"Yaşayan en yaşlı kedi" ortaya çıktı

Samm'in sağlık durumu yerinde olduğu için rekorunu tazeleme ihtimali yüksek görünüyor (KPTV)
Samm'in sağlık durumu yerinde olduğu için rekorunu tazeleme ihtimali yüksek görünüyor (KPTV)
TT

"Yaşayan en yaşlı kedi" ortaya çıktı

Samm'in sağlık durumu yerinde olduğu için rekorunu tazeleme ihtimali yüksek görünüyor (KPTV)
Samm'in sağlık durumu yerinde olduğu için rekorunu tazeleme ihtimali yüksek görünüyor (KPTV)

ABD'nin Oregon eyaletinde yaşayan Samm adındaki kedi "en yaşlı kedi" unvanını alarak Guinness Dünya Rekorları'na geçmeye hazırlanıyor. 
Samm'in sahipleri halihazırda rekoru elinde tutan Poppy adlı kediden iki yaş daha büyük olduğunu keşfetmişti.
Bunun üzerine kedinin sahipleri 26 yaşındaki Samm'in rekoru kırıp kırmadığını kesinleştirmek için Guinness'le iletişime geçti.
Samm'in sahibi Charly Briggs şu ifadeleri kullandı:
"Guinness'e sordum ve 'Şu anda kayıtlara geçen en yaşlı kedi 24 yaşında' dediler."
Briggs şu ifadeleri ekledi:
"'Ne? 24'ten büyük' diye düşündüm. Çıldırmış gibiydim."
Kedi sahibi sonrasında mutluluğunu arkadaşlarıyla şöyle paylaşmış:
"'Millet, yapabilir, kazanabilir' dedim. Onlar da, 'Yürü be, kim tutar' dedi."
Briggs, onu 2002'de Memphis'te sahiplendiğinde Samm'in sokak kedisi olduğunu söyledi. Kedinin veterineri Samm'in 26 yaşında ve sağlıklı olduğunu doğruluyor. 
Samm'in resmen kayıtlara geçmesi için Guinness Dünya Rekorları'na kanıtlar sunuldu ve rekor şu an tescillenme aşamasında. 
Kayıtlardaki en uzun ömürlü kediyse 1967'de doğaan ve 38 yıl yaşayan Creme Puff. Guinness Rekorlar Kitabı'nın 2010 edisyonuna giren Teksaslı kedi, 5 Ağustos 2005'te ölmüştü.
Independent Türkçe, UPI, iHeart, NBC NEWS



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe