Sudan’da milyonluk yürüyüş hazırlığı

Sudan Başbakanı Abdullah Abdullah yeni hükümetini açıklamaya hazırlanıyor. (Reuters)
Sudan Başbakanı Abdullah Abdullah yeni hükümetini açıklamaya hazırlanıyor. (Reuters)
TT

Sudan’da milyonluk yürüyüş hazırlığı

Sudan Başbakanı Abdullah Abdullah yeni hükümetini açıklamaya hazırlanıyor. (Reuters)
Sudan Başbakanı Abdullah Abdullah yeni hükümetini açıklamaya hazırlanıyor. (Reuters)

Sudan Başbakanı Abdullah Hamduk, kendisi ile ordu komutanı Korgeneral Abdulfettah el-Burhan arasında imzalanan siyasi anlaşmanın uygulanmasını ve yeni hükümetin kurulmasını görüşmek üzere siyasi ve toplumsal güçlerle bir dizi görüşme başlatacak. Ancak ülkede tansiyon düşmüyor. Yarın düzenlenecek toplu yürüyüşler için sokaklarda hazırlıklar sürüyor.
25 Ekim prosedürlerinin uzantısı olarak gördükleri son siyasi anlaşmaya karşı çıkan eylemcilere güvenlik güçleri tarafından nasıl bir müdahale yapılacağı merak konusu.
Başbakan, 23 Kasım’da birçok siyasi güçle birkaç toplantı gerçekleştirdi. Ancak özellikle ekim ayında ordunun iktidarı ele geçirmesinden önce hükümete liderlik eden koalisyonun aldığı sert tavrın ardından, Özgürlük ve Değişim Güçleri (ÖDBG) İttifakı’nın söz konusu toplantılar arasında yer alıp almayacağı bilinmiyor.
Hamduk, 23 Kasım’da ‘el-Arabia’ kanalına verdiği bir röportajda, ÖDBG de dahil olmak üzere tüm taraflardaki siyasi güçlerin tamamının, ordunun ise sadece yakın zamanda yapılan siyasi anlaşmaya katıldığını söyledi. “Anlaşma, Sudanlıların kanını ve kazanımları korumak temelinde yapıldı” dedi.
“Sudan’da diyalog ve seçimlere ulaşmak için çalışmaktan başka alternatif yok” diyen Hamduk sözlerinin devamında “Seçimler, Sudan’da demokrasinin güçlendirilmesinin önünü açacak” ifadesini kullandı.
Başbakan Hamduk, Sudan’da ÖDBG’nin aktif kalacağını vurguladığı açıklamasını şöyle sürdürdü:
 “Meslek Grupları Birliği, tüm profesyonelliğiyle Sudan’da devrime öncülük etti. Şimdi öncelik, tüm siyasi tutukluları serbest bırakmaktır. Bu, yakın zamanda gerçekleşecek. İstisnasız tüm siyasi tutukluların serbest bırakılmasını destekliyorum.”
Cuba da dahil ilgili tüm anlaşmalara bağlı kalma konusundaki isteğini dile getiren Hamduk “Sudan’daki iç meselelere çözüm bulmaya odaklanacağız. Ülkedeki sorunlar eskisinden daha karmaşık hale geldi” değerlendirmesinde bulundu. Geçiş dönemindeki asıl kazanımın seçimler olduğunu vurgulayan Başbakan, “Bağımsız ulusal yetkilere sahip bir Sudan hükümeti kurmaya çalışıyoruz” dedi. Ekonomiye ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Hamduk, ‘dünyanın Sudan’a yardım sağlamasının, demokratik geçişteki başarıyla bağlantılı olduğunu’ dile getirdi.
Egemenlik Konseyi üyesi Korgeneral Yasir el-Atta da yaptığı açıklamada Korgeneral Burhan ve Başbakan Abdullah Hamduk tarafından imzalanan siyasi anlaşmanın ‘geçiş döneminin başarısı için Sudan’da bir uzlaşıya varmak üzere’ ülkedeki tüm siyasi güçleri kapsayan, geniş bir ulusal diyalogun önünü açtığını söyledi. Atta, gelecek dönemin, Aralık Devrimi gençliğinin Yasama Konseyi’ne katılımına ve tüm siyasi güçlerin sembolik temsiline tanık olacağına dikkat çekti.
Diğer yandan Genel İstihbarat Teşkilatı Başkan Yardımcısı Korgeneral Ahmed İbrahim el-Mufaddal, Burhan ile Hamduk arasında imzalanan siyasi anlaşmanın Sudan’daki siyasi arenaya olan etkisinin altını çizdi. Mufaddal, siyasi liderliğin güçlü iradesinin zorlukların üstesinden gelmek için ilerlemeye çalıştığını söyledi. Yetkili, Genel İstihbarat Teşkilatı’nın, siyasi liderliğe ‘doğru bilgi’ ve ‘ülkeyi güvenlik ve istikrara sokmak için öneriler’ sunarak yürüttüğü gayretli çalışmalarıyla devletin önemli kesimlerinden biri olmaya devam edeceğini kaydetti.
Halk Direniş Komiteleri arasında yarın yaklaşık iki milyon kişinin katılımıyla bir yürüyüş düzenlemeye yönelik hazırlıklar sürüyor. Yürüyüşte, ‘siyasi anlaşmaya karşı olunduğu ve Hamduk’un bu şekilde görevine geri dönmesinin ardından Egemenlik Konseyi’nin ve Bakanlar Kurulu’nun bölünmesiyle hükümeti devirmek için barışçıl direnişin arttığı’ vurgulanacak.
Halk Direniş Komiteleri ile ÖDBG darbeden bu yana, 25- 30 Ekim’de ve 13- 17 ve 21 Kasım’da yüz binlerce kişinin katılımıyla milyonluk yürüyüşler düzenlediler. Güvenlik güçleri, eylemcilere ateş açmanın yanı sıra göz yaşartıcı gaz ve coplarla aşırı şiddet uyguladı. Müdahalelerde en az 16 eylemci öldü, onlarca kişi de yaralandı.
Burhan ve Hamduk arasında imzalanan ve tutukluların gecikme ve herhangi bir şart olmaksızın serbest bırakılmasını öngören, anlaşmanın üzerinden günler geçti. Ancak tutuklu haldeki onlarca siyasi lider ve yüzlerce eylemci, Sudan askeri yetkililerinin hapishanelerinde tutulmaya devam ediliyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre şu ana kadar 4 bakan, ardından da 4 politikacı serbest bırakıldı. Son olarak 23 Kasım’da Başbakan’ın medya danışmanı Faysal Muhammed Salih hapishaneden çıkarıldı.
Salih, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, sivil kıyafetli bir unsurun hükümet binasına baskın yaptığını, gözlerini bağladığını ve ardından kendisini Hartum’un güneyindeki ‘Güvenlik Akademisi’ olarak bilinen, bilinmeyen bir yere götürdüğünü söyledi. Hücre hapsine konulduğunu ve serbest bırakılıp evine dönene kadar dışarıyla bağlantısının tamamen kesildiğini belirten Salih açıklamasının devamında şunları söyledi:
“Dışarıda ne oldu, darbeyi kim yönetti, benimle birlikte kimler tutuklandı bilmiyordum. Sadece Sudan Kongre Partisi Başkanı Ömer ed-Dakir’in odasında gardiyanların konuştuğunu duydum. Bu yüzden benimle aynı yerde hapse atıldığını biliyordum.”



