Kral Selman: Rusya ile köklü ilişkiler, son yıllarda niteliksel sıçramalara tanık oldu

Putin, İslam ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesinin önceliğine işaret etti

Mekke Emiri ve Merkezi Hac Komitesi Başkanı Prens Halid el-Faysal, Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov ve Rusya Federasyonu ile İslam dünyası ülkelerinden çok sayıda yetkili, alim ve düşünür dün Cidde'de bir araya geldiler (SPA)
Mekke Emiri ve Merkezi Hac Komitesi Başkanı Prens Halid el-Faysal, Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov ve Rusya Federasyonu ile İslam dünyası ülkelerinden çok sayıda yetkili, alim ve düşünür dün Cidde'de bir araya geldiler (SPA)
TT

Kral Selman: Rusya ile köklü ilişkiler, son yıllarda niteliksel sıçramalara tanık oldu

Mekke Emiri ve Merkezi Hac Komitesi Başkanı Prens Halid el-Faysal, Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov ve Rusya Federasyonu ile İslam dünyası ülkelerinden çok sayıda yetkili, alim ve düşünür dün Cidde'de bir araya geldiler (SPA)
Mekke Emiri ve Merkezi Hac Komitesi Başkanı Prens Halid el-Faysal, Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov ve Rusya Federasyonu ile İslam dünyası ülkelerinden çok sayıda yetkili, alim ve düşünür dün Cidde'de bir araya geldiler (SPA)

