Fosili keşfedilen "4 ayaklı yılanın" aslında yılan olmadığı ortaya çıktı

Tetrapodophis amplectus'un sığ sularda küçük balıklar ve deniz böcekleriyle yaşadığı düşünülüyor (Julius Csotonyi)
Tetrapodophis amplectus'un sığ sularda küçük balıklar ve deniz böcekleriyle yaşadığı düşünülüyor (Julius Csotonyi)
TT

Fosili keşfedilen "4 ayaklı yılanın" aslında yılan olmadığı ortaya çıktı

Tetrapodophis amplectus'un sığ sularda küçük balıklar ve deniz böcekleriyle yaşadığı düşünülüyor (Julius Csotonyi)
Tetrapodophis amplectus'un sığ sularda küçük balıklar ve deniz böcekleriyle yaşadığı düşünülüyor (Julius Csotonyi)

Paleontologların 2015'te bulduğu 4 ayaklı yılan fosilinin aslında yılan olmadığı ve yanlış sınıflandırıldığı ortaya çıktı.
Yunancada 4 ayaklı yılan anlamına gelen Tetrapodophis amplectus adı verilen fosilin keşfi, paleontologlar arasında büyük heyecan yaratmıştı.
Zira bilim insanları yılanların evrimsel geçmişini aydınlatmak için uzun zamandır 4 ayaklı yılan kalıntısı arıyordu. Bu fosilin kertenkeleler ve yılanlar arasındaki kayıp halka olduğu düşünülmüştü.
Öte yandan Journal of Systematic Paleontology adlı hakemli bilimsel dergide yayımlanan yeni araştırma, fosilin 110 milyon yıl önce yaşadıktan sonra soyu tükenmiş bir deniz kertenkelesi türüne ait olduğunu gösterdi.
Kalıntıları yeniden analiz eden, Alberta Üniversitesi'nde görevli paleontolog Michael Caldwell, "Ekibimizin ana bulgusu, Tetrapodophis amplectus'un aslında bir yılan olmadığı ve yanlış sınıflandırıldığı" diye konuştu.
Yılanların geçmişte ayak gibi uzuvlara sahip olduğu fikri paleontoloji camiasında uzun süredir kabul görüyor. 2006'da keşfedilen, yaklaşık 95 milyon yaşındaki Najash rionegrina adlı yılanın iki arka uzvunun bulunması da bu fikri desteklemişti. Bilim insanları bu fikri doğrulayan başka fosiller bulduklarını da ifade etmişti.
Paleontologlar bu nedenle fosil kayıtlarının 4 bacaklı kayıp parçasını uzun süredir arıyordu ve 2015'te bulunan Tetrapodophis amplectus buna çok uygun bir adaydı.
Ancak Caldwell, Omurgalı Paleontolojisi Derneği'nin  Ekim 2016'da yapılan toplantısında da bu fosilin bir yılana ait olmadığına dair şüphelerini dile getirmişti.
O zamandan beri fosil üzerinde çalışan Caldwell ve meslektaşları, fosilin özellikle dişlerinin ve kafatasının yılan anatomisiyle uyumlu olmadığını tespit etti. Ayrıca yılan fosillerinde görülen büyük karın pullarının bu fosilde yer almadığı anlaşıldı.
Dahası, fosilin karın bölgesinde balık kılçığına benzeyen kalıntılar tespit edildi. Bu da hayvanın suda yaşadığını ve balıklarla beslendiğini gösteriyordu.
Cadwell'e göre ekibin elde ettiği tüm veriler, fosilin bir deniz kertenkelesine ait olduğunu ortaya koyuyor:
"Anatomisinin tüm yönleri, Kretase devrinde yaşamış, Dolichosaurs diye bilinen soyu tükenmiş deniz kertenkelelerinde gözlemlenen anatomiyle tutarlı."
Independent Türkçe, ScienceAlert, SciNews



Bilim insanlarından küresel ısınma uyarısı: Uyku apnesi vakaları iki katına çıkacak

 (Pexels)
(Pexels)
TT

Bilim insanlarından küresel ısınma uyarısı: Uyku apnesi vakaları iki katına çıkacak

 (Pexels)
(Pexels)

Stuti Mishra Asya İklim Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, iklim krizinin yol açtığı daha sıcak geceler, yüzyılın sonuna gelindiğinde uyku apnesini çok daha yaygın ve tehlikeli hale getirebilir.

Araştırmacılar artan sıcaklıkların, dünya çapında yaklaşık 1 milyar kişiyi etkileyen ve kalp hastalığı, demans ve erken ölümle bağlantılı bir uyku bozukluğu olan obstrüktif uyku apnesini (OUA) kötüleştirebileceğini söylüyor.

Flinders Üniversitesi araştırmacılarının yürüttüğü ve hakemli dergi Nature Communications'ta yayımlanan çalışma, iklim değişikliğinin OUA'nın şiddetini ve sağlık üzerindeki etkisini nasıl artırabileceğini modelleyen ilk araştırma.

Flinders Üniversitesi FHMRI Uyku Sağlığı'ndan çalışmanın başyazarı Dr. Bastien Lechat, "Bu çalışma, ortam sıcaklıklarının OUA'nın şiddetini etkileyip etkilemediğini araştırarak iklim gibi çevresel faktörlerin sağlığı nasıl etkileyebileceğini anlamamıza katkı sağlıyor" diyor.

Araştırmacılar uyku sırasında solunum düzensizliklerini izleyen bir yatak altı sensörü aracılığıyla, 29 ülkeden en az 116 bin kişiden elde edilen 58 milyondan fazla gece uykusu verisini kaydetti.

Birkaç yılda toplanan veriler, küresel iklim modellerinden elde edilen saatlik iklim verileriyle eşleştirilerek farklı ısınma senaryoları altında OUA şiddetindeki değişikliklerinin simülasyonu oluşturuldu.

Dr. Lechat, "Genel olarak ortam sıcaklığıyla OUA şiddeti arasındaki ilişkinin büyüklüğü bizi şaşırttı" diyor.

Yüksek sıcaklıklar, kişinin belirli bir gece OUA yaşama olasılığının yüzde 45 artmasıyla ilişkiliydi.

Görsel kaldırıldı.Grafik, çeşitli uluslararası kuruluşlar tarafından ölçülen, endüstri çağından itibaren küresel ortalama sıcaklık artışını gösteriyor (WMO)


Çalışma, OUA şiddetindeki sıcaklıkla ilişkili artışın, Avustralya veya ABD'ye kıyasla Avrupa ülkelerinde bilhassa belirgin olduğunu ortaya koydu. Araştırmacılar bunun, klimaya erişimdeki farklılıklardan kaynaklanabileceğini öne sürüyor.

Araştırmacılar engelliliğe ayarlanmış yaşam yılı (disability-adjusted life years / DALY) kullanarak iklimin şiddetlendirdiği uyku apnesinin sağlık ve ekonomi üzerindeki yükünü tahmin etti. Sadece 2023'te, sıcaklık artışının araştırmadaki 29 ülkede yaklaşık 800 bin sağlıklı yaşam yılının kaybıyla bağlantılı olduğunu saptadılar.

Dr. Lechat, "Bu rakam, bipolar bozukluk, Parkinson hastalığı veya kronik böbrek hastalıkları gibi diğer tıbbi durumlardakine yakın" ifadelerini kullanıyor.

Toplam ekonomik kayıp yaklaşık 98 milyar dolar olarak tahmin edilirken bunun 68 milyar doları sağlığın bozulmasından, 30 milyar dolarıysa işyerindeki verimlilik düşüşünden kaynaklanıyor.

Kıdemli araştırmacı Profesör Danny Eckert, veriler çoğunlukla soğutma ve sağlık hizmetlerine erişimi daha iyi olan yüksek gelirli bölgelerdeki bireylerden elde edildiğinden, örneklemin düşük gelirli ülkelerde OUA'nın gerçek dünyadaki yükünü yeterince yansıtmayabileceğini söylüyor.

Profesör Eckert "Bu, tahminlerimizi yanıltarak sağlık ve ekonomi üzerindeki gerçek maliyetin düşük tahmin edilmesine yol açmış olabilir" diyor.

Sadece Avustralya'da, OUA dahil uykuyla ilgili sağlık sorunlarının maliyeti daha önce yılda 66 milyar Avustralya doları (yaklaşık 1 trilyon 700 milyar TL) olarak tahmin edilmişti.

Ekip halihazırda soğutmaya erişimin veya davranışsal değişikliklerin, ısınan hava koşullarında uyku apnesinin şiddetini nasıl azaltabileceği gibi olası müdahaleleri araştırmayı planlıyor.

Profesör Eckert, "İleride, ortam sıcaklığının uyku apnesinin şiddetine etkisini azaltacak stratejiler araştıran ve altta yatan fizyolojik mekanizmaları inceleyen müdahale çalışmaları tasarlamak istiyoruz" diye belirtiyor.

Çalışma, daha güçlü küresel iklim eylemleri olmadan uyku apnesinin yükünün muhtemelen keskin bir şekilde artacağı ve bunun da halk sağlığı sorunlarını şiddetlendirerek ekonomileri zorlayacağı uyarısında bulunuyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/climate-change