Kral Selman: İslam dünyası ile Rusya arasındaki ilişki bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrarı artırıyor

Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu toplantısı (SPA)
Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu toplantısı (SPA)
TT

Kral Selman: İslam dünyası ile Rusya arasındaki ilişki bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrarı artırıyor

Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu toplantısı (SPA)
Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu toplantısı (SPA)

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, ülkesinin terörle mücadele ve bir arada yaşama ilkelerini benimsemek için küresel dayanışma çağrısında bulunduğunu bildirdi.
Mekke Valisi Prens Halid el-Faysal, bugün Cidde’de, ‘Diyalog ve İşbirliği Beklentileri’ sloganı altında başlayan Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu toplantısının açılışında Kral Selman’ın mesajını okudu.

Kral Selman söz konusu mesajına, katılımcıları ağırlamaktan memnuniyet duyduklarını belirterek başladı ve şu ifadelerle devam etti;
“Suudi Arabistan, İslam dünyası ve Rusya Federasyonu arasındaki bu stratejik toplantının bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrarın güçlendirilmesi, din ve medeniyetlerin mensupları arasında diyalog araçlarının yoğunlaştırılması ve ortak işbirliğinin artırılmasındaki önemine inanmaktadır.
İslam dini, hoşgörü ve ılımlılık ile karakterize edilir ve bu, onun insanlık arasında kabul etmesini sağlayan şeydir.

Bu alandaki bölgesel ve uluslararası çabaları desteklemek için gayret gösteren Suudi Arabistan, ılımlılık ve bir arada yaşama ilkelerini benimsemede onurlu bir role sahiptir.
95 yılını geride bırakan Suudi Arabistan-Rusya ilişkileri sağlam ve tarihi öneme sahiptir. Bu ilişkiler son yıllarda niteliksel sıçramalara tanık oldu ve iki ülke arasında üst düzey ziyaretlerle sonuçlandı. Bu bağlamda tüm ekonomik, kültürel ve savunma alanlarında birçok ortaklık anlaşma imzalandı. Bu da, ilişkilerin gelişmesinin ve iki ülke arasındaki güven seviyesinin pekiştirilmesinin önünü açtı.
Suudi Arabistan, Rusya ile uluslararası meşruiyete saygı, karşılıklı saygı, egemenlik, devletlerin bağımsızlığı ve birliği temelinde ilişkiler kurma ve içişlerine karışmama gibi birçok temel ilkeyi paylaşıyor.
İki ülke, uluslararası hukukla yönetilen, güvenlik ve istikrarı artıran ve bölgesel ihtilafların çözümünde referans görevi gören adil bir dünya düzenine bağlı kalmaktadır.

Suudi Arabistan ve Rusya, uluslararası işbirliğini geliştirmek için bu iki grup çerçevesinde ortaklaşa çalışmalarını sağlayan G20 ve OPEC + grubunun üyeleridir.
Rusya, uzun bir kültürel mirası paylaştıkları için İslam dünyası ile sağlam ilkeleri paylaşıyor. Bu, dini kurumların rolünü etkinleştirme, farklı din ve ırkların mensupları arasında barış içinde bir arada yaşamayı destekleyen bir ortam geliştirmesi, ailenin rolü ve manevi değerlerin korunması ve insan haklarının korunmasının önünü açıyor.
Rusya’nın İslam dünyası ile sağlam ve köklü ilişkileri var. Bu, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) 15 yılı aşkın bir süredir gözlemci üyesi olarak mevcudiyetinde açıkça görülmektedir.
Rusya’da 20 milyondan fazla Müslüman uyum içinde yaşıyor ve ibadetlerini özgürce yerine getirme haklarından yararlanıyor. İslam ülkelerinin Rusya ile ilişkilerinin dinamikleri de çok yönlü ve çeşitli.
Dünyamızın karşı karşıya olduğu son zorluklar, hepimizin tek bir gemide olduğunu gösterdi. Hiçbir ülke veya bölge dünyada olup bitenlerden izole değildir.
Bu, diğer birçok küresel olay ve felaketin yanı sıra siyasi çatışmalar, salgın hastalıkların yayılması, ekonomik durgunluk ve iklim değişikliği için de geçerlidir.
Bu açıdan Suudi Arabistan, Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu ülkelerini, halklarımızın geleceğini etkileyebilecek olaylardan en az zararla çıkmak ve birlikte güvenliğe ulaşmak için bu zorluklara karşı ortak işbirliğini geliştirmeye çağırıyor.
Ekonomik işbirliği, İslam dünyası ülkeleri ile Rusya arasındaki karşılıklı bağımlılığın bel kemiğidir.

Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu ülkeleri için helal ürünler ve İslami finans da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda sağlam ekonomik ortaklıklar kurmak için elverişli fırsatlar var ve bunlara yatırım yapmalı ve bunları geliştirmek için çalışmalıyız.
Sonuç olarak, bu grubun inananlar arasındaki uyumun teşvik edilmesine, manevi ve aile değerlerinin korunmasına, medeniyetler ve kültürler arasındaki diyaloğun gelişmesine katkıda bulunacağını umuyorum.”



Suudi Arabistan BRICS Zirvesi’nde Gazze'deki acıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
TT

Suudi Arabistan BRICS Zirvesi’nde Gazze'deki acıların sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan, ülkesinin daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği kurma arzusunu dile getirdi. (SPA)

Suudi Arabistan, 17. BRICS Zirvesi'nin ikinci gününün ilk oturumunda Gazze'de yaşanan insani acıların göz ardı edilemeyeceğini ve uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve uluslararası hukuka uygun olarak iki devletli çözüme dayalı herakes için kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için ciddi bir şekilde çalışması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman adına Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan dün Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen ve Suudi Arabistan'ın davetli ülke olarak katıldığı zirvenin ikinci gününün ilk oturumuna katıldı. Oturum ‘Çevre, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı (COP30) ve Küresel Sağlık’ başlığını taşıyordu.

Oturum sırasında bir konuşma yapan Prens Faysal bin Ferhan, Gazze Şeridi'ndeki feci duruma atıfta bulunarak, dünyadaki vahim krizlerin herkese ortak sorumlulukları ve çatışmaların yayılmasını önlemek için gerilimi artırmaktan kaçınma ihtiyacını hatırlattığını vurguladı. İsrail'in sağlık altyapısına yönelik saldırılarının ve sivilleri hedef almasının uluslararası insancıl hukukun açık bir ihlali ve yasalar ile normlara dayalı uluslararası sisteme doğrudan bir meydan okuma olduğunu belirterek, uluslararası toplumu insani erişimin sağlanması ve sivillerin korunması için sorumluluklarını üstlenmeye çağırdı. Faysal bin Ferhan, Gazze'de yaşanan insani acıların göz ardı edilemeyeceğini ve uluslararası toplumun bu krizi sona erdirmek ve uluslararası hukuka uygun olarak iki devletli çözüme dayalı herkes için kalıcı ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için ciddi bir şekilde çalışması gerektiğini vurguladı.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı konuşmasının başında ülkesinin BRICS Zirvesi’ne ev sahipliği yapan ve bu yıl grubun başkanlığını yürüten Brezilya'ya takdirlerini ifade ederek, Suudi Arabistan'ın daha fazla fırsat ve ortak kalkınmayla dolu bir gelecek için çok taraflı platformlar aracılığıyla verimli bir iş birliği inşa etme arzusunu dile getirdi.

Prens Faysal bin Ferhan, Suudi Arabistan'ın Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması'na olan bağlılığını vurgulayarak, iklim ve sağlık alanlarında iş birliğinin geliştirilmesinin önemini vurguladı ve farklı ülkelerin farklı koşullarını dikkate alan pratik ve dengeli bir yaklaşım çağrısında bulundu.

Bu bağlamda, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 30. Taraflar Konferansı'na (COP30) ev sahipliği yapacak olan Brezilya'ya Krallık'ın tebriklerini ileterek, Suudi Arabistan'ın iklim değişikliği sorunlarının ele alınmasında somut sonuçlar elde edilmesinde başarı dileklerini ifade etti.

Prens Faysal bin Ferhan, su kıtlığı çeken ülkelerden biri olarak Suudi Arabistan'ın çevresel zorlukları ve su kaynaklarını yönetmek için ileri yöntemler ve teknolojiler geliştirdiğini ve bu hayati kaynağa eşit erişimi sağlamayı amaçlayan Dünya Su Örgütü'nün kurulmasına yol açan çabalara öncülük ettiğini açıkladı.

Sağlık sektörü konusunda ise Vizyon 2030'un önleme ve entegre bakıma odaklanan kapsamlı reformlar içerdiğini belirterek, Suudi Arabistan'ın Hac ve Umre gibi büyük organizasyonları yönetme, planlama ve erken uyarı sistemleri geliştirme konusundaki uzmanlığını vurguladı. Kuşkusuz bu, Suudi Arabistan'ın uluslararası standartlara uygun olarak sağlık acil durumlarına hazırlık ve müdahale konusunda bölgesel bir merkez olma konumunu güçlendiriyor.

Oturuma Suudi Arabistan'ın Brezilya Büyükelçisi Faysal Gulam, Dışişleri Bakanlığı Ofisi Genel Müdürü Velid es-Semail, Dışişleri Bakan Danışmanı Muhammed el-Yahya ve Uluslararası Kuruluşlar Genel Müdürü Şahir el-Huneyni katıldı.