İngiltere, Hamas’ı neden terör örgütü olarak sınıflandırdı?

İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel (AP)
İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel (AP)
TT

İngiltere, Hamas’ı neden terör örgütü olarak sınıflandırdı?

İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel (AP)
İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel (AP)

İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel’in, Hamas Hareketi’ni terör örgütü olarak sınıflandırmak üzere bir yasa tasarısı sunmayı planladığına yönelik açıklamaları, Filistin sorununa herhangi bir atıfta bulunmazken, Hareketi destekleyen kişilere ceza uygulanmasının ülkedeki Yahudiler arasında güvenlik duygusunu artıracağı belirtildi.
Bakan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda ve ABD’li gazetecilere verdiği demeçte, Hamas’ın antisemitik doğasının yanı sıra gelişmiş askeri kapasitesi ve teröristleri eğitme imkanlarına odaklandı. Bakanın açıklamalarında, Hamas’ın İsrail’e yönelik tutumuna ilişkin bir görüş yer almıyor. Hamas Hareketi’nin tutumu, 1987 yılında ilk Filistin İntifadası’nın başlamasının ertesi gününde, Filistin’in tarihi topraklarının tamamı üzerinde, bir devlet inşa etme hedefini belirterek kuruluşunun duyurulması ile Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Kudüs’te bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını kabul ettiği ifadelerine yer verilen, 2017’de yayınlanan siyasi belgesi arasında somut bir değişime uğradı. Gözlemciler bu değişimi Hareket’in yaklaşımının gerçekçi bir eğilim ve ulaşılamaz hedeflerin terk edilmesi olarak değerlendirdi. Zira siyasi kararlar genellikle mevcut uygulamalara, güç dengesine ve söz konusu dengenin diplomatik yansımalarına istinaden alınır.

Antisemizim
İsrail hükümetinin memnuniyetle karşılayarak Londra ile ortak bir çalışmanın sonucunda geldiğini belirttiği yasa tasarısı, Hamas’ı destekleyen faaliyetler düzenleyen, bayrağını taşıyan veya finansman sağlamak üzere çalışan kişilere hapis cezası uygulanmasını içeriyor. Patel’in açıklamasına göre, bu önlemler Hareketin askeri ve siyasi kanatlarını ayırmanın zorluğu sonucunda geldi. İngiliz makamları, Hamas’ın askeri kanadı olan İzzeddin el-Kassam Tugaylarını daha önceden terör örgütleri listesine eklemişti.
İçişleri Bakanı’nın birincil neden olarak, Britanya’daki terör tehdidinin yanı sıra antisemitizme odaklanması, söz konusu tasarıyı sunma kararının gerekçesini oluşturduğu anlaşılıyor.
Bakan dolaylı olarak, Hamas Hareketini Yahudilere yönelik düşmanlığın artan tezahür unsurlarından biri olarak tanımladı ve geçtiğimiz birkaç yılda ülkede gerilimin artmasına neden olduğuna yönelik birkaç raporun bulunduğunu belirtti. Yahudi “Toplum Güvenlik Vakfı” grubu tarafından hazırlanan bir rapor, Hamas savaşçıları ile İsrail ordusu arasındaki Gazze Şeridi’ndeki savaşın ardından Mayıs ayında İngiltere’de Yahudilere yönelik rekor sayıda saldırı gerçekleştiğini gösteriyordu.
Antisemitizm kökleri Britanya’da eskiye dayanıyor. Antisemitizm ülkede, 11. yüzyılda Avrupa’dan Britanya Adaları’na ilk Yahudi gruplarının gelişiyle başladı. Yüzyıllar boyunca İngiliz ve Britanya toplumlarının kalbine işleyen değişikliklere göre iniş ve çıkışlara şahit olundu. 19. yüzyılda Yahudilerin durumu görece iyileşti. Ancak 1930’larda Batı Avrupa’da olanlara benzer bir şekilde, faşist ve yarı-faşist hareketlerin yükselişi ile endişe tekrar geri döndü.
Son araştırmalar, üç büyük İngiliz partisinde (Liberal, İşçi ve Muhafazakar Parti) yüzde 32 ila 40 arasında değişen bir Yahudi karşıtı atmosferin olduğunu gösteriyor. Bu sonuç, eski İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn’in Filistinli örgütlerle bağlantıları nedeniyle antisemitizm suçlamalarının hedefi olması arka planında geliyor. İngiltere’de Yahudilere yönelik saldırılara katılanlar, ülkenin demografik kesimlerinin tüm bölümlerinden geliyor.
Müslümanlar ve Araplar arasında, İsrail hükümetlerinin, Siyonizm ve Yahudilik kavramları ile uyguladığı -kendilerini Filistin davasının destekçileri olarak belirten insanlar için genellikle bir tuzağı teşkil eden- müdahale nedeniyle, Yahudi karşıtı görüşlerin dile getirilmesi veya tehdide varan sözlerin sarf edilmesinin ardından yaşanan fiziki saldırıların sayısının arttığı belki de istatistiksel bir gerçektir.
Gazze Şeridi’ni yöneten Hamas, Filistinlilerin önemli bir kesimi tarafından şehri yönetememek, sakinlerini işsizliğe ve yoksulluğa itmek, Filistin davasının bağımsızlık ve İsrail işgalinden kurtuluş hedeflerine ulaşılmasını sağlayacak proje kapsamında herhangi bir siyasi ufka sahip olamamakla suçlanıyor. Bu suçlamalarda, bir yanda Müslüman Kardeşler diğer yanda İran rejimi ve emperyal planları ile bağlantılı olan doğası ve geçmişi ile ilişkili büyük sorunlardan da bahsedilmiyor.
İsrail’in, Filistinlilerin bağımsızlık ve uluslararası saygın bir yer edinmek için verdikleri tüm haklı mücadelelerinin kasıtlı olarak aşağılanması ve Filistin davasını Hamas’a indirgenmeye dayalı tutumunu tüm uluslararası platformlarda sürdürmeye yönelik diplomatik çabaları da bu konuda etkili oldu.



