1988’deki infazlara karışan eski bir İranlı yetkili İsveç’te mahkemede ilk ifadesini verecek

Stockholm Bölge Mahkemesi önündeki protestocular (AFP)
Stockholm Bölge Mahkemesi önündeki protestocular (AFP)
TT

1988’deki infazlara karışan eski bir İranlı yetkili İsveç’te mahkemede ilk ifadesini verecek

Stockholm Bölge Mahkemesi önündeki protestocular (AFP)
Stockholm Bölge Mahkemesi önündeki protestocular (AFP)

İran’da 1988’de muhalefet tasfiyesi sırasında toplu infazlara katılmakla suçlanan eski bir hapishane yetkilisi bugün İsveç’te görülecek mahkemede ilk kez ifade verecek.
60 yaşındaki Hamid Nuri, Ağustos ayından bu yana Stockholm Bölge Mahkemesi’nde cinayet, insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları gibi suçlamalarla yargılanıyor.
Suçlamalar, Hamid Nuri’nin Tahran’ın batısındaki Kerec kentinde bulunan Gohardeşt Hapishanesi’nde savcı yardımcısı olduğu 30 Temmuz-16 Ağustos 1988 arasındaki dönemi kapsıyor.
İnsan hakları gruplarına göre, İran-Irak savaşının (1980-1988) sonunda Halkın Mücahitleri Örgütü tarafından gerçekleştirilen saldırılara yanıt olarak, Humeyni’nin emriyle İran genelinde yaklaşık 5 bin mahkum öldürüldü.
Cinayetleri işlemekle doğrudan suçlanmamakla birlikte, savcılık Nuri’yi ölüm cezalarını vermek, mahkumları infaz odasına götürmek ve savcıların mahkum listelerini hazırlamasına yardım etmekle suçladı. Nuri ise tüm suçlamaları reddetti.
Halkın Mücahitleri Örgütü’nün mevcut veya eski üyeleri de dahil olmak üzere çok sayıda tanık İsveç’teki duruşmalarda ifade verdi.
İsveç’te uygulanan evrensel yargı yetkisi ilkesi, mahkemelerin bir kişiyi, iddia edilen suçların nerede gerçekleştiğine bakılmaksızın cinayet veya savaş suçları gibi ciddi suçlamalarla yargılayabileceği anlamına geliyor.
İnsan hakları örgütleri, uzmanlar ve hukuk uzmanları, tarihi olarak nitelendirdikleri davayı övdü.
İsveçli Savcı Kristina Lindhof Karlsson, Nuri’yi Halkın Mücahitleri Örgütü’ne sempati duyan veya ona üye olan çok sayıda mahkumun yanı sıra muhalif olarak kabul edilen diğer mahkumların kasten hayatını almakla suçladı.
Nuri, adalet aktivisti ve eski siyasi mahkum Irac Masdaki’nin çabalarının ardından Kasım 2019’da Stockholm Havaalanı’nda gözaltına alındı.
 



Havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası cinsel saldırıya uğruyor

Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
TT

Havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası cinsel saldırıya uğruyor

Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)
Katılımcıların dörtte üçünden fazlası sorunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını belirtti (Unsplash)

Yeni bir araştırmaya göre havacılık sektöründeki kadınların üçte birinden fazlası işle ilgili cinsel saldırıya maruz kalıyor.

Unite sendikasının gerçekleştirdiği son derece önemli araştırmada, havacılık sektöründeki 30 bin kadına iş yerindeyken, işe giderken, mesai saatleri içinde veya dışında bir iş arkadaşının ya da başkasının cinsel tacizine maruz kalıp kalmadıkları soruldu.

Sonuçlar, kadın kabin ekibi, ön büro personeli ve bagaj görevlilerinin yüzde 34'ünün işyerinde cinsel saldırıya uğradığını ortaya koydu.

Buna ek olarak, ankete katılan kadınların yüzde 11'i işyerinde cinsel zorlama kurbanı olduklarını söyledi. Bu, bir kişinin cinsel faaliyette bulunması için açık rızası olmayan birine baskı yapması, onu kandırması, tehdit veya manipüle etmesi anlamına geliyor.

Unite'ın Cinsel Tacize Sıfır Tolerans kampanyası kapsamında yapılan anket, çalışanların yüzde 67'sinin istenmeyen flört, el kol hareketi ya da cinsel ifadelere maruz kaldığını, yüzde 65'ine cinsel açıdan saldırgan şakalar yapıldığını, yüzde 55'ine uygunsuz şekilde dokunulduğunu ve 10 kişiden 4'ünden (yüzde 40) fazlasıyla bir yönetici, iş arkadaşı ya da yolcu gibi üçüncü bir kişi tarafından pornografik görüntüler paylaşıldığını ya da gösterildiğini ortaya koydu.

İşyerinde cinsel tacize uğradığını bildirenlerin çoğu bunun tek seferlik olmadığını, neredeyse yarısı (yüzde 47) iki kereden fazla, üçte biriyse (yüzde 34) bir kereden fazla yaşadığını söyledi.

Katılımcıların çoğu yaşadıkları veya tanık oldukları tacizi kendilerine inanılmayacağı veya işlerini riske atacakları endişesiyle bildirmediklerini, bazılarıysa bildirdiklerinde ciddiye alınmadıklarını düşündüklerini belirtti.

Dörtte üçünden fazlası (yüzde 76) konunun yönetim tarafından ele alınmadığını veya çözüme kavuşturulmadığını söyledi.

Bir kadın "Yolcuların cinsel tacizine uğradım ve yönetim bu konuda hiçbir şey yapmıyor" dedi.

Yolcuların gelip gittiğini ve onları tekrar görme ihtimalinizin çok düşük olduğunu söylüyorlar.

Bir diğeriyse şunları söyledi:

Yönetim, cinsel saldırı geçmişi olduğu bilinen bir mürettebat üyesinin bana uygunsuz bir şekilde dokunduğu deneyimime gülüp geçti. Onu korudular, beni değil.

Unite Genel Sekreteri Sharon Graham şöyle dedi:

Personel güvenliği sivil hava taşımacılığı sektöründeki işverenler için en yüksek öncelikler arasında yer almalı ancak anketimizin sonuçları çok üzücü ve kadın çalışanların patronlar tarafından hayal kırıklığına uğratıldığını gösteriyor. Hiç kimse işyerinde cinsel tacize maruz kalmamalı. Unite olarak sıfır tolerans yaklaşımını benimsemeye kararlıyız ve göz yuman her işvereni uyaracağız. İşyerinde tacizi kesin olarak ortadan kaldırmak için her adımda mücadele edeceğiz. Her çalışan güvenli bir çalışma ortamını hak eder ve tacizi bildirebilmeli.

Independent Türkçe için çeviren: Çağatay Koparal