Türkiye, Libya'ya yeni bir grup Suriyeli ‘paralı asker’ gönderdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümeti Libya'ya yeni bir grup Suriyeli ‘paralı asker’ gönderdi (EPA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümeti Libya'ya yeni bir grup Suriyeli ‘paralı asker’ gönderdi (EPA)
TT

Türkiye, Libya'ya yeni bir grup Suriyeli ‘paralı asker’ gönderdi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümeti Libya'ya yeni bir grup Suriyeli ‘paralı asker’ gönderdi (EPA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümeti Libya'ya yeni bir grup Suriyeli ‘paralı asker’ gönderdi (EPA)

Türkiye, 24 Aralık'ta yapılması planlanan parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce yabancı güçleri ve paralı askerleri geri çekme taleplerinin arttığı bir zamanda Libya'ya yeni bir grup Suriyeli paralı asker gönderdi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Türkiye'nin el-Mecd Kolordusu, Sultan Murad Tugayı, el-Hamza Tümeni ve Ankara’ya bağlı Suriye Milli Ordusu gruplarından 150 paralı asker gönderdiğini doğruladı.
Söz konusu paralı asker grubunun 16 Kasım’da Libya’dan ayrılan ve 140 paralı askerden oluşan gruba bir alternatif olduğu ifade edildi.
SOHR, geçtiğimiz Salı günü 140 paralı askerin 15 gün süreyle Libya'ya gidiş ve dönüş operasyonlarını durdurduktan sonra bir Türk uçağıyla Libya topraklarından Suriye'ye döndüklerini belirtmişti.
SOHR, dün 150 yeni paralı askerin Libya’ya gelişinin ardından, önceki grubun değiştirilmeden geri çekildiğine inanılan Suriye paralı askerlerinin Libya topraklarındaki dosyasıyla ilgili olarak Türk hükümetini kamuoyunu yanıltmakla suçladı. SOHR, grubun geçtiğimiz Salı günü Suriye’nin kuzeyine ulaşan grubun yerine Libya topraklarına gönderilmediğini doğrulamıştı. Libya'daki 7 bin savaşçıdan 2 bin paralı askerin Suriye'ye dönmesi emredildiğine dikkati çekti.
Türkiye, Libya'daki askeri varlığını yabancı bir varlık olarak görmeyi reddediyor. Oraya gönderdiği Suriyeli paralı askerleri geri çekmek istemiyor. Ankara, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eski Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanı Fayez es-Serrac arasında 27 Kasım 2019'da İstanbul'da imzalanan askeri ve güvenlik iş birliği mutabakat muhtırasına atıfta bulunarak güçlerinin, istikrarı sağlamak ve meşru hükümetle yapılan bir anlaşma kapsamında hükümet güçlerini eğitmek için Libya'da olduğunu vurguluyor.
Fransa Cumhurbaşkanı’nın 12 Kasım 2021 tarihinde Paris'te düzenlenen uluslararası Libya konferansının bitiminde Türkiye ve Rusya'nın Libya'daki paralı askerlerini ve güçlerini gecikmeksizin geri çekmesi talebine yanıt olarak Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ülkesinin Libya’daki askeri varlığının bir ‘istikrar’ gücünü temsil ettiğini söyledi. Kalın, “Bazen müttefiklerimiz bu konuyu sanki Libya'daki asıl sorun Türk varlığıymış gibi gündeme getiriyor. Fakat mesele öyle değil. Biz istikrar gücü olarak Libyalı insanlara yardım etmek için oradayız. İki ülke arasındaki anlaşma ile oradaki askerimizi diğer paralı askerler ile aynı kefeye konulmasına asla kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Kalın, Batılı ülkelerin Rus Wagner grubunu Libya'dan çekme çabalarını sorgulayarak, “Orada Rus paralı asker grubu Wagner de bulunuyor. Avrupa'daki dostlarımızın ve müttefiklerimizin bu konuda ne yaptığını bilmiyorum. Bunu gerçekten Rusya ile konuşuyorlar mı? Wagner'i Libya'dan çıkarmak için gerçekten ciddi ve uyumlu çabalar gösteriyorlar mı?” sorularını yöneltti.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çeilk ise Fransa'nın Türkiye'den Libya'daki güçlerini ve paralı askerlerini geri çekme talebini ‘çirkin’ olarak nitelendirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin meşru hükümetin talebi üzerine eğitim için orada olduğunu söyledi.
 Savunma Bakanı Hulusi Akar, ülkesinin Libya'da ‘yabancı güç’ rolü oynamadığının altını çizerek, güçlerinin iki ülke arasında imzalanan anlaşmalar uyarınca askeri eğitim, yardım ve danışmanlık faaliyetlerini yürüttüğünü ifade etti. Akar, geçtiğimiz Pazartesi günü Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yaptığı konuşmada, ülkesinin ‘sadece kendi güvenliği için değil, aynı zamanda dost ve kardeş ülkelerde barış, huzur ve güvenlik için de savaştığını’ söyledi.
Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Maşri ise geçtiğimiz Pazar günü yaptığı açıklamada, Türk hükümetinin ve sahadaki ‘devrimci güçlerin’ Yüksek Mahkeme'nin Erdoğan ile eski Başbakan Serrac arasında Kasım 2019'da askeri ve güvenlik işbirliği ve Akdeniz'de yetki alanlarının belirlenmesine ilişkin imzalanan mutabakat zaptı ile ilgili herhangi bir itirazı kabul etmesine izin vermeyeceklerini söyledi.