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz adına konuşan Mekke Emiri ve Merkezi Hac Komitesi Başkanı Prens Halid el-Faysal, Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu’nun “Diyalog ve İş birliği İçin Beklentiler” başlığı altında Cidde’de düzenlenen toplantısında, Suudi Arabistan ile Rusya ilişkilerinin köklü ve sağlam olduğunu ve bu ilişkilerin son yıllarda niteliksel sıçramalara tanık olduğunu vurguladı. Faysal, iki ülke arasında her alanda birçok anlaşmanın imzalanmasıyla sonuçlanan üst düzey ziyaretler gerçekleştiğinin de altını çizdi.
Emir Halid el-Faysal, ülkesinin İslam dünyası ile Rusya Federasyonu arasında gerçekleşen Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu toplantısının, bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrarı teşvik etmedeki, dinler ve kültürler arası diyalogun yoğunlaştırılmasındaki ve radikalizm ve terörizmle mücadelede iş birliğinin arttırılmasındaki öneminin farkında olduğunu belirtti.
Emir Halid el-Faysal, Kral Selman adına yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan ile Rusya arasında köklü ve sağlam ilişkilerin olduğunu ve bu ilişkilerin 95. yılını doldurduğunu ifade etti. Mekke Emiri, iki ülke arasındaki ilişkilerin son yıllarda niteliksel sıçramalara tanık olduğunu ve karşılıklı olarak gerçekleştirilen üst düzey ziyaretlerde ekonomik, kültürel ve savunma alanlarında birçok anlaşmanın imzalandığını belirtti.
Kral Selman, Emir Halid el-Faysal aracılığıyla yaptığı açıklamada, dünyamızın karşı karşıya olduğu mevcut zorlukların ‘hepimizin aynı gemide olduğunu ve hiçbir ülke veya bölgenin siyasi çatışmalar, salgın hastalıklar, ekonomik durgunluk ve iklim değişikliği gibi dünyada olup bitenlerden uzakta olmadığını gösterdiğini’ vurguladı.
Emir Halid el-Faysal, İslam dininin hoşgörü ve ılımlılık dini olduğunu, tüm ırk ve etnik kökenlerden insanlar arasında kabul görmesinin nedeninin de bu olduğunu ve ülkesinin ılımlılık ve bir arada yaşama ilkelerini benimsemede onurlu bir rol üstlendiğini belirtti. Suudi Arabistan’ın, bu alandaki bölgesel ve uluslararası çabaları desteklemeye çalıştığını ve bu konuda birçok girişimde bulunduğunu vurgulayan Mekke Emiri, bunların başında, Mekke Bildirgesi’nin kabulü ve Suudi Arabistan’ın Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı'na (UNAOC) olan desteği, farklılığın anlaşmazlık anlamına gelmediğine ve hoşgörünün aşkınlık gerektirdiğine inanarak, bu ilkelere hizmet etmeye yönelik gelecekteki her türlü çabayı destekleyeceğine dair taahhüdünün geldiğini kaydetti.
Mekke Emir, Suudi Arabistan’ın Rusya ile uluslararası meşruiyete saygı duyulması ve ilişkilerin karşılıklı saygı, devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve birliği temelinde kurulması, ülkelerin bir birlerinin içişlerine karışmaması başta olmak üzere birçok temel ilkeyi paylaştığını, iki ülkenin de uluslararası hukukla yönetilen, güvenlik ve istikrarı artıran adil bir dünya düzenine bağlı olduklarını ve bölgesel çatışmaların çözümüne arabuluculuk yaptıklarını söyledi. Emir Halid el-Faysal, Suudi Arabistan ve Rusya’nın aynı zamanda uluslararası iş birliğini geliştirmek için birlikte çalışmalarını sağlayan G7 ve OPEC + gruplarına üye olduklarını da hatırlattı.
Rusya'nın uzun yıllara dayanan bir kültürel mirası paylaştıkları için İslam dünyası ile sağlam ilkeleri paylaştığını da sözlerine ekleyen Emir, ayrıca Rusya’nın, 15 yılı aşkın bir süredir İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) gözlemci üyesi olmasının ve verimli bir iş birliği içerisinde bulunmasının, İslam dünyası ile güçlü ilişkilere sahip olduğunun göstergesi olduğunu vurguladı. Mekke Emiri, Rusya'da 20 milyondan fazla Müslüman’ın, topluluklarıyla uyum içinde yaşadıklarının ve dini vecibelerini özgürce yerine getirme haklarından yararlandıklarının da altını çizdi.
İslam ülkelerinin Rusya ile ilişkilerinin dinamiklerinin çok yönlü ve çeşitli olduğunu ifade eden Emir Halid el-Faysal, bu ilişkilerin kalkınma, eğitim, yazılım ve Dördüncü Sanayi Devrimi'nin (Endüstri 4.0) uygulamaları alanlarında bilimsel ve teknolojik iş birliği köprülerini güçlendirmeye hazırlandığını belirtti.  Ekonomik iş birliğinin, İslam dünyası ülkeleri ile Rusya arasındaki karşılıklı bağımlılığın bel kemiğini oluşturduğunu söyleyen Emir Faysal, Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu ülkeleri için helal ürünler ve İslami finans sistemi de dahil olmak üzere çeşitli alanlarda sağlam ekonomik ortaklıklar kurmak için elverişli fırsatlar olduğunu, bunlara yatırım yapılması ve bunları geliştirmek için çalışılması gerektiğini ifade etti.
Dün Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in himayesinde Cidde'de düzenlenen ve Mekke Emiri ve Merkezi Hac Komitesi Başkanı Prens Halid el-Faysal tarafından açılışı gerçekleştirilen Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu toplantısına katılanlar arasında, Rusya Federasyonu’na bağlı Tataristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu Başkanı Rüstem Minnihanov’un yanı sıra Rusya Federasyonu ve İslam dünyası ülkelerinden yetkililer, alimler ve düşünürler yer aldı.
