BMGK’dan Libya seçimlerini engellemeye çalışanlara yaptırım tehdidi

Fotoğraf (Reuters)
Fotoğraf (Reuters)
TT

BMGK’dan Libya seçimlerini engellemeye çalışanlara yaptırım tehdidi

Fotoğraf (Reuters)
Fotoğraf (Reuters)

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) tarafından dün yapılan açıklamada Libya'nın istikrarını tehdit eden veya önümüzdeki ayın sonlarında yapılması planlanan başkanlık ve parlamento seçimlerini engellemeye çalışan bireylere ve kuruluşlara uyarıda bulundu. Konsey açıklamasında tüm yabancı güçlerin ve paralı askerlerin Libya’dan ‘gecikmeksizin’ çekilmesi çağrısını da yineledi.
BMGK, geçtiğimiz salı günü istifa eden Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Jan Kubis’in brifingi sonrasındada bir açıklama yayınlayarak 12 Kasım'da Paris Uluslararası Libya Konferansı tarafından yayınlanan bildirinin ve katılımcılarının ateşkes anlaşmasını uygulamasını istedi, ayrıca Birleşmiş Milletler'in Libya yönetimi tarafından siyasi sürecin kolaylaştırmasını destekleme taahhüdünden memnuniyet duyulduğu bildirildi. BMGK ayrıca 21 Ekim'de Trablus'ta düzenlenen Libya İstikrar Konferansı'ndan da övgüyle bahsetti.
Açıklamada önümüzdeki 24 Aralık’ta düzenlenmesi planlanan başkanlık ve parlamento seçimlerinin, 2020 yılının kasım ayında Tunus’ta varılan Siyasi Diyalog Forumu anlaşması ve 2570 sayılı kararda belirtildiği gibi gerçekleştirilmesi konusunda verilen destek yinelendi. Ayrıca devam eden hazırlıklara da övgüde bulunularak Yüksek Ulusal Seçim Komisyonu'nun ‘önemli rolüne güçlü destek verildiği’ dile getirildi. ‘Seçimlerden sonra Libya'da iktidarın barışçıl bir şekilde devredilmesinin’ ve seçim sürecinin ‘Libyalı paydaşlar tarafından geniş çapta kabul görmesinin’ önemine dikkat çekildi.
BMGK’nın açıklamasında, şiddeti körükleme, yanlış bilgi yayma veya seçmen katılımını engelleme çabaları da dahil olmak üzere seçim sürecini baltalamaya yönelik her türlü eylemin de kınandığı vurgulandı. ‘Özgür, adil ve güvenilir seçimlerin halkın Libya’daki tüm siyasi aktörleri, temsilcileri ve birleşik kurumları seçmesine olanak sağlayacağı’ hatırlatılan açıklamada Libyalılara ‘seçim sonuçlarını kabul etme ve seçimler öncesinde, sırasında ve sonrasında siyasi muhaliflerinin haklarına saygı gösterme’ çağrısı yapıldı. Seçimlerden önce diyalog ve ulusal uzlaşı yoluyla karşılıklı güveni artırmak ve fikir birliği oluşturmak için adımlar atılması çağrısında bulunuldu.
Konsey, ‘Libya'nın barışını, istikrarını veya güvenliğini tehdit eden, seçimleri engellemek veya baltalamak da dahil olmak üzere siyasi geçişin başarıyla tamamlanmasını önleyen veya baltalayanların yaptırımlara tabi olabileceği’ konusunda uyardı.
BMGK’nın açıklamasında ‘kadınların ve gençlerin tam ve eşit katılımını sağlamaya yönelik düzenlemelere’ büyük önem verildiği ifade edildi. 23 Ekim 2020'de varılan ateşkes anlaşmasının ‘tüm yabancı güçlerin ve paralı askerlerin Libya'dan gecikmeden çekilmesi’ yoluyla uygulanması talep edildi. Açıklamada, Cenevre'deki ‘5 + 5’ Ortak Askeri Grubu tarafından onaylanan eylem planını da memnuniyetle karşılayarak ilgili tüm aktörleri bu planın ‘eşzamanlı, aşamalı, kademeli ve dengeli uygulanmasını kolaylaştırmaya’ çağrısında bulunuldu. Üye devletlere, Libyalı taraflara ve aktörlere, zaman çizelgelerinin hızlı bir şekilde geliştirilmesine, tüm yabancı güçlerin ve paralı askerlerin geri çekilmesini izleme ve doğrulama planı da dahil olmak üzere ‘Ateşkes Anlaşması ve Eylem Planı’nın tam olarak uygulanmasına saygı duyma ve destekleme’ çağrısı yapıldı.
Ayrıca BMGK’nın tüm devletlerin silah ambargosuna tam olarak uyması talebi de hatırlatıldı. Uluslararası insan hakları hukukunun ihlalinden sorumlu olanların ‘yargılanması gerektiği’ vurgulandı. Ayrıca göçmen ve mülteci kaçakçılığının yanı sıra mülteciler ve çocuklar da dahil olmak üzere sürgün edilenlerin karşılaştığı zor duruma ilişkin duyulan ‘ciddi endişe’ dile getirildi.



İsrail, Rubio'nun Batı Şeria'daki şiddete yönelik eleştirilerinden endişe duyuyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
TT

İsrail, Rubio'nun Batı Şeria'daki şiddete yönelik eleştirilerinden endişe duyuyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).

İsrail'in açıklamaları ve eylemleri, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Batı Şeria'daki yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik ölümcül saldırılarını eleştirmesinin ardından, mevcut ABD yönetimi içinde nadir görülen bir tutuma ilişkin endişeleri ortaya koydu.

Rubio, bu saldırıların Başkan Donald Trump'ın Gazze savaşını sona erdirme planını baltalayabileceği korkusunu ifade ederken yumuşak bir dil kullansa da İsrail hükümet çevreleri bunları "endişe kaynağı olarak değerlendirdi ve yerleşimlere karşı sert bir tutuma dönüşmelerini önlemek için çaba gösterilmesi gerektiğini" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail'in 12. Kanalından aktardığına göre siyasi bir kaynak dün yaptığı açıklamada, "İsrail, Gazze'deki küçük ayrıntılara odaklanma yaklaşımından vazgeçmeli" ifadesini kullandı.

Yerleşimci saldırıları dün de devam etti. Yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Salfit'in batısında, Deyr İstiya ve Kafr Haris kasabaları arasında bulunan Hacı Hamida Camii'ne saldırdı. Caminin bazı kısımlarını ateşe verdiler ve duvarlarına ırkçı sloganlar yazdılar.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, caminin bulunduğu yeri araştırmak üzere asker gönderdiğini ancak herhangi bir şüpheliyi tespit edemediğini, "olayı İsrail polisi ve güvenlik güçlerine ilettiklerini" ifade etti.


Sudani'nin muhalifleri başbakanlığı ele geçirmeye çalışıyor

Sudani'nin yaklaşık 46 sandalye kazanması, "en büyük blok" koalisyonunu kurması için yeterli olmayabilir... (AFP)
Sudani'nin yaklaşık 46 sandalye kazanması, "en büyük blok" koalisyonunu kurması için yeterli olmayabilir... (AFP)
TT

Sudani'nin muhalifleri başbakanlığı ele geçirmeye çalışıyor

Sudani'nin yaklaşık 46 sandalye kazanması, "en büyük blok" koalisyonunu kurması için yeterli olmayabilir... (AFP)
Sudani'nin yaklaşık 46 sandalye kazanması, "en büyük blok" koalisyonunu kurması için yeterli olmayabilir... (AFP)

Irak'taki Şii "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderleri, seçimlerde önemli sayıda sandalye kazanan Muhammed Şiya es-Sudani'den başbakanlığı almak için "en büyük bloğu" oluşturmak üzere hızla istişarelere başladı. Sudani'nin partisi, ikinci bir dönem için yeterli olmasa da önemli sayıda sandalye kazandı.

Sudani yaklaşık 45 sandalye elde etti, ancak rakipleri- Nuri el-Maliki liderliğindeki Hukuk Devleti koalisyonu, Kays el-Hazali liderliğindeki Asaib Ehlil-Hak, Hadi el-Amiri liderliğindeki Bedir Örgütü ve Ammar el-Hakim liderliğindeki Devlet Güçleri bloğu- toplamda 90'dan fazla sandalye kazandı.

Sudani muhalifleri, Yüksek Yargı Konseyi'nin parlamento ve hükümeti anayasal sınırlar içinde kurmak için partilerin diyaloğu hızlandırması yönündeki çağrısının ardından, yeni hükümetin kurulmasını görüşmek üzere dün ikili istişarelere başladı.

Bu arada, Muhammed el-Halbusi liderliğindeki " Takaddüm” ittifakı, en yakın rakiplerine kıyasla önemli bir farkla önde gelen Sünni parti olarak ortaya çıktı ve bu da ona gelecekteki koalisyon müzakerelerinde önemli bir nüfuz sağladı.

ABD'nin Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya ise seçimlerin "başarısını" överek, ülkesinin "silahlı grupları engelleme konusunda güçlü bir kararlılığa sahip olduğunu" vurguladı.


SDG ve Özerk Yönetim, Suriye'de istikrarı sağlamak için diyaloğa olan bağlılıklarını yineledi

SDG ve Özerk Yönetim, Suriye'de istikrarı sağlamak için diyaloğa olan bağlılıklarını yineledi
TT

SDG ve Özerk Yönetim, Suriye'de istikrarı sağlamak için diyaloğa olan bağlılıklarını yineledi

SDG ve Özerk Yönetim, Suriye'de istikrarı sağlamak için diyaloğa olan bağlılıklarını yineledi

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Medya Merkezi tarafından dün yapılan açıklamada, SDG liderleri ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi arasında yapılan toplantıda, SDG'nin Suriye'de istikrarı sağlamak için diyaloğa bağlılığını yinelediği bildirildi. Medya Merkezi, toplantının Suriye hükümeti ile müzakereler ve 10 Mart'ta imzalanan anlaşmanın uygulanma yollarına odaklandığını açıkladı. Katılımcılar, SDG'nin ulusal diyaloğa olan bağlılığını ‘Suriye topraklarında barış ve istikrarı sağlamanın en doğru yolu’ olarak nitelendirdiler.

Suriye resmi haber ajansı SANA tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, üst düzey ABD’li ve Suriyeli yetkililerin huzurunda ABD Başkanı Donald Trump'ın karşısında otururken görülüyor. (AP)Suriye resmi haber ajansı SANA tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, üst düzey ABD’li ve Suriyeli yetkililerin huzurunda ABD Başkanı Donald Trump'ın karşısında otururken görülüyor. (AP)

Katılımcılar ayrıca, yaptırımların askıya alınması ve diplomatik koordinasyon kanallarının açılmasının, tüm Suriyelilerin katılımıyla kapsamlı bir siyasi çözümü desteklemeye yönelik olumlu bir değişim olduğunu düşünerek, ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera arasında Washington'da yapılan toplantının sonuçlarını memnuniyetle karşıladılar. SDG Medya Merkezi tarafından yapılan açıklamada, Suriye'nin DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu’na (DMUK) dahil edilmesi övüldü ve SDG'nin ‘bu koalisyonun temel taşı olduğu ve olmaya devam edeceği’ vurgulandı. Suriye Dışişleri Bakanlığı daha önce, Şera ve Trump'ın görüşmelerde ‘kurumların birleştirilmesi ve ulusal güvenliğin güçlendirilmesi sürecinin bir parçası olarak SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonu da dahil olmak üzere 10 Mart anlaşmasına devam edilmesi’ konusunda anlaştıklarını açıklamıştı. Açıklamada, ABD Başkanı’nın Şera ile görüşmesi sırasında Suriye'nin önceki aşamayı başarıyla yönetme çabalarını ve ülkede istikrarı yeniden sağlama konusundaki başarılarını övdüğü ve ABD'nin yeniden inşa ve kalkınma sürecinin başarısı için Suriye liderliğinin ihtiyaç duyduğu gerekli desteği sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiği kaydedildi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, 10 Mart'ta SDG'yi Suriye ordusu ve güvenlik kurumlarına entegre etmek için bir anlaşma imzaladı. (EPA)Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, 10 Mart'ta SDG'yi Suriye ordusu ve güvenlik kurumlarına entegre etmek için bir anlaşma imzaladı. (EPA)

Geçtiğimiz mart ayında Suriye Cumhurbaşkanlığı, SDG'nin Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumları, sınır geçişlerini, havaalanlarını, petrol ve gaz sahalarını devlet kurumlarına entegre etmek için bir anlaşma imzaladığını duyurdu.

Suriye TV dün, Washington'un önümüzdeki günlerde Şam'da Suriye hükümeti ile SDG arasında, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Brad Cooper'ın katılımıyla bir toplantı düzenlemeye hazırlandığını bildirdi.

Deyrizor'un doğusundaki kırsal bölgelerde devriye gezen ABD güçleri (Arşiv)Deyrizor'un doğusundaki kırsal bölgelerde devriye gezen ABD güçleri (Arşiv)

Kanal, ismi açıklanmayan bir kaynaktan, toplantıda ‘petrol, devlet kurumları, sınır geçişlerinin durumu ve Kamışlı Havalimanı'nın yanı sıra, SDG'nin orduya entegre edilme mekanizması gibi hassas konuların ele alınacağını’ aktardı. SDG lideri Mazlum Abdi salı günü yaptığı açıklamada, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmenin sonuçlarını Barrack ile yaptığı telefon görüşmesinde ele aldığını söyledi. X platformunda yaptığı açıklamada, görüşmede ‘SDG'nin Suriye devletine entegrasyonunu hızlandırma taahhüdünün’ de ele alındığını ifade etti.