İtalya'da Kovid-19'la mücadelede "Güçlendirilmiş Yeşil Geçiş" sertifikası dönemi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İtalya'da Kovid-19'la mücadelede "Güçlendirilmiş Yeşil Geçiş" sertifikası dönemi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İtalya Başbakanı Mario Draghi, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelede "Güçlendirilmiş Yeşil Geçiş" sertifikası döneminin uygulanmaya başlayacağı ülkede, yeniden normalleşmenin ve ekonomik faaliyetlerin devamını sağlamak için salgının kontrolü açısından önemli tedbirler aldıklarını söyledi.
Draghi hükümeti, 6 Ağustos'ta yürürlüğe koyduğu ve kapsamını zamanla sosyal faaliyetlerden çalışma hayatı ve şehirlerarası seyahatlere kadar genişlettiği; aşı veya son 48 saatte test yaptırmayı ya da kısa süre öncesinde Kovid-19 geçirmiş olmayı belgeleyen "Yeşil Geçiş" sertifikasının yeni bir versiyonunu hayata geçirecek.
Bakanlar Kurulu, bugün çıkardığı son kararnameyle sadece aşı yaptıranların ve kısa süre önce Kovid-19 geçirenlerin alabileceği "Güçlendirilmiş Yeşil Geçiş" sertifikasını gösteri, spor etkinlikleri, restoranların kapalı bölümleri, diskotek ve kamu törenleri için devreye alıyor.
"Güçlendirilmiş Yeşil Geçiş" sertifikası, Noel ve yılbaşı tatil dönemini içine alacak şekilde 6 Aralık 2021-15 Ocak 2022 döneminde geçerli olacak ve gerekli görülürse süresi uzatılacak.
Başbakan Draghi, Sağlık Bakanı Roberto Speranza ve Bölgesel İşler Bakanı Mariastella Gelmini ile Kovid-19 salgınında 4. dalgayla mücadele ve aşılama kampanyasını aynı zamanda 3. dozu hızlandırmaya yönelik son tedbirleri, başbakanlıkta düzenledikleri basın toplantısıyla kamuoyuna duyurdu.

"Çok dikkatli hareket etmek istiyoruz"
Draghi, İtalya'da salgının şu anda kontrol altında olduğunu belirterek, "İtalya, aşı kampanyası sayesinde Avrupa’da durumu iyi olan ülkelerden. Bugün, salgının kontrolü bakımından önemli önlemler alındı. Geçen yılki Noel’i hatırlıyorsunuz değil mi? Farklı bir Noel geçirmek istiyoruz. İtalyanların bu yıl boyunca elde ettiği kazanımları korumak için çok dikkatli hareket etmek istiyoruz" ifadesini kullandı.
Kapanma tedbirleri sebebiyle ekonomik aktivitelerin gerilediğini, çocukların uzaktan eğitim almak durumunda kaldığını, bunların iyi şeyler olmadığını vurgulayan Draghi, "Yeniden normalleşmeye başladık ve bunu korumak istiyoruz. Bu normalliği riske atmak istemiyoruz. Bu ruhla bu yeni tedbirler alındı. Açık kalmaya devam etmek istiyoruz" diye konuştu.
Draghi, İtalya'nın sınır komşularında vakaların artışının hızlandığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"İtalya dışında komşu ülkelerde ciddi bir durum görmekteyiz. İtalya’da durum biraz daha hafif ama kötüleşmekte. Aşılamanın kapsamı azalıyor. Bu nedenle 3. dozu 5 aydan sonra yapılması kararını aldık. Aşılama kampanyasına büyük katılım gösteren ve şimdi de 3. doza katılan İtalyanlara teşekkür ediyorum. Rakamlar cesaret verici. Özgürlüğümüzü korumak istiyoruz."

