Suudi Arabistan -Somali ilişkileri ilerlemeye sahne oluyor

Riyad, Afrika İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Ahmed Abdulaziz Kattan’ın Afrika Boynuzu'ndaki yoğun diplomasi faaliyetleri eşliğinde, 30 yıl sonra Mogadişu'daki büyükelçiliğini yeniden açtı

Fotoğraf  (AFP)
Fotoğraf  (AFP)
TT

Suudi Arabistan -Somali ilişkileri ilerlemeye sahne oluyor

Fotoğraf  (AFP)
Fotoğraf  (AFP)

Eymen el-Gıbeyvi*
Suudi Arabistan 1991 yılında, eski Somali Devlet Başkanı Muhammed Siad Barre'nin devrilmesinden bu yana çok sayıda kanlı çatışmaya ve iç savaşa sahne olan Somali'nin başkenti Mogadişu'da yaklaşık 30 yıldır kapalı duran büyükelçiliğini yeniden açtı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Riyad, ‘Somali hükümetinin Suudi Arabistan’ın Mogadişu'daki büyükelçiliğini yeniden açma prosedürlerini kolaylaştırma çabalarına büyük önem veriyor’. Açıklamada, bu durumun iki kardeş ülke ve halklar arasındaki ilişkilerin derinliğini ortaya koyduğuna işaret edildi.
Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasında ‘iki ülke arasındaki ortak çalışmayı güçlendirme ve iki ülke halkları için daha fazla büyüme ve refah elde etmek için daha geniş ufuklara doğru ilerletmenin dört gözle beklendiği vurgulandı.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre geçtiğimiz haziran ayında Suudi bir diplomatik heyetinin Somali'yi ziyaret etmesi ve görüşmede büyükelçiliğin yeniden açılmasına yönelik hazırlıkların ele alınması dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendirildi.

Afrika’daki hareketlilik
Suudi Arabistan, aşırılık yanlısı gruplar nedeniyle güvenlik sorunu yaşanan Somali’deki büyükelçiliği onlarca yıl boyunca kapalı olmasına rağmen bölgeyle etkileşimini sürdürerek elçilik misyonlarını Mogadişu'ya komşu Kenya'da sürdürdü. Kızıldeniz kıyısında önemli bir stratejik konuma sahip kadim Arap ülkesinde güvenlik ve istikrarı sağlama çabalarının yanı sıra yardım hattı da kesilmedi.
Suudi Arabistan’ın Afrika Boynuzu'ndaki varlığı, son 20 günde dört Afrika ülkesini ziyaret eden Afrika İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Ahmed Abdulaziz Kattan'ın gerçekleştirdiği mekik diplomasisiyle netlik kazandı. Gine, Senegal, Kamerun ve Sierra Leone ülkelerinin cumhurbaşkanları ve liderleriyle bir araya gelen Kattan, geniş Kıta’nın birçok ülkesinde daha önce de yoğun faaliyetlerde bulunmuştu.
Suudi Bakan, her ziyaretten sonra resmi Twitter hesabından gerçekleştirdiği görüşmelerin içeriğine ilişkin ayrıntılar ve fotoğrafları paylaşıyor. Ayrıca ‘ziyaret ettiği Afrika ülkeleriyle Riyad arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirdiğini, tüm tarafların çıkarlarına hizmet edecek şekilde her alandaki çalışmaları güçlendirmek ve geliştirmek için çalıştığını’ teyit eden açıklamalarda bulunuyor.