Cumhurbaşkanı Minnihanov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin adına yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Putin, ülkesinin İslam ülkeleriyle ikili düzeyde dostane ilişkileri ve İİT ile diyalogu geliştirmeye büyük önem veriyor. Bölgesel ve küresel gündemdeki çok sayıda zorlu konuda tutumlarımızın oldukça yakın olduğunu söylüyor. Hepimizi, hukukun üstünlüğüne ve devletler arasında barış içinde bir arada yaşamaya dayalı, her türlü dayatmadan ve her türlü ayrımcılıktan uzak, adil ve demokratik bir dünya inşa etmeye çağırıyor.”
Ticari, ekonomik, bilimsel ve insani alanlarda iş birliğinin ciddi bir ilgiyi hak ettiğini vurgulayan Minnihanov, “Bu ortak çalışmanın yapıcı ve verimli olmasını, ülkeler arasındaki iş birliği ve karşılıklı güvenin güçlenmesine yardımcı olmasını umuyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Minnihanov, Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu Başkanı sıfatıyla yaptığı konuşmada, Rusya Devlet Başkanı Putin'in 2005 yılından bu yana İslam ülkeleriyle iş birliğine büyük önem verdiğinden bahsetti. Tek bir kutba dayalı yeni bir dünya düzeni dayatmaya yönelik tüm girişimlerin başarısız olduğuna işaret eden Minnihanov, “Birçok ülke bağımsızlığa yöneliyor, tutumlarını ortaya koyuyor ve ilişkilerimizde yaklaşan fırsatları değerlendirmemiz gerekiyor” dedi.
Öte yandan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan adına konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci, Suudi Arabistan ve Rusya ilişkilerinin 95 yılı aşkın bir süredir karşılıklı güven, anlayış ve iki ülke ile bölgeyi ilgilendiren konularda sürekli koordinasyon temellerine dayanan istikrarlı bir gelişmeye tanık olduğuna işaret ederek, bunun da siyasi, ekonomik, kültürel ve diğer alanlarda iş birliği fırsatlarını artırdığını, iki dost ülkenin büyümesinin ve refahının yanı sıra uluslararası barış ve güvenliğin korunmasına katkı sağladığını belirtti.
Suudi Arabistan’ın bir arada yaşama ve hoşgörü kültürünü yaymaya çalıştığını ve bu bağlamda uluslararası diyalog için somut çabalar sarf ettiğini vurgulayan Hureyci, Kral Abdülaziz Ulusal Diyalog Merkezi aracılığıyla toplumun tüm kesimleri arasında etkili bir iç diyalog kurulmaya çalışıldığını, farklı dinler ve kültürler arasında diyalog kültürünün yayılmasına uluslararası düzeyde katkıda bulunulduğunu ve Kral Abdullah Uluslararası Dinler ve Kültürler Arası Diyalog Merkezi’nin (KAICIID) kurulması, Mekke Bildirgesi’nin kabulü ve UNAOC’ın çabalarına destek gibi bu konuda çeşitli girişimler başlatıldığını kaydetti.
İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha ise telekonferans aracılığıyla yaptığı konuşmada, Rusya Federasyonu'nun İslam dünyası, İİT ve İİT üyesi ülkelerle ilişkilere olan ilgisinin, İİT üyesi ülkelerin ve üye olmayan ülkelerdeki Müslüman toplulukların Rusya ile İslam dünyası arasında iş birliğini sürdürme ve kültürel ve ekonomik bağları geliştirme arzusuyla örtüştüğünü söyledi.  Taha, toplantının “Diyalog ve İş birliği İçin Beklentiler” şeklindeki başlığının, sürdürülebilir kalkınma sorunlarının yanı sıra barış ve güven ortamının korunması, çatışmaların sonlanması, radikalizm ve terörizmle mücadele alanında hem Rusya hem de İslam dünyasının çıkarlarına uygun olduğunu açıkladı.
Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Dr. Nayef el-Hacref de Suudi Arabistan’ın dinler ve kültürler arasında diyalog başlatma, karşılıklı saygı temelinde ortak bir uzlaşıya ulaşmak amacıyla toplantı düzenlemek, ortak çıkara değinmek ve fikir ve görüş alışverişinde bulunmak için bir çerçeve oluşturduğunu söyledi. Hacref, Suudi Arabistan’ın dinler ve kültürler arasında diyalog girişimi, ortak bir anlayış ve karşılıklı saygıya ulaşmak amacıyla bir araya gelmek, meseleleri sunmak ve fikir alışverişinde bulunmak için bir çerçeve oluşturdu.
Toplantıda Dünya İslam Birliği Genel Sekreteri Dr. Şeyh Muhammed el-İsa’nın mesajını ileten Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Abdurrahman ez-Zeyd, insan medeniyeti kazanımlarını korumaya yönelik ahlaki taahhüdü yenileyen öncü bir girişimin parçası olarak iletişimi ve yakınlaşmayı geliştirme çabalarına övgüde bulundu. Zeyd, Rusya’nın seçkin medeni vizyonunun, dini ve etnik çeşitlilik arasında uyumu teşvik ederek ve milliyetleri ve dinleri ne olursa olsun herkesi ulusun ortak kaygıları, başarıları, hırsları ve umutlarına dahil ederek tek bir vatandaş inşa etmedeki önemini vurguladı.
Etnik ve dini çeşitliliği ile Rusya deneyiminin, dinlerin barış, hoşgörü ve bir arada yaşama ilkelerine dayalı sürdürülebilir bir insani yakınlaşmanın inşasına rehberlik ettiğini kanıtladığını belirten Dr. Zeyd, Suudi Arabistan’ın kuruluşundan bu yana, dünyanın tüm ülkelerine açık, dengeli ilişkiler sürdürdüğünü, İslam'ın beşiğindeki dini konumundan ve kültürel bir merkez olmasından ötürü İslam dünyası ile dünyanın çeşitli ülkeleri arasında uluslararası ilişkiler kurma konusundaki lider bir role sahip olduğunu söyledi.
Mekke Emiri ve Merkezi Hac Komitesi Başkanı Prens Halid el-Faysal, toplantının ardından, Dünya İslam Birliği himayesinde açılan ‘Rusya'da İslam Gelenekleri’ sergisini gezdi. Emir Halid el-Faysal, İslam'ın Rusya'ya girişinin 1100. yıl dönümünü ve Suudi Arabistan ile Rusya ilişkilerinin tarihini ortaya koyan sergi ile ilgili bilgi aldı. Ardından, Sputnik Haber Ajansı ve Rus Radyosu ile İİT Haber Ajansları Birliği arasında yapılan görüşmenin oturum aralarında bir iş birliği anlaşması imzalandı.



