Mısır: Emel Hücresi’nden beş aktivist hapsedildi

Mahmud İzzet’in önümüzdeki Şubat ayında ‘sınıra saldırı’ davasından yargılanması bekleniyor

Mısır: Emel Hücresi’nden beş aktivist hapsedildi
TT

Mısır: Emel Hücresi’nden beş aktivist hapsedildi

Mısır: Emel Hücresi’nden beş aktivist hapsedildi

Mısır'daki Devlet Güvenlik Acil Durum Mahkemesi, dün aktivist Ziyad el-Alimi ve beş aktivisti hapis cezasına çarptırma kararı aldı. Medyada el-Emel (Umut) Hücresi ismiyle bilinen davada yargılanan söz konusu kişiler, sosyal medya hesapları üzerinden ‘yanlış beyan ve haber yayımlama’ suçundan hüküm giydiler.
Mahkeme, Alimi’yi beş yıl, Hişam Fuad ve Husam Munes’i dörder yıl hapis cezasına çarptırdı. Öte yandan Muhammed Behnasi Mesud ve Husam Nasır Kamil üç yıl hapis ve ağır işçilik cezasına çarptırıldı. Fatıma Ebu el-Maati’nin gıyaben yargılandığı bu davada hakkında üç yıl hapis cezası kararı verildi. Kararda ayrıca tüm sanıkların 500’er lira para cezasına çarptırılması da yer aldı.
Yüksek Devlet Güvenlik Savcılığı, 2012 tarihli 957 No'lu davayı, ulusal güvenliği tehdit eden asılsız haber ve açıklamalar yayınlamakla suçlayarak, Devlet Güvenlik Ağır Ceza Mahkemesi'ne havale etmişti.
Mahkemenin nihai kararı verdiği ve sanıkların temyiz hakkı bulunmadığı bildirildi.
Savcılık soruşturmasına göre sanıklar şahsi hesaplarında, ‘ülkedeki iç durumla ilgili devleti zayıflatacak, ülkenin ulusal çıkarlarına zarar verecek, ekonomik durumunu etkileyecek, kamuoyunu rahatsız edecek, barış, halk arasında terör yayacak ve çıkarlara zarar verecek söylentiler, açıklamalar ve yanlış haberleri kapsayan içerikler yayınladılar.
Öte yandan Kahire Ceza Mahkemesi, Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) vekil rehberi Mahmud İzzet'in ‘doğu sınırlarına saldırı’ suçlamasıyla ilgili yeniden yargılanma duruşmasının 21 Şubat'ta görülmesine karar verdi.
 Kahire Ceza Mahkemesi, 16 Haziran 2015 tarihinde 20 sanığı müebbet hapis cezasına çarptırmıştı. Mahkeme, Mahmud İzzet ve 99 kişinin, 2011 Ocak devriminin ardından Mısır hapishanelerine baskın yapmak, güvenlik ve polis tesislerine saldırmak ve polis memurlarını öldürmekle suçlamasıyla idam edilmesine karar vermişti.
Soruşturmalara göre, sanıklar Ebu Zaabal cezaevinde 32 güvenlik görevlisi ve mahkumun, Vadi en-Natrun cezaevinde 14 mahkumun ve Marj cezaevinden bir mahkumun öldürülmesinin ve bahsi geçen üç cezaevinden yaklaşık 20 bin mahkumun kaçırılmasından sorumlu tutuluyor. Bunun yanı sıra sınırları korumakla görevli üç subay ve bir polis memurunu kaçırıp zorla Gazze Şeridi'ne götürmekle suçlandılar.
Soruşturmalar, sanıkların Hamas hareketi üyeleri ve Lübnanlı ‘Hizbullah’ milisleri ve Sina Bedevilerinden bazı tekfircilerin yardımıyla, kasten ülkenin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü baltalayan eylemlerde bulunduğunu ve bu eylemlerin 25 Ocak 2011 gösterilerinin patlak vermesiyle aynı zamana denk geldiğini ortaya koydu.



Şam, federal sistemi reddetmeye devam ederken Kürtleri orduya katılmaya çağırdı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
TT

Şam, federal sistemi reddetmeye devam ederken Kürtleri orduya katılmaya çağırdı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ve ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack, dün Şam'daki cumhurbaşkanlığı sarayında bir araya geldiler (AFP)

Suriye hükümeti tarafından dün yapılan açıklamada federal sistemin reddedildiği bir kez daha ifade edilirken Kürt güçlerine orduya katılmaları çağrısı yapıldı. Kürt ve resmi Suriye kaynaklarına göre bu karar Cumhurbaşkanı Ahmed Şer'in Suriye Demokratik Güçleri Komutanı Mazlum Abdi ile ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın katıldığı bir toplantıda alındı.