Husilerden Hizbullah’a mesaj: Tabatabai suikastı sonrası İsrail’e karşı çatışma çağrısı

Husi militanları Sana'nın kuzeyinde düzenlenen mitingde güçlerini sergiliyor (AFP)Husi militanları Sana'nın kuzeyinde düzenlenen mitingde güçlerini sergiliyor (AFP)
Husi militanları Sana'nın kuzeyinde düzenlenen mitingde güçlerini sergiliyor (AFP)Husi militanları Sana'nın kuzeyinde düzenlenen mitingde güçlerini sergiliyor (AFP)
TT

Husilerden Hizbullah’a mesaj: Tabatabai suikastı sonrası İsrail’e karşı çatışma çağrısı

Husi militanları Sana'nın kuzeyinde düzenlenen mitingde güçlerini sergiliyor (AFP)Husi militanları Sana'nın kuzeyinde düzenlenen mitingde güçlerini sergiliyor (AFP)
Husi militanları Sana'nın kuzeyinde düzenlenen mitingde güçlerini sergiliyor (AFP)Husi militanları Sana'nın kuzeyinde düzenlenen mitingde güçlerini sergiliyor (AFP)

Husiler, geçtiğimiz Pazar günü Beyrut’un güney banliyösünde İsrail’in düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybeden Hizbullah'ın askeri kanadının lideri Heysem Ali Tabatabai için Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım’a gönderdiği taziye mesajlarını, Hizbullah’ı İsrail’e karşı yeniden harekete geçirme çağrısına dönüştürdü.

