Sanatçı Josephine Baker’ın naaşı Fransız Pantheon’una taşındı

ABD’de doğdu, Fransa’da yaşadı ve Nazilerle savaştı

Josephine Baker’ın 1949 yılında Paris yakınlarındaki Boulogne Ormanı’nda traktör üzerindeki bir resmi (AFP)
Josephine Baker’ın 1949 yılında Paris yakınlarındaki Boulogne Ormanı’nda traktör üzerindeki bir resmi (AFP)
TT

Sanatçı Josephine Baker’ın naaşı Fransız Pantheon’una taşındı

Josephine Baker’ın 1949 yılında Paris yakınlarındaki Boulogne Ormanı’nda traktör üzerindeki bir resmi (AFP)
Josephine Baker’ın 1949 yılında Paris yakınlarındaki Boulogne Ormanı’nda traktör üzerindeki bir resmi (AFP)

Fransız direnişinin ve ırkçılığa karşı mücadelenin dikkat çeken isimlerinden Fransız-Amerikalı sanatçı Josephine Baker’ın naaşı, sanatçının hayatı boyunca özgürlük ve adalet arayışını onurlandırmak amacıyla, salı günü Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron başkanlığındaki bir törenle, Paris’teki Pantheon’a taşındı.
1906 yılında ABD Missouri Eyaleti doğumlu performans sanatçısı Baker, 1975’te hayatını kaybetmesinin ardında Monako’da defnedilmişti. Baker, Pantheon’a defnedilen altıncı kadın olurken, aynı zamanda ilk siyahi kadın oldu.

12 Nisan 1975’te 68 yaşındayken hayatını kaybeden Baker’ın naaşının Pantheon’a taşınması, ölümünden 46 yıl sonra, Fransa Cumhurbaşkanı’nın kararıyla geldi.
Ağustos ayında Elysee Sarayı’ndan yapılan açıklamada, Josephine Baker’ın Fransız Direniş’inde yer almış dünyaca ünlü bir sanatçı olduğu hatırlatılırken, ırkçılığa karşı duran bir aktivist olduğu, Fransa’da ve tüm dünyada iyi niyetli vatandaşların bir araya geldiği tüm mücadelelere katıldığı belirtildi. Açıklamada ayrıca Baker “Fransız ruhunun beden bulmuş hali” olarak nitelendirildi.

Çok fakir bir ailede doğan Baker, Vodvil tiyatro türlerinde oynamak için evden kaçtı. Daha sonra bir yapımcının dikkatini çekince 19 yaşında Paris’e taşındı. Fransa’da caz ve siyahi Amerikan kültürünün popülaritesine katkıda bulundu ve ün kazandı.
1937’de Fransız işadamı Jeon Lion ile evlendi ve Fransız vatandaşlığı aldı.
İkinci Dünya Savaşı sırasında, savaşın başlangıcından itibaren cephedeki Fransız askerlere yaptığı gösterilerle askerlere katkıda bulundu.  Daha sonra büyükelçilikler ve yabancı ülkelerde katıldığı davetleri bilgi toplamak için kullanmaya başladı.
Özgür Fransız Kuvvetleri için casusluk yapması istendiğinde “Fransa beni şu anda olduğum kişi yaptı. Sonsuza kadar minnettar kalacağım” ifadeleri ile bu görevi kabul etmiş, müzik bestelerinin yazı olduğu kağıtlara görünmez mürekkeple yazılmış bilgileri Londra’daki Özgür Fransız Kuvvetleri komutanlığına göndermişti.
Baker, Fransız Onur Madalyası, bir askeri madalya ve Fransız Direnişi Madalyası aldı. 1945’te Almanya’da Nazi kamplarından kurtulanlara gösteri yaptı.
Baker hayatı boyunca ayrımcılıkla mücadele etti. Dünyanın farklı bölgelerinden 12 çocuğu evlat edindi.



Zayıflama ilaçlarının göz sağlığını tehdit ettiği bulundu

 Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)
Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)
TT

Zayıflama ilaçlarının göz sağlığını tehdit ettiği bulundu

 Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)
Bir hasta diyabetik retinopati için lazer tedavisi görüyor (AFP/Arşiv)

İki yeni çalışmada, zayıflama ilaçlarının bazı kişilerde görme kaybına yol açan ciddi göz hastalıklarına neden olabileceği öne sürüldü.

JAMA'da yayımlanan bir çalışmada, yaklaşık 1,5 milyon kişiden elde edilen veriler değerlendirilerek semaglutid veya tirzepatid gibi ilaçları kullanan diyabet hastalarında optik sinir bozuklukları riskinin arttığı tespit edildi.

Araştırma özellikle nonarteritik anterior iskemik optik nöropati (NAION) adı verilen nadir ancak ağır bir rahatsızlığa işaret ediyor. Bu hastalıkta optik sinire giden kan akışının aniden azalması veya engellenmesi sonucu "göz felci" yaşanıyor. Araştırmacılar, The Conversation'da yazdıkları makalede, hastaların bunu ancak bir gözlerinde görme kaybı yaşadıktan sonra fark ettiğini belirtiyor.

Hastalığın herhangi bir tedavisi yok.

Daha önce yapılan bir çalışmada bir hastada semaglutidin yan etkisi olarak NAION görülme olasılığının 10 binde bir olduğu belirtilmişti. Ancak son araştırmada, semaglutid veya tirzepatid kullanan 159 bin tip 2 diyabet hastasının 35'inde (yaklaşık 2 bin 500'de 1) NAION geliştiği saptandı. 

Araştırmacılar, "İki yıllık takip süresince semaglutid veya tirzepatid grubundaki 35 hastada NAION görüldü" diyor.

93 hastadaysa başka optik sinir hastalıkları vardı.

Aynı bilimsel dergide yayımlanan ve 185 bin kişiyi içeren bir başka büyük çalışma, GLP-1 RA'lar diye bilinen zayıflama ilaçlarını, retinadaki kan damarlarının hasar görmesi anlamına gelen diyabetik retinopati riskinin artmasıyla ilişkilendiriyor.

Ancak araştırmacılar her iki çalışmada da GLP-1 ilaçları kullanan katılımcılarda, diyabetik retinopati nedeniyle görme yetisini tehdit eden komplikasyonların daha az ortaya çıktığını ve diğer diyabet ilaçlarını kullananlara kıyasla, daha düşük oranda ameliyat gerektiren göz tedavisine ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.

Araştırmacılar, ilaçları kullanmanın bu tür rahatsızlıklara neden olma riskinin genel anlamda düşük olduğunu söyleseler de daha yakından takip edilme çağrısı yapıyor.

Ayrıca zayıflama ilaçlarının göz komplikasyonlarına nasıl yol açabileceğini anlamak için daha uzun vadeli çalışmalar yapılması çağrısında bulunuyorlar.

Araştırmacılar "GLP-1 RA'ların maliyeti, bu ilaçların diyabet ve komplikasyonlarının tedavisiyle ilgili maliyetleri düşürme potansiyeliyle kıyaslanmalı" diyor.

Son araştırmalar, önceden diyabetik retinopatisi olsun ya da olmasın, zayıflama ilaçları verilen tüm diyabet hastalarının potansiyel komplikasyonlar için düzenli taranması ve izlenmesi gerektiğine işaret ediyor.

Independent Türkçe