İngiltere'nin vatandaşlarına 'Lübnan'a seyahat etmeyin' çağrısı güvenlik endişelerini arttırıyor

Beyrut Uluslararası Havalimanı (AFP)
Beyrut Uluslararası Havalimanı (AFP)
TT

İngiltere'nin vatandaşlarına 'Lübnan'a seyahat etmeyin' çağrısı güvenlik endişelerini arttırıyor

Beyrut Uluslararası Havalimanı (AFP)
Beyrut Uluslararası Havalimanı (AFP)

İngiltere hükümetinin vatandaşlarını Lübnan’a seyahat etmemeleri konusunda uyarmasıyla Lübnan’da yaşanan krizi daha da derinleştirdi. Bu uyarıyla ilgili siyasi, ekonomik ve sosyal çöküş yaşayan ülkenin güvenlik kargaşasına girme konusunda farklı açıklamalar geldi.
Konuyla ile ilgili açıklama yapan bir güvelik kaynağı, alınan kararın yakın zamanda yapılacak parlamento seçimlilerini baltalamaya yol açabileceğini belirtti. Bir askeri uzman ise, İngiliz hükümetinin Afganistan’ın başkenti Kabil’de yaşanılan tecrübe ve Batılı ülkelerin vatandaşlarını tahliye etmedeki başarısızlıklarını akla getirebilecek beklenmedik gelişmelerden endişe duyduğunu söyledi.
İngiltere hükümeti, zorunlu durumlar dışında vatandaşlarına Lübnan’a seyahat etmemeleri konusunda uyarıda bulundu. Açıklamada, “Dışişleri Bakanlığı, İngiliz Milletler Topluluğu ve Kalkınma Bakanlığı zorunlu seyahatler dışında Lübnan’a yapılan tüm yolculukların durdurulmasını tavsiye ediyor” denildi.
Bu prosedür Lübnan hükümetinde kafa karışıklığına sebep olurken, Lübnanlı bir güvenlik kaynağı, güvenlik makamlarının İngiltere’nin aldığı ani kararının arka planı ve İngilizlerin pozisyonlarını hangi verilere dayandırdığı hakkında resmi bilgi aldıklarını reddetti. Kaynak Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Lübnan'daki güvenlik durumunun hala kontrol altında olduğunu ve herhangi bir gelişme beklentisiyle proaktif bir güvenlik planı uygulandığını belirterek, İngiltere hükümetinin bu uyarısının yaklaşan parlamento seçimlerinde yaşanılabilecek güvenlik olaylarını dışlamadığını aktardı. Kaynak ayrıca, güvenlik makamları ve bakanlıkların, özellikle seçimlerin seyri veya sonuçları konusunda bazı partilerin sorun yaratabileceğini düşündüğünü kaydetti.
İngiltere’nin aldığı karar diplomatları şaşırttı. Lübnan'ın eski Washington Büyükelçisi Riyad Tabbara, özellikle Lübnan’ın belirli bölgelerindeki hareketliliğe karşı temkinli olmakla yetinen ABD pozisyonun çok ötesine geçtiğine belirterek, karar karşısındaki şaşkınlığını dile getirdi. Konuyla ilgili Şarku’l Avsat’a konuşan Tabbara, İngiliz hükümetinin açıklamasının, Lübnan-Körfez ilişkilerinin bozulmasının ardından  siyasi nedenlerle İngiliz vatandaşlarını hedef alma olasılığı konusunda uyarıda bulunan istihbarata dayalı olabileceğini söyledi. Bu kararın ardından Avrupa ülkeleri için de örnek teşkil etmeyeceğini umduğunu dile getiren Tabbara, “ Bu konum büyük soru işaretleri doğuruyor. Çünkü Londra, Lübnan ile en fazla  işbirliği yapan Batılı ülkelerden biri. Ülkenin tanık olduğu çöküşün yansımalarından kaçınmak için çaba gösteriyor” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Emekli General Nizar Abdulkadir, İngiltere’nin aldığı kararın Lübnan için siyasi bir ceza olmaması gerektiğini ifade etti. Şarku’l Avsat’a konuşan Abdulkadir, ani gelişen bir güvenlik kaygısının olduğuna dikkati çekerek, bu durumda İngilizlerin, herhangi bir önemli güvenlik gelişmesi durumunda vatandaşlarını hızla tahliye etmenin bir yolunu bulamayacaklarını söyledi.
Geçtiğimiz ay Tayyuna bölgesinde yaşanan son çatışmalar güvenlik endişelerini arttırdı. 7 kişimin hayatını kaybettiği olaylar sırasında onlarca kişi ise yaralanırken, gelişmeler Lübnanlılar arasındaki iç savaşı anımsattı. Lübnan’ın tüm sürprizlere açık olduğunu ve herhangi bir güvenlik durumun ülkeyi bilinmeze götürebileceğine vurgu yapan yetkili, İngiltere dahil batı ülkelerinin durumu yakından izleyen ve periyodik olarak hükümetlerine rapor eden büyükelçiliklere sahip olduklarını belirterek, vatandaşların hayatlarını korumak için ihtiyati tedbir almanın öncelikleri arasında yer aldığını düşündüklerini dile getirdi.