Güvenliğin ve istikrarın sağlanması
Riyad, büyük bir kısmı Müslüman nüfusa sahip olan Kıta’nın her yerinde, Afrika halkları arasındaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor. Geçtiğimiz yıllardaki girişimleri ve kalkınma planları, bölgesel ve uluslararası eğilimlerine daha fazla ışık tutuyor.
Gözlemciler, Suudi Arabistan'ın bölgesel rolü bağlamında yaptıkları değerlendirmelerde Riyad’ın Mogadişu'daki büyükelçiliğini açarak Kıta’nın doğusundaki varlığını yoğunlaştırdığını ve bu yolla uluslararası güvenliğin ve istikrarın tesisine ivme kazandırma yönünde önemli bir adım attığı görüşündeler. Ayrıca deniz ürünleri, hayvan yetiştiriciliği ve tarım kaynakları açısından zengin olan bölgede yatırıma yönelik umudu da artırdığını vurguladılar.
Suudi Yardım Platformu'na göre Suudi Arabistan'ın Somali'ye yaptığı yardımın hacmi 271 milyon Suudi riyalini (72 milyon doları) aştı. Söz konusu destek, eğitim, sağlık, güvenlik, koruma, tarım, sağlık, su, çevre temizliği ve diğerler alanlarla ilgili çeşitli projeler için de önemli yardımlar içeriyordu.
Mogadişu Çalışma ve Araştırma Merkezi, 2019 yılında yayınlanan bir çalışmada, Suudi Arabistan’ın ‘Somali'de iç savaş patlak verdiğinde destek sağlayan ilk Arap ülkelerinden biri’ olduğuna dikkat çekildi. Bu nedenle Somali sorunuyla ilgilenen başlıca ülkelerden biri olduğu vurgulandı. Ayrıca Suudi Kuvvetleri’nin istikrarı sağlama sürecine katılmak üzere Somali'ye gönderildiği bilgisi paylaşıldı. Çalışmaya göre Somali’nin çeşitli bölgelerindeki kıtlık ve savaşlardan etkilenenlere gıda yardımının ulaştırılmasına da önemli katkıda bulunuldu.

Kaynaklar açısından zengin bir ülke
Somali’deki Wadajir Partisi Başkanı Dr. Abdurrahman Abduşşekur, büyükelçiliğin Mogadişu'ya taşınmamsından önce yerel medyaya verdiği röportajda şunları söyledi:
“Suudi Büyükelçiliği’nin Kenya'daki Nairobi'den Somali'nin başkenti Mogadişu'ya taşınması sürecinin tamamlanması, bölgedeki olağan güçlü Suudi varlığını artıracaktır. Siyasi, ekonomik, askeri ve yatırım olarak da memnuniyetle karşılıyoruz. Somali ve Suudi Arabistan'ın güçlü kardeşlik ve tarihi ilişkilere sahip olduğunu, Somali'deki Suudi varlığının iki ülke arasındaki ilişkilerin eskisinden daha geniş ve derin bir şekilde yeniden inşasına, ekonomik ve askeri varlığın güçlendirilmesine katkıda bulunacaktır.”
Uluslararası raporlar, Somali'nin gayri safi yurtiçi hasılasının 10 yıl önce 4,1 milyar dolardan 2019'da 7,70 milyar dolara ulaştığını ve tahmini yüzde 2,9'luk bir büyüme oranı yakaladığını gösteriyor. Dünya Bankası, ekonomik büyümedeki yavaşlamada etkisi olan koronavirüs salgının yansımalarına dikkat çekti. Salgın olma oranın 2020'de artmaya devam ederek yüzde 3,2'ye ulaşmasının beklendiğini bildirdi.
Hayvancılığın önemli bir yeri olan Somali’de tahminen 40 milyon deve, inek ve koyun var. Ülke, 8 milyon hektar olduğu tahmin edilen ekilebilir arazileri ile de muazzam bir zenginliğe sahip. Somali, Afrika Boynuzu ve bölgeye yatırım yapmak isteyen ülkeler için adeta gıda ambarı konumunda.

Kızıldeniz Bloku
Batı ülkeleri Mogadişu'da diplomatik misyonlarını sürdürüyor. BAE, Mısır, Katar ve Sudan gibi bazı Arap ülkeleri de adımlarına hız vermiş durumda.
Suudi Arabistan daha önce Somali de dahil olmak üzere Kızıldeniz'e komşu ülkeleri kapsayan yeni bir blok kurulmasına öncülük etmişti. Kızıldeniz ve Aden Körfezi'ne kıyısı olan Arap ve Afrika Devletleri Konseyi'nin kuruluşu, küresel ve uluslararası ticareti ve denizciliği korumak amacıyla iki suyoluna kıyısı olan sekiz ülkenin dışişleri bakanları tarafından 2018 yılının aralık ayında duyurulmuştu. Konsey, Suudi Arabistan, Mısır, Sudan, Cibuti, Yemen, Somali, Ürdün ve Eritre'yi içeriyordu. Söz konusu Konsey, Suudi Arabistan'ın güvenlik, yatırım ve kalkınma hamlelerini geliştirmek, taraf devletler için istikrarı sağlamak, ortak çıkarlarını desteklemek ve bölgede olumsuz roller oynamaya çalışan tüm dış güçleri caydırmak için yapılan çağrıların ardından kurulmuştu.