COP30 bugün başlıyor... Trump, Şi ve Modi'nin yokluğu zorluklar doğuruyor

Belem'deki Estaçao das Docas turistik limanında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nın afişiyle fotoğraf çektiren kadınlar (AFP)
Belem'deki Estaçao das Docas turistik limanında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nın afişiyle fotoğraf çektiren kadınlar (AFP)
TT

COP30 bugün başlıyor... Trump, Şi ve Modi'nin yokluğu zorluklar doğuruyor

Belem'deki Estaçao das Docas turistik limanında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nın afişiyle fotoğraf çektiren kadınlar (AFP)
Belem'deki Estaçao das Docas turistik limanında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nın afişiyle fotoğraf çektiren kadınlar (AFP)

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP30) bugün Amazon yağmur ormanlarının kapısı olan Brezilya'nın Belem kentinde başlıyor.

Konferans, iklim değişikliğini ‘büyük bir aldatmaca’ olarak nitelendiren ABD Başkanı Donald Trump'ın yanı sıra, ülkelerini temsil etmek üzere heyetler gönderen Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi gibi önemli liderlerin yokluğunda gerçekleştiriliyor.

Avrupalı liderler, iklim değişikliğinin etkilerini azaltmak ve gelişmekte olan ülkelere finansman sağlamak için COP30'da bir araya gelirken, dünyanın en büyük kirleticileri Belem'deki zirveye katılmayacak. ABD ise konferansı tamamen görmezden geldi. Öyle ki Washington'dan hiçbir temsilci zirveye katılmayacak.

Washington’un yokluğu, Paris Anlaşması’ndan çekilmesinin ardından beklenen bir durum olarak değerlendiriliyor. Bu anlaşma, dünya liderlerinin 1990 yılı seviyelerine kıyasla küresel ısınmayı 1,5 santigrat derece ile sınırlamayı taahhüt ettiği bir çerçeveyi öngörüyordu.

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping de konferansa katılmayacak, ancak yardımcısı Ding Xuexiang Pekin'i temsil edecek. Hindistan Başbakanı Narendra Modi ise ülkesini temsil etme görevini Brezilya Büyükelçisi Dinesh Bhatia'ya verdi.