Yeşil Geçiş belgesinin geçerlilik süresi 9 aya indirildi
Sağlık Bakanı Speranza, kamuoyunda "Süper Green Pass (Süper Yeşil Geçiş)" olarak da bilinen "Güçlendirilmiş Yeşil Geçiş" sertifikasının detaylarını paylaştı.
Halihazırda bazı alanlarda yürürlükte olan aşı yaptırma zorunluğunun, sağlık sektöründe çalışan tüm personel ile polis, ordu ve tüm okul personelini kapsayacak şekilde genişletildiğini bildiren Speranza, bu kararnameyle "Yeşil Geçiş" belgesinin geçerlilik süresinin de 12 aydan 9 aya indirildiğini duyurdu.
Speranza, dün aldıkları ayrı bir kararla "hatırlatma dozu" olarak da anılan 3. doz aşıların, aşılama döngüsünün tamamlanmasından 6 ay sonra değil artık 5 ay sonra yapılacağını ifade ederek, "1 Aralık itibarıyla 18 yaş üstü için hatırlatma dozu yaptırmak mümkün olacak" dedi.

"Normal Yeşil Geçiş" belgesi, toplu taşıma için zorunlu
Bölgesel İşler Bakanı Gelmini de Bakanlar Kurulu olarak son kabul ettikleri kararnamenin, yeniden kapanma ve karantina tedbirlerine dönmek yerine ülkeyi açık tutmak için olduğunu söyledi.
Bu arada test yaptırma şartının da olduğu temel düzeydeki "Normal Yeşil Geçiş" belgesi, yereldeki toplu taşıma için de zorunlu hale getirildi.



İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki çeşitli köylere konuşlandı ve yoldan geçenleri arıyor

İsrail güçleri, Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalında bulunan Sayda kasabasına sızdı (Arşiv - SANA)
İsrail güçleri, Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalında bulunan Sayda kasabasına sızdı (Arşiv - SANA)
TT

İsrail güçleri Suriye'nin güneyindeki çeşitli köylere konuşlandı ve yoldan geçenleri arıyor

İsrail güçleri, Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalında bulunan Sayda kasabasına sızdı (Arşiv - SANA)
İsrail güçleri, Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalında bulunan Sayda kasabasına sızdı (Arşiv - SANA)

İsrail güçleri bu sabah Suriye'nin güneyindeki Kuneytra kırsalında bulunan birkaç köye girdi.

Suriye Arap Haber Ajansı (SANA), "İki Humvee'den oluşan bir işgal gücü, Kuneytra kırsalının güneyindeki Tell Ahmar al-Garbi'den başlayarak, Kudna köyüne, ardından Ayn Zivan köyüne ve oradan da Suveyse köyüne giden yoldan ilerleyerek, burada konuşlanıp yoldan geçenleri arama ve geçişlerinin engellendiğini" bildirdi.

Ajans, “İsrail işgal güçleri dün gece Kuzey Kuneytra kırsalındaki birkaç köyü ve Batı Dera kırsalındaki Celma kasabasını bastığını ve iki genç erkeği tutukladığını” belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre, “İsrail, güney Suriye'ye baskınlar düzenleyerek ve sivillere saldırarak, 1974 Ayrılma Anlaşması'nı ihlal etmeye ve saldırgan politikalarına devam ediyor.”

Suriye, İsrail güçlerinin topraklarından çekilmesini talep etmeye devam ediyor ve İsrail'in güney Suriye'de gerçekleştirdiği tüm eylemlerin uluslararası hukuk uyarınca geçersiz ve hükümsüz olduğunu savunuyor. Uluslararası toplumu sorumluluklarını üstlenmeye, İsrail'in uygulamalarını caydırmaya ve İsrail'i güney Suriye'den tamamen çekilmeye ve 1974 Ayrılma Anlaşması'na geri dönmeye zorlamaya çağırıyor.


Almanya, Sudan'daki savaşı "dünyanın en kötü insani krizi" olarak nitelendirdi ve acil eylem çağrısında bulundu

Almanya Kalkınma Bakanı Reem Alabali Radovan parlamentoda konuşuyor (DPA)
Almanya Kalkınma Bakanı Reem Alabali Radovan parlamentoda konuşuyor (DPA)
TT

Almanya, Sudan'daki savaşı "dünyanın en kötü insani krizi" olarak nitelendirdi ve acil eylem çağrısında bulundu

Almanya Kalkınma Bakanı Reem Alabali Radovan parlamentoda konuşuyor (DPA)
Almanya Kalkınma Bakanı Reem Alabali Radovan parlamentoda konuşuyor (DPA)

Almanya Kalkınma Bakanı Reem Alabali Radovan, Sudan'daki çatışmayı sona erdirmek için uluslararası çabaları yoğunlaştırmaya çağırdı ve bunu "dünyanın en kötü insani krizi" olarak nitelendirerek, göz ardı edilmemesi veya ihmal edilmemesi gerektiği konusunda uyardı.

