Dünyada ekonomiye destek paketleri azalırken, Japonya 490 milyar dolarlık yardım paketi hazırladı

Sözkonusu yardım paketiyle, salgından etkilenen işletmelere, maddi sıkıntı yaşayan aile ve gençlere destek olunması amaçlanıyor

Reuters
Reuters
TT

Dünyada ekonomiye destek paketleri azalırken, Japonya 490 milyar dolarlık yardım paketi hazırladı

Reuters
Reuters

Japonya, koronavirüsün ekonomik etkileri ile mücadele etmek için 55,7 trilyon yen  (490 milyar dolar) harcama içeren yeni bir yardım paketi açıklayacak.
Japonya'nın bu adımı, tüm dünyada ülkelerin ekonomiye verdikleri destekleri azaltmaya başlaması eğiliminde olduğu bir dönemde atıldı.
Paket kapsamında yıllık geliri 9,6 milyon yenden (84 bin dolar) düşük hanelerdeki 18 yaş ve altı çocuklara 100 bin yen (875 dolar) mali destek verilecek.
Salgından etkilenen ülke geneli küçük işletmelere 2,5 milyon yene (21 bin 900 dolar) kadar finansal destek sağlanacak.
Maddi sıkıntıda yaşayan aile ve öğrencilere yönelik, paket içerisinden toplamda 2 trilyon yen (17,5 milyar dolar) dilim tahsis edilecek.
"My Number" kimlik kartına sahip bireylere, tüketim piyasasının hareketlendirilmesi amacıyla 20 bin yenlik alışveriş kuponları verilecek.
Bakım işçileri, çocuk yuvası çalışanları, hemşirelerin aylık maaşları yükseltilecek ve iç turizmi canlandırmak üzere "Seyahate Çık" kampanyası başlatılacak.
Ayrıca yeni yardım paketi ülkenin zaten zor durumda olan ekonomisine yeni bir yük getirecek.
Ekonomistler 18 yaş ve altındaki gençlerin yaşadığı hanelere nakit yardımı yapılması gibi yardımların salgınla alakalı olmadığı için eleştirildiğini ve ülkenin yeni tahvil ihracına gitmesine neden olacağını söyledi.
Devasa boyutta bir harcama kalemi içeren yardım paketi geçmişte ekonomide muhafazakar adımlar atmasıyla bilinen Başbakan Fumio Kishida'nın ekonomiyi yeniden canlandırmaya ve varlığın hanelere yeniden dağılımına odaklanacağı anlamına geliyor.
 
Independent Türkçe, Reuters, AA



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe