Kuveyt Emiri’nden Veliaht Prens, Meclis Başkanı ve Başbakan’a: Bu ülkeden siz sorumlusunuz

Kuveyt Emiri Şeyh dün Dar Yamama Sarayı’nda Veliaht Prens, Kuveyt Ulusal Meclis Başkanı ve Başbakanla yaptığı görüşmede (KUNA)
Kuveyt Emiri Şeyh dün Dar Yamama Sarayı’nda Veliaht Prens, Kuveyt Ulusal Meclis Başkanı ve Başbakanla yaptığı görüşmede (KUNA)
TT

Kuveyt Emiri’nden Veliaht Prens, Meclis Başkanı ve Başbakan’a: Bu ülkeden siz sorumlusunuz

Kuveyt Emiri Şeyh dün Dar Yamama Sarayı’nda Veliaht Prens, Kuveyt Ulusal Meclis Başkanı ve Başbakanla yaptığı görüşmede (KUNA)
Kuveyt Emiri Şeyh dün Dar Yamama Sarayı’nda Veliaht Prens, Kuveyt Ulusal Meclis Başkanı ve Başbakanla yaptığı görüşmede (KUNA)

Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Dar Yamama Sarayı’nda Veliaht Prens Şeyh Meşal el-Ahmed, Kuveyt Ulusal Meclis Başkanı Merzuk Ali el-Ganim ve Başbakan olarak atanan Şeyh Sabah el-Halid'i kabul etti.
Kuveyt resmi haber ajansı KUNA'da yer alan habere göre Kuveyt Emiri, Veliaht Prens, meclis ve hükümet başkanlarına hitap ettiği kısa bir konuşmada, “Üçünüze büyük bir sorumluluk düşüyor. Allah yardımcınız olsun ve yürüdüğünüz yolda size başarılar versin. Allah'ın izniyle üçünüze başarı diliyorum. Artık var olan her şeyden siz sorumlusunuz. Elbette ülkemiz için önemli olan şeyler hakkında bana danışabilirsiniz. Size güvenim tam. Siz Kuveyt’in direğisiniz, büyük sorumluluklarınız ve özlemleriniz var. Pek tabi insanlar kendi ülkelerinin çıkarları için bir şeyler isterler. Üçünüzün bu konuda büyük sorumluluğu var. Allah yardımcınız olsun ve ülkenize hizmet etmeniz için size yardım etsin. Size nasihat verme ihtiyacı hissetmiyorum. Bunu size söylememeliyim. Ülke konusunda benden daha dikkatli olduğunuzu biliyorum. Allah yardımcınız olsun ve size yol göstersin. Ülkeniz ve halkınız için iyi olan her şey için Allah size yardım edecektir. Üçünüz dayanışma ve işbirliğiyle ülkenin çıkarlarını görüyorsunuz. Yeteri kadar çalışacağınızı ve ülke için ne yapacağınızı biliyorum. Üçünüze güvenim tam. Ülkenin yararına olacak şeyler için size rehberlik etsin” şeklinde konuştu.
Veliaht Prens ise açıklamasında, “Yaşadığınız sürece biz sizin çocuklarınız. Hepsi kendileri için çizdiğim talimatlara uyum sağlıyor” diyerek, yasa, adalet ve eşitlikle ülke içerisindeki tüm yolsuzlukların temizlenmeye başlandığını belirterek, yargı ve güvenlik ilkeleriyle insan haklarının korunduğunu aktardı.
Veliaht Prens daha sonra, Beyan Sarayı’nda Başbakan ve Meclis Başkanı ile toplantı gerçekleştirdi. Ganim, toplantı sırasında Veliaht Prens’in Kuveyt milletvekillerini bir sonraki hükümetle işbirliği yapmaya, farklılıklar ve çatışmalardan uzak durmaya, yolsuzluk ve ekonomik zorluklarla mücadele dosyasına odaklanmaya davet ettiğini söyledi.
Meclis Başkanı basın toplantısı sırasında yaptığı açıklamada, siyasi liderliğin açıkça hükümetle işbirliğinin gerekliliğini tavsiye ettiğini belirterek, Şeyh Sabah el-Halid'in acil dosyalarla ilgilenmeye istekli olduğunu dile getirdi. Başbakan’ın, Veliaht Prens ve Kuveyt Emiri ile bir araya geldiğini söyleyen Ganim, Halid’in hükümetle işbirliği yapma ihtiyacı, ulusal önceliklerle sorumlu bir şekilde ilgilenme ve ülkeye ya da halka fayda sağlamayan çatışma ve anlaşmazlıklardan uzak durmanın önemine ilişkin açık direktiflerini dinlediğini kaydetti.
Kuveyt Meclis Başkanı, “Kuveyt Emiri oğullarına, milletvekillerine ve Kuveyt halkına selamlarını iletmemi söyledi. Biz de onun direktiflerini, tavsiyelerini ve çağrılarını dinledik. Ülke ve milletin iyiliği için hükümetle işbirliği yapmamız için çağrıda bulunduk” şeklinde konuştu. Açıklamasında, Veliaht Prens ile de görüştüğüne de dikkati çeken Ganim, Veliaht Prens Şeyh Meşal’in, kendisinden yolsuzlukla mücadele ve ekonomik zorluklar dosyası olmak üzere yurt içi ve yurt dışında yatırım peşinde koşmak ve petrol dışı gelir kaynakları gibi vatandaşları ilgilendiren önceliklere odaklanmasını diğer milletvekillerine iletmesini istediğini vurguladı. Bu konuların gelecek nesiller için önemli olduğuna değinen Ganim, eğitim, sağlık ve barınma sorunları gibi vatandaşlar için öncelikli olan birçok konunun olduğunu bildirdi.
Yetkili, Anayasa’nın 56. maddesi ve 15 Kasım'da Veliaht Prens'e yetki veren Emirlik kararnamesine göre, Veliaht Prens’in, bu dosyalarla yüzleşmesi için hükümetin başına Şeyh Sabah el-Halid'i getirdiğini söyledi.
Kuveyt Emiri, tüm bu zorluklarla yüzleşmek, farklılıklardan uzak durmak ve çatışmalardan kaçınmak için Başbakan ve hükümetle işbirliği talebinde bulundu.
Veliaht Prens’in çeşitli siyasi yönelime sahip birçok temsilciyle görüştüğünü ve görüşmeye devam edeceğini söyleyen Ganim, tüm görüşleri saygı ve memnuniyetle karşıladığını, Başbakan ve seçilecek bakanlarla yapılacak görüşmelerin ise dikkate alınacağını bildirdi.
Ganim, “Sonuç olarak devleti inşa etmek için kolektif harekete ihtiyacımız var. Çünkü yıkım bireysel irade gerektirir. İnşaya gelince, kesinlikle kolektif bir iradeye ihtiyaç var. Kuveyt halkının isteklerini gerçekleştirmek için hükümetle işbirliği içindeyiz” dedi.
Kuveyt Meclis Başkanı, hükümetin “zorluklarla yüzleşebileceği ve siyasi liderliğin Kuveyt halkının isteklerini gerçekleştirebileceğini” umduğunu kaydetti.
Hükümetin, siyaset sahnesiyle ilgilenebilecek güçlü siyasi kişiliğe sahip bir hükümet olması gerektiğini söyleyen Ganim, meclis ve hükümet arasında denge sağlanabileceğini aktardı. Yetkili, Kuveyt Emiri ve Veliaht Prens’in tavsiye ettiği şekilde halkın özlemlerini gerçekleştirerek yeni bir başarı aşamasına geçtiklerini dile getirdi.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.