Umman ve Katar’dan KİK’in bölgesel rolünün önemine vurgu

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani (sağda) ve Umman Sultanı Heysem bin Tarık dün Doha’da bir araya geldi. (Umman)
Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani (sağda) ve Umman Sultanı Heysem bin Tarık dün Doha’da bir araya geldi. (Umman)
TT

Umman ve Katar’dan KİK’in bölgesel rolünün önemine vurgu

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani (sağda) ve Umman Sultanı Heysem bin Tarık dün Doha’da bir araya geldi. (Umman)
Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani (sağda) ve Umman Sultanı Heysem bin Tarık dün Doha’da bir araya geldi. (Umman)

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani ve Umman Sultanı Heysem bin Tarık’ın dün Doha’da gerçekleşen görüşmesinde, Körfez İşbirliği Konseyi'nin (KİK)bölgenin güvenlik ve istikrarını artırmadaki önemini vurgulandı. İki ülke arasındaki ilişkileri ilerletme ile ekonomik ve askeri alanlardaki iş birliğini geliştirme konusunda var olan ortak isteğe dikkat çekildi.
Umman Sultanı Heysem bin Tarık dün Katar’a yaptığı iki günlük resmi ziyaretini tamamladı. Umman Sultanı Doha’da Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ile iki ülke arasındaki ilişkiler ve bunları geliştirmenin yollarının yanı sıra bir dizi bölgesel ve uluslararası konuları masaya yatırdı.
Katar resmi haber ajansı QNA'nın haberine göre görüşmede, ikili ilişkileri güçlendirme ve geliştirme yollarının yanı sıra bölgenin güvenlik ve istikrarını artıracak şekilde ortak Körfez eylemini güçlendirme çabaları da ele alındı.
Dün yapılan ortak açıklamada, görüşme sırasında çeşitli bölgesel ve uluslararası forumlarda istişareleri güçlendirme ve pozisyonları koordine etme gereğinin yanı sıra Arap ve İslam davalarına hizmet etmek adına başta Filistin davası olmak üzere Ortadoğu'da ve dünyada güvenlik ve istikrarı artırılması ve adil insanı amaçlara destek verilmesi başlıkları gündeme geldi.
Açıklamada, Umman Sultanı ve Katar Emiri’nin, iki ülkeyi her alanda seçkin iş birliği ve ortaklık ilişkilerinde bir araya getiren bağa vurgu yapıldığı aktarıldı. Ayrıca her iki liderin de temiz enerji alanında ve iklim değişikliğini sınırlamak için deneyim alışverişinde iş birliği yapma konusunda anlaştığı kaydedildi.
Umman ve Katar haber ajansları tarafından aktarılan açıklamada,  tarafların iki ülkedeki birçok sektörde ve alanda yatırım fırsatlarını artırmak, ortaklıklar kurmak ve katma değere sahip projeleri hayata geçirmek için ilişkileri güçlendirerek sağlam bir temel oluşturmaya karar verdiği bildirildi. Ayrıca ticaret hacminin arttırılmasının yanı sıra iki ülkenin çıkarları doğrultusunda entegrasyonu sağlamak adına özel sektörün rolünü güçlendirmesi gerektiği konusunda anlaşma sağlandı.
İki taraf, askeri iş birliğinin yanı sıra servet gelirlerinde çifte vergilendirmeyi önleme, vergi kaçakçılığını engelleme, işgücü ve insan kaynaklarının geliştirilmesini sağlama alanlarında da anlaşmalar imzaladı. Katar Yatırım Otoritesi ile Umman Yatırım Otoritesi arasında turizm ve oteller, deniz taşımacılığı ve limanlar alanında iş birliğini öngören anlaşmalara da imza atıldı.
Açıklamada,  Umman Sultanlığı’nın Katar'ın Dünya Kupası'na (Katar 2022) ev sahipliği yapmasından duyduğu gurur dile getirildi. Katar’ın bölgenin mirasını yansıtan bu büyük küresel etkinliği düzenlemedeki başarıya olan güven vurgulandı.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Umman Sultanı, Katar ziyaretinin ikinci ve son gününde düzenlenen çok sayıda törene ve etkinliğe katıldı. Sultan Heysem, Doha’daki Katar Eğitim, Bilim ve Toplum Geliştirme Vakfı'nı ziyaret ederek kurumun eğitim, araştırma, toplumu geliştirme, yenilik ve girişimciliği teşvik etme alanlarında faaliyet gösteren kuruluşları denetlemedeki rolü hakkında bilgi aldı. Umman Sultanı ayrıca Katar Milli Kütüphanesi’ni de ziyaret etti.
Umman haber ajansı tarafından servis edilen bir diğer haberde Sultan Heysem’in dün Doha’dan Umman’a dönüş yolunda Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Devlet Başkanı Şeyh Halife bin Zayed Al Nahyan’a bir tebrik telgrafı gönderdiği bildirildi.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.