BM Irak Temsilcisi’nin sunduğu brifing, seçimi kazanan ile kaybeden partiler arasındaki bölünmeyi derinleştirdi

Plasschaert BM Güvenlik Konseyi’nde konuşuyor.
Plasschaert BM Güvenlik Konseyi’nde konuşuyor.
TT

BM Irak Temsilcisi’nin sunduğu brifing, seçimi kazanan ile kaybeden partiler arasındaki bölünmeyi derinleştirdi

Plasschaert BM Güvenlik Konseyi’nde konuşuyor.
Plasschaert BM Güvenlik Konseyi’nde konuşuyor.

Irak Bağımsız Yüksek Seçim Komiserliği’nin gelecek hafta nihai seçim sonuçlarını ilan etmesi beklenirken, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis-Plasschaert’in video konferans yöntemiyle BM Güvenlik Konseyi üyelerine sunduğu brifingde “Irak makamlarının parlamento seçimlerini profesyonelce yönettiğini ve seçim sürecinin şaibeli olduğuna dair delil olmadığını” ifade etmesi ülkede seçimi kazanan kamp ile kaybeden kamp arasındaki bölünmeyi derinleştirdi.
Zira seçimi kazanan kampta yer alan Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, Plasschaert’in BM Güvenlik Konseyi’ndeki konuşmasını olumlu karşılayıp desteklerken, seçimi kaybeden kampın başını çeken Hadi el-Amiri liderliğindeki Fetih Koalisyonu ise sivil barışı tehlikeye atacak şekilde gerginliği tırmandırmakla tehdit etti.
Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“BM Temsilcisi’nin Irak seçimleriyle ilgili yeni açıklamaları umut veriyor. BM Temsilcisi’nin yeni önerilerinin takip edilmesini ve siyasi çekişmelerden, şiddetten ve güvenlik istikrarsızlığından kaçınmasını tavsiye ediyoruz. Bu (öneriler) sadece sağlayacakları siyasi faydalar bakımından değil aynı zamanda Irak'a ve Iraklılara, gururlu ve sabırlı halkımızın arzu ettiği güvenlik, egemenlik, istikrar, yeniden imar ve hizmetleri sunacak olan ulusal çoğunluk hükümetini isteyen halk için seçim sonuçlarını reddedenlerin kendilerini gözden geçirmeleri ve sonuçları kabullenmeleri için yeni bir fırsattır. BM Temsilcisi’nden yapılan açıklamadaki en önemli nokta, seçimlere hile karıştırıldığına dair delil bulunmadığı ve sonuçların ilanını ertelememe ve geciktirmeme vurgusuydu. Ümit ediyoruz ki Federal Mahkeme, bunun üzerinde ciddiyetle ve tarafsızca çalışır, itirazları profesyonelce ele alır ve siyasi baskılara boyun eğmez. Halk, güvenli bir karaya ulaşmak ve müreffeh yaşamak için bunu sabırsızlıkla bekliyor.”
Oylarının çalındığından şikayet eden Şii Koordinasyon Grubu ise BM Temsilcisi Plasschaert’in açıklamalarını eleştirdi. Koordinasyon Grubu’nda bulunan Asayib Ehlil Hak’ın Siyasi Ofis üyesi Sad es-Sadi, “Seçim sonuçlarına hile karıştıran dış aktörlerin ortağı olması nedeniyle BM Temsilcisi’nin seçim meselesinde olumlu bir rol oynayacağına güvenmemiştik. Seçim Komiserliği’ni, itirazlardan sonra seçim sonuçlarının değişmesi halinde bu sonuçları tanımamakla tehdit eden o (Plasschaert)” ifadelerini kullandı.
Fetih Koalisyonu üyesi Muhtar el-Musevi, Plasschaert’in sunduğu brifingi protesto etmek için sivil barışı tehdit edecek şekilde gerginliği tırmandıracaklarını söyledi.
Eski Milletvekili ve Fetih Koalisyonu üyesi Muhtar el-Musevi, açıklamasında, “Plasschaert’in sunduğu brifing, onun milletvekili seçimlerine hile karıştırma komplosunun taraflarından biri olduğunu doğruluyor. Dolayısıyla onun sundukları gerginliğe yol açacak. Yargı otoritesinin Plasschaert ile benzer bir tavır sergilemesi halinde yani itirazlar doğrultusunda seçim sonuçlarında değişiklik yapmazsa elbette bizim de sivil barışı tehdit edecek şekilde sokağı harekete geçirebilecek büyük bir gerginliği tırmandırma adımımız olacak. Plasschaert Koordinasyon Grubu’nun toplantısına geldiğinde seçim sürecinde hataların olduğunu itiraf etti, oturumda sunulan tüm delilleri dinledi ve yanlışı düzeltme sözü verdi. Fakat sunduğu şey (brifing) şaşkınlık verecek derecede acayip çelişkisini ortaya çıkardı” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Bağımsız Yüksek Seçim Komiserliği, üç vilayette itiraz edilen sandıklarda oyların elle sayım işleminin tamamlandığını bildirdi. Komiserlikten dün yapılan açıklamada, “Seçim Yargı Otoritesi’nin kararı üzerine (Bağdat’ın) Kerh ve Risafe yakasında ve Necef ile Müsenna vilayetlerindeki seçim merkezlerinde itirazcı adayların temsilcileri, uluslararası gözlemciler ve yetkili gazetecilerin huzurunda elle sayım tamamlandı” denildi. Komiserliği yargı otoritesinin tüm itirazları karara bağlamasının ardından yüksek ihtimalle önümüzdeki hafta nihai seçim sonuçlarının açıklanacağını ifade etti.
Seçim Komiserliği basın ekibi üyesi İmad Cemil, dünkü açıklamasında, “Yarın (bugün) geri kalan 481 merkezin -bunların 217’si Ninova, 49’u Müsenna, 31’i Necef ve 184’ü Bağdat’ta bulunuyor- tamamlanması bekleniyor. Yargı otoritesinin tüm itirazları karara bağlamasının ardından yüksek ihtimalle gelecek hafta nihai seçim sonuçları ilan edilir. İtiraz başvurusu toplamda bin 436’ya ulaştı. Bunlardan 21’i yargı otoritesi tarafından reddedildi; 6’sı objektif olmadığı için 15’i de içerdiği prosedür hatalarından dolayı. Oyların elle sayım işlemi yapılacağı merkez sayısı 870’e ulaştı” ifadelerini kullandı.

