Kuveyt’te Hizbullah’ı finanse etmekle suçlanan 18 kişi tutuklandı

Kuveyt’te Hizbullah’ı finanse etmekle suçlanan 18 kişi tutuklandı
TT

Kuveyt’te Hizbullah’ı finanse etmekle suçlanan 18 kişi tutuklandı

Kuveyt’te Hizbullah’ı finanse etmekle suçlanan 18 kişi tutuklandı

Kuveyt Başsavcılığı, Lübnan’daki Hizbullah ile bağlantılı dernekleri finanse etme suçlamasıyla iki hafta önce gözaltına alınan 18 vatandaşın tutuklanmasına karar verdi.
Kuveyt merkezli Al Qabas ve Al Rai gazetelerine göre, Başsavcılık söz konusu kişilerin 21 gün boyunca merkez cezaevinde tutulmasına karar verdi.
Başsavcılık, bu kişileri devlet güvenliğini etkileyen ‘yasaklanmış bir gruba üyelik, kara para aklama ve düşman taraflarla iletişim kurma’ ile suçladı.
Haberlerde, suçlamalarla ilgili soruşturmaların devam ettiği ve sanıkların en kısa sürede Ceza Mahkemesi’ne sevk edilmesinin beklendiği de ifade edildi.
Güvenlik yetkilileri, Hizbullah’ı finanse etmeye yönelik olduğuna inanılan para transferler hakkında kapsamlı bir soruşturma yürüttü.
Soruşturmalar, tutukluların yıllar içinde Lübnan da dahil olmak üzere yabancı taraflara büyük transferler gerçekleştirdiğini gösterdi.
Başsavcılık, geçtiğimiz hafta Devlet Güvenlik İdaresi’nden bu fonların kaynağı ve başka sanıklar olup olmadığı konusunda daha geniş soruşturma yürütülmesini talep etti.
Soruşturma, aktarılan paranın kaynağını ve öncelikle Hizbullah örgütünü desteklemenin amaçlanıp amaçlanmadığını bulmaya odaklanıyor.
Güvenlik güçleri, sanıklardan bazılarının çalıştığı bir hayır derneğine ait bir binada kapsamlı arama yaptı, kayıtlar incelendi ve çok sayıda belgeye el konuldu.
Sanıklar haklarındaki suçlamaları reddederek, 30 yıldır bir hayır derneğinde çalıştıklarını ve bu derneğin Lübnan ve başka yerlerdeki yetimlere yardım yapmak amacıyla kurulduğunu vurguladı.
Kuveyt İçişleri Bakanlığı konuyla ilgili resmi bir açıklama yapmadı. Ancak kaynaklar, Körfez ülkelerinin 2016’dan bu yana terör listesine aldığı Hizbullah örgütüyle bağlantılı olduğuna inanılan taraflara, bazıları borsa sektöründe çalışan kişiler tarafından yapılan para transferlerinin izlendiğini bildirdi.
Dava, Kuveyt de dahil olmak üzere Körfez ülkeleri ve ‘İran etkisine ve Hizbullah'ın hegemonyasına tabi olmakla’ suçlanan Lübnan arasındaki ilişkilerde benzeri görülmemiş bir tırmanışın ardından geldi.
Lübnan Enformasyon Bakanı George Kordahi’nin, geçtiğimiz ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne (BAE) hakaret sayılan açıklamalarının ardından Suudi Arabistan, Kuveyt ve Bahreyn Lübnanlı diplomatlardan topraklarını terk etmelerini istedi ve kendi büyükelçilerini çağırdı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, bu adımların yalnızca George Kordahi’nin yeni kabine kurulmadan önce yaptığı bu açıklamalardan değil, daha çok Riyad’ın Hizbullah’ın Lübnan'ın karar alma mekanizması üzerindeki ‘hegamonyasına’ itirazından kaynaklandığını söyledi.
Kuveyt, kara para aklama ve terörün finansmanı ile mücadelede uluslararası yükümlülüklerinin bir parçası olarak terörün finanse edilmesini durdurmaya çalışıyor.
Kuveyt, Mayıs 2018’den bu yana Hizbullah’ın askeri kanadını ve önde gelen 10 liderini terör listesine ekledi ve bu kararı, terörün finansmanını hedef almanın bir parçası olarak, ABD ve Körfez ülkeleriyle ortaklaşa aldığını açıkladı.
Yetkililer, 13 Ağustos 2015’te, Kuveyt’te Hizbullah’a bağlı bir hücreye ait üyelerin tutuklandığını bildirdi.
Abdali hücresi olarak bilinen örgütün üyeleri, Abdali bölgesindeki bir çiftlikte silah depoluyor ve bulunduruyordu.
Radikal grupların finansmanını engelleme çabalarının bir parçası olarak, Kuveyt Mahkemesi Ekim ayının ortasında Şafi el-Acmi’yi yasadışı yollardan teröre finansman sağlamak suçlamasıyla 7 yıl hapis ve 700 bin dinar para cezasına çarptırdı.
Mahkeme, Acmi ve kardeşini Suriye’deki Nusra Cephesi’ni finanse etmekle suçladı.
ABD tarafından 2014 yılında Suriye’deki silahlı gruplar için para toplayarak terörü finanse etmekle suçlanan Acmi, aynı yıl Kuveyt’te tutuklandı. Biri Kuveytli Haccac el-Acmi olan iki kişiyle birlikte kendisine yaptırım uygulandı.



