Tunus erken parlamento seçimlerine mi gidiyor?

Vatandaşlar ülkenin izleyeceği yolu gösterecek bir yol haritası oluşturulmasını bekliyorlar

Cumhurbaşkanı Kays Said, istisnai önlemlerin süresini kısaltma taahhüdünde bulundu (AP)
Cumhurbaşkanı Kays Said, istisnai önlemlerin süresini kısaltma taahhüdünde bulundu (AP)
TT

Tunus erken parlamento seçimlerine mi gidiyor?

Cumhurbaşkanı Kays Said, istisnai önlemlerin süresini kısaltma taahhüdünde bulundu (AP)
Cumhurbaşkanı Kays Said, istisnai önlemlerin süresini kısaltma taahhüdünde bulundu (AP)

Hamadi Mimari
25 Temmuz 2021 tarihinde Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said'in birtakım istisnai önlemler ilan etmesi ve bu önlemler uyarınca parlamento çalışmalarının askıya alınmasıyla ülkenin yeni bir siyasi döneme girdi. Bu dönemin üzerinden yaklaşık dört ay geçtikten sonra Tunusluların bir kısmı, istisnai dönem için bir zaman çizelgesi oluşturulması ve erken parlamento seçimleri için bir tarih verilerek kurumlar sistemine geri dönülmesi gerektiği çağrısında bulunuyor.
Bu çağrılar çerçevesinde Said dün yaptığı açıklamada siyasi sistemi düzeltmek için bir zaman çizelgesi belirlemeye çalıştığını söyledi. Görünen o ki Said ülkenin içinde ve dışında büyüyen muhalefet havasını yumuşatmaya çalışıyor. Ancak Said bunun için belli bir tarih vermedi.
Erken parlamento seçimleri için bir tarih belirlenmesi mümkün mü? Bu seçimler ile şu anki aynı sahnenin yaşanmayacağının bir garantisi var mı? Yoksa seçim yasasını değiştirmek zaruri bir hal mi aldı?

Tunusluların iyimserliğinin azalması
Şarku’l Avsat’ın Indepedent Arabia’dan aktardığı habere göre, Tunuslular özellikle ekonomik ve sosyal kriz, işsizlik oranının artması, satın alma gücünün azalması ve enflasyonun yükselmesi karşısında ülkenin kısa ve orta vadede izleyeceği yolu gösterecek bir yol haritası oluşturulmasını bekliyor.
Sigma Conseil isimli kamuoyu araştırma şirketi tarafından Kasım 2021'de yapılan bir ankete göre, Tunusluların geleceğe dair iyimserlikleri 21 puan düştü. Tunusluların sadece yüzde 53'ü ülkenin doğru yolda ilerlediğini düşünüyor.
Tunusluların Cumhurbaşkanı Kays Said'e olan güveni 11 puan azaldı. Buna rağmen Cumhurbaşkanı Said ulusal düzeyde güven oranları sıralamasında yüzde 66 ile en üst sıralarda yer alıyor. Said'i yüzde 35 oranla Necla Buden, yüzde 20 oranla Abdullatif el-Mekki ve yüzde 18 oranla Abir Musi izliyor.