Radovan, Alman medya grubu Funke'de dün yayınlanan açıklamalarında, "Aldığımız raporlar ve görüntüler son derece endişe ve alarm verici" dedi.

Alman Basın Ajansı'na göre, sözlerine şöyle devam etti: "İstikrarlı ateşkesle başlayarak acilen siyasi bir çözüme ihtiyacımız var... Bu korkunç iç savaşta bu kendiliğinden olmayacak; uluslararası toplumdan acil ve daha büyük destek gerektiriyor" diyerek, çatışmanın unutulmaması gerektiği konusunda da uyardı.

Sudan, Nisan 2023'ten bu yana Sudan ordusu ile paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasında süren bir savaşın içinde bulunuyor. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Birleşmiş Milletler bu çatışmayı dünyanın en büyük insani krizi olarak tanımladı; yaklaşık 12 milyon insan yerinden edildi ve nüfusun yarısı kıtlık tehdidiyle karşı karşıya.

Felaketin boyutuna rağmen Sudan, Gazze'deki savaş gibi diğer çatışmalara kıyasla çok daha az uluslararası ilgi gördü.


İsrail, askeri sanayisinin bağımsızlığını güçlendirmek için 110 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyor

İsrail askerleri, Batı Şeria'daki yerleşimcilere yönelik haftalık ziyaret sırasında yürüyüş yapıyor (Reuters)
İsrail askerleri, Batı Şeria'daki yerleşimcilere yönelik haftalık ziyaret sırasında yürüyüş yapıyor (Reuters)
TT

İsrail, askeri sanayisinin bağımsızlığını güçlendirmek için 110 milyar dolar yatırım yapmayı planlıyor

İsrail askerleri, Batı Şeria'daki yerleşimcilere yönelik haftalık ziyaret sırasında yürüyüş yapıyor (Reuters)
İsrail askerleri, Batı Şeria'daki yerleşimcilere yönelik haftalık ziyaret sırasında yürüyüş yapıyor (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun dün İsrail medyasında yer alan haberlere göre, İsrail önümüzdeki 10 yıl içinde, yerli askeri sanayisinin bağımsızlığını artırmak için 350 milyar şekel (yaklaşık 110 milyar dolar) yatırım yapmayı planlıyor.

Times of Israel'e göre İsrail Başbakanı Netanyahu, hava kuvvetleri pilotlarının mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada, programın İsrail'in "dost ülkeler de dahil olmak üzere" yabancı tedarikçilere olan bağımlılığını azaltmayı amaçladığını söyledi.

Netanyahu konuşmasında Almanya'ya işaret ederek, diğer ülkeler gibi Almanya'nın da İsrail'den “giderek daha fazla” silah sistemi satın almaya çalıştığını söyledi. Almanya, on binlerce sivilin hayatını kaybettiği Gazze'deki yıkıcı savaşın ardından İsrail'e bazı silah ihracatını geçici olarak askıya almıştı. Bu karar, Tel Aviv ile ilişkiler üzerinde olumsuz bir etki yaratmıştı.

Diğer Avrupa ülkeleri ve İsrail'in en yakın müttefiki olan Amerika Birleşik Devletleri de çeşitli kısıtlamalar getirdi ve bu durum Netanyahu'nun eleştirilerine yol açtı. Başbakan, yeni savunma yatırım programının İsrail'in silah üretiminde stratejik bağımsızlığını sağlamayı amaçladığını söyledi.

Geçtiğimiz hafta Almanya ve İsrail, Alman silahlı kuvvetlerine tedarik edilen ve Rusya'dan gelebilecek olası füze saldırılarına karşı koruma sağlamak üzere tasarlanmış Arrow 3 füze savunma sistemini genişletmek için bir sözleşme imzaladı.

İsrailli yetkililer, ana sistem de dahil olmak üzere anlaşmanın toplam değerinin yaklaşık 5,7 milyar avro (6,7 milyar dolar) olduğunu ve bunun İsrail tarihinin en büyük silah anlaşması olduğunu belirtti.

Almanya, on yıllardır İsrail'e büyük silah sistemleri tedarik ediyor.