Körfez İşbirliği Konseyi’nden Yemen hükümetine destek

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Dr. Nayef el-Hacref (Sağda) Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mübarek ile bir araya geldi. (SABA)
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Dr. Nayef el-Hacref (Sağda) Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mübarek ile bir araya geldi. (SABA)
TT

Körfez İşbirliği Konseyi’nden Yemen hükümetine destek

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Dr. Nayef el-Hacref (Sağda) Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mübarek ile bir araya geldi. (SABA)
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Dr. Nayef el-Hacref (Sağda) Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mübarek ile bir araya geldi. (SABA)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Dr. Nayef el-Hacref, KİK’in Yemen’deki krizi sona erdirmek için Körfez Girişimi üçlü uygulama mekanizmasına, Ulusal Diyalog Konferansı’nda alınan kararlara ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2216 sayılı kararı temelinde siyasi çözüme dayalı olarak meşru hükümete verdiği desteği vurguladı.
Hacref açıklamalarını Bahreyn’in başkenti Manama’da Yemen Dışişleri Bakanı Ahmed Avad bin Mübarek ile katıldığı Manama Diyaloğu 17. Bölgesel Güvenlik Zirvesi’nin oturum arasında yaptı.
Hacref, KİK ülkelerinin Yemen’de güvenliğin ve istikrarın yeniden sağlanması konusunda istekli olduğunu ve üçlü uygulama mekanizmasına göre Yemen krizine kapsamlı bir çözüm sağlamayı hedefleyen Birleşmiş Milletler’i desteklediğini belirtti.
Yemenli resmi kaynaklar, Bakan Mübarek’in Hacref ile Yemen’deki askeri, siyasi ve ekonomik durumu, Husi milislerinin Marib’te gerçekleştirdiği saldırıları ve Hudeyde’deki ihlalleri değerlendirdiğini aktardılar. Açıklamada Husilerin barışa istekli olmadığı belirtilirken darbeci milisler ile mücadele etme konusunda geçmişten ders alınması gerektiğini ifade eden Bakan Mübarek’in şiddetin Husi milislerinin önemli bir ilkesi olduğunu söylediği kaydedildi.
Bakan Mübarek, Husilerin Yemen halkına yönelik gerçekleştirdiği saldırıların devam etmesi nedeniyle barış girişimlerinin istismara uğradığını vurguladığı açıklamasında milislerin üç yıl boyunca Marib, Beyda, el-Dali ve Cevf bölgelerinde savaş cepheleri oluşturduğunu ve Kızıldeniz’de uluslararası denizcilik faaliyetlerini engelleyerek Stockholm Anlaşmasını ihlal ettiğini belirtti.
Şarku’l Avsat’ın SABA’dan aktardığına göre Bakan Mübarek, Yemen’in Riyad Anlaşması’nın uygulanması ve Husi milisleri ile mücadele edilmesi için siyasi bileşenler ile ortak çalışmada bulunma konusundaki taahhüdünü yineledi. Yemen hükümetinin geçici başkent Aden’e dönüşünden bu yana yönetimin ekonomik istikrarı sağlanmasına, güvenlik koşullarının normalleştirilmesine ve insanların çektiği acılara son verilmesine öncelik verdiğini söyledi.



Suudi Arabistan Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne tecavüzünü reddettiğini yineledi

Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
TT

Suudi Arabistan Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne tecavüzünü reddettiğini yineledi

Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)

Suudi Arabistan dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun Filistin Ürdün Vadisi'ne pervasızca girmesini şiddetle kınadığını ve reddettiğini belirterek, bu provokatif girişimin uluslararası meşruiyete sahip tüm yasa ve kararları ihlal ederek yerleşimi genişletmeyi amaçladığını kaydetti.

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, bu ihlallerin tüm Filistin topraklarındaki durumu sakinleştirme ve sivilleri koruma çabalarına hizmet etmediğini belirterek, Gazze'ye yönelik saldırının durdurulmasının, işgal güçlerinin geri çekilmesinin, yerlerinden edilenlerin geri dönmesinin ve Filistin halkının acılarını hafifletmek için insani yardım girişinin önemini yineledi.

Suudi Arabistan, bölgedeki barış çabalarına zarar veren İsrail'in Filistin toprakları ve Filistin halkına yönelik tüm bariz tecavüzlerine son vererek, uluslararası topluma karşı sorumluluklarını yerine getirme çağrısını yeniledi ve işgalin güvenliği tehdit eden ihlallerinin durdurulmasına katkıda bulunan uluslararası hesap verebilirlik mekanizmalarını harekete geçirmenin önemini vurguladı.