Pedofil yerine "reşit olmayanlardan etkilenen kişi" demeyi öneren akademisyen izne çıkarıldı

Dr. Allyn Walker, çocuklara yönelik cinsel istismarın affedilemez olduğunu ve araştırmanın suçu önlemeyi amaçladığını söyledi

Dr. Allyn Walker (YouTube)
Dr. Allyn Walker (YouTube)
TT

Pedofil yerine "reşit olmayanlardan etkilenen kişi" demeyi öneren akademisyen izne çıkarıldı

Dr. Allyn Walker (YouTube)
Dr. Allyn Walker (YouTube)

Pedofillere yönelik yaftalamanın kaldırılarak "reşit olmayanlardan etkilenen kişiler" ifadesinin kullanılmasını savunan bir akademisyen, "kampüsü karıştıran" tartışmanın ardından izne çıkarıldı.
The Independent'ın haberine göre, ABD'nin Virginia eyaletindeki Old Dominion Üniversitesi'nde sosyoloji ve ceza adaleti alanında doktor öğretim üyesi olan Dr. Allyn Walker, reşit olmayanlara karşı cinsel çekim hissetmenin ahlakdışı olmadığını öne sürmesiyle, çevrimiçi ortamda yoğun eleştirilere ve kampüste protestolara neden oldu.
Çocuk koruma kuruluşu Protasia Foundation'la yapılan bir röportajda sarf edilen yorumlar, "Libs of TikTok" adlı Twitter hesabı tarafından paylaşıldıktan sonra viral oldu.
Dr. Walker, "reşit olmayanlardan etkilenen kişi" (minor-attracted person- MAP) ifadesinin pedofil teriminden daha az yaftalayıcı olduğunu söyledi ve reşit olmayanlara ilgi duymanın, kişi "harekete geçmediği sürece" yanlış bir şey yaptığı anlamına gelmediğini ekledi.
Dr. Walker, "Benim bakış açıma göre birinin kimden etkilendiğine bağlı bir ahlak veya ahlaksızlık yoktur çünkü kimse kimden hoşlanacağını kontrol edemez" ifadelerini kullandı.

"Başka bir deyişle, uygun olan ya da olmayan kimden etkilendiğimiz değil. Uygun olan ya da olmayan, bu etkilenmeye verdiğimiz tepkideki davranışlarımızdır."
Dr. Walker, A Long Dark Shadow: Minor-Attracted People and They Pursuit of Dignity (Uzun Karanlık Bir Gölge: Reşit Olmayanlardan Etkilenen Kişiler ve  Haysiyet Mücadeleleri) adlı, Amazon.com'da en çok satan kitabı tartışıyordu.
Üniversite rektörü Brian O. Hemphil yaptığı açıklamada, Dr. Walker'ın araştırmasına ve kitabına verilen tepkilerin, profesörün ve kampüsün güvenliği konusunda endişelere yol açtığını söyledi.
Açıklamada, "Ayrıca Dr. Walker'ın araştırmasına dair tartışmalar kampüs ve topluluk ortamını bozdu ve kurumun öğretme ve öğrenme misyonunu engelledi" ifadelerine yer verildi.

"Bugün attığımız adımlar öğrencilerimiz, öğretim üyelerimiz ve personelimiz için güvenli ve elverişli bir öğrenme ortamı sağlama yükümlülüğümüzden kaynaklanıyor."
Dr. Walker izne çıkarılmadan önce protestocular, "Pedofili bir cinsellik değildir" ifadelerinin yer aldığı dövizler ve "Gençlerimizi koruyun" sloganlarıyla üniversiteye yürümüştü. Göstericiler, çocukların cinselleştirilmesine son verilmesi çağrısında bulunup, tebeşir grafitiyle #FIREALLYN yazarak üniversitenin Allyn'i kovmasını talep etmişlerdi.
Zorunlu izin kararı, üniversitenin ilk olarak Dr. Walker'ın yorumlarını tartışmalı konular ve bakış açılarını da içerebilecek "bilgi arayışının" bir parçası olarak savunmasının ardından geldi.
Walker yaptığı açıklamada, "Bu araştırmaya çocukları korumanın yollarını belirlemek için daha önce çalışılmamış bir grubu anlamak umuduyla başlamıştım" ifadelerini kullanmıştı.



Güney Çin koronavirüs atmosferine geri dönüyor... Chikungunya virüsü hakkında ne biliyoruz?

Güney Çin koronavirüs atmosferine geri dönüyor... Chikungunya virüsü hakkında ne biliyoruz?
TT

Güney Çin koronavirüs atmosferine geri dönüyor... Chikungunya virüsü hakkında ne biliyoruz?

Güney Çin koronavirüs atmosferine geri dönüyor... Chikungunya virüsü hakkında ne biliyoruz?

Son birkaç hafta içinde, Çin'in güneyinde binlerce kişi sivrisineklerin taşıdığı Chikungunya virüsüne yakalandı. Bu, virüsün yaklaşık yirmi yıl önce ülkede ilk kez keşfedilmesinden bu yana en önemli salgınlardan biri olarak kabul ediliyor.