Siyasi krizden güvenli bir şekilde çıkmak için diyalog
Tunus'taki sahnenin belirsizliği ve ülkenin geleceğini saran sis perdesi, Tunus'taki genel durumu takip eden çok sayıda tarafı, istisnai döneme ve cumhurbaşkanının yürütme ve yasama yetkisini elinde tutmasına son verip ülkenin içine ve dışına olumlu mesajlar göndermek ve erken parlamento seçimleri için bir tarih belirlenmesi çağrısında bulunmaya itti.
Anayasa Hukuku Profesörü Abdurrezzak Muhtar konuya ilişkin yaptığı açıklamada "erken seçimler için siyasi bir uzlaşı ve anayasal bir çıkış noktası gerektiğini" söyleyerek "mevcut durumdan güvenli bir şekilde çıkılmasını sağlamak ve erken seçime gitme kararı almak için siyasi taraflar arasındaki diyaloğun önemine" dikkat çekti.
Muhtar açıklamasının devamında "Siyasi çatışmalar herkesi; devleti, partileri ve sivil toplumu tüketti. Bu yüzden erken parlamento seçimleri için bir tarih verilmesi, istisnai önlemlere karşı çıkanların öfkesini dindirmeye yardımcı olacaktır. Belki de bu, yeni siyasi uzlaşmalara ve daha öncesine nazaran farklı bir sahneye kapı aralayabilir" ifadelerini kullandı.
Muhtar sözlerini şöyle sürdürdü:
"Seçimler, siyasi sorumlulukları olan belli taraflara güven verecek ve devam eden belirsizlik ortamı ışığında ülkeyi siyasi, ekonomik ve sosyal sıkıntılardan kurtaracaktır. Mevcut bağlamda anayasal olarak cumhurbaşkanı parlamentoyu feshedemez. Şu anki duruma bakıldığında herkesin karşılıklı inkar ve siyasi çatışmalar durumundan kurtaracak siyasi ve kurumsal bir ateşkes üzerinde mutabık kalacağı ve önemli anlaşmalara kapı aralayacak geçici bir siyasi uzlaşma gerekiyor."
Muhtar şu anda siyasi taraflar arasında bir anlaşma olma ihtimaline uzak bakarken "Buden'in performansının gerçeklik kayasına çarpmaya başladığına ve bu yüzden Tunusluların erken seçimlere giderek bu durumun değiştirilmesi çağrısında bulunduklarına" dikkat çekti.
Muhtar sözlerini toparlayarak, Kays Said destekçilerinin siyasi bir örgütte toplanma olasılığı ve Nahda Hareketi'nin şu anki haliyle devam etmesi veya bölünmesi ile ilgili siyasi sahnede soruların gündeme geldiğini belirtti.

Partilerin popülaritesi
Eski Milletvekili Hişam el-Haci yaptığı açıklamada "Mevcut seçim yasası ile ilgili çekincelere ve yasa üzerinde değişiklik yapılması yönünde gittikçe artan çağrılara rağmen, mevcut istisnai durumdan çıkmanın tek yolu erken parlamento seçimleri çağrısı yapmaktır" dedi.
Haci "Erken seçimler reforma yönelik gerçek bir giriştir. Nahda Hareketi de dahil olmak üzere birçok partinin popülaritesi azaldığı için -ki aynı durum Nahda ile müttefik olan bazı partiler için de geçerli- seçimlerin aynı siyasi sistemi ortaya çıkaracağını düşünmüyorum" şeklinde sözlerini sürdürdü.
Haci "Gelecek siyasi sahne Özgür Anayasa Partisi, Nahda Hareketi ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in tutum ve davranışlarını ifade edecek partiyi içerecek" dedi.
Haci açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
"Cumhurbaşkanı'nın ülkeyi kurtarma yolunu tamamlamak için önlemler alma konusundaki yavaşlığı, yurtiçinde ve yurtdışında soru işaretlerine yol açtı. Özellikle parlamentonun feshedilmeden dondurulmasının sürmesi, cumhurbaşkanının yürütme ve yasama yetkilerini tekeline almasına sebep oldu, ki bu demokrasi ile yönetilen ülkelerdeki kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırıdır."
Cumhurbaşkanı Said 4 Kasım tarihinde yapılan kabine toplantısı sonrası gündeme ilişkin açıklamalarda bulunurken istisnai önlemlerin süresinin kısaltılacağına dair söz verdi. Said "Gelecek kabinede yurtiçinde ve yurtdışındaki Tunuslular ile yenilikçi bir şekilde organize edilecek önerilen diyalog ile ilgili bir metin değerlendirilecek" dedi.
Peki cumhurbaşkanı, yakın bir zamanda parlamento seçimlerinin tarihini açıklayıp istisnai önlemlerin süresinin kısaltılmasını sağlayacak bir zaman çizelgesi sunacak mı?



