Plastik ördeğe benzeyen kuyrukluyıldız 200 yıl sonra dönmek üzere Dünya'ya en yakın geçişini yaptı

Rosetta uzay aracına monte edilmiş kameralar, kuyrukluyıldızı yakından görüntülemişti (Avrupa Uzay Ajansı)
Rosetta uzay aracına monte edilmiş kameralar, kuyrukluyıldızı yakından görüntülemişti (Avrupa Uzay Ajansı)
TT

Plastik ördeğe benzeyen kuyrukluyıldız 200 yıl sonra dönmek üzere Dünya'ya en yakın geçişini yaptı

Rosetta uzay aracına monte edilmiş kameralar, kuyrukluyıldızı yakından görüntülemişti (Avrupa Uzay Ajansı)
Rosetta uzay aracına monte edilmiş kameralar, kuyrukluyıldızı yakından görüntülemişti (Avrupa Uzay Ajansı)

"Plastik ördek" şeklinde bir kuyrukluyıldız hafta sonu Dünya'ya en yakın geçişini yaptı ve artık bir 200 yıl daha gezegenimize dönmeyecek.
67P/Churyumov-Gerasimenko kuyrukluyıldızı, gezegenimizin yakın çevresinden, 2214'e kadar dönmemek üzere ayrılmadan önce Dünya'ya 62,8 milyon kilometre (Mars'tan daha yakın) yaklaştı.

Kuyrukluyıldız ilk olarak 2014'te, Rosetta uzay aracının 10 yıllık bir kovalamacanın ardından ona yaklaşmasıyla ün kazanmıştı. O dönemde uzay görevine dahil olan bilim insanları bunu "şimdiye kadarki en seksi, en fantastik görev" diye nitelendirmişti.
Buz topu, kümes hayvanıyla ilgili tasvirini kuyrukluyıldızın banyo oyuncağını andıran ve (her ne kadar biri yaklaşık 4 kilometre genişliğinde olsa da) birbiriyle kaynaşmış iki kaya parçası şeklindeki görünümüne borçlu.
Rosetta yaklaşık üç yıl boyunca kuyrukluyıldızın yörüngesinde kalarak yüzeyi ve yakın çevresiyle ilgili ölçümler yapmıştı.
Kimyasal bileşimiyle ilgili bilgi toplamak için kuyrukluyıldıza Philae adlı daha küçük bir gemi inmiş fakat her şey yolunda gitmemişti. Space'in aktardığına göre Philae iki kez zıplamış ve sonunda onu kuyrukluyıldıza sabitleyecek olan iniş aracına bağlı iki zıpkının arızalanması sebebiyle bilim insanları için pek de ideal olmayan bir alana inmişti.
Çalışmanın yazarı Laurence O'Rourke, "4,5 milyar yaşındaki bu buz, kapuçinonuzun üzerindeki köpük kadar yumuşak, sahildeki denizköpüğü kadar yumuşak, bir kar fırtınasından sonraki en yumuşak kardan daha yumuşak" dedi.
"Ona bir nesneyle vurup hareket etmesini ya da parçalanmasını bekleyemezsiniz, bu bir bulutu yumruklamak gibi olur."
Philae'nin yeni konumu güneş panellerinin Güneş'ten enerji elde edemediği bir uçurumun altıydı. İki günün ardından bu durum, kuyrukluyıldızın Güneş'e karşı açısının değiştiği Haziran 2015'te kısa süreliğine uyanıncaya dek aracın rezervlerinin tükenmesine neden olmuştu.
Bununla birlikte görevlerden toplanan veri miktarı Kuyrukluyıldız 67P'yi en iyi araştırılmış kuyrukluyıldız haline getirdi Çalışma, bilim insanlarının bu gök isimlerinin kendi auroralarına sahip olduğunu keşfetmesinin yanı sıra Dünya'nın kendi geçmişi hakkında daha fazla şey anlamalarını sağladı.
Dünya'nın, geçmişte üzerinden geçen kuyrukluyıldızların su ve organik madde serptiği "kuru" bir gezegen olması mümkün. Bu da kuyrukluyıldızlardaki suyun bileşiminin Dünya'dakiyle aynı olduğu anlamına gelebilir.
Independent Türkçe



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news