Kral Selman: Rusya ile köklü ilişkiler, son yıllarda niteliksel sıçramalara tanık oldu

Putin, İslam ülkeleriyle ilişkilerin geliştirilmesinin önceliğine işaret etti

Mekke Emiri ve Merkezi Hac Komitesi Başkanı Prens Halid el-Faysal, Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov ve Rusya Federasyonu ile İslam dünyası ülkelerinden çok sayıda yetkili, alim ve düşünür dün Cidde'de bir araya geldiler (SPA)
Mekke Emiri ve Merkezi Hac Komitesi Başkanı Prens Halid el-Faysal, Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov ve Rusya Federasyonu ile İslam dünyası ülkelerinden çok sayıda yetkili, alim ve düşünür dün Cidde'de bir araya geldiler (SPA)
TT

Kral Selman: Rusya ile köklü ilişkiler, son yıllarda niteliksel sıçramalara tanık oldu

Mekke Emiri ve Merkezi Hac Komitesi Başkanı Prens Halid el-Faysal, Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov ve Rusya Federasyonu ile İslam dünyası ülkelerinden çok sayıda yetkili, alim ve düşünür dün Cidde'de bir araya geldiler (SPA)
Mekke Emiri ve Merkezi Hac Komitesi Başkanı Prens Halid el-Faysal, Tataristan Cumhurbaşkanı Rüstem Minnihanov ve Rusya Federasyonu ile İslam dünyası ülkelerinden çok sayıda yetkili, alim ve düşünür dün Cidde'de bir araya geldiler (SPA)

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz adına konuşan Mekke Emiri ve Merkezi Hac Komitesi Başkanı Prens Halid el-Faysal, Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu’nun “Diyalog ve İş birliği İçin Beklentiler” başlığı altında Cidde’de düzenlenen toplantısında, Suudi Arabistan ile Rusya ilişkilerinin köklü ve sağlam olduğunu ve bu ilişkilerin son yıllarda niteliksel sıçramalara tanık olduğunu vurguladı. Faysal, iki ülke arasında her alanda birçok anlaşmanın imzalanmasıyla sonuçlanan üst düzey ziyaretler gerçekleştiğinin de altını çizdi.
Emir Halid el-Faysal, ülkesinin İslam dünyası ile Rusya Federasyonu arasında gerçekleşen Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu toplantısının, bölgesel ve uluslararası güvenlik ve istikrarı teşvik etmedeki, dinler ve kültürler arası diyalogun yoğunlaştırılmasındaki ve radikalizm ve terörizmle mücadelede iş birliğinin arttırılmasındaki öneminin farkında olduğunu belirtti.
Emir Halid el-Faysal, Kral Selman adına yaptığı konuşmada, Suudi Arabistan ile Rusya arasında köklü ve sağlam ilişkilerin olduğunu ve bu ilişkilerin 95. yılını doldurduğunu ifade etti. Mekke Emiri, iki ülke arasındaki ilişkilerin son yıllarda niteliksel sıçramalara tanık olduğunu ve karşılıklı olarak gerçekleştirilen üst düzey ziyaretlerde ekonomik, kültürel ve savunma alanlarında birçok anlaşmanın imzalandığını belirtti.
Kral Selman, Emir Halid el-Faysal aracılığıyla yaptığı açıklamada, dünyamızın karşı karşıya olduğu mevcut zorlukların ‘hepimizin aynı gemide olduğunu ve hiçbir ülke veya bölgenin siyasi çatışmalar, salgın hastalıklar, ekonomik durgunluk ve iklim değişikliği gibi dünyada olup bitenlerden uzakta olmadığını gösterdiğini’ vurguladı.
Emir Halid el-Faysal, İslam dininin hoşgörü ve ılımlılık dini olduğunu, tüm ırk ve etnik kökenlerden insanlar arasında kabul görmesinin nedeninin de bu olduğunu ve ülkesinin ılımlılık ve bir arada yaşama ilkelerini benimsemede onurlu bir rol üstlendiğini belirtti. Suudi Arabistan’ın, bu alandaki bölgesel ve uluslararası çabaları desteklemeye çalıştığını ve bu konuda birçok girişimde bulunduğunu vurgulayan Mekke Emiri, bunların başında, Mekke Bildirgesi’nin kabulü ve Suudi Arabistan’ın Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı'na (UNAOC) olan desteği, farklılığın anlaşmazlık anlamına gelmediğine ve hoşgörünün aşkınlık gerektirdiğine inanarak, bu ilkelere hizmet etmeye yönelik gelecekteki her türlü çabayı destekleyeceğine dair taahhüdünün geldiğini kaydetti.
Mekke Emir, Suudi Arabistan’ın Rusya ile uluslararası meşruiyete saygı duyulması ve ilişkilerin karşılıklı saygı, devletlerin egemenliği, bağımsızlığı ve birliği temelinde kurulması, ülkelerin bir birlerinin içişlerine karışmaması başta olmak üzere birçok temel ilkeyi paylaştığını, iki ülkenin de uluslararası hukukla yönetilen, güvenlik ve istikrarı artıran adil bir dünya düzenine bağlı olduklarını ve bölgesel çatışmaların çözümüne arabuluculuk yaptıklarını söyledi. Emir Halid el-Faysal, Suudi Arabistan ve Rusya’nın aynı zamanda uluslararası iş birliğini geliştirmek için birlikte çalışmalarını sağlayan G7 ve OPEC + gruplarına üye olduklarını da hatırlattı.
Rusya'nın uzun yıllara dayanan bir kültürel mirası paylaştıkları için İslam dünyası ile sağlam ilkeleri paylaştığını da sözlerine ekleyen Emir, ayrıca Rusya’nın, 15 yılı aşkın bir süredir İslam İşbirliği Teşkilatı'nın (İİT) gözlemci üyesi olmasının ve verimli bir iş birliği içerisinde bulunmasının, İslam dünyası ile güçlü ilişkilere sahip olduğunun göstergesi olduğunu vurguladı. Mekke Emiri, Rusya'da 20 milyondan fazla Müslüman’ın, topluluklarıyla uyum içinde yaşadıklarının ve dini vecibelerini özgürce yerine getirme haklarından yararlandıklarının da altını çizdi.
İslam ülkelerinin Rusya ile ilişkilerinin dinamiklerinin çok yönlü ve çeşitli olduğunu ifade eden Emir Halid el-Faysal, bu ilişkilerin kalkınma, eğitim, yazılım ve Dördüncü Sanayi Devrimi'nin (Endüstri 4.0) uygulamaları alanlarında bilimsel ve teknolojik iş birliği köprülerini güçlendirmeye hazırlandığını belirtti.  Ekonomik iş birliğinin, İslam dünyası ülkeleri ile Rusya arasındaki karşılıklı bağımlılığın bel kemiğini oluşturduğunu söyleyen Emir Faysal, Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu ülkeleri için helal ürünler ve İslami finans sistemi de dahil olmak üzere çeşitli alanlarda sağlam ekonomik ortaklıklar kurmak için elverişli fırsatlar olduğunu, bunlara yatırım yapılması ve bunları geliştirmek için çalışılması gerektiğini ifade etti.
Dün Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in himayesinde Cidde'de düzenlenen ve Mekke Emiri ve Merkezi Hac Komitesi Başkanı Prens Halid el-Faysal tarafından açılışı gerçekleştirilen Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu toplantısına katılanlar arasında, Rusya Federasyonu’na bağlı Tataristan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı ve Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu Başkanı Rüstem Minnihanov’un yanı sıra Rusya Federasyonu ve İslam dünyası ülkelerinden yetkililer, alimler ve düşünürler yer aldı.
