Çin'in, Güney Çin Denizi'nde devlet destekli "milis gemileri" yüzdürdüğü iddia edildi

AA
AA
TT

Çin'in, Güney Çin Denizi'nde devlet destekli "milis gemileri" yüzdürdüğü iddia edildi

AA
AA

Çin'in, Güney Çin Denizi'ndeki egemenlik tartışmalarına konu olan Spartly Adaları çevresinde devlet desteği ile "milis gemileri" yüzdürdüğü ileri sürüldü.
Merkezi Washington'da bulunan Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS), hazırladığı raporda, Çin'in, tartışmalı sularda "deniz milis gücü" gibi kullanmak üzere balıkçı teknelerini ve diğer sivil gemileri örgütlediğini iddia etti.
Medyada yer alan haberlerin yanı sıra uzaktan algılama uydularının verileri ile deniz devriyesi bilgilerine yer verilen raporda, Çin'in güneyindeki Guangdong ve Hainan eyaletlerindeki 10 limandan hareket eden yaklaşık 300 milis gemisinin her gün Spartly Adaları çevresinde seyir faaliyetinde bulunduğu öne sürüldü.
ABD Dışişleri Bakanlığının sağladığı mali destekle hazırlanan, "Çin'in Deniz Milis Gücü'nün Sır Perdesini Aralamak" başlıklı raporda, milis gemisi olduğu iddia edilen 122, milis gücünün parçası olabileceği değerlendirilen 52 geminin isimlerine yer verildi.
Raporda, milis gemilerinin sahiplerinin daha çok Güney Çin Denizi kıyısındaki iki eyalette yoğunlaştığı, en az 1 milis gemisi veya muhtemel milis gemisi sahibi olan 28 şirket veya balıkçı kooperatifinden 22'sinin Guangdong eyaletinde, 5'inin ise Hainan eyaletinde bulunduğu kaydedildi.
Çin devletinin gemilere yakıt desteği sağladığı iddia edilen raporda, en az 55 metre uzunluğunda ve 1200 kilovat motor gücüne sahip gemiye Spartly Adaları çevresinde seyretmesi için günde 24 bin 175 yuan (yaklaşık 3 bin 700 dolar) ödendiği iddiası paylaşıldı.
Raporda, Çin'in 2016'da tartışmalı adalar çevresindeki yapay askeri üslerinin inşasını tamamlamasının ardından daha fazla sayıda milis gemisinin daha büyük sıklıkla bölgede konuşlanmaya başladığı kaydedildi.

Whitsun resifindeki gemiler diplomatik krize yol açmıştı
Nisan ayında ise Whitsun Resifi çevresinde 200 geminin konuşlandığının hatırlatıldığı raporda, olayın iki ülke arasında diplomatik krize yol açtığı kaydedildi.
Çin'in "Niu'e Ciao", Filipinler'in "Julian Felipe" olarak adlandırdığı, "V" biçimli okyanus resifine Çin'e ait 200'den fazla teknenin demirlemesi, teknelerin hafif silahlar taşıyan milis botları olduğunu iddia eden Filipinler'in tepkisine sebep olmuş, Pekin yönetimi ise onların fırtına nedeniyle resife sığınan balıkçı tekneleri olduğunu savunmuştu.
Raporda, deniz milis gücü gibi hareket eden gemilerin bölgeye kıyısı olan ülkelerin balıkçılık, deniz dibi doğal kaynaklarının çıkarılması ve diğer etkinliklerine müdahale ettiği, Pekin yönetiminin Güney Çin Denizi'nde bulunmasına itiraz ettiği yabancı ülke donanmalarına karşı zaman zaman oldukça saldırgan hareketlerde bulunduğu, örneklerle aktarıldı.

Güney Çin Denizi anlaşmazlığı
Çin, 1947'de yayımladığı haritayla egemenlik ihtilaflarının yaşandığı Güney Çin Denizi'nin yüzde 80'i üzerinde hak iddiasında bulunurken yer altı kaynakları açısından zengin bölgede başta Filipinler olmak üzere aralarında Vietnam, Brunei ve Malezya'nın da bulunduğu komşu ülkelerle egemenlik tartışmaları yaşıyor.
Pekin yönetiminin Güney Çin Denizi'ndeki egemenlik iddiasına dayanarak adalara üsler inşa etmesine, bölge ülkelerinin yanı sıra ABD de karşı çıkıyor.
Uluslararası kamuoyunda "Paracel" ve "Spratly" olarak bilinen takımadalar, Vietnam tarafından "Hoang Sa" ve "Truong Sa", Çin tarafından ise "Şişa" ve "Nanşa Çündao" olarak adlandırılıyor.
Uluslararası Tahkim Mahkemesi, 2016'da Filipinler'in başvurusuyla, Çin'in, Güney Çin Denizi'nde tek taraflı egemenlik taleplerinin yasal zemini olmadığına karar vermişti.



Trump, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'u neden görevden aldı?

ABD Başkanı Donald Trump Air Force One'da gazetecilere konuşurken, arkada Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz görülüyor. (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump Air Force One'da gazetecilere konuşurken, arkada Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz görülüyor. (Reuters)
TT

Trump, Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'u neden görevden aldı?

ABD Başkanı Donald Trump Air Force One'da gazetecilere konuşurken, arkada Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz görülüyor. (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump Air Force One'da gazetecilere konuşurken, arkada Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz görülüyor. (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın ani bir kararla Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz'u görevden alarak ABD’nin bir sonraki Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi olarak aday göstereceğini açıklaması, kararın nedenlerine ilişkin soru işaretleri yarattı.

Axios'a konuşan Trump yönetimindeki kaynaklar, “Ay boyunca Waltz'un görevinden ayrılacağı anlaşılıyordu ve kendisi de öyle davranmaya başladı” dedi. Husilere yönelik askeri saldırılarla ilgili özel bir gruba yanlışlıkla bir gazeteciyi eklemesinin ardından Signalgate skandalı ona büyük zarar verdi ama tek sorunu bu değildi. Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Susie Wiles ve Trump'ın yakın çevresinden Laura Loomer gibi birçok kişiyle anlaşmazlık içindeydi.

ergthyju
Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, 4 Şubat'ta Beyaz Saray'da Başkan Donald Trump ve Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Susie Wiles ile birlikte bir basın toplantısına katıldı. (AFP)

Waltz'un görevden alınacağına dair çıkan haberlerin ardından Trump, Waltz'un Washington dışında yeni bir pozisyona, ABD’nin BM Daimî Temsilciliği’ne aday gösterildiğini açıkladı.

Waltz'un perde arkasındaki performansı, diğer hükümet ve Beyaz Saray yetkilileriyle umulduğu kadar iyi gitmedi.

Axios'a konuşan üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi, mart ayında Grönland’a yaptığı gezide Başkan Yardımcısı J.D. Vance'in kendisine ‘daha fazla iş birliği içinde çalışması’ tavsiyesinde bulunduğunu söyledi.

Diğer yandan komplo teorisyeni ve Trump yanlısı sosyal medya fenomeni Loomer, Trump'ın ikinci döneminde işe alınmaması gereken ‘sadakatsiz’ ve ‘neo-muhafazakârlar’ olduğunu iddia ettiği kişilere karşı acımasız bir kampanya yürüttü.

Loomer bir ay önce Trump'la yaptığı görüşmede, Waltz'un işe aldığı bazı personeli işten çıkarmasını istemiş ve Waltz'un yıllar önce Trump'ı eleştirdiği eski bir videoyu paylaşmıştı.

Axios'a konuşan kaynaklar, Waltz'un Loomer tarafından hedef gösterilen kişilerin tamamını kovmadığını, ancak ihmal edilmiş bir kişi gibi davrandığını ve öyle de olduğunu söyledi.

Son günlerde Wiles, Waltz'ın halefi için isimler toplamaya başladı, ancak süreci ve görüşmeleri gizli tuttu. Şimdilik Dışişleri Bakanı Marco Rubio geçici olarak bu görevi üstlenirken mevcut pozisyonunu da koruyacak.

dsfvgbhty
Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, ABD Başkanı Donald Trump'ın Oval Ofis'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmesi sırasında (AFP)

Konu hakkında bilgi sahibi bir kaynak Axios'a yaptığı açıklamada, Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un bazı haberlerde kalıcı bir seçenek olarak öne sürüldüğünü, ancak kendisinin bu pozisyonla ilgilenmediğini söyledi.

Waltz ve halihazırda ayrılmış olan Ulusal Güvenlik Konseyi çalışanlarının çoğu yönetim içindeki en şahin kişilerdi ve ‘Amerika'yı Yeniden Büyük Yap’ kampı içinde neo-muhafazakârlar olarak görülüyorlardı.

İran konusunda Vance ve Witkoff diplomasiden yanayken, Waltz askeri saldırı fikrine daha açıktı. Şimdilik ‘itidal’ kanadı güç kazanıyor gibi görünüyor.