Esed’den Rusya’nın Suriye’ye verdiği desteğe övgü

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, 17 Kasım’da Rusya’nın Suriye Özel Temsilcisi Alexander Lavrentiev ile Şam’da bir araya geldi.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed. (Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed. (Reuters)
TT

Esed’den Rusya’nın Suriye’ye verdiği desteğe övgü

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed. (Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed. (Reuters)

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, mülteci ve yerinden edilmiş kişilerin geri dönüşü hususunda Suriye ve Rusya tarafından düzenlenen ortak periyodik toplantıya katılmak üzere Suriye’yi ziyaret eden Lavrentiev’i, Şam’da kabul etti. SANA’ya göre görüşmede iki taraf, ‘mültecilerin şehirlerine geri dönüşleri için uygun koşulların sağlanması ve ulusal uzlaşıların hızlandırılması’ amacıyla iki tarafın aktif ve etkili ortak çalışmaları ve çabaları sonucunda sahada elde edilen olumlu sonuçlara övgüde bulundu. Taraflar ayrıca Suriye ve Rusya koordinasyon organlarının ortak toplantılarının oturum aralarında imzalanan ikili anlaşmaların ve mutabakatların önemine dikkat çektiler.
SANA’ya göre Esed şu açıklamada bulundu:
“Suriye halkının terör savaşının etkilerinin ve kendilerine uygulanan haksız yaptırımların üstesinden gelmesine yardımcı olmak için sahada attığı pratik adımlarla somutlaşan Rusya Federasyonu’nun kararlı ve sağlam duruşunun önemi büyüktür.”
Lavrentiev ise tavsiyelerin ve imzalanan anlaşmaların uygulanması ve Rusya ve Suriye şehirlerinde devlet kurumları ve organları arasındaki iş birliğinin yoğunlaştırılması için iki taraf arasındaki görüşmelerin çeşitli düzeylerde devam edeceğini vurguladı.
Lavrentiev, Esad ile görüşmesi öncesinde yaptığı basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Başta İdlib olmak üzere terör örgütleriyle mücadeleye devam edilmesi ve buradaki terör saldırıları ile mücadele eden Türkiye’nin imzaladığı anlaşmaların uygulanması zorunludur. Terör örgütü (DEAŞ) ile Suriye’nin doğusunda da mücadele edilmelidir.”
Görüşmede ayrıca Suriye’nin egemenliğine saygı duyulması ve İsrail saldırılarının tekrarlanmaması gerektiği vurgulandı.
Esed, bu yıl ilk olarak kabul edilen bir dizi atamayla Dera, İdlib, Lazkiye ve Suveyda’nın valilerini görevden aldı ve yerlerine dört yeni isim atadı.
Esed çarşamba sabahı dört kararname yayınladı. Bunlardan ilki, 2011’den 2021’e kadar ‘İnşa ve Onarım Genel Şirketi’nin genel müdürü olan Amer İsmail Hilal’in atanmasını içeriyor. Lazkiye Valisi İbrahim Hadar es-Salim’in yerini alan yeni vali, daha önce de yaklaşık 8 yıl Lazkiye Valisi olarak görev yapmıştı. 2012- 2014 arasında Halep vilayeti polis komutanı ve öncesinde de Haseke, İdlib ve Şam vilayetlerinde cezai güvenlik şube müdürüydü.
Esed ikinci kararnamede de Namir Habib Mahluf’u Suveyda Valisi olarak atadı. Mahluf, Suriye Petrol Taşımacılığı Şirketi’nin genel müdürüydü. Aynı kararname ile Mühendis Hammam Sadık Debiyat’ın Süveyda valisi olarak görevine de son verdi. Mahluf, Ağustos 2017’den bu yana Hama’daki Baas Partisi liderliğinin üyesi. 2020 yılında Suveyda valisi olarak atanana kadar 2018 yılında Kuneytire valisi olarak görev yaptı.
Üçüncü kararnamede ise teknik işler ve planlamadan sorumlu Yerel İdare ve Çevre Bakanı yardımcısı ve Şam kırsalında Teknik Hizmetler Müdürlüğü Direktörü Lui Harita, Mervan İbrahim Şarbak’ın yerine Dera valisi olarak atandı. Dördüncü kararname ile de Sair Nasih, Muhammed Natuf’un yerine İdlib valisi yapıldı.  
Kararnameler, 17 Kasım 2021 Çarşamba günü yürürlüğe girdi.
Geçen yıl da ilki Suveyda, Humus, Kuneytire, Dera ve Haseke’de, ikincisi Rakka, İdlib, Hama ve Deyr-i Zor’da olmak üzere üç grupta valilik düzeyinde bir dizi atama gerçekleşmişti. Bu bağlamda 2020’nin sonunda Şam kırsalına yeni bir vali atandı.
Son birkaç gün içerisinde Suriye Arap Cumhuriyeti Müftüsü pozisyonunun kaldırılması, Fıkıh Alimleri Konseyi’nin yetkilerinin genişletilmesi ve fetva yetkilerinin de konseye verilmesi başta olmak üzere çeşitli devlet başkanlığı ve hükümet kararları yayınlandı. Bakanlar Kurulu ayrıca kapsamı  bakımından bir ilk olan ve tüm bakanlık, kurum ve devlet kurumlarında istihdamı kapsayan merkezi bir yarışma düzenlenmesine de onay verildiğini duyurdu. Aktarılana göre bu, tüm vilayetlere dağılmış 70 ila 85 bin arasında iş fırsatı sağlıyor. Hükümetin açıklamasına göre yarışmaya herhangi bir ismin ya da kesimin müdahale etmesine veya sonuçları etkilemesine izin verilmeyecek’. Başvuru sahibinin, akademik nitelikleri ve kişisel becerileri doğrultusunda başvurmak istediği kamu kurumu ve iş merkezini seçmek için iş tanım kartına göre yarışmaya katılmasının mümkün olduğu kaydedildi.



İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
TT

İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)

Lübnan’ın resmî haber ajansı Ulusal Haber Ajansı (NNA), bugün (Cuma) Güney Lübnan’daki Vezzani ve Mecidiye çevresinin İsrail topçuları tarafından hedef alındığını bildirdi.

Ajansa göre, İsrail’e ait bir insansız hava aracı Ras el-Nakura bölgesinde bir balıkçı teknesinin yakınına ses bombası bıraktı; olayda yaralanan olmadı. Aynı bölgede İsrail’e ait bir savaş botu da ülkenin kara sularına doğru makineli tüfekle ateş açtı.


İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
TT

İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)

Filistinli kaynaklar, İsrail’in iki gündür öne sürdüğü, İslami Cihad Hareketi’nin Hamas ile iş birliği yapmayı reddettiği ve ateşkesin ikinci aşamasına geçilmeden önce elindeki son İsrailli esirin cesedini teslim etmediği yönündeki iddiaları yalanladı.

İsrail’in Maariv gazetesinin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Hamas ile İslami Cihad arasında, Ran Gafeli isimli son esirin cesedinin teslim edilmemesi konusunda gerilim yaşandığı iddia edildi. İsrail, Gafeli’nin kaçırılmasında İslami Cihad mensuplarının doğrudan rol aldığını düşünüyor.

İslami Cihad’ın askeri kanadı Saraya el-Kudüs, günler önce yaptığı açıklamada tüm esirleri teslim ettiklerini ve ateşkes anlaşmasına tamamen uyduklarını belirtti. Hareketten Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Gafeli’nin cesedinin kendi ellerinde bulunmadığını, cesedin Hamas’ın kontrolünde olduğunu ifade etti. Kaynaklar, Hamas ile koordinasyonun “mükemmel seviyede” olduğunu ve İsrail basınında yer alan gerilim iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

dsvf
İslami Cihad savaşçıları ve Mısırlı işçiler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ın kuzeyinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arıyor (Arşiv - AP)

Hamas kaynakları da Şarku’l Avsat’a, cesedin Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye ve Zeytun mahallelerinde 3 veya 4 farklı noktada bulunmuş olabileceği yönünde şüpheler olduğunu aktardı. Ancak bu noktalarda yürütülen aramalarda cesede ulaşılamadığı, esir alma ve gömülme süreçlerine dahil olan saha sorumluları ve militanların tamamının çeşitli saldırılarda öldüğü için kesin yer tespiti yapmanın zorlaştığı bildirildi. Kaynaklar ayrıca yoğun bombardıman ve bölgenin tamamen yıkılması nedeniyle tespit çalışmalarının daha da güçleştiğini belirtti.

Yediot Aharonot gazetesine göre İsrail, arabulucular aracılığıyla Hamas’a, cesedin yerinin belirlenmesine yardımcı olabilecek kişilere ilişkin bilgiler ve bölgenin olası konumunu gösteren uydu görüntüleri iletti. Hamas kaynakları, bu dosya ve diğer konularla ilgili arabulucularla temasın sürdüğünü söyledi.

Yeni videonun ortaya çıkardığı soru işaretleri

Bu gelişmeler, İsrailli esir ailelerinin yayımladığı görüntülerle eş zamanlı yaşandı. Videolarda, Ağustos 2024’te Refah’taki bir tünelde cesetleri bulunan altı esirin, tünelde birlikte yaşarken Hanuka’yı kutladıkları, 2024 yeni yılına girdikleri, konuşup saç tıraşı oldukları ve tünel içinde farklı noktalara hareket ettikleri görülüyor.

dfgh
Hamas militanları, 20 Şubat 2025'te Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerinin Kızılhaç'a teslimi sırasında tabutlardan birini taşıyor (DPA)

Görüntüler, İsrail ordusunun söz konusu altı kişinin tünele ulaşımdan iki gün önce Hamas tarafından öldürüldüğü yönündeki açıklamalarına dair soru işaretleri doğurdu. Hamas bu iddiayı reddederek, esirlerin bölgeyi hedef alan İsrail bombardımanında öldüğünü söyledi.

Maariv'den gazeteci Miki Levine, esirlerin “Nisan ayında anlaşma sağlanmış olsaydı hayatta olabileceklerini” belirten bir değerlendirme yayımladı. Levine, Başbakan Netanyahu ile bakanlar Smotrich ve Ben-Gvir’in “tam zafer” stratejisinde ısrar etmelerinin, Refah’a girilmesinin esirleri tehlikeye atacağı yönündeki uyarıları göz ardı ettiklerini yazdı.

İsrail devlet televizyonu da, esirlerin öldürülmesinden birkaç gün önce müzakerelerin tıkanma noktasına gelmesinin, Tel Aviv’in Filadelfi Koridoru’nun kontrolünü şart koşmasından kaynaklandığını; o aşamada anlaşma imzalansaydı altı esirden beşinin serbest bırakılacağını aktardı.

Hamas kaynakları ise Şarku’l Avsat’a, esirlerin topçu ve hava bombardımanında öldüğünü, saldırı sırasında bazı esir gardiyanlarının da yaşamını yitirdiğini teyit etti. Kaynaklar, savaş boyunca İsrail güçleri esirlere yaklaşırsa “tehlike durumunda esirin öldürülmesi” yönünde talimat bulunduğunu da belirtti.7Tünelin Refah’ın batısındaki Tel Sultan’da bulunduğu, İsrail ordusunun sonraki incelemelerinde esirlerin “bölgedeki yoğun askeri baskı nedeniyle hayatını kaybettiğini” kabul ettiği bildirildi.

Ekim 2024’te İsrail, Hamas’ın eski siyasi büro şefi Yahya es-Sinvar’ı, Tel Sultan’daki bir evde, yanında silahlı bir grupla bulunduğu sırada öldürmüştü. Kasım ayında Hamas kaynakları, Muhammed es-Sinvar’ın oğlu İbrahim’in de Refah’taki bir tünelde hava saldırısında öldüğünü açıklamıştı. DNA bulgularının, aynı tünelde Hamas mensuplarının bulunduğuna işaret ettiği belirtildi. Esirlerin, İbrahim es-Sinvar’ın öldüğü saldırıda hayatını kaybetmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Hamas kaynakları, İsrailli esirlere ilişkin talimatların çok sıkı olduğunu ve hayatta kalmaları için tüm imkânların seferber edildiğini vurguladı.


Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.