Cumhurbaşkanı Minnihanov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin adına yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Putin, ülkesinin İslam ülkeleriyle ikili düzeyde dostane ilişkileri ve İİT ile diyalogu geliştirmeye büyük önem veriyor. Bölgesel ve küresel gündemdeki çok sayıda zorlu konuda tutumlarımızın oldukça yakın olduğunu söylüyor. Hepimizi, hukukun üstünlüğüne ve devletler arasında barış içinde bir arada yaşamaya dayalı, her türlü dayatmadan ve her türlü ayrımcılıktan uzak, adil ve demokratik bir dünya inşa etmeye çağırıyor.”
Ticari, ekonomik, bilimsel ve insani alanlarda iş birliğinin ciddi bir ilgiyi hak ettiğini vurgulayan Minnihanov, “Bu ortak çalışmanın yapıcı ve verimli olmasını, ülkeler arasındaki iş birliği ve karşılıklı güvenin güçlenmesine yardımcı olmasını umuyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Minnihanov, Rusya-İslam Dünyası Stratejik Vizyon Grubu Başkanı sıfatıyla yaptığı konuşmada, Rusya Devlet Başkanı Putin'in 2005 yılından bu yana İslam ülkeleriyle iş birliğine büyük önem verdiğinden bahsetti. Tek bir kutba dayalı yeni bir dünya düzeni dayatmaya yönelik tüm girişimlerin başarısız olduğuna işaret eden Minnihanov, “Birçok ülke bağımsızlığa yöneliyor, tutumlarını ortaya koyuyor ve ilişkilerimizde yaklaşan fırsatları değerlendirmemiz gerekiyor” dedi.
Öte yandan Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan adına konuşan Dışişleri Bakan Yardımcısı Velid el-Hureyci, Suudi Arabistan ve Rusya ilişkilerinin 95 yılı aşkın bir süredir karşılıklı güven, anlayış ve iki ülke ile bölgeyi ilgilendiren konularda sürekli koordinasyon temellerine dayanan istikrarlı bir gelişmeye tanık olduğuna işaret ederek, bunun da siyasi, ekonomik, kültürel ve diğer alanlarda iş birliği fırsatlarını artırdığını, iki dost ülkenin büyümesinin ve refahının yanı sıra uluslararası barış ve güvenliğin korunmasına katkı sağladığını belirtti.
Suudi Arabistan’ın bir arada yaşama ve hoşgörü kültürünü yaymaya çalıştığını ve bu bağlamda uluslararası diyalog için somut çabalar sarf ettiğini vurgulayan Hureyci, Kral Abdülaziz Ulusal Diyalog Merkezi aracılığıyla toplumun tüm kesimleri arasında etkili bir iç diyalog kurulmaya çalışıldığını, farklı dinler ve kültürler arasında diyalog kültürünün yayılmasına uluslararası düzeyde katkıda bulunulduğunu ve Kral Abdullah Uluslararası Dinler ve Kültürler Arası Diyalog Merkezi’nin (KAICIID) kurulması, Mekke Bildirgesi’nin kabulü ve UNAOC’ın çabalarına destek gibi bu konuda çeşitli girişimler başlatıldığını kaydetti.
İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha ise telekonferans aracılığıyla yaptığı konuşmada, Rusya Federasyonu'nun İslam dünyası, İİT ve İİT üyesi ülkelerle ilişkilere olan ilgisinin, İİT üyesi ülkelerin ve üye olmayan ülkelerdeki Müslüman toplulukların Rusya ile İslam dünyası arasında iş birliğini sürdürme ve kültürel ve ekonomik bağları geliştirme arzusuyla örtüştüğünü söyledi.  Taha, toplantının “Diyalog ve İş birliği İçin Beklentiler” şeklindeki başlığının, sürdürülebilir kalkınma sorunlarının yanı sıra barış ve güven ortamının korunması, çatışmaların sonlanması, radikalizm ve terörizmle mücadele alanında hem Rusya hem de İslam dünyasının çıkarlarına uygun olduğunu açıkladı.
Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Dr. Nayef el-Hacref de Suudi Arabistan’ın dinler ve kültürler arasında diyalog başlatma, karşılıklı saygı temelinde ortak bir uzlaşıya ulaşmak amacıyla toplantı düzenlemek, ortak çıkara değinmek ve fikir ve görüş alışverişinde bulunmak için bir çerçeve oluşturduğunu söyledi. Hacref, Suudi Arabistan’ın dinler ve kültürler arasında diyalog girişimi, ortak bir anlayış ve karşılıklı saygıya ulaşmak amacıyla bir araya gelmek, meseleleri sunmak ve fikir alışverişinde bulunmak için bir çerçeve oluşturdu.
Toplantıda Dünya İslam Birliği Genel Sekreteri Dr. Şeyh Muhammed el-İsa’nın mesajını ileten Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Abdurrahman ez-Zeyd, insan medeniyeti kazanımlarını korumaya yönelik ahlaki taahhüdü yenileyen öncü bir girişimin parçası olarak iletişimi ve yakınlaşmayı geliştirme çabalarına övgüde bulundu. Zeyd, Rusya’nın seçkin medeni vizyonunun, dini ve etnik çeşitlilik arasında uyumu teşvik ederek ve milliyetleri ve dinleri ne olursa olsun herkesi ulusun ortak kaygıları, başarıları, hırsları ve umutlarına dahil ederek tek bir vatandaş inşa etmedeki önemini vurguladı.
Etnik ve dini çeşitliliği ile Rusya deneyiminin, dinlerin barış, hoşgörü ve bir arada yaşama ilkelerine dayalı sürdürülebilir bir insani yakınlaşmanın inşasına rehberlik ettiğini kanıtladığını belirten Dr. Zeyd, Suudi Arabistan’ın kuruluşundan bu yana, dünyanın tüm ülkelerine açık, dengeli ilişkiler sürdürdüğünü, İslam'ın beşiğindeki dini konumundan ve kültürel bir merkez olmasından ötürü İslam dünyası ile dünyanın çeşitli ülkeleri arasında uluslararası ilişkiler kurma konusundaki lider bir role sahip olduğunu söyledi.
Mekke Emiri ve Merkezi Hac Komitesi Başkanı Prens Halid el-Faysal, toplantının ardından, Dünya İslam Birliği himayesinde açılan ‘Rusya'da İslam Gelenekleri’ sergisini gezdi. Emir Halid el-Faysal, İslam'ın Rusya'ya girişinin 1100. yıl dönümünü ve Suudi Arabistan ile Rusya ilişkilerinin tarihini ortaya koyan sergi ile ilgili bilgi aldı. Ardından, Sputnik Haber Ajansı ve Rus Radyosu ile İİT Haber Ajansları Birliği arasında yapılan görüşmenin oturum aralarında bir iş birliği anlaşması imzalandı.



