Libya'nın Terhune kenti sakinlerinden Hafter ve Seyfülislam'ın adaylığına tepki

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Libya'nın Terhune kenti sakinlerinden Hafter ve Seyfülislam'ın adaylığına tepki

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Libya'nın başkenti Trablus'un güneyindeki Terhune kentinde yüzlerce kişi, ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter ile Libya'nın devrik lideri Muammer Kaddafi'nin oğlu Seyfülislam Kaddafi'nin başkanlık seçiminde aday olmasına tepki gösterdi.
Hafter'e bağlı milislerden 5 Haziran 2020'de kurtarılan ve yeni toplu mezarların ortaya çıkarılmaya devam ettiği Terhune'de, Hafter ve Seyfülislam'ın devlet başkanlığı adaylığını protesto için "Seçim Sürecini Düzeltme Ulusal Forumu" düzenlendi. Foruma, yetkililer ve belediye başkanlarının yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı.
Protestolarla geçen forumda, "Utanç verici bu yolla seçimlere hayır", "Seçimlerden önce anayasal altyapı oluşturulsun", "Seyfülislam'ın adaylığına hayır" ve "Toplu mezarlar insanlık suçudur" yazılı dövizler taşındı.

Zintan Belediye Başkanı Mustafa el-Baruni, AA muhabirine yaptığı açıklamada, etkinliği felaketlerin yaşandığı Terhune kentinde gerçekleştirdiklerini söyledi.
"Seçimler için taraflı ve dışlayıcı kanunlar çıkardılar, bunları yalanla ve hile ile yaptılar. Bunu kabul etmiyoruz. Yıllarca diktatörlükle yönetilen Libya'ya demokrasiyi getirenler 17 Şubat devrimcileridir" diyen Baruni, fedakarlıkla ve vatanperverlikle alakası olmayan bazı kişilerin bir yerlere geldiğini, sonra da Libya halkını kandırmaya çalıştığını, bunu kabul etmediklerini belirtti.
Trablus Derneği Başkanı Abdulhafiz el-Belazi ise başta Hafter olmak üzere Terhune'de toplu mezarlar açılmasına sebep olan hiçbir savaş suçlusunun devlet başkanlığı adaylığını istemediklerini dile getirdi.
Seçimleri desteklediklerini ancak bunun doğru bir zemin üzerinde olması gerektiğini kaydeden Belazi, önce genel seçimler, sonra anayasa referandumu ardından da başkanlık seçimlerinin yapılması gerektiğini ifade etti.
Hafter milislerinin Terhune'yi kontrol altında tuttuğu dönemde kaçırılan oğlunun cesedine halen ulaşamayan baba Muhammed Ali Misbah el-Mukri ise "Tüm vatandaşların hakkını garanti altına alan anayasal bir zemin olmadan seçime gidildiğine ilk defa tanık oluyorum" diyerek seçim sürecine tepki gösterdi.

Libya'da başkanlık seçimleri
Libya Yüksek Seçim Komisyonu, dün yaptığı yazılı açıklamada, başkanlık seçimi için başvuran aday sayısının 23'e ulaştığını bildirmişti.
24 Aralık'ta düzenlenecek seçimler için Hafter ile Seyfülislam Kaddafi'nin yanı sıra eski İçişleri Bakanı Fethi Başağa adaylık başvurusunda bulunmuş, Tobruk Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih de aday olacağını açıklamıştı.
Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe'nin ilerleyen günlerde adaylığını açıklamasının beklendiği seçim için başvuru süresi 22 Kasım'da sona erecek.



Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
TT

Yardım adı altında katliam mı yapılıyor? GHF kapatılsın çağrısı

Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)
Çelik tellerle örülü yardım dağıtım noktaları İsrail ordusunun denetiminde (AFP)

130'dan fazla yardım ve sivil toplum kuruluşu (STK), faaliyetleri kaosa yol açan ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın (GHF) kapatılması için çağrı yaptı.

Oxfam, Save the Children ve Af Örgütü'nün de aralarında bulunduğu kuruluşların bugün yayımladığı ortak açıklamada, GHF'nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs'tan bu yana 500'den fazla Filistinlinin yardım bölgelerinde öldürüldüğüne dikkat çekiliyor.

Kuruluşlar, sivillere yönelik saldırılarda çoğunlukla çocukların öldürüldüğünü vurgulayarak, GHF'nin insani yardım çalışmalarının tüm normlarını ihlal ettiğini belirtiyor:

Gazze'deki Filistinliler imkansız bir seçimle karşı karşıya: Ya açlıktan ölecekler ya da ailelerini doyurmak için çaresizce yiyeceğe ulaşmaya çalışırken vurulacaklar.

İsrail askerlerinin erzak dağıtım bölgelerindeki Filistinli sivillere "rutin olarak" ateş açtığı, Washington ve Tel Aviv destekli vakfın Gazze'deki durumu daha da kötüleştirdiği ve faaliyetlerinin sonlandırılması gerektiği ifade ediliyor.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

İsrail gazetesi Haaretz'in cuma günkü haberinde, kimliklerinin gizli tutulmasını isteyen İsrailli askerler, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilere ateş açma talimatı aldıklarını söylemişti. Askerler, Filistinlilerin orduya ait mevzilerden uzak tutulması için böyle bir emir verildiğini ancak "gereksiz yere ölümcül güç kullanmaktan endişe duyduklarını" belirtmişti.

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) ise iddiaları yalanlayarak "dağıtım merkezlerindekiler de dahil hiçbir sivile kasten ateş etme emri verilmediğini" savunmuştu. Başbakan Binyamin Netanyahu da gazeteyi orduya karşı dezenformasyonla suçlamıştı.

Diğer yandan İsrail ordusu, erzak dağıtım noktalarında Filistinlilerin öldürülmesine dair soruşturma başlatıldığını da duyurmuştu. Ordudan dün yapılan açıklamada, GHF'nin yardım merkezlerine giden yollara yön ve uyarı levhaları yerleştirileceğini, sahalara erişimin iyileştirileceğini bildirmişti.

Independent Türkçe, BBC, Haaretz