Taziye mesajlarında hüzünlerini ifade eden Husiler, mesajların içerikleriyle örgütün liderlerinin çatışmanın seyrine ilişkin beklentilerini ve Hizbullah’tan beklediklerini net biçimde ortaya koydu.

Husilerin lideri Abdülmelik el-Husi, uzun mesajında Tabatabai’nin ölümünü “görev şehadeti” olarak nitelendirerek “cihad yoluna devam edilmesi gerektiğini” vurguladı. Husi, İsrail’in Lübnan’da ateşkes kuralına uymayacağını ve Gazze ile Lübnan’ın güneyindeki gelişmelerin çatışmanın geri dönülmez bir kader olduğunu gösterdiğini belirtti.

scdfrg
Lider Heysem el-Tabatabai'nin Hizbullah tarafından dağıtılan bir fotoğrafı

Husi mesajında, Lübnan direnişinin kararlılığını övdü ve Hizbullah’ın rolünün durmayacağını ifade ederek, örgütün operasyonlarını yeniden başlatması için dolaylı bir teşvik mesajı verdi. Yemenli gözlemciler, bu tonlamanın Husiler’in Lübnan cephesini sürekli aktif tutma isteğini yansıttığını, bunun da örgüte bölgede faaliyetlerini sürdürmek için meşru bir zemin sağladığını ifade ediyor.

Daha açık bir ifade, Husi liderin kuzeni ve örgütün Yüksek Siyasi Konsey üyesi Muhammed Ali el-Husi tarafından iletildi. Husi, Tabatabai’nin ölümünü “direniş yolunda ilerleme zorunluluğu” ile ilişkilendirerek, Hizbullah operasyonlarının İsrail’i caydırmanın tek yolu olduğunu savundu ve suikastın sorumluluğunu doğrudan ABD’ye yükledi.

frg
İsrail, Husilere çok sayıda askeri ve siyasi liderin ölümüne yol açan acı verici darbeler vurdu (AP)

Muhammed Ali el-Husi ayrıca örgütün Hizbullah ve Filistinli grupların yanında yer almaya “hazır” olduğunu belirtti. Bu ifade, Husiler’in İran eksenli cephede çoklu çatışma alanlarında yer almak istediklerini göstermesi açısından dikkat çekti.

Yemenli gözlemcilere göre, bu mesajlar, Hizbullah’ı İsrail ile çatışmayı yeniden başlatmaya teşvik etmeyi hedeflerken, iç propaganda açısından da Husiler’in bölgesel varlığını sürdürdüğünü ve etkili bir aktör olduğunu takipçilerine göstermek amacını taşıyor.

Tabatabai, Husiler açısından simgesel bir öneme sahip; çünkü Yemen’deki ve diğer sahalardaki eğitim ve silahlanma operasyonlarıyla ilişkilendirilen önemli isimlerden biriydi. Ayrıca, Husilerin son on yıldaki askeri gelişmelerinin bir kısmının Hizbullah subaylarının deneyimlerinden, özellikle Tabatabai’den etkilendiği öne sürülüyor.

Gözlemciler, İran ve müttefikleri ile İsrail arasındaki bölgesel çatışma bağlamında Husilerin mesajlarının Hizbullah’ın doğrudan hesaplarını değiştirmeyeceğini, ancak kuzey cephesinde sükûnetin İsrail’in Husilerin liderlerini hedef almasına ve kapasitesini zayıflatmasına yol açacağı endişesini yansıttığını belirtiyor.

Husiler, Ekim ayında İsrail ile Hamas arasında imzalanan ateşkesin ardından İsrail’e ve Kızıldeniz ile Aden Körfezi’ndeki gemilere yönelik saldırılarını durdurmuş, yalnızca durumu izleyerek ateşkesin bozulması halinde saldırılara yeniden başlayacaklarını açıklamıştı.


