Güney Afrika Kovid-19'un "Omikron" varyantı kaynaklı seyahat yasaklarına tepkili

Johannesburg Havalimanı'ndaki yolcular Singapur'a seyahat etmek için check-in yapıyor (Reuters)
Johannesburg Havalimanı'ndaki yolcular Singapur'a seyahat etmek için check-in yapıyor (Reuters)
TT

Güney Afrika Kovid-19'un "Omikron" varyantı kaynaklı seyahat yasaklarına tepkili

Johannesburg Havalimanı'ndaki yolcular Singapur'a seyahat etmek için check-in yapıyor (Reuters)
Johannesburg Havalimanı'ndaki yolcular Singapur'a seyahat etmek için check-in yapıyor (Reuters)

Güney Afrika hükûmeti, yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) "Omikron" varyantı nedeniyle çok sayıda ülkenin Güney Afrika'ya seyahat yasağı uygulamasına tepki gösterdi.
Sağlık Bakanı Joe Phaahla basına yaptığı açıklamada, Güney Afrika'nın Kovid 19'un yeni varyantı konusunda şeffaflıkla hareket ettiğini ve seyahat yasaklarının Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) norm ve standartlarına aykırı olduğunu öne sürdü.
Phaahla, yeni varyantın Delta ve Beta'ya göre daha hızlı yayılma ihtimali bulunduğunu, ancak mevcut aşıların "Omikron" varyantına karşı etkili olmasının muhtemel görüldüğünü belirtti.
Dışişleri Bakanı Naledi Pandor ise açıklamasında, Güney Afrika'nın tüm ülkelerin vatandaşlarını korumak için gerekli önlemleri alma hakkına saygı duyduğunu bildirdi.
Pandor, Birleşik Krallık'ın Güney Afrika'ya uyguladığı seyahat yasağı kararına atıfta bulunarak, "Bu karar henüz WHO'nun bile tavsiyede bulunmadığı, aceleye getirilmiş bir karar gibi görünüyor" dedi.
Bakan Pandor, söz konusu seyahat yasaklarının ülkenin turizmine ciddi zarar vermesine yönelik endişelerini dile getirdi.
İngiltere, 25 Kasım'da Güney Afrika'da yeni varyantın tespit edilmesinin ardından ülkeye seyahat yasağı uygulama kararı almıştı.
Bu takiben 26 Kasım'da aralarında Türkiye, ABD, Rusya, İtalya, Kanada, Japonya, İsrail, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin de bulunduğu çok sayıda ülke, Güney Afrika'ya seyahat kısıtlamaları getirmişti.

Güney Afrika, Ulusal Koronavirüs Komuta Konseyini toplayacak
Güney Afrika Cumhurbaşkanlığı, Kovid-19'un yeni varyantıyla ilgili gelişmeleri değerlendirmek üzere 28 Kasım'da Ulusal Koronavirüs Komuta Konseyini (NCCC) toplama kararı aldı.
Cumhurbaşkanlığı Kontenjanından atanan Bakan Mondli Gungubele, bu toplantının sonuçlarına göre gelecek günlerde daha fazla istişarenin gerçekleşeceğini belirtti.
Gungubele, yeni varyantın tespitinin Güney Afrika'nın yüksek düzeyde bilimsel kapasiteye sahip olduğunu kanıtladığını ifade etti.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.