 



Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Meloni uluslararası gelişmeleri görüştü

Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
TT

Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Meloni uluslararası gelişmeleri görüştü

Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA
Suudi Veliaht Prensi, Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da İtalya Başbakanı ile yaptığı görüşmeden bir kare  (SPA

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman bin Abdülaziz, Çarşamba günü İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ile bölgesel ve uluslararası gelişmeleri ve yürütülen ortak çabaları değerlendirdi.

Görüşme, Bahreyn’in başkenti Manama’da düzenlenen Körfez İşbirliği Konseyi Yüksek Konseyi’nin 46. oturumu kapsamında gerçekleşti. Taraflar, iki ülke arasındaki ortak iş birliği alanlarını ve çeşitli sektörlerde ilişkilerin geliştirilmesi için atılabilecek adımları ele aldı.

u768ı
Suudi Veliaht Prensi ile İtalya Başbakanı arasındaki görüşmelerde, çeşitli alanlarda işbirliğinin boyutları ve bunların geliştirilmesi yolları ele alındı ​​(SPA)

Görüşmeye Suudi tarafında Enerji Bakanı Prens Abdülaziz bin Selman, Savunma Bakanı Prens Halid bin Selman, Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, Devlet Bakanı ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Dr. Musaed el-Aiban ile Yatırım Bakanı Halid el-Falih katıldı.


Manama Zirve Bildirisi: Körfez’in geleceğini çizen 162 madde

Körfez liderleri ve temsilcileri Çarşamba günü Bahreyn'in başkentinde düzenlenen 46. Körfez Zirvesi'ne katıldı (BNA)
Körfez liderleri ve temsilcileri Çarşamba günü Bahreyn'in başkentinde düzenlenen 46. Körfez Zirvesi'ne katıldı (BNA)
TT

Manama Zirve Bildirisi: Körfez’in geleceğini çizen 162 madde

Körfez liderleri ve temsilcileri Çarşamba günü Bahreyn'in başkentinde düzenlenen 46. Körfez Zirvesi'ne katıldı (BNA)
Körfez liderleri ve temsilcileri Çarşamba günü Bahreyn'in başkentinde düzenlenen 46. Körfez Zirvesi'ne katıldı (BNA)

Manama’da Çarşamba günü düzenlenen Körfez Zirvesi’nin sonuç bildirisi, ortak güvenliğin güçlendirilmesine yönelik daha açık bir Körfez yaklaşımı, Filistin devletinin kurulmasına destek, Arap dünyasındaki savaşların siyasi yollarla durdurulması ve dış müdahalelerin reddi gibi çok sayıda mesaj içerdi.

Siyasi çerçevenin yanında, Körfez içi bütünleşmeye yönelik dikkat çekici adımlar da öne çıktı. Bunların başında Körfez Sivil Havacılık Otoritesi’nin kurulması ve birleşik bir sanayi platformunun kabul edilmesi geliyor. Bu adımlar, üye ülkelerin ekonomik işbirliğini kurumsallaştırma ve daha geniş bir seviyeye taşıma iradesine işaret etti.

162 maddeden oluşan bildiride, başlangıçtan itibaren Körfez ülkelerinin güvenliğinin “bölünemez bir bütün” olduğu vurgulandı. Bir üyeyi hedef alan herhangi bir tehdidin, tüm üyelere yönelmiş bir tehdit sayılacağı ifade edildi. Bu ilke, Konsey’in temel nizamnamesi ile ortak savunma anlaşmasına dayandırıldı.

Bildiri, Kral Selman’ın ortak Körfez çalışmasını güçlendirme vizyonunun hassas ve sürekli biçimde uygulanmasının önemine dikkat çekti. Bu kapsam, savunma ve güvenlik sistemlerinin tamamlanması, siyasi tutumun birleştirilmesi ve geniş uluslararası ortaklıkların inşasını içeriyor. İlgili kurumlara, uygulamanın tamamlanması için net bir zaman çizelgesi hazırlama görevi verildi.

