Cezayir Cumhurbaşkanı: Suriye'nin Cezayir'de yapılacak Arap zirvesine katılmasını bekliyoruz

Cezayir Cumhurbaşkanı: Suriye'nin Cezayir'de yapılacak Arap zirvesine katılmasını bekliyoruz
TT

Cezayir Cumhurbaşkanı: Suriye'nin Cezayir'de yapılacak Arap zirvesine katılmasını bekliyoruz

Cezayir Cumhurbaşkanı: Suriye'nin Cezayir'de yapılacak Arap zirvesine katılmasını bekliyoruz

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, Cuma günü devlet televizyonunda gazetecilere verdiği demeçte, Suriye’nin Mart 2022’de ülkesinin ev sahipliğinde düzenlenmesi planlanan Arap Birliği Zirvesi’ne katılmasını beklediğini dile getirdi.
Şam'ın Arap Birliği Zirvesi'ne katılıp katılmayacağı sorusu üzerine Tebbun "İnşallah Suriye de katılacak. Cezayir, Arap tarihinin başarılı olması için istekli" ifadelerini kullandı.
Bazı Arap ülkeleri arasındaki farklılıklar ve Arap Zirvesi'ne katılımın zayıf olması olasılığı ile ilgili olarak Tebbun, "Cezayir bir araya getiren ve reformlar yapan bir ülkedir" dedi.
Cezayir ve Fas arasında meydana gelen ilişkilerin kopma noktasıyla ilgili üstü kapalı olarak Tebbun, “Bize düşman olanlar dışında hiç kimseye düşmanlık yapmayız. Arap Birliği'nde reform yapılması gerekiyor. 1984'ten beri hiçbir şey değişmedi. Bu normal değil. Bir araya gelip sorunları tartışmamız ve hiçbir şey elde etmeden ülkelerimize dönmemiz normal değil” dedi.
2005 yılında Cezayir'in ev sahipliğini yaptığı zirvede Cezayir, Arap Birliği Genel Sekreterliği pozisyonunun değiştirilmesi konusunu gündeme getirmişti. Ancak Mısır ve diğer Arap ülkeleri, bu öneriyi reddetti.
Tebbun gazetecilere verdiği demeçte “İsrail’in kuruluşundan bu yana ilk kez, bir bakan başka bir Arap ülkesine karşı tehditler savurmak için bir Arap ülkesine geliyor... Bu bir rezalet” dedi.
Tebbun, Ağustos ayında Fas'a resmi ziyaret gerçekleştiren İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid’in Tel Aviv ve Rabat’la ilgili medyaya yaptığı açıklamalara atıfta bulunarak, "İran'a daha yakın olan ve şu anda İsrail'in Afrika Birliği'ne gözlemci olarak katılmasına karşı kampanya yürüten Cezayir'in bölgedeki rolü konusunda bazı endişeleri paylaşıyorlar" ifadelerini kullandı.
Fas'ın İsrail ile ilişkilerini normalleştirmesini eleştiren Tebbun, Çarşamba günü İsrail Savunma Bakanı Benny Gantz'ın Fas ziyaretine tepki gösterdi.  
Cezayir Ulusal Meclis Başkanı Salih Kocil ise bu ziyarette ülkesinin ‘hedef alındığını’ belirtti.



Irak, DEAŞ’tan daha tehlikeli bir beka sorunundan nasıl kurtuldu?

ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
TT

Irak, DEAŞ’tan daha tehlikeli bir beka sorunundan nasıl kurtuldu?

ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)
ABD’nin Bağdat'taki Büyükelçiliği'nin bulunduğu Yeşil Bölge'ye giden yolda İran'la dayanışma gösterisine katılan Iraklı mollalar (AP)

Şarku’l Avsat’a konuşan Bağdat'taki diplomatik kaynaklar, Iraklı yetkililerin İsrail-İran savaşına sürüklenmekten korktuğunu ve bunu ‘Irak için, ülkenin üçte birini işgal eden DEAŞ’ın oluşturduğu tehditten daha tehlikeli bir beka sorunu’ olarak gördüklerini açıkladı.

Kaynaklar, DEAŞ’ın Irak’ın bedeninden atılması gereken yabancı bir cisim olduğunu, özellikle de Bağdat'ın DEAŞ’la mücadelesinde uluslararası ve bölgesel destek gördüğünü, ancak savaşın Irak'ın birliğini tehdit ettiğini belirttiler.