 



Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
TT

Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)

Tunus'un merkezindeki Kayravan şehrinde, cumartesi akşamı, polis ve gençler arasında art arda ikinci gece çatışmalar yaşandı.

Ailesinin ifadesine göre, çatışmalar bir kişinin polisin kovalamacası ve ardından kendisine yönelik şiddet sonucu ölmesinin ardından patlak verdi. Ölen kişinin akrabaları, ehliyetsiz motosiklet kullandığını ve bir polis aracı tarafından takip edildiğini söylüyor. Ardından dövülerek hastaneye kaldırılan adam, hastaneden kaçmayı başardı. Cumartesi günü geçirdiği kafa travması sonucu hayatını kaybetti.

Tunus'ta da yüzlerce kişi, muhalefet dernekleri ve partilerinin çağrısına yanıt olarak, dördüncü hafta üst üste başkentte "özgürlükleri savunmak ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarını protesto etmek" amacıyla gösteri düzenledi.


Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan-İran ilişkileri çok hassas bir aşamaya geldi ve şu anda, İran liderliği kararını verip Lübnan işlerine müdahalesini durdurmadığı sürece, kontrolden çıkma ve önlenemez olumsuz sonuçlar doğurma riskiyle karşı karşıya. Önde gelen bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a durumu böyle aktardı. İran'ın Beyrut'taki elçileri müdahaleyi reddederken, Lübnan'daki resmi makamlar müdahaleyi kanıtlayan delillere sahip olduklarını vurguluyor.

Kaynak, İran'ın müdahalesine örnekler verdi; bunlardan ilki, resmi davet olmadan elçilerin gelmesiydi ve resmi görüşmelerinin çoğunun, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin önderliğindeki görüşmelerini haklı çıkarmak için siyasi bir kılıf sağlama bağlamında kaldığını vurguladı.


Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü Albay Myles Caggins, Palmira'daki ortak Suriye-Amerikan devriyesine yapılan saldırının sürpriz olduğunu belirterek, Washington'un Suriye ile uzun vadeli güvenlik ilişkileri kurmak istediğini kaydetti.

Suriye devlet televizyonunda yayınlanan açıklamalarında Caggins, “Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye güvenlik güçlerini DEAŞ’a karşı mücadelede destekleme konusunda özel ve devam eden bir misyonu var ve bu, Suriye hükümetiyle iş birliği içinde yapılacak” dedi. Caggins, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Savunma Bakanlığı ile bütünleştirilmesinin gerekliliğini de vurguladı.

Ayrıca, “Amerikan mevzilerine sık sık saldırılar düzenleniyor ve İran milisleri, güçlerimizin bulunduğu bölgelerde gerilim yaratmaya çalışıyor ve çalışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Amerikalı yetkili, Suriye Devlet Başkanı Ahmed elş-Şara'nın bölgede barışa yönelik önemli çalışmalar yaptığını ve Suriye-Amerika ilişkilerinin güçlü olduğunu, ekonomiyi ve refahı güçlendirmenin terörizmle mücadelede önemli bir unsur olduğunu açıkladı.

Şam, cumartesi günü Suriye'nin merkezindeki Palmira kenti yakınlarında ABD-Suriye ortak askeri heyetine yönelik düzenlenen ve üç Amerikalının (iki asker ve bir sivil tercümanları) öldüğü, birçok personelin ise yaralandığı silahlı saldırıyı "terör saldırısı" olarak kınadı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, "Suriye, Palmira yakınlarında Suriye-ABD ortak terörle mücadele devriyesini hedef alan terör saldırısını şiddetle kınıyor" dedi. Şeybani, sözlerine şöyle devam etti: "Kurbanların ailelerine, Amerikan hükümetine ve halkına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifa temenni ediyoruz."