Hacılara kutsal mekânlarda hizmet veren ‘akıllı teknolojiler’

Akıllı saat, acil bir durumda hızlı yanıt verebilmek için hacı adayının coğrafi konumunu doğru bir şekilde belirlemek gibi çeşitli görevleri yerine getiriyor. (Şarku’l Avsat)
Akıllı saat, acil bir durumda hızlı yanıt verebilmek için hacı adayının coğrafi konumunu doğru bir şekilde belirlemek gibi çeşitli görevleri yerine getiriyor. (Şarku’l Avsat)
TT

Hacılara kutsal mekânlarda hizmet veren ‘akıllı teknolojiler’

Akıllı saat, acil bir durumda hızlı yanıt verebilmek için hacı adayının coğrafi konumunu doğru bir şekilde belirlemek gibi çeşitli görevleri yerine getiriyor. (Şarku’l Avsat)
Akıllı saat, acil bir durumda hızlı yanıt verebilmek için hacı adayının coğrafi konumunu doğru bir şekilde belirlemek gibi çeşitli görevleri yerine getiriyor. (Şarku’l Avsat)

İbrahim el Kureşi

Kutsal mekânlarda, inanç yolculukları sırasında hacılara en iyi hizmeti sunmak için yapay zekâ teknolojileriyle ilgili birçok girişim var. Bunlar arasında akıllı saatler, modern teknolojiyle donatılmış kameralar aracılığıyla ‘vücut dilini’ analiz ederek hacıların memnuniyetini ölçen cihazlar, interaktif ekranlar ve sorulara yanıt veren ‘robotlar’ da yer alıyor.