AB Büyükelçisi Simonie  Şarku’l Avsat konuştu: Husilere hoşgörü yok, öncelik Yemenlileri müzakere masasına döndürmek

Avrupa Birliği Yemen Büyükelçisi Başkanı Patrick Simonnet (Fotoğraf: Saleh Al-Ghannam)
Avrupa Birliği Yemen Büyükelçisi Başkanı Patrick Simonnet (Fotoğraf: Saleh Al-Ghannam)
TT

AB Büyükelçisi Simonie  Şarku’l Avsat konuştu: Husilere hoşgörü yok, öncelik Yemenlileri müzakere masasına döndürmek

Avrupa Birliği Yemen Büyükelçisi Başkanı Patrick Simonnet (Fotoğraf: Saleh Al-Ghannam)
Avrupa Birliği Yemen Büyükelçisi Başkanı Patrick Simonnet (Fotoğraf: Saleh Al-Ghannam)

Avrupa Birliği (AB) Büyükelçisi Patrick Simonié, AB’nin Husilere karşı hoşgörülü olduğu yönündeki eleştirileri yalanladı. Simonié, Şarku’l Avsat gazetesine verdiği röportajda, esas hedefin tarafları müzakere masasına geri döndürmek olduğunu belirtiyor

Avrupa’nın Yemen politikasında dönüşüm

Simonié, AB’nin BM öncülüğündeki barış sürecini desteklediğini ve Yol Haritası’nda somut ilerleme beklediğini söyledi. Avrupa stratejisi, Yemen hükümeti ve Başkanlık Konseyi’ni destekleyerek vatandaşlara güven ve temel hizmetleri sunmayı amaçlıyor.

d
Avrupa Birliği heyeti başkanı, Yemen Cumhurbaşkanı'na  güven mektubunu sunarken (SABA)

AB Büyükelçisi, Suudi Arabistan’ın Yemen’deki insani ve kalkınma rolünü “son derece olumlu” olarak nitelendirirken, iki tarafın Yemen ve Kızıldeniz konularında yakın bir uyum içinde olduğunu belirtti.

Yemen Hükümeti ve Başkanlık Konseyi ile işbirliği

Simonié, AB’nin Yemen ile ilişkilerini “açık ve doğrudan” olarak tanımladı. Hedef, temel hizmetleri güçlendirerek vatandaşlar nezdinde güven ve meşruiyet oluşturmak. Ayrıca, Başkanlık Konseyi’nin içindeki farklı görüşlerin normal olduğunu ancak birlik ve reformların öncelikli olduğunu vurguladı.

Ekonomik reformlar ve öncelikler

Başkanlık Konseyi’nin uyguladığı ekonomik reformlar, finansal istikrarı güçlendirmek, şeffaflığı artırmak ve ülkenin ekonomik potansiyelini açığa çıkarmak için kritik önemde.

xscdfrgt
Patrick Simonnet, Yemen'in Hadramut eyaletine yaptığı son ziyaretten bir kare (Avrupa Birliği)

Simonié, özellikle yerel gelirlerin merkezi hükümete aktarılması ve gümrük kuru reformunu desteklediklerini belirtti.

Husiler ve AB’nin tutumu

Husilerle ilgili olarak Simonié, AB’nin pozisyonunu net bir şekilde açıkladı:

"Hiçbir hoşgörü söz konusu değil. Esas amacımız tarafları müzakere masasına geri döndürmek. Tüm taraflar bizim pozisyonumuzu gayet iyi biliyor."

AB, denizcilik hedefli saldırıları kınarken, uluslararası ortaklardan da aynı çabayı bekliyor.

Suudi Arabistan ile işbirliği

Simonié, Suudi Arabistan’ı AB için “çok önemli bir ortak” olarak tanımladı ve iki tarafın güçlü ilişkiler ve sürekli koordinasyon içinde olduğunu vurguladı. Hadramut ziyaretinde Suudi projelerini inceleme fırsatı bulduğunu belirten büyükelçi, işbirliği için geniş alanlar bulunduğunu ifade etti.

