Tunus’ta Nahda yönetimi döneminde işlenen ‘siyasi suikast’ dosyalarının yeniden açılması isteniyor

Tunus Cumhurbaşkanı Said, siyasi rejimi reforme etmek için takvim hazırlamaya çalıştığını söyledi.

Tunus Başbakanı Necla Buden (AFP)
Tunus Başbakanı Necla Buden (AFP)
TT

Tunus’ta Nahda yönetimi döneminde işlenen ‘siyasi suikast’ dosyalarının yeniden açılması isteniyor

Tunus Başbakanı Necla Buden (AFP)
Tunus Başbakanı Necla Buden (AFP)

Tunus’ta sol çizgide siyaset izleyen Demokratik Akım Partisi’nin Başkanı Fevzi eş-Şerefi, Cumhurbaşkanı Kays Said’e ülkede yaşanan siyasi suikastlarla ilgili tüm dava dosyalarını yeniden açması çağrısında bulundu. Şerefi, yargı otoritesinin Nida Partisi yöneticilerinden Lutfi Nakd suikastı davasındaki zanlılarla ilgili 2016’da verilen kararı bozması ve davayı yeniden gözden geçirmesinin ardından verdiği yeni kararı ‘yargının iyileştirilmesi yönünde olumlu bir adım’ diye niteledi.
Şerefi, 2013’te Nahda Hareketi yönetimi döneminde yaşanan siyasi suikastlar (bu olayların kurbanları arasında solcu siyasetçi Şukri Belid ve Milletvekili Muhammed el-Berahimi bulunuyor) başta olmak üzere yolsuzluk, kaçakçılık, tekelleşme, kara para aklama ve terör gibi büyük dosyaların yeniden açılması gerektiğini belirtti. Şerefi’nin bu çağrısı, yargı otoritesinin geçtiğimiz günlerde Nida Partisi yöneticilerinden Lütfi Nakd suikastıyla ilgili dava dosyasındaki zanlılar hakkında beraat kararını bozarak her birine 15’er yıl hapis cezası vermesinin ardından geldi.
Şerefi ayrıca Tunuslu gençleri Suriye ve Irak gibi gerilim bataklarına sürükleyen şebekeler, Nahda Hareketi bünyesindeki gizli güvenlik servisi, şüpheli politik sermaye ve radikalizm ile terörizmin finansmanına fon sağlayan derneklerle ilgili dosyaların da tekrar açılmasını talep etti.
2012’de hayatını kaybeden Lutfi Nakd’ın eşi Huda Nakd, dava dosyasındaki 4 zanlı hakkında 15’er yıl hapis kararının verilmesinin, ailesi için iade-i itibar anlamı taşıdığını söyledi. Lutfi’nin ölümünden Nahda’nın yerel yetkililerini suçlayan Huda, eşinin cesedinde işkence izlerinin bulunduğunu ve doğal yolla ölmediğini ifade etti. Huda ayrıca zanlıların beraat etmesi için Nahda’nın çok sayıda baskı uyguladığını ifade etti.
Tunus’un orta kesiminde yer alan Susa kentindeki Temyiz Mahkemesi, Lutfi Nakd’ın dava dosyasında bulunan dört zanlıdan ikisine kasıtlı adam öldürme suçundan 15 yıl hapis cezası, diğer ikisini de kasıtlı adam öldürme suçuna ortak olma suçundan 15 yıl hapis cezası verdi. Susa kentindeki Asliye Mahkemesi 2016’da söz konusu zanlılar hakkında beraat kararı vermişti. Mahkeme kararı, yetkililerin yargı iradesi üzerindeki etkisi hususunda geniş çaplı siyasi tartışmaların fitilini ateşlemişti.
Öte yandan Nahda Hareketi lideri ve yetkileri askıya alınan Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi, mevcut Cumhurbaşkanı Kays Said ve Eski Başbakan İlyas Fahfah’ın yanı sıra Baci Kaid es-Sibsi ve Nahda’nın desteklediği Başbakan Hişam el-Meşişi başta olmak üzere birçok önde gelen siyasi şahsiyet hakkında önemli bilgiler verdi.
Gannuşi, haftalık “Kamuoyu” gazetesinde dün yayınlanan yazısında, Cumhurbaşkanı Said’in 25 Temmuz’da duyurduğu ‘istisnai kararlar’ın, hükümetten ve onun Meclis’teki siyasi uzantılarından bıkan ve değişime susayan bir halk iradesini yansıttığını belirtti. Ancak Gannuşi bu kararların ‘haklı bir askeri yönetimin başlangıcı’ olmasından duyduğu endişeyi dile getirdi.
Yazısının başında merhum Cumhurbaşkanı Baci Kayid es-Sibsi’den bahseden Gannuşi, “Sibsi, Tunus'u tarihindeki ilk tarafsız seçimlere götüren eski rejimin saygın sembollerinden biri olarak kabul ediliyor” ifadesini kullandı. Gannuşi, Cumhurbaşkanlığını Sibsi’ye vererek onu ödüllendirmeyi çok istediğini ancak bunun gerçekleştirilemediğini, bunun üzerine Sibsi’nin, bu görevden uzak tutulup, Kartaca Sarayı’na ulaşmasının engellenişinin intikamını almak için ‘Nida Tunus’ Partisi’ni kurduğunu belirtti.
Raşid el-Gannuşi, 2014 yılında gerçekleştirilen seçimlerin ardından hükümet başkanlarıyla yapılan siyasi ittifaklar hakkında ise, Şahid ile ittifakın başarısız olduğunu söyledi. Gannuşi’ye göre 2009 seçimlerinden sonra Habib Cemli'nin de başbakan adayı olarak gösterilmesi bir başarısızlıktı. Mevcut Cumhurbaşkanı Said’in, bunu fırsat bilerek düşük bir popülariteye sahip olmasına rağmen İlyas el-Fahfah’ı hükümetin başına getirdiğine dikkati çekti.
Gannuşi ayrıca Fahfah’ın açık bir şekilde koalisyonunun iki partisi olan Halk Hareketi ve Demokratik Akım’ın yanında taraf tuttuğunu ifade etti. Fahfah’ın kibirli olduğuna işaret eden Gannuşi, müttefiklerinin en güçlüsü Nahda Hareketi olmasına rağmen liderlerine karşı açık bir şekilde kayıtsız davranmaktan çekinmediğini belirtti.
Meşişi hükümeti ve cumhurbaşkanlığı ile ilişkisi ve yürütme makamının iki başkanı arasındaki siyasi anlaşmazlık hakkında ise Cumhurbaşkanı ile ona yakın olan Hişam el-Meşişi arasında hızla anlaşmazlık meydana geldiğini, bu nedenle, hükümetinin Meclis'e sunmadan önce onu devirmeye karar verdiğine dikkati çekti.  
Gannuşi, Cumhurbaşkanı’nın Nahda Hareketi’nin liderlerine güvendiğini vurgulayarak, “Bizden yardım istedi. Ancak biz maceraya girmeyi reddettik. Aday gösterdiği ismi desteklemeyi tercih ettik ardından vazgeçtik. Cumhurbaşkanı’nın Meşişi hükümetini devirme arzusunda yanında durmamakla hata ettik” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Kays Said, dün yaptığı açıklamada, siyasi sistemde reform yapmak için bir zaman çizelgesi belirlemek amacıyla çalıştığını bildirdi. Görünüşe göre Said, dört ay önce iktidarın çoğunu ele geçirmesinden bu yana yurtiçinde ve yurtdışında büyüyen muhalefeti yatıştırmayı hedefliyor. Ancak net bir yol haritası ilan etmesi, istisnai önlemleri sona erdirmesi ve demokratik yola geri dönmesi için güçlü bir baskıyla karşı karşıya olmasına rağmen, bunun için belirli bir tarih açıklamadı.



Sisi'nin Rusya'daki gündeminin başında Gazze savaşı ve ikili iş birliğinin derinleştirilmesi var

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Sisi'nin Rusya'daki gündeminin başında Gazze savaşı ve ikili iş birliğinin derinleştirilmesi var

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin Moskova ziyaretinde Mısır ve Rusya arasındaki ikili iş birliğinin derinleştirilmesinin yanı sıra Gazze savaşındaki son gelişmeler ele alınacak. Sisi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in davetiyle Zafer Günü'nün 80’inci yıldönümü kutlamalarına katılmak üzere dün Rusya'nın başkentine geldi.

Şarku’l Avsat’ın Mısır resmi haber ajansı MENA’dan aktardığına göre Sisi bu akşam Rus mevkidaşı ile bir araya gelecek. Zafer Günü'nün 80’inci yıldönümü münasebetiyle bugün Moskova'daki Kızıl Meydan'da askeri bir geçit töreni düzenlenecek ve ardından devlet başkanları Alexander Bahçesi'ndeki Meçhul Asker Anıtı'na gidecek... Sisi ve diğer devlet başkanları anıta çiçek bırakacak, ardından toplu fotoğraf çektirecek.

Mısır'ın Rusya Büyükelçisi Nezih en-Necari, Sisi'nin Zafer Günü'ne katılma davetinin Rus mevkidaşının kendisine duyduğu yakın ilişki ve sevgiyi yansıttığını söyledi. Mısır Nil televizyon kanalına verdiği demeçte en-Necari, Sisi'nin Moskova ziyaretinin ikili ilişkiler ile uluslararası ve bölgesel arenadaki durum, özellikle de Gazze Şeridi'ndeki durum, devam eden İsrail saldırganlığı ve kendi kaderini belirlemek ve kendi devletine sahip olma hakkını elde etmek isteyen Filistin halkı üzerindeki baskılar hakkında istişarelerde bulunmak için bir fırsat olacağını belirtti.

“Mısır her zaman Filistin davasının ilk savunma hattında yer almıştır” diyen en-Necari, Cumhurbaşkanı Sisi'nin bu konuda büyük çaba sarf ettiğini söyledi. Rusya'nın uluslararası arenada önemli bir role sahip olduğunu ve Filistin davasına yönelik tarihi bir rolü olduğunu kaydeden en-Necari, İsrail'in acımasız saldırganlığını durdurmak için neler yapılabileceği konusunda iki cumhurbaşkanı arasında koordinasyon ve istişare gerektiğini vurguladı.

15 Ocak'ta Gazze Şeridi'nde ateşkes anlaşmasına varıldığı ve İsrail ile Hamas arasında Mısır, Katar ve ABD'nin arabuluculuğunda üç aşamada uygulanmak üzere esir ve mahkûm değişimi yapılacağı açıklanmış ve anlaşma 19 Ocak'ta yürürlüğe girmişti. İlk aşama, anlaşmanın başlamasından 42 gün sonra ateşkesi istikrara kavuşturacak bir anlaşmaya varılamadan sona erdi.

Mısır, ateşkesin istikrara kavuşturulması, esir ve mahkûmların serbest bırakılması ve insani yardım malzemelerinin Gazze Şeridi'ne girişi de dâhil olmak üzere anlaşmanın üç aşamasının uygulanmasını sağlamak için çabalarını sürdürüyor.

fgthyju
Yerlerinden edilmiş Gazzeli kadın ve çocuklar, eşyalarıyla birlikte bir kamyonetin arkasında seyahat ediyorlar. (AFP)

Rusya'nın Kahire Büyükelçiliği, Sisi'nin Zafer Günü kutlamalarına katılmak üzere Moskova'ya gelişini memnuniyetle karşıladıklarını açıkladı. Büyükelçilik dün yaptığı açıklamada, Rusya'nın ‘Cumhurbaşkanı Sisi'yi eski ve değerli bir dost olarak’ karşıladığını belirtti. Büyükelçilik, 9 Mayıs Zafer Günü yıldönümü kutlamalarının ve bugün yapılması planlanan zirve düzeyindeki görüşmelerin, iki halk arasındaki derin karşılıklı sempati ve iki lider arasındaki güçlü ve yakın ilişkilere dayanan Rus-Mısır ortaklığına yeni bir ivme kazandıracağına inandığını kaydetti.

Mısır'ın Rusya Büyükelçisi en-Necari, Rusya ve Mısır devlet başkanları arasındaki görüşmelerde Sudan, Libya ve Suriye'deki durumların ele alınacağını, Mısır'ın bölgenin istikrarında tarihi bir rolü olduğunu ve bölgesel ortamın mümkün olduğunca istikrarlı hale getirilmesiyle ve kardeş Arap halklarının barış ve istikrar içinde yaşamasıyla ilgilendiğini ifade etti.

Mısır Cumhurbaşkanlığı'na bağlı Devlet Enformasyon Servisi’ne göre, Mısır-Rusya ilişkileri Cumhurbaşkanı Sisi döneminde yeni ve güçlü bir ivme kazanmış ve istikrarsızlıkla karakterize edilen mevcut uluslararası koşullar ışığında daha belirgin hale gelmiştir. Ayrıca Mısır'ın Rusya ile ilişkileri, Mısır-Rusya yakınlaşmasında önemli bir rol oynayan uluslararası düzeydeki siyasi koşullarla bağlantılıdır.

sdfrgt
Mısır ile Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler önemli büyüme kaydediyor. (Fotoğraf: Abdulfettah Ferec)

Mısır ve Rusya arasındaki mevcut projelerle ilgili olarak en-Necari, iki devlet başkanının bu projelerin gerekli hız ve doğrulukla tamamlanması için siyasi irade yoluyla büyük bir itici güç oluşturduğunu ve bunun aralarında bir istişare konusu olduğunu belirterek, “Moskova, Mısır'daki Rus sanayi bölgesine büyük önem veriyor” dedi.

En-Necari, Mısır'ın BRICS grubuna üyeliğinin ticaret ve yatırım alanındaki ekonomik rolünün bir teyidi olduğunu ve gelecekte Mısır'a çok şey kazandıracağını vurguladı. Öyle ki BRICS, Mısır devletine, küresel ekonomiye ve dolayısıyla üye ülkelerin ekonomilerine daha fazla istikrar getirmek için izlenebilecek politikalar konusunda istişarede bulunma ve ticaret, yatırım ve teknoloji alışverişi alanlarında iş birliğini geliştirme imkânı veriyor.

Mısır ve Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler, iki ülke arasındaki ticari alışverişin yeni bir rekor seviyeye ulaşarak 2024 yılında 8 milyar dolara ulaşması nedeniyle önemli bir büyümeye tanıklık ediyor (Mısır bankalarında 1 ABD doları 50,6 cüneyh).