Şarku’l Avsat’ın Time dergisinden aktardığına göre, Çin'in güneyindeki Foshan şehrinde 7 binden fazla kişi virüse yakalandı. Guangdong eyaletindeki diğer komşu şehir ve beldelerde de münferit vakalar görüldü.

Yerel yetkililer şu anda Chikungunya virüsünün yayılmasını önlemek amacıyla, enfeksiyona müdahale etmek için denenmiş ve test edilmiş bazı epidemiyolojik önlemlerin yanı sıra, virüse neden olan sivrisineklerin sayısını azaltmak için daha yenilikçi çabalar da sarf ediyorlar.

Chikungunya virüsü hakkında ne biliyoruz?

Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre, bu virüs genellikle Asya kaplan sivrisineği (Aedes albopictus) ve Sarıhumma sivrisineği (Aedes aegypti) gibi enfekte sivrisineklerin ısırıklarıyla insanlara bulaşır. Bu sivrisinek türlerinin, Dang Humması ve Zika enfeksiyonlarına neden olanlar gibi başka hastalık etkenlerini de taşıdığı bilinmektedir.

Chikungunya semptomları, ortalama olarak, kişinin enfekte bir sivrisinek tarafından ısırılmasından 4 ila 8 gün sonra ortaya çıkar.

Bu semptomlar arasında ateş, yorgunluk ve mide bulantısı ile birlikte aylarca veya yıllarca sürebilen şiddetli eklem ağrıları yer alabilir.

Chikungunya adı, hastalığın ilk kez 1952 yılında keşfedildiği Güney Tanzanya'daki Kimakonde dilinde ‘bir şeyin bükülmesi’ anlamına gelen bir kelimeden türemiştir ve hastalığa yakalanan kişilerin şiddetli eklem ağrıları nedeniyle vücutlarının bükülmüş halini ifade eder.

Ancak Chikungunya hastalığı insandan insana bulaşmaz ve nadiren ölümcül bir hastalıktır.

WHO, bebeklerin ve yaşlıların hastalığın şiddetli semptomlarına daha yatkın olduğunu belirtmektedir.

Chikungunya hastalığının tedavisi yoktur. Ağrıyı hafifletmek ve ateşi düşürmek için parasetamol kullanılması önerilir.

Chikungunya salgını ne kadar yaygın?

WHO'ya göre Chikungunya, 1952 yılında Tanzanya'da ortaya çıktıktan sonra, Afrika ve Asya'daki diğer ülkelerde de görülmeye başlandı.

1967 yılında Tayland'da ve 1970'lerde Hindistan'da salgın vakaları kaydedildi.

2004 yılında, Doğu Afrika'da, özellikle Kenya'nın Lamu adasında yaygın bir şekilde yayıldı ve ada nüfusunun yüzde 70'ini etkiledi. Daha sonra hastalık, Mauritius ve Seyşeller gibi diğer komşu adalara da yayıldı.

Hindistan, 2006 yılında hastalığın yaygın bir şekilde yayılmasıyla karşı karşıya kaldı ve çoğu Karnataka ve Maharashtra eyaletlerinden olmak üzere yaklaşık 1,3 milyon şüpheli Chikungunya vakası kaydedildi.

Aynı yıl Sri Lanka'da da Chikungunya salgını yaşandı ve sonraki yıllarda Singapur ve Tayland gibi Güneydoğu Asya ülkelerinde de salgın görüldü; binlerce kişi bu hastalığa yakalandı.

sdfrgtyu
Çin'deki yerel yetkililer şu anda Chikungunya salgınıyla mücadele ediyorlar. (AFP)

Hastalık geçen yıl Fransız adası Reunion’da yaygın bir şekilde yayıldı.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ne (CDC) göre ABD'deki ilk vakalar 2014 yılında Florida, Teksas, Porto Riko ve Virgin Adaları'nda kaydedildi.

WHO 2016 yılında, ‘Chikungunya virüsünün ABD'de yaygın bir şekilde yayılma riskinin düşük olduğunu’ belirtti.

2010 ile 2019 yılları arasında Çin'de çeşitli bölgelerde hastalık vakaları kaydedildi.

Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi'ne (ECDC) göre, bu yıl dünya çapında yaklaşık 240 bin Chikungunya virüsü vakası ve 90 ölüm kaydedildi; Güney Amerika ülkeleri en çok etkilenen ülkeler olarak öne çıkıyor.

Chikungunya’dan korunmak için Kovid-19 kılavuzu

Hastalığın yayılmasına yanıt olarak Çinli yetkililer, toplu testler, enfekte olmuş kişilerin izolasyonu ve mahallelerin tamamen dezenfekte edilmesini içeren Kovid-19 kılavuzunu kullanıyor.

Çin'in resmi haber ajansı olan Xinhua’ya göre, Foshan yetkilileri onlarca hastaneyi tedavi merkezi olarak belirledi ve enfekte olanlar için sivrisinek geçirmez izolasyon yataklarının sayısını 7 binden fazla yatak artırdı.

Güney Çin'de yetkililer, sivrisineklerin üreme alanı olabilecek şehir göllerine larvaları yiyen balıklar salmak veya insanları ısırmayan, ancak Chikungunya virüsünü taşıyan sivrisineklerle beslenen fil sivrisinekleri sürülerini salmak gibi alışılmadık çözümler de araştırıyor.