Söz konusu ‘beka sorunu’ aşağıdaki maddelerle açıklanabilir:

* Savaşın patlak vermesiyle Bağdat, Azerbaycan ve diğer kanallar aracılığıyla İsrail'den, Irak topraklarından kendisine yönelik herhangi bir saldırıya ‘katı ve acı verici’ misilleme yapacağına dair mesajlar aldı. Mesajlarda, Iraklı yetkililer kendi topraklarından başlatılan saldırılardan sorumlu tutuluyordu.

* Washington, önceki tavsiyelerinden doğrudan uyardı ve İran yanlısı grupların düzenleyeceği saldırıların yol açabileceği ağır sonuçlara dikkati çekti.

hnjıo
Koordinasyon Çerçevesi destekçileri, Irak güvenlik güçlerinin ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği'ne giden köprüyü kapatmak için kurduğu barikatın üzerine İran bayrağı dikiyorlar (AP)

* Iraklı yetkililer, ‘felaket senaryosu’ olarak nitelendirdikleri bir durumun yaşanmasından yani Irak'taki silahlı grupların İsrail'e saldırmasından ve İsrail'in de savaşın başında Lübnan'daki Hizbullah liderlerine veya İranlı generallere ve bilim adamlarına yaptığı gibi bir dizi suikast düzenlemesinden endişe duyuyorlardı.

* Kaynaklar, milislere ağır darbeler indirilmesinin Şii sokakları kızıştıracağını ve bu durumun dini otoriteyi sert bir tavır almaya iteceğini, bunun da krizin Şii-İsrail çatışmasına dönüşmesine yol açacağını belirtti.

* Bu senaryo, Irak'ın o dönemdeki Şii bileşeninin Irak'ı önlenebilir bir savaşa sürükleme sorumluluğunu üstleneceği endişelerini uyandırdı.

* Diğer bir tehlike ise Kürtlerin, Irak yönetiminin tek bir bileşeni temsil ediyormuş gibi davrandığını, ülkenin savaşlardan yorulduğunu ve bölgenin Bağdat'tan uzak durmayı tercih ettiğini, çünkü ona yaklaşmanın istenmeyen savaşlara sürüklediğini ilan etme olasılığı.

* Muhammed Şiya es-Sudani hükümeti kararlılık ve bilgelikle hareket etti. Farklı kesimlere göre ülkenin birliğini tehdit eden herhangi bir çatışmaya sürükleme girişimine müsamaha göstermeyeceğini bildirdi ve diğer yandan bölgesel ve uluslararası güçlerle, özellikle Amerika ile iletişim kanallarını açık tuttu.

cvfbghjuk
Iraklı milisler, geçtiğimiz ekim ayında Bağdat'ta İran'ın İsrail'e verdiği yanıtı kutlarken (Reuters)

* Iraklı yetkililer, İranlı yetkililerin milis grupları savaşa katılmaya teşvik etmek yerine sükuneti korumaya teşvik eden tutumundan yararlandı.

* Bir başka önemli faktör ise silahlı grupların, özellikle Lübnan'da Hizbullah'ın maruz kaldığı saldırılar ve İsrail’in İran’ın derinliklerinde gerçekleştirdiği nokta atışı saldırılar, İsrail'in kendisine düşman olan örgütler hakkında kesin bilgilere sahip olduğunu ve teknolojik üstünlüğü ve bu saldırılar sayesinde hedeflerine ulaşabildiğini gösterince savaşın kendi kapasitelerinin ötesinde olduğunu fark etmeleriydi.

* Kaynaklar, baskılara ve çabalara rağmen ‘devletin kontrolü dışındaki grupların’ üç saldırı hazırlığı yaptığını, ancak yetkililerin saldırıların gerçekleştirilmesinden önce bunları engellediğini belirtti.

Kaynaklar, İsrail'in savaşı İran topraklarına taşıması ve ABD’yi İran'ın nükleer tesislerini hedef almaya teşvik etmesi nedeniyle İran'ın derin bir yara aldığını tahmin ediyor. İran nükleer programıyla ilgili gerekli tavizleri vermezse yeni bir savaşın çıkması ihtimaller dahilinde.