Irak'tan İsrail açıklaması: İbrahim Anlaşmaları'nın bir parçası olmayacağızhttps://turkish.aawsat.com/home/article/3318021/iraktan-i%CC%87srail-a%C3%A7%C4%B1klamas%C4%B1-i%CC%87brahim-anla%C5%9Fmalar%C4%B1n%C4%B1n-bir-par%C3%A7as%C4%B1-olmayaca%C4%9F%C4%B1z
Irak'tan İsrail açıklaması: İbrahim Anlaşmaları'nın bir parçası olmayacağız
İbrahim Anlaşmaları'na 15 Eylül 2020'de Beyaz Saray'da imza atıldı (Beyaz Saray)
İstanbul/Şarkul Avsat
TT
TT
Irak'tan İsrail açıklaması: İbrahim Anlaşmaları'nın bir parçası olmayacağız
İbrahim Anlaşmaları'na 15 Eylül 2020'de Beyaz Saray'da imza atıldı (Beyaz Saray)
Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, İsrail'le ilişkileri normalleştirmeyi planlamadıklarını söyledi.
Bahreyn'de 19-21 Kasım arasında düzenlenen 17. Manama Diyalog Konferansı'nda cumartesi konuşan Hüseyin, "Irak, İbrahim Anlaşmaları'nın yakın zamanda bir parçası olacak mı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Uzun lafın kısası hayır. Bu zor bir konu ve birçok faktörle ilişkili. Bu faktörleri elbette burada açıklamayacağım. Ama bu sorunun cevabı hayır."
Hüseyin, İsrail merkezli televizyon kanalı i24NEWS'e dün yaptığı açıklamada da İbrahim Anlaşmaları'na katılmayacaklarını tekrarladı.
"Bunun pek çok nedeni var" diyen Dışişleri Bakanı şöyle konuştu:
"Filistin meselesi, Irak'taki siyasal kültür ve siyasi partiler… Bu konu Irak'ta çok hassas."
"Bu barışa giden bir yol"
Öte yandan Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif bin Raşid ez-Zeyyani, 17. Manama Diyalog Konferansı'ndaki konuşmasında, imza attıkları belgeye verdikleri desteğin altını çizdi.
"İbrahim Anlaşmaları, İran'a karşı kurulmuş bölgesel bir ittifak" görüşüne karşı çıkan ez-Zeyyani, "Hiçbir ülkeye karşı blok oluşturmadık" dedi:
"İbrahim Anlaşmaları sadece iki ülke arasında değil. Bu barışa giden bir yol. Barışın bütün bölgeye yayılmasının zamanının geldiğini düşünüyoruz. Amacımız bu."
Ez-Zeyyani, Ortadoğu'da eğitim ve sağlık gibi temel ihtiyaçlarından mahrum kalan milyonların olduğunu ve bu kişilere yardım etmek istediklerini söyledi:
"Barış vizyonu, İsrail ve İran da dahil olmak üzere Ortadoğu'daki bütün ülkeleri içermeli. Bu bölgede hep birlikte yaşayabiliriz. Bu nihai hedefe ulaşmak için İsrail-Filistin sorununu iki devletli çözümle halletmeliyiz. Bunu her yerde söylüyoruz, savunuyoruz ve buna inanıyoruz. Bölgenin müreffeh ve güvenli hale gelmesinin tek yolunun bu olduğunu düşünüyoruz."
Eski ABD Başkanı Donald Trump'la hem damadı hem de başdanışmanı olan Jared Kushner'ın öncülüğünde varılan anlaşmalarda Bahreyn'in yanı sıra Birleşik Arap Emirlikleri, Fas ve Sudan yer alıyor. Anlaşmalar kapsamında bu ülkelerin İsrail'le diplomatik ilişki kurmasının adımları atıldı. Independent Türkçe, Jerusalem Post, i24NEWS, AA
Şam'ın Mezze bölgesi civarında bir patlama sesi duyulduhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5224151-%C5%9Fam%C4%B1n-mezze-b%C3%B6lgesi-civar%C4%B1nda-bir-patlama-sesi-duyuldu
Şam'ın Mezze bölgesi civarında bir patlama sesi duyuldu
Şam kırsalında gerçekleştirilen güvenlik operasyonları sırasında Suriye güvenlik güçleri (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Resmi Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), bugün Şam'ın Mezze bölgesi yakınlarında bir patlama sesi duyulduğunu ve patlamanın niteliğinin araştırıldığını bildirdi.
