Tunus: Ulusal diyalogun ilk gündemi Seçim yasasında değişiklik

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AP)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AP)
TT

Tunus: Ulusal diyalogun ilk gündemi Seçim yasasında değişiklik

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AP)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AP)

Tunus hükümeti dün, Cumhurbaşkanı Kays Said’in 25 Temmuz'dan bu yana başlattığı siyasi yolu tamamlama çabaları kapsamında önümüzdeki birkaç gün içinde ‘ulusal diyalog’ başlatma niyetini açıkladı.
Seçilmiş anayasal kurumların yokluğu ve siyasi krizin yansımalarının aşılması amacıyla, seçimleri düzenleyen yasanın revize edilmesi konusunun ulusal diyalog tartışmalarında ön plana çıkması bekleniyor. Yakında gerçekleşecek olan diyalogda, söz konusu yasada çıkarılacak hükümler aracılığıyla temsilcilerden güvenin geri alınması mekanizması da ele alınacak. Bu prosedür, Cumhurbaşkanı Said'in seçim programının merkezinde yer alıyor.
Siyasi partiler ve sosyal kuruluşlar, bazı siyasi liderlerin bu konuda dijital referandum düzenlemeyi reddetmeleri ardından, Cumhurbaşkanlığı'nın bu diyaloğa katılacak partileri açıklamasını bekliyor.
Çok sayıda siyasi şahsiyet ve hukuk uzmanının belirttiğine göre, bazı sivil toplum kuruluşları ve çeşitli gençlerden oluşan gruplar, ulusal diyaloğa bazılarının katılımının sosyal medya aracılığıyla uzaktan olması şartıyla dahil olacak.
2014 ve 2019 seçimlerine dayalı seçim yasası, çok sayıda eleştiriye maruz kalmış, bu nedenle Cumhurbaşkanı Said, yerel konseyleri ve parlamentonun yerini alacak bir ulusal halk meclisi seçmek için listelere değil de kişilere oy verilmesi yoluyla kurucu bir meclisi edecek yeni seçim yasasının oluşturulması çağrısında bulunmuştu.
Hükümet Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Hatim el-Kafsi, birkaç gün önce, ulusal diyaloğun Tunus'un tüm bölgelerinden gençlerle uzaktan iletişimin kurulacağı dijital uygulamaların benimsendiği yeni algılar çerçevesinde uygulanmasına yönelik mekanizmaları tartıştı. Zirâ gençlerin endişelerinin ve önerilerinin dikkate alınması isteniyor.
Dondurulmuş Meclis Başkanlığı, parlamenterlere karşı devam eden, demokrasinin temel direklerinden birine ve devlet kurumlarına sistematik bir çarpıtma politikasıyla darbe vurmayı amaçlayan kışkırtmanın reddedilmesi çağrısında bulundu. Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi başkanlığındaki dondurulmuş parlamento, bu kışkırtmanın milletvekillerinin meşru haklarını korumaktan caydırmayacak bir politika olduğunu, kendilerinin bu hakları barışçıl yollarla uygulamak için çalışmaya devam ettiklerini öne sürdü.
Parlamento başkanlığı, Tunus'u boğucu krizinden çıkarma, büyük reformlar yönünde bastırma ve Tunusluların iradesini belirleyen bir seçenek olarak demokrasiye dönüşü sağlama yönünde kapsamlı bir ulusal diyalog çağrısını yeniledi.
Uzun süreli işsizlikle ilgili 38. yasayı savunan Tunus Parlamento Başkanlığı, parlamentonun daha önce onayladığı bu yasayı Cumhurbaşkanı'nın ise mühürlediğini, Resmi Gazete'de yayınlanmasına izin verildiğini, dolayısıyla uygulanmasının ‘devletin devamlılığı ve vatandaşlarına taahhütlerine saygısı’ mantığı içinde bir görev haline geldiğini vurguladı.
Kanun ihlallerini ve yetkiyi kötüye kullanma durumlarını araştıran İdare Mahkemesi kaynakları, mahkemenin istisnai tedbirleri belirleyen cumhurbaşkanlığı kararnamesine ilişkin en az on temyiz başvurusu aldığını bildirdi. İtirazların çoğunun insan hakları örgütleri ve parlamenterler tarafından yapıldığı, temsilcilerin parlamentonun tüm yetkilerinin askıya alınmasından, Başkan ve üyelerine verilen tüm hibe ve ayrıcalıklara son verme yönündeki cumhurbaşkanlığı kararından etkilendiği belirtildi.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.