Tur şirketlerinden biri tarafından bu yılki Hac sezonunda ilk kez uygulanan ‘akıllı saat’ uygulaması, hacıların herhangi bir yerden yardım talep etmesini sağlayan elektronik bir devreye bağlı bir yanıt düğmesi sağlarken, interaktif ekranlar hacıların geri bildirim ve şikayetlerini iletmelerini sağlıyor. Robotlar genel sorulara yanıt verirken, son teknoloji ürünü kameralar aracılığıyla vücut dili analizi kullanılarak hacının memnuniyeti ölçülüyor.

İkram ed-Dayf’ın CEO yardımcısı Dr. Adil el-Cuheni, hacılara hizmette yapay zekâ kullanımının şirket olarak üzerinde çalıştıkları önceliklerden biri olduğunu söyledi. İlk aşamada bu yılki Hac'da Tunus'tan gelen 260'tan fazla hacı adayına dağıtılan akıllı saatlerin, kaybolma olgusunu azaltmak için tam coğrafi konumu bilmenin yanı sıra acil bir durumda nerede olurlarsa olsunlar yardım istemek için hızlı bir yanıt düğmesi sağlama özelliğine sahip olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat'a özel bir röportaj veren el-Cuheni, akıllı saatin hacıların yaşamsal belirtilerinin tespit edilmesini sağlayan bir elektronik devreye bağlı olduğunu ve herhangi bir sağlık sorunu ortaya çıktığında, doğrudan hacıların adının ve coğrafi konumunun tanımlandığı ekranda bir alarmın belirdiğini, böylece destek ekiplerinin dakikalar içinde kendisine gittiğini ve hızlı yanıt düğmesinden talep etmese bile ona bakım sağladığını açıkladı.

Misafir hizmetleri departmanında mevcut olan çoklu rollere ek olarak hacılara hizmet vermek için kullanılan interaktif ekranlar (Şarku’l Avsat)Misafir hizmetleri departmanında mevcut olan çoklu rollere ek olarak hacılara hizmet vermek için kullanılan interaktif ekranlar (Şarku’l Avsat)

Saatteki modern teknolojinin hacıların güzergahının gerçek zamanlı olarak izlenmesine olanak tanıdığını ve Cemerat'a giden rotadan sapanların tespit edilmesini sağladığını belirtti.

El-Cuheni, saatin pil ömrünün kesintisiz 10 saat olduğunu ve pil bittiğinde saatin hacı adayının bulunduğu son konumda göründüğünü açıkladı. Saatin, şirketin ekranında her hacının hayati göstergeleri hakkında ayrıntılı bir rapor sunduğunu, basınç, nabız ve sıcaklık ölçümlerini ve durumun normal olup olmadığını veya hacıya bakım sağlamak için yanlarında bulunan destek kuruluşları tarafından müdahale edilmesi gerekip gerekmediğini gösterdiğini belirtti.

Rehlat W Menafe Dijital Dönüşüm Direktörü Bera Haşifati, beden dili analizi yoluyla hacıların memnuniyetini ölçme girişiminin, yapay zekâ kameraları aracılığıyla konuklara sunulan hizmetlerin kalitesini iyileştirme ve memnuniyetlerini değerlendirme çalışmaları bağlamında geldiğini söyledi.

Bir dizi alanda bulunan robotların misyonunun ise bir misafir hizmetleri çalışanı olarak hareket etmek olduğunu belirten Haşifati, interaktif ekranların rolünün, hacıların Mina'daki ikametgahlarından, geri bildirimlerinin dikkate alınacağı izleme ekibi aracılığıyla soru sormalarını veya şikayetlerini iletmelerini sağlamak olduğunu açıkladı.

Rehlat W Menafe CEO'su Muhammed el-Huzami, Hac'da yapay zekâ kullanımının lojistik hizmetleri geliştirmenin yanı sıra gerçek zamanlı veri analizi ve ortaya çıkan zorluklara hızlı bir şekilde yanıt vererek herkes için sorunsuz ve güvenli bir Hac deneyimi sağlamak için bir fırsat olduğunu söyledi. El-Huzami, dünya çapında 3 kıtada 10 ülkeden yaklaşık 100 bin hacıya hizmet verdiklerini belirtti.