Libya'nın başkentinde devam eden protestolar ve yol kapatma eylemlerihttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5224131-libyan%C4%B1n-ba%C5%9Fkentinde-devam-eden-protestolar-ve-yol-kapatma-eylemleri
Libya'nın başkentinde devam eden protestolar ve yol kapatma eylemleri
Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Dibeybe'nin ofisi)
Libya’nın başkenti Trablus, Ulusal Birlik Hükümeti’ne (UBH) karşı öfkeli protestoların yeniden alevlenmesiyle bir kez daha gergin bir gece yaşadı. Protestolara, ‘Misrata kentindeki devrimci tugaylar ve birlikler’ olarak bilinen grupların da destek vermesiyle talepler, hükümetin görevden alınması çağrısının ötesine geçerek, yıllardır siyasi bölünmüşlük altında bulunan ülkedeki tüm ‘siyasi oluşumların’ düşürülmesi isteğine dönüştü.
Görgü tanıkları ve yerel medya kaynaklarına göre, cumartesi akşamı Trablus’ta Abdulhamid Dibeybe hükümetini protesto eden göstericiler otoyolu ve sahil yolunu kapattı. Başkentin merkezinde lastikler ateşe verilirken, birçok mahallede gece saatlerinde düzenlenen gösterilerde yolsuzluğun yaygınlaşması, hizmetlerdeki aksaklıklar ve yaşam koşullarındaki kötüleşme protesto edildi.
Libyalı diplomat Muhammed Halife el-Akrut, yolların kesildiği, lastiklerin yakıldığı, trafik akışında ciddi aksamalar yaşandığı ve yoğun sıkışıklık nedeniyle çok sayıda aracın birbirine çarptığı bir tabloya dikkat çekti.
Trablus’ta cuma günü düzenlenen benzer gösterilerin ardından protestolar ikinci gününe girerken, Misrata ve Zaviye kentlerinde de eş zamanlı eylemler yapıldı. Göstericiler, ekonomi, hizmet ve güvenlik koşullarındaki kötüleşmeyi protesto ederek geçiş sürecinin sona erdirilmesini talep etti.
Misrata kentindeki devrimci tugaylar ve birliklerin liderleri, ‘halk ayaklanması’ olarak niteledikleri eylemlere tam destek verdiklerini açıkladı. Açıklamada, ‘ülkenin çektiği acılardan sorumlu tüm siyasi oluşumların devrilmesi’ çağrısı yapılırken, Libyalılar sokağa çıkmaya davet edildi. Ayrıca Misrata’daki askeri kurumlara, protestocuların yanında yer alma çağrısında bulunuldu.
Açıklamada geçen ‘siyasi oluşumlar’ ifadesinin, Temsilciler Meclisi (TM) ile Devlet Yüksek Konseyi’nin (DYK) yanı sıra Trablus’taki UBH ve ülkenin doğusunda parlamento tarafından görevlendirilen hükümeti de kapsadığı değerlendiriliyor.
Devrimci tugaylar ve birliklerin liderleri, yayımladıkları bir başka açıklamada, Libya Savunma Bakan Vekili Tuğgeneral Abdusselam Zubi ile aralarına mesafe koyarak, kendilerini temsil etmediğini ve ‘devrimcilerin haklarını savunma’ konusunda kayda değer bir rol üstlenmediğini belirtti. Ayrıca, geçtiğimiz salı günü Türkiye’nin başkenti Ankara’dan havalandıktan kısa süre sonra düşen ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed el-Haddad ile bazı askeri yetkililerin hayatını kaybettiği uçak kazasına ilişkin tutumunu eleştirerek sessiz kalmasını kınadı.
Açıklamada, UBH’nin olaya ilişkin resmi bir taziye mesajı ya da kazanın koşullarını açıklayan bir basın toplantısı düzenlememesi ‘zayıf’ bir tutum olarak nitelendirildi; bunun askeri kuruma ve devrimcilerin fedakârlıklarına bir hakaret olduğu savunuldu.
Misrata Devrimci Tugayları, Libya’nın batısındaki en büyük ve en güçlü örgütlü askeri güçler arasında yer alıyor. Bu yapı, 17 Şubat 2011 devrimi sırasında ortaya çıkmasının ardından, özellikle Misrata, Sirte ve Trablus cephelerinde yürüttüğü operasyonlarla eski lider Muammer Kaddafi rejiminin devrilmesinde kilit rol oynamıştı.
