KİK Savunma Bakanları, Riyad’da Birleşik Askeri Komutanlık karargahının açılışını gerçekleştirdi

Körfez ülkelerinin savunma bakanları dün Riyad’da yaptıkları toplantı sırasında grup fotoğrafı çektirdi (Şarku’l Avsat)
Körfez ülkelerinin savunma bakanları dün Riyad’da yaptıkları toplantı sırasında grup fotoğrafı çektirdi (Şarku’l Avsat)
TT

KİK Savunma Bakanları, Riyad’da Birleşik Askeri Komutanlık karargahının açılışını gerçekleştirdi

Körfez ülkelerinin savunma bakanları dün Riyad’da yaptıkları toplantı sırasında grup fotoğrafı çektirdi (Şarku’l Avsat)
Körfez ülkelerinin savunma bakanları dün Riyad’da yaptıkları toplantı sırasında grup fotoğrafı çektirdi (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Savunma Bakanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz’in himayesi ve onun adına Savunma Bakan Yardımcısı Prens Halid bin Selman’ın katılımıyla Körfez İşbirliği Konseyi’nin (KİK) Birleşik Askeri Komutanlığı’nın yeni karargahı dün başkent Riyad’da açıldı.
KİK Genel Sekreteri Dr. Nayef el-Hacref ve üye ülkelerin savunma bakanları da açılış törenine katıldı.
Dr. Hacref, Riyad’daki Birleşik Askeri Komutanlığı karargahının açılmasının, KİK’in en belirgin kazanımlarından biri olarak, KİK’in güvenlik ve istikrarını herhangi bir dış tehditten korumak için barış ve kararlılık mesajı taşıdığını vurguladı.
Ayrıca, KİK’in güvenlik ve kazanımlarını korumakla birlikte Körfez ülkelerinin yakın tehditlere karşı koymak ve halkların güvenliğini baltalamaya çalışanları caydırmak için yetenek ve güçlerini birleştirme kararlılığının bir göstergesi olduğunu da ekledi.
Yeni karargah, KİK ülkeleri arasındaki uyumu güçlendirme, bölgesel güvenlik ve istikrarı sağlama konusunda ortak Körfez savunma eyleminin önemini vurgulamak amacıyla kuruldu.
Açılış töreninden önce, KİK savunma bakanları 18. toplantılarını Genel Sekreterliği’nin Riyad’daki merkezinde gerçekleştirdi.
Bahreyn Savunma Bakanı Korgeneral Abdullah bin Hüseyin el Naimi’nin başkanlığında gerçekleşen toplantıda ortak askeri harekata dair birçok konu gündeme geldi ve bunlara ilişkin uygun kararlar alındı ve öneriler sunuldu.
Bakanlar, KİK’in köklü varlığının korunmasındaki rolünü yerine getirmesi için Birleşik Askeri Komutanlığı’nı harekete geçirmeye gösterdikleri büyük ilgi nedeniyle KİK liderlerine içten teşekkürler de dile getirdi.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.