Blinken'den Tunus'a reform çağrısı: Said, olağanüstü hali bitirme sözü verdi

Blinken'den Tunus'a reform çağrısı: Said, olağanüstü hali bitirme sözü verdi
TT

Blinken'den Tunus'a reform çağrısı: Said, olağanüstü hali bitirme sözü verdi

Blinken'den Tunus'a reform çağrısı: Said, olağanüstü hali bitirme sözü verdi

ABD Dışişleri Bakanlığı dün (Pazar) yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Antony Blinken'in Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’i, Tunusluların ‘demokratik ilerleme’ umutlarını gerçekleştirmek için reformlar yapma çağrısında bulunduğunu bildirdi. Çağrı, Said'in siyasi iktidarı ele geçirmesinden yaklaşık dört ay sonra geldi.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Blinken ve Said arasında gerçekleşen telefon görüşmesi hakkında yapılan açıklamada, "Bakan, Tunus'un siyasi, ekonomik ve sosyal zorluklarını ele almak ve Tunus halkının demokratik ilerleme konusundaki devamlı isteklerini karşılamak için şeffaf ve kapsayıcı bir reform süreci çağrısında bulundu" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, Blinken ve Said'in yeni hükümetin kurulması ve ekonomik durumu iyileştirmeye yönelik adımlar da dahil olmak üzere Tunus'taki son gelişmeleri ele aldıkları da ifade edildi. Tunus Cumhurbaşkanlığı daha önce yaptığı açıklamada, siyasi reform gündemini açıklarken ABD'nin Tunus'a destek vereceğini belirtmişti.
Cumhurbaşkanlığı açıklamasında, geçtiğimiz Cumartesi günü gerçekleşen telefon görüşmesinin ‘Cumhurbaşkanı için Anayasa'nın 80. maddesine başvurmayı gerektiren nedenleri açıklama fırsatı’ olduğu belirtildi. Söz konusu açıklamada ‘parlamentonun çatışma ve kan dökülen bir arenaya dönüşmesinin ardından cumhurbaşkanının üstlendiği sorumluluğun bu kararı zorunlu kıldığı, fiziki ve sözlü şiddet sonucu birden fazla kez parlamentonun çalışmalarının aksadığı’ ifade edildi.
Açıklamaya "Bu görüşmede, sonraki aşamalar için hazırlıkların yapıldığı ve iradenin, bu istisnai durumdan normal duruma geçilmesi yönünde olduğu vurgulandı" denildi.
Said geçtiğimiz hafta, hükümeti görevden alıp parlamentoyu askıya aldığı geçtiğimiz Temmuz ayından bu yana, yurtiçinde ve yurtdışında artan eleştirileri bastıracak reformlar için bir takvim uygulamak adına yorulmadan çalıştığını ifade etti.
Binlerce Tunuslu geçtiğimiz hafta uluslararası bağışçılarında bu yöndeki ısrarı doğrultusunda Said’den parlamentonun askıya alınması kararına son vermesini talep ederek başkentte parlamento binası yakınında gösteri düzenledi. Ülke, anayasal düzene dönmek için IMF’den aldığı kredinin askıya alınması adına söz konusu bağışçıların mali yardımına ihtiyaç duyuyor.
Said, kendisini eleştirenlerin ‘Tunus'ta ilk ve tek başarılı Arap Baharı devriminin patlak vermesinden on yıl sonra gelen bir darbe’ olarak nitelendirdiği hamleyle Temmuz ayında yönetimi eline aldı.
Said, aldığı kararları savundu ve yıllarca süren siyasi mücadele ve ekonomik durgunluktan sonra hükümet felcini sona erdirmenin tek yolunun bu icraatlar olduğunu söyledi. Said, devrimden sonra elde edilen hak ve özgürlükleri koruma sözü verdi.



Caca, Lübnan'ın ‘ABD belgesini’ dikkate almasını eleştiriyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
TT

Caca, Lübnan'ın ‘ABD belgesini’ dikkate almasını eleştiriyor

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)
Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca (Lübnan Kuvvetleri Partisi)

Lübnan Kuvvetleri Partisi lideri Semir Caca, Lübnanlı yetkililer arasında ABD aracılığıyla yapılan görüşmelerin gidişatını ve Troyka'nın ‘Lübnan kurumlarını kısa yoldan ele almasını’ eleştirerek, hükümeti bir araya gelip ulusal bir yanıt hazırlamaya çağırdı.

Caca'nın bu tutumu, ABD elçisi Tom Barrack'ın daha önce yetkililere sunduğu ve Lübnan devletinin silahları resmî kurumlarla sınırlama ve idari, mali ve siyasi reformları hayata geçirme taahhütlerini içeren belgeye Lübnan'ın vereceği yanıtı almaya gelmesinden saatler önce geldi.

Caca yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Yaklaşık iki haftadır ABD'nin Lübnan'daki durumu ileriye taşıyacak, bir yandan Lübnan'ı İsrail işgalinden ve İsrail saldırganlığından, diğer yandan da Lübnan topraklarındaki tüm yasadışı silahlardan kurtaracak önerilerini duyuyoruz. Bu vesileyle şunu bilmek istiyoruz: Birincisi, Esed rejiminin Troyka'yı Lübnan'ın tüm kurumlarına kestirme bir yol olarak görme sapkınlığına, Lübnan'ı mahveden saçmalığa geri mi döndük?"

İkinci olarak da şunu sordu: “Şu anda kim müzakere ediyor? Lübnan devleti Hizbullah'ın ne diyeceğini mi bekliyor? Yoksa tam tersi mi olmalıydı?”

Caca, bu fırsatı kaçırmak için çalışanların, tüm Lübnanlılar ve tarih önünde büyük bir sorumluluk taşıyacağı konusunda uyardı.

Caca, “Lübnan hükümeti gecikmeksizin toplanmalı ve ABD'nin önerisine, İsrail'in Lübnan'dan çekilmesini ve saldırganlığını durdurmasını, Lübnanlıların çıkarlarını ve çocuklarının geleceğini gözetecek gerçek bir devletin kurulmasını retorikle değil pratikle sağlayacak ulusal bir Lübnan yanıtı hazırlamalıdır” dedi.

Caca sözlerini şöyle tamamladı: “Yaklaşan uluslararası müzakerelerde İran'ın konumunu güçlendirmek için Lübnan'ın ve Lübnanlıların kaderinin bu kadar manipüle edilmesi yeter.”