Trump, Gazze konusunda bu hafta bir anlaşmaya varılmasını ‘iyi bir şans’ olarak görüyor

TT

Trump, Gazze konusunda bu hafta bir anlaşmaya varılmasını ‘iyi bir şans’ olarak görüyor

ABD Başkanı Donald Trump, Air Force One'a binmeden önce gazetecilere konuşuyor. (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump, Air Force One'a binmeden önce gazetecilere konuşuyor. (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump dün yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Washington'da yapacağı görüşme öncesinde, Gazze konusunda ‘bu hafta’ bir anlaşmaya varılmasının ‘iyi bir şans’ olduğunu belirtti.

Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmesi için İsrail Başbakanı üzerindeki baskı artarken, Trump basın mensuplarına şunları söyledi: “Hamas ile bu hafta ya da önümüzdeki hafta, çok sayıda esir konusunda bir anlaşmaya varma şansının yüksek olduğunu düşünüyorum... Zaten esirlerin birçoğunu kurtarmayı başardık. Ancak şimdi kalan esirler söz konusu olduğunda, bunların büyük bir kısmı serbest bırakılacak. Bunun bu hafta gerçekleşmesini bekliyoruz.”

Trump, ABD'nin ‘İran ile belki de kalıcı bir anlaşma’ da dahil olmak üzere ‘İsrail ile çeşitli konular üzerinde çalıştığını’ ifade etti.

Netanyahu, Trump, Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile görüşmek üzere bugün ABD'ye geldi.

İsrail Başbakanı’nın uçağı Beyaz Saray'a yapacağı ziyaret öncesinde ABD'deki Andrews Hava Kuvvetleri Üssü'ne indi.

Netanyahu dün ABD'ye giderken yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nde ‘kabul ettiği koşullara göre’ bir ateşkes anlaşmasına varmak için çalıştığını söyledi. Netanyahu, müzakere heyetini Katar'ın başkenti Doha'ya gönderdiğini belirtti. Müzakere heyetini Doha'ya anlaşmayla ilgili ‘açık talimatlarla’ gönderdiğini kaydeden Netanyahu, Gazze Şeridi'ndeki tüm esirlerin geri gönderilmesi ve bölgenin İsrail'e tehdit oluşturmadığından emin olunması yönündeki niyetini vurguladı.

İsrail ile Hamas arasında ateşkes anlaşmasına varılması ve Gazze Şeridi'ndeki esirlerin serbest bırakılması için dolaylı müzakereler dün akşam Doha'da başladı.

Beyaz Saray'daki görüşmede Trump ve Netanyahu, İsrail ile Hamas arasında 21 aydır devam eden savaşın parçaladığı Gazze Şeridi'nde 60 günlük bir ateşkes için ABD'nin önerisini özellikle ele alacak.

sadfergty
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının ardından yükselen dumanlar (AP)

Hamas'ın 2023'teki saldırısında kaçırılan 251 esirden 49'u halen Gazze Şeridi'nde tutuluyor; bunlardan 27'sinin İsrail tarafından öldürüldüğü açıklandı. Katar, ABD ve Mısır'ın arabuluculuğuyla Kasım 2023'te bir haftalık ilk ateşkes ve 2025'in başlarında yaklaşık iki aylık ikinci ateşkes, İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin serbest bırakılması karşılığında Gazze Şeridi'nde tutulan bazı esirlerin serbest bırakılmasına izin verdi.

Ateşkesin ardından bir sonraki aşama için herhangi bir anlaşmaya varılamaması üzerine İsrail mart ayı ortasında Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına yeniden başladı ve 17 Mayıs'ta askeri operasyonlarını yoğunlaştırdı.