Onurlu Adamlar silahlara sarılıyor: Suveyda'daki bir örgüt silahları devlete teslim etmiyor

Suveyda'nın güneyindeki bir kasabada meydana gelen çatışmalarda ölenlerin cenaze töreninden (AFP)
Suveyda'nın güneyindeki bir kasabada meydana gelen çatışmalarda ölenlerin cenaze töreninden (AFP)
TT

Onurlu Adamlar silahlara sarılıyor: Suveyda'daki bir örgüt silahları devlete teslim etmiyor

Suveyda'nın güneyindeki bir kasabada meydana gelen çatışmalarda ölenlerin cenaze töreninden (AFP)
Suveyda'nın güneyindeki bir kasabada meydana gelen çatışmalarda ölenlerin cenaze töreninden (AFP)

Suriye'nin güneyinde bulunan Suveyda vilayetindeki Dürzi topluluğunun şeyhleri ve ileri gelenleri tarafından yapılan anlaşma şartlarının uygulanmaya başlandığı dün resmen açıklanırken, Onurlu Adamlar Hareketi Sözcüsü Basim Ebu Fahr, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Silahların teslim edilmesi konusu Savunma Bakanlığı'na aittir. Bu konu henüz herkes tarafından karara bağlanmadı. Silahlarımız herhangi bir tarafa tehdit oluşturmuyor. Biz kimseye saldırmadık, topraklarımızı ve onurumuzu savunmak için buradayız.”

Ebu Fahr, “Silahların organize edilmesiyle ilgili bir sorunumuz yok. Vilayetin idari sınırları içinde kalmaları için teslim etmiyoruz. Silah meselesi halen çözülmüş değil” dedi.

zscdfty
Onurlu Adamlar Hareketi Sözcüsü Basim Ebu Fahr (Facebook hesabı)

Onurlu Adamlar Hareketi, Suveyda vilayetindeki en büyük Dürzi silahlı hareketidir. 2013 yılında topluluk üyelerini korumak ve Beşşar Esed rejimine karşı protestoların ardından patlak veren krizin taraflarından herhangi biriyle savaşmak üzere silah altına alınmalarını önlemek için kurulmuştur. Hareket, resmî kurumlardan bağımsız yerel bir savunma gücü olarak faaliyet göstermeye devam ediyor.

Ebu Fahr, Şeyh Hikmet el-Hicri, Şeyh Hamud el-Hanavi ve diğer Dürzi liderleri ve ileri gelenlerinin katılımıyla geçtiğimiz perşembe günü yapılan Suveyda toplantısında İçişleri Bakanlığı'na bağlı emniyet güçlerinin aktif hale getirilmesine karar verildiğini söyledi.

sdefrgt
İşgal altındaki Golan'da bir Dürzi kadın Suriye'ye doğru bakıyor. (Reuters)

Onurlu Adamlar Hareketi iki gün önce vilayetteki şeyhlerin, ileri gelenlerin ve hizip liderlerinin ‘silahları tamamen devlete teslim etme’ konusunda anlaştıkları yönündeki haberleri yalanlayarak, bu konunun henüz Suveyda'daki herkes tarafından kararlaştırılmadığını belirtti.

“Silahlarımız onurumuzdur”

Bu gelişme, geçen hafta yaşanan gerginlikler sonrası Genel Güvenlik Dairesi'nin iki bölgede otoritesini tesis etmesinin ardından Şam kırsalındaki Ceramana ve Sahnaya’da hayatın kademeli olarak normale döndürülmeye çalışıldığı bir dönemde meydana geldi.

Suveyda Valisi Mustafa el-Bakur, Suveyda'da Dürzi şeyhleri ​​ve ileri gelenleri tarafından varılan anlaşmanın uygulamaya konulmaya başlandığını duyurdu. Yerel medyada yer alan habere göre anlaşma, emniyet mensuplarının konuşlandırılmasını ve Şam-Suveyda yolunun açılıp güvenliğinin sağlanmasını öngörüyor.

