Şili'de yeni devlet başkanı 19 Aralık'ta belli olacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Şili'de yeni devlet başkanı 19 Aralık'ta belli olacak

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Güney Amerika ülkesi Şili'de dün düzenlenen seçimlerde hiçbir adayın yüzde 50 barajına ulaşamaması nedeniyle 19 Aralık'ta ikinci tur yapılacak.
Şili Seçim Servisi (Servel) verilerine göre, tamamı açılan sandıklarda Cumhuriyetçi Partinin sağ görüşlü adayı 55 yaşındaki Jose Antonio Kast yüzde 27,91 ile ilk sırayı ve "İtibarı Destekliyorum" ittifakının adayı sol görüşlü 35 yaşındaki Gabriel Boric yüzde 25,83 ile ikinci sırayı aldı.
Kayıtlı 15 milyondan fazla seçmenin bulunduğu Şili'de genel seçimlerde 7 milyon 115 bin 590 oy kullanıldı ve seçimlere katılım oranı yüzde 47 oldu.
Seçimlerin sürprizi, yüzde 12,80 oy alan Halkın Partisi adayı Franco Parisi oldu. ABD'de yaşayan ve seçim kampanyasını sosyal medya ile basın üzerinden yürüten Parisi, Şili'ye ayak basmadan seçimleri 3. olarak bitirdi.
İlk iki sırayı alan adayların yarışacağı 19 Aralık'taki ikinci turda yaklaşık 19 milyon nüfuslu Şili'yi 2022-2026 yıllarında yönetecek devlet başkanı ve yardımcısı seçilecek.
Kutuplaşmış bir seçim için gün sayan Şili'de halk, seçim öncesi diktatör Augusto Pinochet dönemini savunan sözleriyle gündem olan sağcı aday Kast ile eski öğrenci lideri sol görüşlü Şili tarihinin en genç adayı Boric arasında seçim yapacak.
Mesleği avukatlık olan Kast, seçilmesi durumunda kamu harcamalarını azaltmak, vergi indirimine gitmek ve bazı bakanlıkları kaldırmak gibi vaadlerde bulunuyor.
Ülkede 2019'a damga vuran şiddetli protestoların ardından genç nesil arasında sola ilginin artmasıyla daha çok tanınan Boric ise servet vergisi uygulamayı, orta vadede vergi yükünü artırmayı ve haftalık çalışma saatini düşürmeyi vadediyor.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times