Ortak Körfez Çalışması başlığı altında, Konsey’in “işbirliği aşamasından birlik aşamasına geçiş” konusunda yürüttüğü istişarelerin sürdüğü belirtildi. Gerekli adımların tamamlanması için Bakanlar Konseyi ile teknik komite görevlendirildi.

frg
Bahreyn Kralı Hamad bin İsa, Çarşamba günü Manama'da düzenlenen 46. Körfez İşbirliği Konseyi zirvesine başkanlık etti (BNA)

Bildiride, gümrük veri değişim platformunun 2026’nın ikinci yarısında çalışmaya başlaması kabul edildi. Ayrıca gümrük birliğinin gerekliliklerinin tamamlanması, acil bir zaman planı hazırlanması, sınır ötesi hizmet ticaretinin düzenlenmesi ve mesleki yeterliliklerin karşılıklı tanınması talimatı verildi.

Ekonomik açıdan öne çıkan bir diğer adım ise, “Körfez’de Üretildi” forumu ve fuarının Ekim 2026’da düzenlenmesi önerisinin memnuniyetle karşılanması oldu. Bu etkinliğin, sanayi kapasitesini öne çıkarması ve ekonomik entegrasyonu güçlendirmesi bekleniyor. Ayrıca, merkezinin Birleşik Arap Emirlikleri’nde olacağı Körfez Sivil Havacılık Otoritesi’nin kurulması kabul edildi. Körfez Demiryolu Projesi’nin genel anlaşması ile ortak mülkiyetli gayrimenkuller için birleşik kurallar da onaylandı.

Bildiri, ilk Körfez yargı, adli ve yasama işbirliği konferansının sonuçlarını; parlamentoların çalışmalarını; dini değerlerin güçlendirilmesine yönelik girişimleri; yolsuzlukla mücadelede ortak strateji ve rehberleri övdü. İnsan ticaretiyle mücadele alanındaki ilerlemelere de dikkat çekildi.

Çevre ve enerji bölümünde, “Yeşil Orta Doğu” girişimi kapsamında işbirliğinin artırılmasının önemi vurgulandı. Küresel enerji piyasalarının istikrarının desteklenmesi, tüm enerji kaynaklarını dışlamayan dengeli bir yaklaşım benimsenmesi ve emisyon yönetimi teknolojilerinin geliştirilmesi gerektiği ifade edildi.

Üye ülkelerin karbon döngüsü ekonomisi yaklaşımına bağlılığı yenilendi. Bu kapsam, emisyonların azaltılması, yeniden kullanımı, geri dönüşümü ve giderilmesini içeren yöntemler; yenilenebilir enerji projeleri, temiz hidrojen ve karbon yakalama teknolojileriyle desteklenecek.

Siyasi dosyalar arasında Filistin meselesi öne çıktı. Liderler, Filistinlilerin 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma hakkını desteklediklerini vurguladı. İki devletli çözümün uygulanması, işgalin sona ermesi ve İsrail ihlallerinin durdurulması çağrısında bulunuldu.

Gazze’de kuşatmanın kaldırılması, geçişlerin açılması ve insani yardımın girişine izin verilmesi gerektiği ifade edildi. Ateşkes anlaşması, Şarm eş-Şeyh Barış Zirvesi’nin çıktıları ve ilgili BM Güvenlik Konseyi kararları memnuniyetle karşılandı. Uluslararası tanımaların artması olumlu bulundu, UNRWA’ya destek ve Gazze yetimleri için bir fon kurulması onaylandı.

dfgt
Çarşamba günü Bahreyn'in başkenti Manama'da düzenlenen 46. Körfez İşbirliği Konseyi Zirvesi'nden bir kare (BNA)

Yemen konusunda, KİK’in Başkanlık Konseyi ve Yemen hükümetine tam desteği yinelendi. Ortak teknik komitenin kalkınma ihtiyaçlarını belirleme çalışmalarının sonuçları memnuniyetle karşılandı. Suudi Arabistan, BAE ve Kuveyt’in ekonomik ve insani desteği övüldü; Kızıldeniz’deki Husi saldırıları, silah kaçakçılığı ve BM personeline yönelik saldırılar kınandı.