Amerika, Bağdat'taki büyükelçiliğini tahliye etmeye hazırlanıyor ve Ortadoğu'daki askerlerinin ailelerinin ülkeyi terk etmesine izin verdi

ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği (Arşiv- Reuters)
ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği (Arşiv- Reuters)
TT

Amerika, Bağdat'taki büyükelçiliğini tahliye etmeye hazırlanıyor ve Ortadoğu'daki askerlerinin ailelerinin ülkeyi terk etmesine izin verdi

ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği (Arşiv- Reuters)
ABD'nin Bağdat Büyükelçiliği (Arşiv- Reuters)

Bir ABD yetkilisi bugün Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, Savunma Bakanı Pete Huesch'in Ortadoğu'daki üslerde görev yapan ABD'li askerlerin ailelerinin gönüllü olarak ülkeyi terk etmelerine izin verdiğini söyledi. Yetkili, “Askerlerimizin ve ailelerinin güvenliği ve emniyeti önceliğimiz olmaya devam ediyor. ABD Merkez Komutanlığı Ortadoğu'daki gerginliğin gelişmesini yakından takip ediyor” dedi.

ABD'li yetkili, “Merkez komuta, Dışişleri Bakanlığı'ndaki meslektaşlarımızla ve bölgedeki müttefiklerimizle ve ortaklarımızla yakın iş birliği içinde, dünyanın herhangi bir yerinde, herhangi bir zamanda, herhangi bir sayıda misyonu desteklemek için sürekli hazırlık halinde çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Aynı zamanda, Beyaz Saray'dan bir yetkili bugün, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu'daki ABD personelinin nakledildiğinden haberdar olduğunu doğruladı.

Irak'taki bir güvenlik yetkilisi ve bir Amerikan kaynağı, bugün erken saatlerde, Irak'taki Amerikan büyükelçiliğinin bölgedeki artan güvenlik riskleri nedeniyle organize bir tahliye hazırlığı içinde olduğunu söyledi.

 İran Savunma Bakanı Aziz Nasırzade, bugün erken saatlerde, nükleer müzakerelerin başarısız olması veya Washington ile bir çatışma çıkması halinde, Tahran'ın bölgedeki Amerikan üslerini hedef alacağını söyledi.

Başka bir ABD yetkilisi ise “Dışişleri Bakanlığı'nın Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği'ni düzenli bir şekilde tahliye etmesi planlanıyor. Hedef, bunu ticari yollarla gerçekleştirmek, ancak ABD ordusu talep edilmesi halinde yardıma hazır” dedi.

Irak hükümet kaynakları, "ABD büyükelçiliği personelinin tahliyesini gerektirecek herhangi bir güvenlik belirtisi kaydetmedik" ifadesini kullandı.

Bağdat güvenliği teyit etti

Şarku’l Avsat’ın Irak Haber Ajansı’ndan aktardığına göre bir hükümet kaynağı, yetkililerin Bağdat'taki ABD Büyükelçiliği çalışanlarının tahliyesini gerektirecek herhangi bir güvenlik ihlali kaydetmediğini bildirdi.

Kaynak, tüm güvenlik göstergelerinin ülkede iç güvenlik ve istikrarın devam ettiğini desteklediğini belirterek, ülkede faaliyet gösteren tüm Arap ve yabancı diplomatik misyonların güvenli bir şekilde çalıştığını kaydetti.

Kaynak, Irak'ta faaliyet gösteren tüm Arap ve yabancı diplomatik misyonların "mümkün olan en geniş güvenli operasyon, iletişim özgürlüğü ve etkinlik imkanlarına sahip olduğunu” vurguladı.

ABD Büyükelçiliğinde alınan bu önlemlerin, Irak'a özel değil, Ortadoğu'da birçok ülkedeki ABD diplomatik varlığına ilişkin tedbirler olduğunu belirtti.

ABD Başkanı bugün yayınlanan bir röportajda, İran'ın Washington ile yapılan anlaşma kapsamında uranyum zenginleştirmeyi durdurması konusunda daha az emin olduğunu söyledi.

Trump, yeni bir nükleer anlaşma sağlanmazsa İran'ı defalarca askeri saldırıyla tehdit etti.