Avrupa Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi’nin (Joint Research Center – JRC) 2024 verilerine göre, Çin (yüzde 29,2), ABD (yüzde 11,1) ve Hindistan (yüzde 8,2) küresel emisyonların neredeyse yarısını oluştururken, 27 Avrupa Birliği (AB) ülkesinin payı sadece yüzde 5,9.

zs
Belem'deki Estaçao das Docas turistik limanında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nın afişiyle fotoğraf çektiren bir turist (AFP)

Bu eksiklik, küresel iklim eylemine verilen desteğin azalacağı endişelerini beraberinde getiriyor. Buna rağmen, organizatörler ve analistler bu oturumu ‘uygulama konferansı’ olarak nitelendiriyor; çünkü önceki taahhütlerin somut eylemlere dönüştürülmesine odaklanılıyor.

Kolombiya ve Şili liderleri, iklim bilimini reddettiği için Trump'ı yalancı olarak nitelendirdi. Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, iklim değişikliğine yönelik siyasi desteğin azaldığını kabul etti. Eskiden bu konunun uluslararası ve ulusal düzeyde birleştirici bir konu olduğunu, ‘ancak ne yazık ki bugün bu konsensüsün ortadan kalktığını’ söyledi.

Amazonlar gündemde

Amazonların kapısı olan Belem'de konferansa ev sahipliği yapmak, iklim değişikliğiyle mücadelede yerli halkların ve ormanların korunmasının rolünü vurgulamak için stratejik bir hamle. Geçen yılki zirveye sadece 170 yerli delegenin katıldığı konferansa bu yıl 3 binden fazla yerli delegenin katılması bekleniyor.

Olumlu bir adım olarak, Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, Sonsuza Kadar Tropikal Orman Fonu’nu (Tropical Forests Forever Facility) başlatacağını duyurdu. Bu fon, tropik ormanların korunmasını finanse etmek için 125 milyar dolar toplamayı hedefliyor ve ağaçların kesilmesinden ziyade korunmasının daha kârlı olmasını sağlayacak bir mekanizma sunuyor.

Paris Anlaşması'nın gözden geçirilmesi

COP30, küresel ısınmayı endüstri öncesi seviyelerin 1,5 santigrat derece üzerinde sınırlamayı amaçlayan Paris İklim Anlaşması'nın onuncu yıldönümünde düzenleniyor. Ancak veriler, gezegenin yıllık sıcaklığının sadece son on yılda yaklaşık 0,46 santigrat derece arttığını gösteriyor. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, eylemdeki gecikmenin ‘ahlaki bir başarısızlık ve ölümcül bir ihmal’ olduğunu vurguluyor; çünkü 1,5 santigrat derece hedefinin aşılması giderek daha olası hâle gelmiş durumda, buna rağmen yenilenebilir enerji maliyetlerindeki düşüş önemli bir ilerleme olarak kaydediliyor.

Geçtiğimiz yıl Bakü'de düzenlenen COP29’u temel alan Küresel Güney, dünyanın en zengin ülkeleri tarafından yılda en az 1,3 trilyon dolar ayrılmasını talep ediyor.

Geçen yıl, en gelişmiş ekonomiler iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmek için yıllık 300 milyar dolar tahsis etme sözü verdiler. Ancak, gelişmekte olan ülkeler bu miktarı yetersiz buldu.


Suudi Arabistan: Geçtiğimiz Hac sezonu, son 50 yılın en iyisiydi… Kutsal mekânların yüzde 50’sinin hazırlıkları tamamlandı

Mekke Vali Yardımcısı Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, Hac Konferansı ve Fuarı'nın açılışında (KUNA)
Mekke Vali Yardımcısı Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, Hac Konferansı ve Fuarı'nın açılışında (KUNA)
TT

Suudi Arabistan: Geçtiğimiz Hac sezonu, son 50 yılın en iyisiydi… Kutsal mekânların yüzde 50’sinin hazırlıkları tamamlandı

Mekke Vali Yardımcısı Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, Hac Konferansı ve Fuarı'nın açılışında (KUNA)
Mekke Vali Yardımcısı Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, Hac Konferansı ve Fuarı'nın açılışında (KUNA)

Suudi Arabistan, geçtiğimiz yılki hac sezonunun tüm alanlarda olağanüstü geçtiğini ve son 50 yılın en başarılı hac sezonu olarak değerlendirildiğini açıkladı. Ayrıca hacı memnuniyet oranının yüzde 91’e ulaştığını bildirdi. Krallık, kutsal mekânların yüzde 50’sinin hazırlıklarının tamamlandığını ve Mekke ile Medine’de 71 tarihi ve kültürel mekânın geliştirildiğini de duyurdu.

