ABD Dışişleri Bakanı Blinken: Biden bir Afrika zirvesine ev sahipliği yapmayı planlıyor

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (AFP)
TT

ABD Dışişleri Bakanı Blinken: Biden bir Afrika zirvesine ev sahipliği yapmayı planlıyor

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (AFP)

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Başkan Joe Biden yönetiminin kıtaya olan taahhütlerini teyit etmek için bir ABD-Afrika zirvesi düzenlemeyi planladığını açıkladı.
Senegal'i de içeren Afrika turunda Kenya'dan sonraki ikinci durağı olan Nijerya'da açıklamalarda bulunan Blinken, Biden yönetiminin kıtaya yönelik politikasını ana hatlarıyla belirtmeyi amaçlayan bir konuşma yaptı. ABD’li Bakan konuşmasını, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) Genel Merkezi’nde yaptı.
Kıtanın Kovid-19 salgını, iklim değişikliği, ekonomik iyileşme, demokrasi ve insan hakları dahil olmak üzere birçok büyük küresel zorluğun çözümünde kritik olduğunu belirten Blinken, “Afrika hükümetleri, bölgesel ve kıtasal örgütler ve Afrika halkı bu zorlukların ele alınmasında daha büyük bir rol oynamalı. Afrika ülkelerine genellikle eşit ortaklar yerine küçük ortaklar veya daha düşük seviyede ortaklar olarak muamele edildi. Ortaklarımızdan uluslararası bir sistemin desteklenmesine yardım etmelerini istiyoruz” diye konuştu.
“Bugün hala var olan, acı bir miras bırakan ve yüzyıllarca süren sömürgeciliğe, köleliğe ve sömürüye karşı duyarlıyız” diyen ABD Dışişleri Bakanı, “Kıta genelindeki ortaklıklarımıza olan bağlılığımızın bir işareti olarak, Başkan Biden, ilişkileri dönüştürebilecek ve etkili işbirliğini mümkün kılabilecek türden üst düzey diplomasi ve angajmanı ilerletmek için ABD-Afrika Liderler Zirvesi'ne ev sahipliği yapmayı planlıyor” açıklamalarında bulundu.
Ancak Blinken zirve için herhangi bir tarih açıklamadı. Çin veya Rusya'yı doğrudan anmaktan kaçınsa da Blinken, Biden yönetiminin Afrika'ya yaklaşımının rakiplerininkinden farklı olduğunu ifade etmeye çalıştı.
Rakipleri ABD’yi kıtadaki yatırımlarını kendi siyasi hedeflerini ilerletmek için kullanmakla suçluyor. Blinken, ABD'yi özel bir ortak ve Çin yatırımı için alternatif bir model olarak lanse eden eski Başkan Donald Trump'tan daha az çatışmacı bir dil kullanıyor.
ABD'nin Afrika'ya yaklaşımında reform sözü veren Blinken, “Söz konusu reform, genellikle bu tür anlaşmaları kısıtlayan prangalara takılmadan gelişmeyi teşvik edecektir. Bizimle ortaklığınızı güçlendirmenizi istiyoruz. Sizi tercihe zorlamak istemiyoruz. Size seçenekler sunmak istiyoruz” dedi.
Biden yönetiminin kıtadaki eylemlerine değinen ABD’li Bakan “Şimdiye kadar 43 Afrika ülkesine 50 milyon doz Kovid-19 aşısı bağışlanırken, bu aşıların insanlara yapılmasına yardımcı olmayı amaçlayan bir kamu-özel ortaklığı kuruldu. Aynı şekilde Güney Afrika ve Senegal'de aşı üretim kapasitesine de bu şekilde yatırımlar yapıldı” dedi.
Ayrıca, 2024 yılına kadar iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerine uyum sağlamak için yılda 3 milyar dolar tahsis edileceğini ve Afrika'daki projelerin destekleneceğini kaydeden Blinken, “Krize neden olan gaz salınımlarının sadece küçük bir kısmından sorumlu olmasına rağmen Afrika'nın bu yükü taşıması, ABD dahil gelişmiş ülkelerin bu tehdide karşı Afrika'yı desteklemek için daha fazla çaba göstermesini zorunlu kılıyor. İleriye dönük olarak, ABD Afrika'da daha kapsayıcı ekonomik fırsatları teşvik etmek istiyor. Kıta genelinde şaşırtıcı altyapı ihtiyaçlarını karşılamak için çalışmak da ABD’nin hedefleri arasında” açıklamalarında bulundu.
Blinken sözlerini şöyle sürdürdü:
“Uluslararası altyapı anlaşmaları çoğu zaman anlaşılmaz, zorlayıcı ve yönetilemez borçlara sahip ülkelere yük oluşturuyor. Ayrıca çevreye de zarar veriyor ve orada yaşayan insanlara her zaman fayda sağlamıyor. Her şeyi farklı yapacağız."
Blinken, Sahra Altı Afrika'ya ilk resmi ziyaretinde yalnızca hükümet liderleriyle değil, aynı zamanda sivil toplum ve iş dünyasının temsilcileri ile de bir araya geldi.
Blinken, “Yolculuğum, Afrika'daki ortaklıklarımızın genişliğini ve derinliğini yansıtıyor. Yeni zorluklara yenilikçi çözümler bulmak için birlikte nasıl çalışabilir, kısa vadeli çözümler yerine uzun vadeli güç kaynaklarına nasıl yatırım yapabiliriz?” diye sordu.
Blinken ve Nijerya Dışişleri Bakanı Geoffrey Onyeama, sağlık, eğitim, tarım ve yönetişim alanlarında işbirliğini desteklemeyi amaçlayan 2,17 milyar dolarlık bir yardım paketi imzaladı.