Savaş hazırlığını artırmaya yönelik Suudi Arabistan- Amerika tatbikatları

Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
TT

Savaş hazırlığını artırmaya yönelik Suudi Arabistan- Amerika tatbikatları

Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)
Tatbikatın amacı operasyonel hazırlığı artırmak, deneyim alışverişinde bulunmak ve ortak operasyonların icrasını entegre etmek (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)

Suudi Arabistan ve ABD kara kuvvetleri arasındaki ortak askeri tatbikat "Quincy-1" dün Fort Irwin askeri üssünde başladı.

Tatbikat, operasyonel hazırlığı artırmayı, uzmanlık alışverişinde bulunmayı ve çeşitli muharebe ortamlarında ortak operasyonların entegrasyonunu amaçlıyor.

Resim   Ortak tatbikat manevraları “Quincy-1” Fort Irwin askeri üssünde başladı, (Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı)

Yaklaşık bin 200 mil karelik bir alanı kaplayan dev Fort Irwin askeri üssü, Kaliforniya ve Nevada eyaletleri arasında, Mojave Çölü'nün kalbinde yer almaktadır.


Suudi Arabistan’a F-35 satışı masada: İsrail’in askeri hakimiyeti zayıflayabilir

Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
TT

Suudi Arabistan’a F-35 satışı masada: İsrail’in askeri hakimiyeti zayıflayabilir

Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)
Amerikan yapımı F-35'leri aktif olarak bir muharebede kullanan ilk ülke 2018'de İsrail olmuştu (Reuters)

ABD, Suudi Arabistan'ın 48 adet F-35 savaş jeti satın alma teklifini değerlendiriyor. 

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla Reuters'a konuşan ABD'li yetkililer, Savunma Bakanlığı'nın (Pentagon) teklif üzerinde aylardır çalıştığını belirtiyor. 

Pentagon'daki politika departmanından geçen teklifin, bakanlıktaki üst düzey yetkililer tarafından değerlendirmeye alındığı ifade ediliyor. 

Diğer yandan nihai satış kararı için kabine düzeyinde ilave onaylar, Kongre'ye bildirim ve Donald Trump'ın imzası gerekecek.

Haberde, Suudi Arabistan yönetiminin, uçakları satın almak için doğrudan Trump'la iletişime geçtiği aktarılıyor. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, 18 Kasım'da Beyaz Saray'ı ziyaret edecek. Sürecin bu görüşmeden önce hızlandırıldığı ifade ediliyor. 

Analizde, hava kuvvetlerini modernize etmek ve özellikle İran'dan gelebilecek muhtemel tehditlere karşı koymak amacıyla Riyad yönetiminin yıllardır bu savaş uçaklarını istediğine işaret ediliyor. 