Sudan: HDK Mavi Nil'e girdi, ordu bir kasabayı yeniden ele geçirdi

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'de daha önce yaşanan çatışmalar sonucu bir canlı hayvan pazarında çıkan yangından (AFP)
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'de daha önce yaşanan çatışmalar sonucu bir canlı hayvan pazarında çıkan yangından (AFP)
TT

Sudan: HDK Mavi Nil'e girdi, ordu bir kasabayı yeniden ele geçirdi

Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'de daha önce yaşanan çatışmalar sonucu bir canlı hayvan pazarında çıkan yangından (AFP)
Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'de daha önce yaşanan çatışmalar sonucu bir canlı hayvan pazarında çıkan yangından (AFP)

Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) Sudan'ın güneydoğusundaki Mavi Nil eyaletine ani bir saldırı düzenleyerek et-Tadamun bölgesindeki Cerive ve Roro kasabalarının kontrolünü ele geçirdi. Ordu güçleri de komşu Sennar eyaletindeki el-Lenkdi kasabasını geri aldı.

HDK üyeleri X platformunda yayınladıkları videolarla, Sudan ordusunun dördüncü tümeninin karargahının da bulunduğu eyaletin başkenti ed-Damazin'e yaklaşık 70 kilometre uzaklıktaki bölgelerde bulunduklarını teyit etti.

scdf
El-Faşir'deki bombardıman sonrası (sosyal medya)

HDK eylül ayında ilerleyerek Roro kasabasını kontrol altına aldı, ancak daha sonra geri çekilerek Sennar eyaletindeki ed-Dali ve ed-Mazum'da konuşlu ana güçlerine katıldı.

Öte yandan medya organları ordunun Sennar eyaletinin başkenti Singa'ya yaklaşık 60 kilometre mesafede bulunan el-Lenkdi kasabasını geri aldığını duyurdu.

Ekim ayında ordu Sennar'daki ed-Dendir ve es-Suki kentlerinin yanı sıra bu kentleri çevreleyen bazı küçük kasabaları da geri aldı.

Raporlar ordunun haziran ayında HDK tarafından ele geçirilen Singa şehrine doğru önemli ilerleme kaydettiğini gösteriyor.

Sudan'ın batısında bulunan Kuzey Darfur eyaletinin başkenti el-Faşir'deki sükûnet, bir yandan ordu ile müttefik silahlı grupların ortak gücü, diğer yandan da HDK arasında yeniden başlayan çatışmalarla bozuldu. Yerel kaynaklar Şarku’l Avsat'a, HDK'nin 6. Askeri Tümen Komutanlığı'na doğru bir dizi yerleşim bölgesini ağır toplarla bombaladığını bildirdi.

cxdvf
Darfur bölgesindeki el-Faşir Hastanesi’nde meydana gelen yıkımdan (Darfur Bölge Valisi’nin Facebook hesabı)

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, “Bombardıman kentte günlerdir süren sükunetin ve savaşan taraflar arasındaki kara çatışmalarının azalmasının ardından geldi” dedi.

Ordunun el-Faşir'deki 6. Piyade Tümeni tarafından yapılan açıklamada, kentin önceki günlere kıyasla yüzde 80 daha sakin olduğu ifade edildi.

Sudan resmi haber ajansı SUNA’ya göre, HDK milisleri ayrım gözetmeksizin bir dizi dağınık mahalleyi bombaladı.

Tümen tarafından yapılan açıklamada, savaş uçaklarının ‘düşman kalelerini hedef alan üç hava saldırısı düzenlediği, büyük başarılar elde ettiği ve milislerin şehrin doğusuna çekildiği’ bildirildi.

Ordu, ‘durumun kontrol altında olduğunu ve kuvvetlerinin tüm muharebe eksenlerinde ilerlediğini’ doğruladı.

Silahlı gruplardan oluşan ortak güç, ‘HDK tarafından el-Faşir'e çeşitli eksenlerden başlatılan şiddetli saldırıları engellediğini’ bildirdi. Yerel kaynaklar da “HDK kentteki ana hastaneye girdi ve kontrolü ele geçirdi. Geçmişteki çatışmalar sırasında çevre mahallelere girmeyi ve tümen komutanlığına yakın savunma siperleri kurmayı başarmalarının ardından el-Faşir'e ilerlemeye çalışıyorlar. Ancak ordu ve silahlı grupların güçlü direnişiyle karşılaşıyorlar” ifadelerini kullandı.

gtyh
El-Faşir'de çatışmaların patlak vermesi yüz binlerce kişinin eyaletin kuzeyindeki güvenli bölgelere göç etmesine neden oldu. (AFP)

El-Faşir sakinlerine göre, sivil bölgeleri hedef alan ayrım gözetmeyen top ve füze atışları nedeniyle binlerce aile kentten kaçmaya devam ediyor.

Resmi istatistikler geçen yıldan bu yana kentteki çatışmalarda en az bin sivilin öldüğünü ve yaralandığını gösteriyor.

Birleşmiş Milletler (BM) ve Sudan'daki insani yardım ortaklarına göre, çatışmaların patlak verdiği Nisan 2023'ten bu yana 188 binden fazla kişi hayatını kaybetti ve 33 binden fazla kişi yaralandı.