Şarku’l Avsat’ın Alman haber ajansı DPA’dan aktardığına göre Suveyda'daki şeyhler, ileri gelenler ve hizip liderleri, geçtiğimiz perşembe günü genişletilmiş bir toplantının ardından silahlarını tamamen teslim etme konusunda anlaştılar. Suveyda'daki kaynaklar, “Toplantıda, akan kanı durdurmak ve güvenliği kontrol altına almak amacıyla silahların tamamen teslim edilmesi ve devletin eline verilmesi kararlaştırıldı” bilgisini verdi.

Ebu Fahr, Şeyh el-Hicri'nin silahları teslim etmeyi kabul ettiği yönündeki söylentileri yalanlayarak, Şeyh el-Hicri'yi temsil eden ruhani başkanlığın Suveyda toplantısında ‘oybirliğiyle’ kararlaştırılanları bildiren bir açıklama yayınladığını kaydetti. Şeyh el-Carbua ve el-Hanavi de aynı yönde bir açıklama yayınlayarak şu ifadeleri kullandı: “Silahların teslim edileceğine dair söylentilere gelince, toplantıda bu yönde bir karar alınmadı. Çünkü silahlarımız bizim onurumuzdur ve bu, toplantıya katılan herkesin mutabakatıyla gerçekleşmiştir.”

Ebu Fahr, “Fitne ateşini durdurmaya çalışıyoruz. İnşallah yakında Suveyda'da devlet kurumlarının rolü devreye girecek ve kriz en kısa sürede sona erecek. Suriye'nin tek bir ülke olarak kalmasını çok istiyoruz. Biz bunun bir parçasıyız ve yönümüz Şam'a doğru. Yabancı projeleri tamamen reddediyoruz ve vatanın evlatlarıyla ulusal diyalogdan yanayız” ifadelerini kullandı.

Onurlu Adamlar Hareketi Sözcüsü Ebu Fahr ayrıca, yardım ve teçhizat taşıyan bir İsrail helikopterinin Suveyda kentine indiği yönündeki haberleri de yalanladı. “Halkın çoğunluğu sokaklarda. Kimsenin böyle bir şeyi doğruladığını duymadım” diyen Ebu Fahr, böyle bir şey olsaydı en azından video kaydının alınacağını kaydetti.

Ebu Fahr, “İsrail, yardımlarının dağıtımıyla ilgili bir video yayınlandı. Bu dağıtım, İsrail işgal ordusunun kontrolü altında olan Cebel eş-Şeyh bölgesinde gerçekleşti” dedi.

Küllerin altındaki ateş

“Suveyda'da hem kırsal hem de kentsel alanda gerginlik sürüyor. Çünkü Eşrefiye Sahnaya'da yaşananlar bölge sakinlerinin çoğunu endişelendirdi ve hazırlıklarını artırmalarına neden oldu” diyen Ebu Fahr, “Tüm sınır hafif, ağır ve orta silahlarla silahlandırıldı ve herhangi bir saldırı korkusuyla tahkimatlar inşa edildi” açıklamasında bulundu.

ergthy
Şam yakınlarındaki Sahnaya'da yaşanan olayların ardından bir dükkân sahibi kırılan camları temizliyor. (AP)

Ceramana'daki bir hükümet çalışanı, yaşanan gerginliklerin ardından sokaklarda rastgele silahlı gösterilerin tamamen ortadan kalkmasıyla hayatın yavaş yavaş normale döndüğünü söyledi.

Şarku’l Avsat'a konuşan çalışan, “Pazarlar, vatandaşların alışveriş yapma talebi ve tüm temel ürünlerin bulunmasıyla birlikte yeniden hareketlendi. Şehirde toplu taşıma araçları her iki yönde de normal bir şekilde hareket etti. Resmi daireler ve okullar çalışmalarını sürdürdü” ifadelerini kullandı.

Suriye resmi haber ajansı SANA, İçişleri Bakanlığı ve Deraya Bölge Müdürlüğü’nün, Sahnaya ve Eşrefiye Sahnaya’da meydana gelen son olaylar sırasında gözaltına alınan 22 kişiyi serbest bıraktığını bildirdi.