‘Mekke’den Dünyaya’ temasıyla dün başlayan Hac Konferansı ve Fuarı sırasında, ‘Hac ve Haremeyn Tarihi Forumu’ adlı bilimsel bir girişim başlatıldı. Bu forum, İslam öncesi dönemden Suudi dönemine kadar hac ibadetinin tarihini ve gelişim aşamalarını belgeleme amacı taşıyor.

Konferansın açılışını, Mekke Valisi Prens Halid el-Faysal adına, Vali Yardımcısı Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, Cidde kentindeki Superdome salonunda gerçekleştirdi. Üç gün sürecek olan etkinlikte, tarih, mimari, kültür, medya ve dijital teknolojiler alanlarında uzman 50’den fazla tarihçi, araştırmacı ve akademisyenin katılımıyla 10’dan fazla özel oturum düzenlenecek. Konferans, modern ve kapsamlı bir bakış açısıyla hac ibadetinin belgelendiği benzersiz bir bilimsel ve kültürel etkinlik olarak öne çıkıyor.

Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, konferansın açılışında yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan’ın, Kral Abdulaziz’den bu yana hac ve umre hizmetlerinde Harameyn’e (Mekke ve Medine’ye) hizmet etme yolundaki kutsal çabalarını devam ettireceğini belirtti.

Geçtiğimiz yılki hac sezonunun (Hicri 1446) büyük bir başarıyla sonuçlandığını, organizasyon ve sunulan hizmetlerin mükemmelliğiyle bu başarıyı pekiştirdiğini vurguladı. Bu başarının, tüm devlet kurumlarının büyük bir uyum ve iş birliği içinde gerçekleştirdiği devasa çabaların bir sonucu olduğunu ifade etti.

Ayrıca, hacılara, umrecilere ve ziyaretçilere sunulan hizmetlerin sürekli olarak geliştirilmesine ve iyileştirilmesine büyük bir önem verildiğini belirtti. Bu çabaların, hacıların muvaffakiyetle ibadetlerini yerine getirebilmelerini sağlamak için devam edeceğini söyledi. Konferansın çıktılarının, geçmiş konferanslarda elde edilen kazanımları sürdürebilmek için ortak iş birliği ve koordinasyonu güçlendireceğine olan inancını dile getirdi.

Diğer taraftan, Suudi Arabistan Kralı’nın Özel Danışmanı ve Kral Abdulaziz Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prens Faysal bin Selman, haccın sadece mevsimlik bir ibadet değil, tarihler boyunca insanlığın tevhid inancına yönelme yolculuğunu simgeleyen bir iman yolculuğu olduğunu belirtti.

Prens Faysal bin Selman, “Hac, İslam tarihi boyunca tüm zorluklara ve çalkantılara rağmen, ümmetin birliğinin ve onurunun simgesi olmuştur. Yüce Allah, bu mübarek toprakları şereflendirmiş ve kutsal topraklara hizmet ile hacıların güvenliğini sağlamayı hem dini hem de ulusal bir sorumluluk haline getirmiştir” ifadelerini kullandı.

sdfrg
Geçtiğimiz Hac sezonu, son 50 yılın en iyisiydi. (KUNA)

Faysal bin Selman sözlerine şöyle devam etti: “Suudi Arabistan Krallığı'nın ilk dönemlerinden bu yana, liderliğin yaklaşımı hep aynı kalmıştır: Hac kafilelerini korumak, yollarını güvence altına almak, Rahman'ın misafirlerine saygı göstermek ve onları gözetmek; hac hizmetini hem bir dini emanet hem de nesiller boyu aktarılan ulusal bir sorumluluk haline getirmek.”