Dünya basınından özetler: İsrail, İran rejimini nasıl değiştirmek istiyor?

İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
TT

Dünya basınından özetler: İsrail, İran rejimini nasıl değiştirmek istiyor?

İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 
İran'ın Tel Aviv'e attığı balistik füzeler, İsrail'in Demir Kubbe savunma sistemini harekete geçirdi (AP) 

İsrail ve İran arasındaki saldırılar sürerken, dünya basınındaki analizlerde Tel Aviv yönetiminin Tahran'da rejim değişikliğinin peşinde olduğu yazılıyor.

Reuters'ın analizinde, İsrail'in saldırılarda sadece İran'daki nükleer tesisleri değil, üst düzey askeri yetkilileri de hedef alarak Tahran yönetiminin "hem ülke içindeki hem de bölgedeki müttefikleri nezdindeki güvenilirliğini azaltmayı amaçladığı" belirtiliyor.

İran devlet medyasının aktardığına göre saldırılarda Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri, Devrim Muhafızları Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami ve İsrail'e yönelik saldırıları komuta eden isimlerden General Gulam Ali Reşid öldürüldü. Ayrıca operasyonda 6 nükleer bilim insanı da yaşamını yitirdi.

ABD'li düşünce kuruluşu Washington Yakın Doğu Politikası Enstitüsü'nden Michael Singh, şu değerlendirmeleri paylaşıyor:

İsrail'in bunu yapmasının nedenlerinden birinin rejimi değiştirmek olduğu düşünülüyor. İran halkının ayaklanmasını görmek istiyorlar.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da dünkü saldırıların ardından yaptığı açıklamada İranlıları rejime karşı ayaklanmaya çağırmıştı.

Diğer yandan analizde, İran halkı arasında onlarca yıldır süren İsrail düşmanlığının, Netanyahu'nun beklediği desteği almasını güçleştireceğine dikkat çekiliyor. Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ın, İsrail'in yanında yer alırken Tahran'da rejim değişikliği istediğine dair hiçbir işaret vermediği vurgulanıyor.

BBC'nin analizinde de İsrail'in bu saldırılarla İran'da "zincirleme reaksiyon" oluşturarak rejimi yıkmayı hedeflediği belirtiliyor. Ancak Netanyahu yönetiminin "büyük bir kumar" oynadığı yazılıyor.

Tahran'ın çok daha çatışmacı bir pozisyon almasıyla misillemelerin uzun süreli bir savaşa evrilebileceği belirtiliyor. Öte yandan İran'da rejimin çökmesi halinde 90 milyon nüfusa sahip ülkenin kaosa sürükleneceği, bunun da tüm Ortadoğu'yu etkileyeceği ifade ediliyor.

Wall Street Journal (WSJ) da İran'ın dini lideri Ali Hamaney'in yaklaşık 40 yıllık rejiminin "varoluşsal bir tehlikeyle" karşılaştığını yazıyor. İsrail saldırıları sonucu üst düzey askeri yetkililerini kaybeden İran'ın Tel Aviv yönetimine kuvvetli misillemeler yapamayabileceği ifade ediliyor. Ayrıca Hamaney'in Kızıldeniz'deki gemilere ya da ABD'nin çıkarlarını Ortadoğu'da temsil eden birimlere saldırmaktan büyük ihtimalle kaçınacağı belirtiliyor.

Kaliforniya'daki Donanma Yüksek Lisans Okulu'ndan Afshon Ostovar, şu değerlendirmeleri yapıyor:

Hamaney kendine karşı dürüst olursa, yenilgiye uğradığını kabul edecektir. Uğruna çalıştığı her şey gözlerinin önünde dağılıp gidiyor. Yönettiği gemi karaya oturdu.

New York Times (NYT) ise Tahran'ın İsrail saldırısını öngöremediğini yazıyor. İran'ın, ABD'yle nükleer müzakerelerin başarılı olmaması durumunda İsrail'den saldırı beklediği fakat görüşmeler sürerken Tel Aviv'in böyle bir hamle yapacağını ummadığı belirtiliyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan İranlı yetkililer, İsrail'in saldırı ihtimaline dair istihbaratların Tahran yönetimi tarafından "propaganda" diye nitelenip göz ardı edildiğini söylüyor.

"Yükselen Aslan" operasyonu

İsrail dün sabaha karşı başlattığı "Yükselen Aslan" operasyonuyla Tahran başta olmak üzere İran'daki birçok şehre saldırı düzenlemişti. 20'si üst düzey komutan, 6'sı nükleer bilimci en az 78 kişi ölmüştü.

İran misilleme olarak İsrail'e 100 kadar drone göndermiş, Tel Aviv ise bunların hava sahasına ulaşmadan imha edildiğini bildirmişti.

Ancak İran'ın balistik füzelerle başlattığı saldırıda roketler Tel Aviv'in güneyindeki bazı binalara isabet etti. İsrail'in kamu yayımcısı KAN'ın aktardığına göre saldırılarda üç kişi öldü, 172 kişi yaralandı.

İran’ın yarı resmi Mehr Haber Ajansı’na göre İsrail, bugün Tebriz rafinerisi yakınlarına saldırı başlattı. Ayrıca önemli savunma ve askeri üslerin bulunduğu Loristan, Hamedan, Kirmanşah şehirleri de hedef alındı. Henüz ölü ve yaralı sayısı bilinmiyor.

Diğer yandan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) İsrail'in hedef aldığı İran'ın Natanz nükleer tesisinde sızıntı olduğunu bildirdi. İsrail ordusu İsfahan'daki nükleer tesisi de vurmuştu.

Independent Türkçe, BBC, Reuters, Wall Street Journal, New York Times