NASA verilerini inceleyen bilim insanları Ay'da tarım yapmanın yolunu buldu

NASA, 2026'da başlaması planlanan Artemis göreviyle Ay'da kendi kendini idame ettiren, kalıcı bir üs kurmayı hedefliyor (NASA)
NASA, 2026'da başlaması planlanan Artemis göreviyle Ay'da kendi kendini idame ettiren, kalıcı bir üs kurmayı hedefliyor (NASA)
TT

NASA verilerini inceleyen bilim insanları Ay'da tarım yapmanın yolunu buldu

NASA, 2026'da başlaması planlanan Artemis göreviyle Ay'da kendi kendini idame ettiren, kalıcı bir üs kurmayı hedefliyor (NASA)
NASA, 2026'da başlaması planlanan Artemis göreviyle Ay'da kendi kendini idame ettiren, kalıcı bir üs kurmayı hedefliyor (NASA)

Yeni bilimsel araştırma, Ay'da donmuş halde bol miktarda karbondioksit olduğunu ortaya çıkardı. Araştırmacılar gelecekte Ay'da tarım yapmanın yolunun bu karbondioksitten geçtiğini söylüyor.
Hakemli bilimsel dergi Geophysical Research Letter'da yayımlanan araştırma, Ay'ın Güney Kutbu'ndaki koşulların, karbondioksitten meydana gelen "soğuk kapanların" varlığı için uygun olduğunu gösterdi.
Astronomide karbondioksit gibi gazların katı bir cismin yüzeyinde  birikip, milyonlarca yıl boyunca hareketsiz kalabildiği ceplere soğuk kapan adı veriliyor.
Bilim insanları Ay da dahil olmak üzere Güneş Sistemi'ndeki birçok cismin atmosfere sahip olmadığını ve yeterli miktarda Güneş ışığı almadığını vurguluyor. Bu da karbondioksit gibi gazların sert yüzeylerde birikip donabileceği anlamına geliyor.
ABD'nin Arizona Üniversitesi'nden bilim insanları, bunu doğrulamak için NASA'nın Ay yörüngesindeki Lunar Reconnaissance Orbiter uzay aracının 11 yıllık sıcaklık verilerini analiz etti.
Veriler Ay'daki sıcaklığın geceleri -183 dereceye kadar düşebildiğini gösterdi. Bulgulara göre bazı bölgelerde bundan daha da düşük sıcaklıklar gözlemlenebiliyor. Karbondioksitinse -78 derecede donduğu biliniyor.
Veriler ışığında Ay'ın sıcaklık haritasını çıkaran araştırmacılar, Güney Kutbu'nun çevresinde, toplam 204 kilometrekarelik bir alanda karbondioksit içerek soğuk tuzakların bulunduğu sonucuna vardı.
Araştırmanın başyazarı Norbert Schörghofer, "Bu işe başladığımda 'Ay'da karbondioksit kapanları olduğunu güvenle söyleyebilir miyiz?' sorusunun cevabını arıyordum" diye konuştu:
"Aslında kesinlikle orada olduklarını anladım ve bu şaşırtıcıydı."
"Varlıklarını doğrudan tespit etmesek de çıkardığımız haritada muhtemelen pikseller halinde bize bakıyorlar" diyen Schörghofer, yeterince soğuk olduğunu tespit ettikleri bölgelerin kapanlar için uygun koşulları sağladığını vurguladı.

Karbondioksit Ay'da tarımın anahtarı
NASA, Artemis görevi kapsamında Ay'da astronotların barınabileceği bir üs kurmak üzere çalışmalarını sürdürürken karbondioksit kapanlarının varlığı bu üssün sürdürülebilirliği açısından umut veriyor.
Bilim insanları karbondioksitin, bitkilerin büyümesi için gaza ihtiyaç duyan seralarda kullanılabileceğini ifade ediyor.
Karbondioksitin yakıt olarak kullanılması gelecekte Ay'da kurulacak üslerin enerji ve gıda ihtiyacı için Dünya'ya bağımlılığını büyük ölçüde azaltabilir.
Ayrıca bu karbondioksitin incelenmesi, Ay'daki suyun kökeninin de daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.
2020'de gökbilimciler, Ay'ın Güneş ışığı alan bölgelerinde büyük miktarda su bulunduğunu ortaya koymuştu.
Araştırmada yaklaşık 40 bin kilometrekarelik bir alanın su buzları barındırdığı tespit edilmişti.
Independent Türkçe, The Salon, Futurism



Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)
TT

Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)

Andrew Griffin 

Evrenin erken dönemlerinden gelen bir radyo sinyali, çevremizdeki her şeyin nasıl başladığını anlamamızı sağlayabilir.

21 santimetre sinyali diye bilinen bu sinyal, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl yanmaya başladığını ve evreni karanlıktan ışığa nasıl çıkardığını nihayet anlamamızı mümkün kılabilir.

Cambridge Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Anastasia Fialkov yaptığı açıklamada, "Bu, karanlık evrendeki ilk ışığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için eşsiz bir fırsat" diyor. 

Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş hikayesini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Sinyal, 13 milyar yıldan fazla bir süre önceden, Büyük Patlama'nın sadece 100 milyon yıl sonrasından bize ulaşıyor. Zayıf parıltı, yıldızların oluştuğu uzay bölgeleri arasındaki boşluğu dolduran hidrojen atomları tarafından yaratılıyor.

Bilim insanları artık bu sinyalin doğasını kullanarak erken evreni daha iyi anlayabileceklerine inanıyor. Bunu, evrenin başlangıcıyla ilgili verileri ortaya çıkarmak için radyo sinyallerini yakalamaya çalışacak REACH (Radio Experiment for the Analysis of Cosmic Hydrogen / Kozmik Hidrojen Analizi için Radyo Deneyi) adlı radyo anteniyle yapacaklar.

Araştırmacılar bu projenin nasıl işleyeceğini daha iyi anlamak için REACH ve Kilometre Kare Dizisi adlı başka bir projenin, ilk yıldızların kütleleri ve diğer ayrıntıları hakkında nasıl bilgi sağlayabileceğini öngören bir model oluşturdu.

Profesör Fialkov, "İlk yıldızların kütlelerinin 21 santimetre sinyaline bağımlılığını ve ilk yıldızlar öldüğünde üretilen, X ışını ikililerinden gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X ışını emisyonlarının etkisi de dahil olmak üzere tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz" diyor.

Bu bilgiler, Büyük Patlama'nın ürettiği hidrojen-helyum bileşimi gibi, evrenin ilkel koşullarını birleştiren simülasyonlardan elde edildi.

REACH teleskobunun baş araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Eloy de Lera Acedo, "Bildirdiğimiz tahminler, evrendeki ilk yıldızların doğasını anlamamız açısından muazzam önem taşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Radyo teleskoplarımızın, ilk yıldızların kütlesi ve ilk ışıkların bugünkü yıldızlardan ne kadar farklı olabileceği hakkında ayrıntılı bilgiler verebileceğine dair kanıt sunuyoruz.

REACH gibi radyo teleskopları, evrenin bebeklik döneminin gizemlerini çözme yolunda umut vaat ediyor ve bu tahminler, Güney Afrika'daki Karoo'dan yaptığımız radyo gözlemlerine rehberlik etmesi açısından hayati önemde.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Determination of the mass distribution of the first stars from the 21-cm signal" (21 santimetre sinyalinden ilk yıldızların kütle dağılımının belirlenmesi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/space