Faysal bin Selman, Suudi liderliğinin, İki Kutsal Cami ve Hacca büyük önem veren Kral Abdulaziz ve oğullarının hükümdarlığından bu yana hac ibadetine özen göstermeye ve hacıların işlerini düzenlemeye devam ettiğini, Haccın mevcut Suudi liderliği altında en yüksek düzeyde organizasyon, hizmet ve entegrasyona ulaştığını belirtti.

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı ve Rahman’ın Misafirlerine Hizmet Programı ile iş birliği içinde Hac ve Haremeyn Tarihi Forumu’nun başlatıldığını duyuran Faysal bin Selman, bu girişimin, İslam öncesi dönemden Suudi dönemine kadar tüm çağlar boyunca Haccın tarihini ve aşamalarını, bilimsel bir yaklaşımla izlemeyi amaçladığını bildirdi.

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanı Dr. Tevfik er-Rebia ise açılış konuşmasında, Hicri 1446 yılı Hac sezonunun her bakımdan olağanüstü olduğunu keydetti. Bunun ‘son 50 yılın en iyisi’ olduğunu ifade etti.

Er-Rebia, bu sezonun çabaların birleştirildiği ve her türlü hizmetin entegre edildiği bir sezon olduğunu ve bu sayede hacı memnuniyeti endeksinin 2022'de yüzde 74'ten son Hac sezonunda yüzde 91'e sıçradığını açıkladı. Sezonun başarısına katkıda bulunan herkese şükranlarını sundu.

Zilhicce'nin 13'ünden itibaren Hac ve Umre Bakanlığı'nın, Yüksek Hac Komitesi'nin gözetiminde ve çeşitli devlet kurumlarıyla tam iş birliği içinde, organize bir çalışma ve erken hazırlık ile bir sonraki Hac sezonu için hazırlıklara başladığını belirtti.

Mekke Vali Yardımcısı Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, kutsal mekanların hazırlığının yüzde 50’sinin tamamlandığını ve bu hazırlıkların gelecek yılın Zilhicce ayının başında tamamlanacağını açıkladı. Ayrıca, Turizm Bakanlığı’yla iş birliği içinde konaklama ve otel binalarının da yüzde 70’inin hazır hale getirildiğini bildirdi.

Prens Suud bin Mişal bin Abdulaziz, Nusuk uygulamasının dünya genelinde 40 milyon kullanıcıyı aştığını ve bu uygulamanın, yapay zekâ teknolojisiyle geliştirilen Nusuk AI özelliğiyle yeni bir aşamaya geçtiğini vurguladı.

Bunun yanı sıra, Mekke ve Medine’deki 71 tarihi ve kültürel mekânın geliştirilerek 3 milyonun üzerinde ziyaretçi ağırladığını ve ziyaretçilerin memnuniyet oranının yüzde 95’i geçtiğini söyledi.

Hac Konferansı ve Fuarı, Kral Selman bin Abdulaziz’in himayesinde, Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı tarafından düzenlenmiş olup, Rahman’ın Misafirlerine Hizmet Programı ile iş birliği içinde gerçekleştiriliyor. Hac Konferansı ve Fuarı, 12 Kasım’a kadar devam edecek olup, hem yerel hem de uluslararası devlet ve özel sektör kuruluşlarının yanı sıra dünya çapında akademisyenler, araştırmacılar ve hac işlerinden sorumlu ofislerin temsilcilerinin katılımıyla geniş bir yelpazeye sahip.

Hac Konferansı ve Fuarı, dünya çapında uzmanları, devlet ve organizasyon temsilcilerini bir araya getiren küresel bir platform olarak, hac ibadetinin sistematiğini geliştirmek ve etkili iş birlikleri kurmak amacıyla en yeni çözümleri ve yenilikçi teknolojileri sergilemeyi hedefliyor. Aynı zamanda Rahman’ın misafirlerine sunulan hizmetlerin geliştirilmesine ve onların deneyimlerinin iyileştirilmesine katkı sağlamayı amaçlıyor.