Şarku’l Avsat’ın Fransız Haber Ajansı AFP'den aktardığı habere göre Suriyeli bir Kürt yetkili, Şara ve Abdi, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni (KDSÖY)Suriye devletine entegre etme çabalarını görüşmek üzere bir araya geldiğini ifade etti.

Kimliğinin gizli tutulması şartıyla konuşan yetkili, ABD’nin Türkiye Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Barrack'ın da toplantıya katıldığını söyledi.

Toplantının, ‘KDSÖY ile Şam hükümeti arasındaki ilişkiler ile ekonomik ve askeri konuların’ görüşülmesi için düzenlendiğini de sözlerine ekledi.

Bu toplantı, Şara ve Abdi arasında henüz uygulanmayan bir ikili anlaşmanın imzalanmasından dört ay sonra gerçekleşti.

Şara’nın 10 Mart'ta ABD’nin himayesinde Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Abdi ile imzaladığı anlaşma, ‘Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumların, sınır geçişleri, havaalanı, petrol ve gaz sahaları dahil olmak üzere Suriye devletinin yönetimi altına alınmasına’ ilişkin maddeler içeriyordu.

Ancak KDSÖY, anayasal bildirinin ardından hükümetin çeşitliliği yansıtmadığını söyleyerek yönetimi eleştirdi. Kürt güçler geçtiğimiz ay ‘merkezi olmayan demokratik’ bir devlet talebinde bulunmuş, Şam ise buna ülkede ‘bölünme girişimlerini’ reddettiğini vurgulayarak yanıt vermişti.

Suriye hükümetinden bir kaynak dün devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, “Suriye devleti, ‘tek Suriye, tek ordu, tek hükümet’ ilkesine sıkı sıkıya bağlı olduğunu yineler ve Suriye Arap Cumhuriyeti'nin egemenliği ve toprak bütünlüğüne aykırı her türlü bölünme veya federalizm biçimini kesin bir şekilde reddeder” ifadelerini kullandı.

Kaynak, “Suriye ordusu, tüm vatandaşları birleştiren ulusal bir kurumdur. Devlet, SDG'den Suriyeli savaşçıların anayasal ve yasal çerçeve içinde ordunun saflarına katılmasını memnuniyetle karşılıyor” dedi.

Kaynak ayrıca, ‘imzalanan anlaşmaların uygulanmasındaki herhangi bir gecikmenin ulusal çıkarlara hizmet etmeyeceği, aksine durumu karmaşıklaştıracağın ve Suriye'nin tüm bölgelerinde güvenlik ve istikrarın yeniden sağlanmasına yönelik çabaları engelleyeceği’ uyarısında bulundu.

Cumhurbaşkanı Şara, geçtiğimiz yıl aralık ayında İslamcı grupların ittifakının başında eski Devlet Başkanı Beşşar Esed rejimini devirerek Şam'da iktidarı ele geçirdi. O tarihten bu yana Şara, Suriye'deki tüm askeri grupların lağvedilmesini savunuyor.

Ancak Suriyeli Kürtler, on binlerce erkek ve kadından oluşan askeri güçlerini korumakta ısrar ediyorlar.

Suriye'nin birliğini korumak ve ülkede güvenliği yeniden tesis etmek, yeni yetkililer için başlıca zorluklar arasında yer alıyor.

On yıllardır ötekileştirilmeye ve dışlanmaya maruz kalan Suriyeli Kürtler, bugün yeni iktidarın karar alma sürecini merkezileştirme ve geçiş döneminin yönetiminden önemli unsurları dışlama çabalarını eleştiriyorlar.

SDG lideri Abdi, mayıs ayı sonlarında bir televizyon röportajında “Şam ile yaptığımız anlaşmaya bağlıyız ve şu anda uygulama komiteleri aracılığıyla bu anlaşmayı hayata geçirmeye çalışıyoruz” dedi. Ancak ‘Suriye'nin merkezi olmayan, tüm bileşenlerinin tüm haklarına sahip olduğu ve kimsenin dışlanmadığı bir ülke olması’ konusunda kararlı olduğunu da vurguladı.

Şara, Şam’da iktidarı devralmasının ardından tüm silahlı grupların feshedileceğini açıklamasına rağmen, ABD destekli Kürtler, DEAŞ’ı 2019 yılında son kalesinden de kovana kadar mücadelede etkinliğini kanıtlamış olan organize askeri güçlerini korumakta ısrar ediyorlar.

Kürt özyönetim, Suriye'nin kuzeyinde ve doğusunda, Şam’daki kaynaklara ihtiyaç duyduğu en önemli petrol ve doğalgaz sahalarını da içeren geniş bir alanı kontrol ediyor. Aralarında binlerce yabancının da bulunduğu DEAŞ üyelerini de kamplarda ve gözaltı merkezlerinde tutuyor.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani daha önce yaptığı bir açıklamada, KDSÖY’le imzalanan anlaşmanın maddelerinin uygulanmasında ‘oyalanmanın ülkedeki kaosu uzatacağını’ söylemişti.