İnsani ve kalkınma desteği

AB’nin insani desteği, tüm temel kurtarma alanlarını kapsıyor. Geçtiğimiz yaz, kolera salgını riski nedeniyle hava köprüsü ile acil yardım ulaştırıldı.

dfr
Büyükelçi Muhammed el Cabir, Riyad'da Avrupa Birliği büyükelçilerini kabul etti (Suudi Arabistan Büyükelçisinin X hesabı)

2015’ten bu yana AB, Yemen’e yaklaşık 1 milyar euro insani ve kalkınma yardımı sağladı. Bu destek, küçük ölçekli ekonomik projeler ve kültürel restorasyon projelerini de içeriyor. Örneğin, UNESCO ile işbirliğiyle Şibam kentinin restorasyonu gerçekleştirildi ve şehrin üçte biri kurtarıldı.

y
Simone, yakın zamanda tarihi Şibam şehrine yaptığı ziyaret sırasında (Avrupa Birliği Misyonu)

BM özel elçisinin çalışmalarını tamamen desteklediklerini belirten Simonié, çözümün askeri değil, siyasi ve sürdürülebilir olması gerektiğini vurguladı.

Temkinli İyimserlik

Simonié, son haftalarda konuşulan barış penceresinin hâlâ geçerli olduğunu ifade ederek, barış için tüm tarafların birlikte çalışması gerektiğini söyledi.


Lübnan ve Güney Kıbrıs arasında deniz sınırı belirleme anlaşması imzalandı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Güney Kıbrıslı mevkidaşı Nikos Hristodulidis ile el sıkıştı. (AP)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Güney Kıbrıslı mevkidaşı Nikos Hristodulidis ile el sıkıştı. (AP)
TT

Lübnan ve Güney Kıbrıs arasında deniz sınırı belirleme anlaşması imzalandı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Güney Kıbrıslı mevkidaşı Nikos Hristodulidis ile el sıkıştı. (AP)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Güney Kıbrıslı mevkidaşı Nikos Hristodulidis ile el sıkıştı. (AP)

Lübnan Cumhurbaşkanlığı bugün, Lübnan ve Güney Kıbrıs arasında deniz sınırlarını belirleyen bir anlaşmanın imzalandığını duyurdu. Bu anlaşma, gelecekte denizde enerji arama çalışmalarının önünü açacak.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre, Lübnan Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Joseph Avn'ın Baabda Sarayı'nda Güney Kıbrıslı mevkidaşı Nikos Hristodulidis ile bir araya geldiği belirtildi.

Avn, Güney Kıbrıslı mevkidaşı ile düzenlediği ortak basın toplantısında şunları söyledi: “İki ülke arasındaki münhasır ekonomik bölgenin sınırlarının belirlenmesi başarısını kutlamak için buradayız. Anlaşma, Lübnan ve Güney Kıbrıs'ın deniz kaynaklarını keşfetmeye başlamasına ve bu alanda iş birliği yapmasına olanak tanıyacak.”

Avn, bu aşamaya gelinmesinde emeği geçen Nikos Hristodulidis ve Güney Kıbrıs ve Lübnan'da bu başarıya katkıda bulunan hükümet yetkilileri, idareciler, askeri personel ve çeşitli düzeylerdeki uzmanlar dahil olmak üzere herkese teşekkür etti.

Avn, “Hepinize teşekkür ediyorum. Çünkü bize uluslararası hukuk ilkelerine bağlılığın ülkeler arasındaki dostluğu güçlendirdiğini ve Akdeniz coğrafyasının bizi tarih ve gelecek gibi bir araya getirdiğini yeniden gösterdiniz” ifadelerini kullandı.

Hristodulidis ise iki ülke arasında deniz sınırlarının belirlenmesi anlaşmasının imzalanmasının ardından, elektrik bağlantısının fizibilitesi konusunda Dünya Bankası'ndan danışmanlık aldıklarını söyledi.

Hristodulidis, “Bu, yıllardır çözülemeyen bir sorunu sona erdiren tarihi bir anlaşma ve şimdi iki ülkemizin birlikte neler başarabileceğini sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi.

İki cumhurbaşkanı, anlaşmanın Beyrut, Lefkoşa ve Güney Kıbrıs’ın üye olduğu Avrupa Birliği (AB) arasında daha fazla iş birliği için zemin hazırlayacağını ifade etti.