Bildiri, İran’ın işgal altında tuttuğu üç Emirlik adası konusundaki sabit tutumu yineledi; İran’ın tüm uygulamalarının geçersiz olduğu vurgulandı. Avrupa Birliği’nin BAE’yi destekleyen pozisyonu memnuniyetle karşılandı.

Dorra (Dora) Gaz Sahası konusunda, sahadaki tüm alanların Kuveyt karasuları içinde olduğu ve mülkiyetin yalnızca Suudi Arabistan ile Kuveyt arasında paylaşıldığı vurgulandı.

Bildiride Irak, Suriye, Lübnan, Sudan, Libya ve Somali dosyaları da ele alındı. Bu ülkelerin birliği ve egemenliğinin desteklendiği; dış müdahalelerin reddedildiği ve çatışmaları sona erdirecek siyasi süreçlere çağrı yapıldığı belirtildi. Rusya–Ukrayna savaşında Körfez’in arabuluculuk girişimleri övüldü; esir değişimleri, tahıl ihracatının kolaylaştırılması ve insani destek hatırlatıldı.

Uluslararası ortaklıklar başlığında, İtalya Başbakanı’nın zirveye katılımı memnuniyetle karşılandı. ABD, Avrupa Birliği, ASEAN ve Çin ile yapılan ortak zirvelerin sonuçları övüldü ve kararlaştırılan eylem planlarının hızla uygulanması istendi.

Son olarak bildiri, 162 maddede yer alan hükümler uyarınca, Körfez’in hem ortak güvenliğini güçlendirme hem de ekonomik entegrasyonu derinleştirme yönündeki isteğini yansıttı. Aynı zamanda Filistin davasına verilen desteği ve bölgesel çatışmaların sakinleştirilmesine yönelik çabaları bir araya getiren, siyasi gerçekçilikle kurumsal çalışmayı birleştiren bir yaklaşım ortaya koydu.


Suudi Arabistan: İhtiyatlı bütçe, Vizyon 2030'un uygulanmasını hızlandırıyor

Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman, 2026 bütçesini onaylamak üzere Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti (SPA)
Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman, 2026 bütçesini onaylamak üzere Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan: İhtiyatlı bütçe, Vizyon 2030'un uygulanmasını hızlandırıyor

Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman, 2026 bütçesini onaylamak üzere Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti (SPA)
Veliaht Prens ve Başbakan Muhammed bin Selman, 2026 bütçesini onaylamak üzere Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakan Muhammed bin Selman başkanlığındaki Bakanlar Kurulu, dün 2026 mali yılı bütçesini onayladı. Bu stratejik hamle, hükümetin mali ihtiyatlılık ile sürdürülebilir ekonomik ve sosyal etki sağlamak için Vizyon 2030 projelerini uygulamaya yönelik yoğun çabaları dengeleyen bir yaklaşımı benimsediğini teyit ediyor.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, bütçenin ‘vatandaşların çıkarlarının hükümetin öncelikleri arasında en önde yer aldığını teyit ettiğini’ belirterek, bakanlara kalkınma programlarının uygulanmasına aktif olarak bağlı kalmalarını talimat verdi. Veliaht Prens, bütçede yansıtıldığı üzere, reel gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) büyümesinin yüzde 4,6 olacağını öngören yerel ekonominin performans göstergelerini övdü. Bu büyüme, yüzde 4,8'lik büyümeyi yönlendirmede önemli bir rol oynamaya devam eden petrol dışı faaliyetler tarafından destekleniyor.

Veliaht Prens ayrıca, Suudi Arabistan hükümetinin ekonomik büyümeyi destekleme ve mali sürdürülebilirliği koruma çabalarına devam ettiğini, böylece yerel ekonominin küresel dalgalanmalara ve zorluklara karşı dayanıklılığını artırırken, sürdürülebilir kalkınmanın ivmesini koruduğunu da teyit etti.

Bunun uzun vadeli planlamaya dayalı esnek ve disiplinli mali, ekonomik ve sosyal politikaların benimsenmeye devam edilmesiyle sağlanacağını vurgulayan Veliaht Prens, “Hedeflerimize ulaşmak için kararlı adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.