Washington'ın Riyad'la savunma işbirliğini geliştirmeye açık olduğunu göstermesi üzerine Suudi Arabistan'ın jetler için tekrar teklifte bulunduğu belirtiliyor. Suudi Arabistan Hava Kuvvetleri'nde Boeing yapımı F-15'ler ve Avrupa menşeli Tornado ve Typhoon savaş jetleri yer alıyor. 

Trump, mayıstaki Ortadoğu turunda Suudi Arabistan'ı ziyaret etmiş, iki ülke arasında 142 milyar dolarlık silah anlaşması imzalanmıştı. Beyaz Saray'ın "tarihin en büyük savunma satış anlaşması" diye nitelediği anlaşma hava ve füze sistemlerinden iletişim teknolojilerinin 

geliştirilmesine kadar birçok kalemi içeriyordu. 

Öte yandan satışın gerçekleşmesinin, ABD'nin Ortadoğu'daki politikasında önemli bir değişime işaret edeceği belirtiliyor. 

Ortadoğu'da filosunda F-35 bulunan tek ülke İsrail. Washington silah satışlarıyla İsrail'in "niteliksel askeri üstünlüğünü" sağlama politikası yürütüyor ancak bu jetlerin Suudi Arabistan'a da satılmasının, bölgedeki "askeri dengeleri değiştirebileceğine" dikkat çekiliyor. 

Israel Hayom'daki analizde de bu hamlenin "İsrail'in bölgedeki askeri hakimiyetine meydan okuma" anlamına geleceği yazılıyor. 

Riyad yönetimi, F-35'leri satın almak için eski ABD Başkanı Joe Biden'la da görüşmüştü. Suudi Arabistan-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi çerçevesinde bu satışların gerçekleştirilebileceği bildirilmişti. Ancak iki ülke arasında ABD arabuluculuğunda yürütülen normalleşme görüşmeleri, Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşı nedeniyle askıya alınmıştı. 

Independent Türkçe, Reuters, Israel Hayom


Aramco, üçüncü çeyrekte 26,9 milyar dolar ile beklentilerin üzerinde kâr açıkladı

Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’ndaki (ADIPEC 2025) Saudi Aramco standı (EPA)
Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’ndaki (ADIPEC 2025) Saudi Aramco standı (EPA)
TT

Aramco, üçüncü çeyrekte 26,9 milyar dolar ile beklentilerin üzerinde kâr açıkladı

Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’ndaki (ADIPEC 2025) Saudi Aramco standı (EPA)
Abu Dabi Uluslararası Petrol Fuarı ve Konferansı’ndaki (ADIPEC 2025) Saudi Aramco standı (EPA)

Saudi Aramco, 2025 yılının üçüncü çeyreğine ait finansal sonuçlarını açıkladı. Şirket, 2024 yılının aynı çeyreğinde 103,37 milyar riyal (27,56 milyar dolar) olan net gelirini, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde 101,02 milyar riyal (26,94 milyar dolar) olarak bildirdi. Bu rakam, 88,8 milyar riyallik beklentileri aştı.

2025 yılının üçüncü çeyreğinde, esas olarak değer düşüklüğü ve amortismanla ilgili toplam 3,91 milyar riyal tutarındaki düzeltmelerin, gelir vergisi düzeltmeleriyle kısmen dengelenmesinin ardından, düzeltilmiş net gelir 104,92 milyar riyal (27,98 milyar dolar) olarak gerçekleşti.

Aramco'nun gelirleri, 2025 yılının üçüncü çeyreğinde 386,17 milyar riyal (102,98 milyar dolar) olarak gerçekleşti ve bu, 2024 yılının aynı çeyreğinde elde edilen 416,63 milyar riyal (111,10 milyar dolar) gelirine kıyasla bir düşüşe işaret ediyor. Gelirdeki bu düşüş, esas olarak rafine ve kimyasal ürün fiyatlarının düşmesi ve ham petrol fiyatları ile hacimlerinin azalması nedeniyle meydana geldi, ancak rafine ve kimyasal ürün satış hacimlerinin artmasıyla kısmen dengelendi.