Bingazi'deki Libya Temsilciler Meclisi (TM) oturumundan (TM Medya Ofisi)
Bu oluşumlar, izleyen yıllar boyunca savaşçı örgütlenmeleri, silahlanmaları ve geniş toplumsal tabanlarına dayanarak Misrata’da ve kent dışında kayda değer bir askerî nüfuzu elinde tutmayı sürdürdü. Ayrıca devletin çeşitli askeri kilit noktalarında da varlık gösterdiler.
Öte yandan ülkenin batısındaki el-Esabia kentinde esrarengiz yangınlar yeniden çıktı. Kentte yaklaşık üç eş zamanlı yangın meydana gelirken, 19 Şubat’ta yaşanan ve onlarca, hatta yüzlerce evin yanmasına yol açtığı belirtilen yangınlar zinciri yeniden gündeme geldi.
El-Esabia Belediyesi, sınırlı imkânlar nedeniyle ekiplerin kapasitesini artırmak amacıyla ek bir itfaiye aracı ve bir ambulans tahsis edilmesi çağrısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın Libya resmi haber ajansı LANA’dan aktardığına göre el-Esabia Belediyesi Basın Ofisi Müdürü Sıddık el-Mukattef, yetkili kurumlara acil destek çağrısı yaptı.
El-Mukattef, yangınların nedenlerinin ‘halen bilinmediğini’ belirterek, özellikle şubat ayından bu yana mayısta verilen kısa bir aranın ardından olayların tekrar etmesi nedeniyle takibin artırılması ve halkın korunmasına yönelik önlemler alınması çağrısında bulundu.
Ülkenin doğusunda ise Bingazi’de pazartesi ve salı günleri yapılması planlanan TM oturumunun gündemine ilişkin sessizlik hâkim. Oturumda üç ana dosyanın ele alınmasının beklendiği belirtiliyor. Bunlar arasında Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı İmad es-Sayih’in idari atamalara ilişkin adaylıklarının onaylanması, Mareşal Halife Hafter liderliğindeki Libya Ulusal Ordusu’nun (LUO) maaş çizelgesinde değişikliğe gidilmesi ve TM için yeni bir yönetim yapısının yeniden seçilmesi yer alıyor.
Naim Kasım, ‘silah taşıma münhasır hakkının’ ertelenmesini istedihttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5224128-naim-kas%C4%B1m-%E2%80%98silah-ta%C5%9F%C4%B1ma-m%C3%BCnhas%C4%B1r-hakk%C4%B1n%C4%B1n%E2%80%99-ertelenmesini-istedi
Naim Kasım, ‘silah taşıma münhasır hakkının’ ertelenmesini istedi
İsrail’in Lübnan'ın güneyindeki Aknit beldesinde hedef aldığı ve üç kişinin hayatını kaybettiği bir aracın yanında duran Lübnan askerleri (DPA)
Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, Lübnan hükümetine, silahların münhasıran devletin elinde olması gerektiğini öngören ‘silahların münhasır kontrolü’ konusunu ertelemesi çağrısında bulunarak, bunu ‘İsrail'in devam eden saldırıları ışığında mantıksız’ olarak nitelendirdi.
Kasım, Hizbullah'ın silahsızlandırılmasının, bu aşamada ‘silahların devletle sınırlandırılması’ olarak adlandırılsa da, bir Amerikan-İsrail projesi olduğunu düşündüğünü belirtti.
Hizbullah Genel Sekreteri, bu projenin ‘Lübnan'ın askeri kapasitesini sona erdirmek ve Lübnan halkının dengeli bir kesimini vurmak’ amacını taşıdığını da sözlerine ekledi. Hükümetin karşılığında hiçbir şey almadan gereksiz tavizler verdiğini, İsrail'in ise hiçbir anlaşmaya bağlı kalmadığını vurguladı.
Şeyh Kasım, Hizbullah’ın etkinliğinde yaptığı konuşmada, ülkenin tarihi bir dönüm noktasında olduğunu belirterek, ‘şu anda önerilen planların yeniden gözden geçirilmesi’ çağrısında bulundu. Direnişin anlaşmaya devletten daha fazla bağlı olduğunu vurgulayan Şeyh Kasım, İsrail'in anlaşmaları ihlal etmeye devam ettiğini belirtti.
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة