrams tank taburunun açılış töreninde yer alan Brave Tiger ve Abrams M1A2T tankları (Reuters)
Hsinchu'daki Hokou Askeri Üssü'nde Tayvan'ın ilk Abrams tank taburunun açılış töreninde yer alan Brave Tiger ve Abrams M1A2T tankları (Reuters)

Tayvan Devlet Başkanı Lai Ching-te, adayı olası bir Çin işgalinden korumak için hükümetinin birkaç yıl boyunca savunma harcamalarına 40 milyar dolarlık ek bütçe önerisinde bulunacağını duyurdu.

Lai, dün Washington Post’ta yayınlanan makalesinde, “Pekin'in güç kullanımıyla ilgili karar alma sürecine daha yüksek maliyetler ve belirsizlikler ekleyerek caydırıcılığı artırmayı amaçlıyoruz” dedi. Pekin, Tayvan üzerinde egemenlik iddia ediyor ve adayı kontrol altına almak için askeri seçeneği de göz ardı etmiyor; bu da Tayvan'ı güçlü askeri, ekonomik ve diplomatik baskıya maruz bırakıyor.

Bu hamle, Tayvan'ı kendi toprağı olarak gören Çin'in, Taipei'nin şiddetle reddettiği iddialarını savunmak için beş yıldır askeri ve siyasi baskıyı artırmasıyla birlikte geldi.

Lai daha önce ABD'nin bu konudaki taleplerine yanıt olarak, savunma harcamalarını 2026'da gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) yüzde 3'ünden fazlasına ve 2030'da yüzde 5'e çıkarma planlarından bahsetmişti. Lai makalesinde, “Bu büyük paket sadece ABD'den yeni silah alımlarına önemli ölçüde finansman sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda Tayvan'ın yeteneklerini önemli ölçüde geliştirmeye de katkıda bulunacak” ifadelerini kullandı.

Tayvan hükümeti, savunma harcamalarının 2026 yılında 949,5 milyar Taylan dolarına (30,25 milyar dolar) ulaşmasını öneriyor. Hükümet rakamlarına göre GSYİH'nin yüzde 3,32'sini temsil eden bu rakam, 2009'dan bu yana ilk kez yüzde 3'lük eşiği aşıyor.

Ancak Pekin ile daha yakın ilişkiler kurmak isteyen muhalefet partisi Kuomintang Partisi, müttefiki Halk Partisi ile birlikte finansmanı kontrol ettiği için, hükümetin parlamentodan onay alması zor olabilir. Yeni seçilen Kuomintang lideri Cheng Li-wun, Tayvan'ın ‘bu paraya sahip olmadığını’ söyleyerek Lai'nin savunma harcamaları planlarına karşı çıktı.


Netanyahu, Katz'ı görevden alıp Saar'ı savunma bakanı olarak atamayı değerlendiriyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz bir ordu karargahında (İsrail hükümeti)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz bir ordu karargahında (İsrail hükümeti)
TT

Netanyahu, Katz'ı görevden alıp Saar'ı savunma bakanı olarak atamayı değerlendiriyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz bir ordu karargahında (İsrail hükümeti)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz bir ordu karargahında (İsrail hükümeti)

Israel Hayom gazetesi, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun, Yisrael Katz'ın yerine Dışişleri Bakanı Gideon Saar'ın Savunma Bakanı olarak atanmasını öngören kapsamlı bir kabine değişikliğini değerlendirdiğini bildirdi.

Gazete, Enerji Bakanı Eli Cohen'in Dışişleri Bakanlığı'na, Katz'ın ise Enerji Bakanlığı'na atanacağını belirtti.

Bu görüşmeler, Katz ile Netanyahu arasındaki derinleşen anlaşmazlığın ortasında gerçekleşiyor. Bu anlaşmazlık, Katz ile Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir arasında dün yaşanan kamuoyu önündeki tartışmanın ardından daha da arttı.

Netanyahu, gerilimi azaltmak amacıyla Zamir ve Katz'ı bir toplantıya davet etti, ancak toplantı sonunda iki ayrı toplantıya bölündü.

Başbakan henüz nihai bir karar vermedi, ancak kendisine yakın yetkililer, Katz'ın Netanyahu'dan bağımsız hareket etmeye devam etmesi halinde, yerine geçecek kişinin kim olacağı kararının daha hızlı verileceğini söylüyor.

Mevcut koalisyon kurulduğunda, partiler Katz'ın ilk yıl enerji bakanı olarak görev yapması ve ardından iki yıllığına dışişleri bakanı olarak atanan Eli Cohen ile görev değişimi yapması konusunda anlaşmıştı.

Anlaşmada ayrıca koalisyonun son yılında rotasyonun tersine çevrilmesi, Cohen'in Dışişleri Bakanlığı'na, Katz'ın ise Enerji Bakanlığı'na dönmesi öngörülüyor.

sdvf
İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın Hayom n aktardığına göre, Yoav Gallant'ın görevden alınmasının ardından Katz'ın Dışişleri Bakanlığı'ndan Savunma Bakanlığı'na geçmesi ve Saar'ın Dışişleri Bakanlığı'na geçmesiyle siyasi manzara tamamen değişti.

Son günlerde, orijinal rotasyon tarihi yaklaşırken, bakanlık personeli anlaşmanın hala geçerli olup olmadığı ve Netanyahu ile yaşadığı anlaşmazlık nedeniyle Katz'ın Enerji Bakanlığı'na kaydırılıp kaydırılmayacağı konusunda sorular gündeme getirdi.

Netanyahu'nun ofisindeki yetkililer şimdilik ayrıntılar hakkında yorum yapmaktan kaçınıyor, ancak bunun bir olasılık olduğunu ima ediyorlar.

Gazeteye göre, başbakanın sözcüsü buna cevaben haberi "sahte haber" olarak nitelendirdi.


Huckabee reklam tartışması büyüyor: İsrail Büyükelçiliği görevi Öncesi inceleme altında

Fotoğraf: Relaxium
Fotoğraf: Relaxium
TT

Huckabee reklam tartışması büyüyor: İsrail Büyükelçiliği görevi Öncesi inceleme altında

Fotoğraf: Relaxium
Fotoğraf: Relaxium

Trump yönetiminin İsrail büyükelçisi Mike Huckabee'nin İsrail'le dış ilişkilerde ABD'yi temsil ederken aynı zamanda bir uyku takviyesinin marka yüzü olduğu bildirildi ve bu durum olası bir etik ikilem hakkında sorulara yol açıyor.

NOTUS'a göre, Arkansas eski valisi ve iki kez başkan adayı olan Huckabee, kablolu televizyonda yayımlanan gece yarısı reklamlarında ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) onaylı olmayan Relaxium takviyesini tanıtıyor. Relaxium, uyku sorunu yaşayanlara hitap ediyor.

2016 başkan adayı olarak tanıtılan Huckabee, reklamda izleyicileri ekrandaki numarayı arayıp kendi şişelerini almaya çağırırken, "Relaxium'un uykusuna güveniyorum, siz de güvenmelisiniz" diyor.

Huckabee, birkaç yıldır Relaxium'un marka yüzü ve üst düzey yönetim görevinde bile bu işten kâr elde etmeye devam ediyor gibi görünüyor. Görünen o ki, bu işi bırakmaya hiç niyeti yok.

Trump'ın şubatta İsrail büyükelçiliğine aday gösterdiği 70 yaşındaki Huckabee, çıkar çatışmasına yol açabilecek çeşitli görevlerden istifa edeceğini ve bazı kurumlardan çekileceğini belirtmişti.

Ancak 7 sayfalık etik sözleşmesinde, Yönetim Etiği Ofisi'ne şunları bildirdi:

Adımı, imajımı ve görüntümü lisansladım. Büyükelçilik görevim süresince yeni lisans almayacağım. Ancak önceki lisanslar için ödeme almaya devam edeceğim.

Huckabee mal beyanında, Relaxium'un üreticisi Amerikan Davranışsal Araştırma Enstitüsü tarafından, aday gösterilmesinden önceki yıl olan 2024'te 414 bin 684 dolar ödendiğini belirtti.

Huckabee'ye Relaxium'a verdiği destekle ilgili endişeleri olup olmadığı sorulduğunda ABD Kudüs Büyükelçiliği, NOTUS'a şu yanıtı verdi:

Hayır. Büyükelçilerin de uyuması gerekiyor.

Relaxium, ABD Dışişleri Bakanlığı ve ABD Kudüs Büyükelçiliği, The Independent'ın yorum talebini yanıtlamadı.

ABD Kudüs Büyükelçiliği ayrıca NOTUS'a, Huckabee'nin Amerikan Davranışsal Araştırma Enstitüsü'nden, isim, imaj ve görüntü anlaşması nedeniyle kendisini tanıtımlarda kullanmayı bırakmasını istemek için "yasal bir hakkı" olmadığını bildirdi. Büyükelçilik, Huckabee'nin Relaxium için enstitünün içeriğine sahip olmadığını veya bu içeriği kontrol etmediğini vurguladı.

Ancak NOTUS'un bildirdiğine göre haber kuruluşu salı günü makaleyi yayımladıktan kısa süre sonra enstitü, Huckabee'nin bir videosunu internet sitesinden kaldırmış gibi görünüyor.

Relaxium'un internet sitesi arşivinde, eylülden kalma ana sayfanın kaydedilmiş bir sürümünde Huckabee, uyku takviyesini tanıttığı bir videoda görülüyor. Salı öğleden sonra itibarıyla Huckabee'nin videosu Relaxium'un ana sayfasında yer almıyor.

Genellikle federal çalışanlardan, yönetime olan kamu güvenini korumak için çıkar çatışması oluşturabilecek ya da çıkar çatışması gibi görünebilecek varlık veya pozisyonlardan çekilmeleri istenir. Bu aynı zamanda, bir aile üyesine veya arkadaşa fayda sağlayabilecek belirli konulardan çekilmeyi de içerir.

George Washington Üniversitesi Siyasi İletişimde Etik Projesi direktörü Peter Loge, NOTUS'a, "Hükümet yetkilileri ticari bir ürünü tanıtmamalı ve tanıtıyormuş gibi görünmemeli. Nokta" diye konuştu.

Bu yıl Amerikan Davranışsal Araştırma Enstitüsü, Relaxium'un klinik denemesine sponsor olmadan önce gerekli evrakları sunmadığı için FDA'dan uyarı almıştı.

Independent Türkçe