TOURISE Zirvesi yarın Riyad'da başlıyor

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)
TT

TOURISE Zirvesi yarın Riyad'da başlıyor

Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (Şarku’l Avsat)

Riyad, Suudi Arabistan Başbakanı ve Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın himayesinde, Turizm Bakanlığı tarafından düzenlenen ve perşembe gününe kadar sürecek olan TOURISE Zirvesi'nin ilkini yarın (salı) başlatacak.

Zirve, küresel turizm sektörünün geleceğini şekillendirmeyi, sürdürülebilirliğini ve büyümesini teşvik etmeyi, teknoloji, havacılık, eğlence, eğitim, sürdürülebilirlik ve medya gibi ilgili kilit sektörlerin liderlerini bir araya getirmeyi ve turizm sektörünün öngörülen zorlukları aşmasını ve önümüzdeki elli yıl boyunca gelişmesini sağlayacak yenilikçi, uygulanabilir çözümler geliştirmeyi amaçlıyor.

Suudi Arabistan Turizm Bakanı Ahmed el-Hatib, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın bu küresel etkinliğe verdiği desteğin, Vizyon 2030 çerçevesinde turizm sektörüne olan büyük ilgisinden kaynaklandığını belirtti. Ayrıca bu desteğin, sektörün etkisinin daha kapsamlı ufuklara genişlemesine katkı sağladığını ifade etti.

El-Hatib, “Turizm, Vizyon 2030’un temel sektörlerinden biri. Veliaht Prens’in sınırsız desteği, hem yerel turizm ilerlememizin hem de küresel etkimizi güçlendirmemizin temel taşı. Bu da ister turizm destinasyonlarına, havayollarına ve havaalanı kapasitesine yapılan büyük yatırımlar yoluyla, ister dünya standartlarında turizm altyapısı aracılığıyla olsun, ilerlememizin temelini oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

fgrt
Riyad'daki zirve, turizmle ilgili hayati sektörlerden seçkin liderleri bir araya getirecek. (Şarku’l Avsat)

El-Hatib, bu çabaların Suudi Arabistan'ı turizm, yatırım ve inovasyonun küresel merkezine yerleştirdiğini ve konaklama, kültür, eğlence ve spor alanlarında turizm yatırım fırsatları sağladığını vurguladı.

El-Hatib sözlerini şöyle sürdürdü: “Tüm seviyelerde çalışmalar yürütülüyor; her geçen gün hazır olduğunu ve rekabet gücünü kanıtlayan hayati sektörümüzü güçlendirmek için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Suudi Arabistan, 2024 yılı itibarıyla G20 ülkeleri arasında uluslararası turist sayısında en yüksek büyüme oranına ulaşarak birinci sırada yer aldı ve yurt dışından gelen turistlerden elde edilen gelir artışında da dünya genelinde ilk sırada bulunuyor.”

TOURISE, turizm sektörüyle bağlantılı önemli alanlardan geniş bir yelpazeyi temsil eden 14 seçkin uluslararası lider ve uzmandan oluşan danışma kurulunu oluşturduğunu duyurdu. Bu kurul, forumun stratejik yönünü belirlemede ve ilk edisyonunun gündemini hazırlamada rol üstleniyor.

Zirve, ‘zorluklarla mücadele, büyüme fırsatlarının değerlendirilmesi, büyük yatırımların teşvik edilmesi ve geleceğin politikalarının geliştirilmesi’ olmak üzere dört ana eksen etrafında şekillenen yoğun bir program sunacak.

Tartışmalarda, turizmdeki hızlı dönüşümlere ayak uyduran konular ele alınacak; sektörde yapay zekâ kullanımı, cesur yatırım modelleri, yenilikçi seyahat deneyimleri ve insan ile gezegen arasında denge kuran turizm anlayışı gibi temalar öne çıkacak.

Suudi Arabistan Turizm Bakanlığı tarafından geçtiğimiz mayıs ayında başlatılan TOURISE, çeşitli sektörlerden karar vericileri ve inovasyon liderlerini bir araya getiren ve küresel turizm sektörünün dayanıklılığını ve sürdürülebilirliğini artıran gelecekteki politikaların geliştirilmesine katkıda bulunan küresel bir platform.